Tüm dünya genelinde çoğu şirketin yaşam süresi kısalırken bazı şirketler ise emin adımlarla uzun bir yolda ilerliyor.
Türkiye’de kurulan yeni şirketlerinin yaşam sürelerine bakıldığında % 80’inin ilk 5 yıl içinde iflas ettiği görülüyor. Günümüzde değişen dünyanın gerekliliklerine ayak uyduramayan, nakit akışını doğru yönetemeyen şirketler ekonomik değişimlerden de olumsuz etkilenerek yok oluyorlar. İş planlarını sürekli yenileyen ve çağdaş bir yönetim felsefesi benimseyen şirketler ise kriz ve değişimleri fırsata çevirip yollarına emin adımlarla devam edebiliyorlar.
Dünya ve Türkiye’deki şirket iflaslarının en önemli nedenlerinden biri nakit akış problemleridir. Büyük ve küçük ölçekli her işletme için önemli olan nakit akışı yönetimi ancak doğru şekilde yapıldığı takdirde uzun vadeli, başarılı ve sürdürülebilir büyüme ile karlılık söz konusu olabilmekte, şirketlerin devamlılığı garanti altına alınabilmektedir.Şirketlerin başarısızlığına genel olarak baktığımızda işe başlamadan önceki planlama sürecine yeterince özen göstermemeleri, ihtiyaçların farkında olmamaları, detaylı fizibilite yapmadan işe başlandığı için gerçekçi beklentilerinin oluşmaması, iş modellerinin karlı ve sürdürülebilir olmaması ve en önemlisi nakit akışlarını doğru yönetememeleri en önemli nedenler olarak ön plana çıkıyor.
Kamu Özel Ortaklığı (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı aynı zamanda Dinamo Danışmanlık kurucusu olan Fatih Kuran: “Dünya genelinde şirket ömürlerinin kısaldığı konuşulsa da süreler bizimkilere göre çok daha yüksek. Girişimcilik ruhumuzda var ama maalesef yatırımcıların çok fazla hesap yapmadan ve işe başlamadan nakit akışını düzenleme konusunda yeterince bilgi sahibi olmadan yola çıkmaları ile eksik oldukları konularda danışmanlık almamaları şirket iflaslarında en önemli sorun. Planlama yapmadan yola çıkıldığından proje yönetimi, finans, faaliyet ve diğer alanlarda zafiyet yaşanması kaçınılmazdır.” dedi.