İlk çağlarda sosyal ve dini kurumlar tarafından kurulan hastaneler, sadece düşkünlere bakan yardım kuruluşları iken bilgi çağının değişen koşulları, hastanelerin toplumdaki konumlarını ve rollerini değiştirmiştir. Küresel rekabet, değişen müşteri beklentileri, kalite, maliyet bilinci ve hızlı teknolojik gelişmenin etkisiyle hastaneler, tedavi merkezi ve koruyucu sağlık hizmetinin yanı sıra kar amacı güden girişimler olarak da faaliyet göstermeye başlamıştır.
[one_half]
Devlet memurları, emekliler ve sağlık güvencesi altında olmayan tüm halka hizmet veren Sağlık Bakanlığı’nın harcamaları genel bütçe ödemeleri, döner sermaye gelirleri ve fon gelirlerinden karşılanmaktadır. Sağlık Bakanlığı harcamalarının temel kaynağını genel bütçe gelirleri oluşturmaktadır.
Hizmet ihalesi terimi, bir kurumun diğer bir kurumla özellikle mal veya hizmet sunumu için anlaşma yapması durumudur. Son yıllarda hizmet ihalesi, gelişmekte olan ülkelerde, kamu hizmetlerinin yenilenmesinde ve etkili hale getirilmesinde anahtar bir rol oynamaktadır. Hizmet, özel sektör tarafından sunulmakta ancak kamu kaynaklarından finanse edilmektedir. Esasen basit bir satın alma yöntemi olmasına karşılık hizmet ihalesini diğer satın alma türlerinden ayıran önemli özellik, hizmeti satın alan kurumun aynı zamanda hizmetin verilmesi için gerekli kaynaklara da sahip olmasıdır. Burada, kurum kendi kaynakları ile hizmeti üretmek yerine başka bir kurumdan sağlamayı daha avantajlı görmektedir. Hizmetin ihale edildiği sektör her zaman özel sektör olmayabileceği gibi, kamu sektörü içinde başka bir kuruluş da ihaleyi alabilir
Hizmet ihalesi yapmanın nedeni; genellikle maliyet azaltmak, personel eksikliğini gidermek, yönetsel işlevleri etkin hale getirmek, değişen pazar şartlarına cevap verebilecek şekilde esneklik oluşturmaktır. Kamu kurumları kendilerinin üretemedikleri veya üretmek istemedikleri hizmetleri ya da malları sözleşme yoluyla sağlamaktadırlar. Genellikle bu sözleşmeler özel sektörle yapılmakta ise de vakıf, kooperatif şirketleri veya başka kamu kurumlarıyla da yapılabilmektedir. Kamu kurumları yasal olarak mal ve hizmetler için sözleşme yapma hakkına sahiptir ancak hükümetler hizmet alımı için sözleşme yöntemi kullanmayı daha çok istemektedirler. Hükümetin amacı,(hizmet sunan kurumlar emek yoğun kurumlar olduğu için) buralardaki işgücü sayısını azaltarak yönetsel işlevlerdeki etkinliği arttırmaktır.
Dış kaynaklardan yararlanma, işletmenin kendisine rekabet avantajı sağlayan en iyi yaptığı işe, temel yeteneklere odaklanmasına, kendi uzmanlık alanına girmeyen faaliyetleri ise bu konuda uzmanlaşmış organizasyon dışındaki işletmeler aracılığı ile sağlanmasına imkan veren bir yönetim stratejisidir.
İşletmelerin dış kaynak kullanımına gitmeleri sadece maliyet endişelerine bağlanmaktadır, ancak dış kaynak kullanımının nedenlerini sadece maliyet avantajları ile sınırlamak son derece kısır bir görüşü ifade edecektir. Dış kaynak kullanımının maliyet avantajlarından başka:
- Temel yeteneğin gelişimi,
- Esnekliğin arttırılması,
- Risk azalımı,
- Kaynak transferi ve kaynakların yeniden dağılımı,
- Sabit sermaye masraflarının azaltılması,
- Kalite artırımı,
- Hız kazanımı,
- Küçülme ve teknoloji gibi avantajlar sağlamaktadır.
[/one_half]
[one_half_last]
Dış kaynak kullanımı hizmeti veren kurumlar müşterilerinin herhangi birinin tek başına sahip olduğundan çok daha büyük bir ölçeğe sahiptirler. Bu nedenle hem satın alma maliyetleri hem de işletim maliyetleri daha düşüktür. Lojistik bilgi sistemlerinin kurulması, yüksek maliyetli yük taşıtları, geniş depo alanları, çok sayıda insan gücü gibi gerekli kaynakların sağlanmasında ilk maliyet çok yüksektir ve maliyet kapasitesi arttıkça göreceli olarak az artmaktadır.
Piyasalardaki ani dalgalanmalar ve talepteki değişmelerle başa çıkabilmek için şirketler farklı durumlarda maliyetlerinin nasıl değişeceğini önceden bilmek istemektedir. Dış kaynak kullanımı şirketi müşterilerinin alacakları hizmetin bütün parametrelerini önceden belirleyebilmektedirler. Bu hizmet düzeylerinin sağlanmaması durumunda uygulanacak yaptırımlar da belirlenebilmekte, böylece taahhütlerin gerçekleştirilmesi güvence altına alınmaktadır.
Dış kaynak kullanımı organizasyonun kendi bünyesinde üretmeyip bunun yapılmasında diğerlerinden girdi niteliğinde hizmet veya ürün sağlanmasıdır. Dış kaynak kullanımlarından hizmet alımları, devletin özelleştirme politikaları içinde yer alan ve yaygın biçimde kullanılan yöntemlerden sadece bir tanesidir.
4734 sayılı Kanuna göre ihaleler; alım türleri bazında mal alımı, hizmet alımı ve yapım işleri ihaleleri olarak sınıflandırılabilir. Ayrıca, Kanunda temel ihale usulleri olarak açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü belirtilmiş, bunun yanında bazı hallerde pazarlık usulü ile de ihale yapılabileceği öngörülmüştür. 4734 sayılı Kanun kapsamında yürütülen kamu alımları bütçe türlerine göre sınıflandırılmada toplam ihalelerin sayısal olarak yüzde 60.55’i, tutar olarak ise yüzde 39.68’inde Genel Bütçeli kurumlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Tutar bazında en fazla ihalenin genel bütçeli idareler tarafından yapıldığı, sırasıyla belediyeler ve KİT’lerin izlediği görülmektedir.
Öğr. Gör.Selçuk DURANLAR
Trakya Üniversitesi, Edirne Sosyal Bilimler MYO, Lojistik Programı
selcukduranlar@hotmail.com
[/one_half_last]
[alert style=”white”] BU YAZI SATINALMA DERGİSİ MART 2013 SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR.
[/alert]