Dolar: Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat nedir, yeni sistem nasıl işleyecek?
Hazine ve Maliye Bakanlığı, dövize endeksli Türk Lirası mevduatları ile ilgili yeni düzenlemenin ayrıntılarını açıkladı.
Açıklama bakanlığın Twitter hesabından yapıldı.
Yapılan açıklamaya göre, birikimlerini TL mevduatı olarak değerlendirenlerin kur oynaklığı karşısında mağdur olmaması için “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” ürünü devreye alındı.
Ürün, gerçek kişilerce TL vadeli hesaplar üzerinde işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihlerindeki kur değişim oranını kıyaslayıp, yüksek olan oran üzerinden hesabı nemalandıracak.
Yeni mevduat ürününe stopaj uygulanmayacak.
T.C. Maliye Bakanlığı’nın basın açıklaması
MEVDUAT SAHİBİNİN ALEYHİNE OLUŞAN KUR ZARARI T.C. MERKEZ BANKASI TARAFINDAN KARŞILANACAK
Mevduat sahiplerinin Türk Lirası tasarruf yapmalarına özendirmek adına, siyasi otoritelerin aldığı karar metni ve basın duyurusu yukarıda paylaşılmış olup, bu karar gereğince;
- Türk Lirası mevduat sahibi kişiler, vade sonunda elde ettiği faiz getirisi, TCMB’nin her gün saat 11:00’de ilan edeceği döviz kurunun getirisinin aşağısında ise aradaki fark T.C. Merkez Bankası karşılanacak
Tabii ki TCMB’na ciddi anlamda yük gelecektir. Kurların yükselmesi, faizlerin düşük kalması durumunda, kur korumalı mevduat sahiplerine devlet tarafından garanti edilen, politika faizi ile döviz kurunun yükselmesinden dolayı oluşan kur farkı, mevduat sahibine ayrıca ödenecektir.
ÖDENEN KUR FARKININ ADI NEDİR?
Dövizini bozdurup korumalı Türk Lirası mevduat hesabı açan kişilerin faize ve faiz getirisine duyarlı kişiler olduğu açıkça görülmektedir. Vade sonunda kurların daha fazla yükselmesi halinde TCMB, faiz ile kur farkı arasındaki farkı hesap sahinine ödeyecek.
Peki bu ödenecek farkın adı nedir; Faiz mi?
Faizi destekleyen bir ilave getiri. Adı kur farkı olsa da bu fark olası faiz getirisinin düşük kalmasından kaynaklayan destekleyici getiridir.
Adını siz koyun: Faiz mi kur farkı mı?
SON 15 GÜNDE PİYASALARIN DURUMU
Piyasalarda türbülans başladı ve sürekli yükseliş gösteren dövize operasyon yapıldı, mesai saati sonunda döviz birkaç saat içinde adeta serbest düşüşe geçti. % 20 civarında düşüş ilk gün yaşandı. Sonraki günlerde ise yine ciddi düşüşler yaşandı. Doların fiyatı USD TRL C/18.35’den gerileyerek USD TRL C/10.75’e kadar geldi.
Eşine zor rastlanan bir döviz grafiği. Aralıksız yükselen döviz, daha sonra yapılan faiz destekli kur korumalı mevduat hesapları ile düşüne geçmiştir.
Kur baskılanmıştır.
EKONOMİ MODELLERİMİZ
Doğrusu ülke olarak hangi ekonomi modelini izlediğimizi hiç ama hiç anlamadım. Bu kadar mı değişkenlik olur ekonomi anlayışımızda;
- Kasım 2020 tarihinde Dolar Türk Lirası fiyatlaması C/8.5100 iken tam 9 ay sonra Dolar Türk Lirası fiyatlaması C/8.5500 civarındadır. Sürekli baskı yapılarak döviz adeta yerinden oynatılmamış, kur yükselmesin de neye mal olursa olsun
- Eylül 2021 ayından itibaren yükselmeye başlayan döviz son bir ayda; Kasım Aralık aylarında döviz soluksuz yükseldi. Dövizin yükselmesine gerekçe de “Çin Modeli” gösterildi. Ucuz iş gücü yaratılarak, üretim ve ihracat arttırılacak, ithalata da yüksek kur engeli konulmuş olacak. Bu sayede ihracat rakamları artıp, ithalat rakamları azaldığında cari açık kapanacak hatta fazla verilecek denildi. Dövizin yükselmesine destek verildi, faizler düşürüldü ekonomi dinamiklerine ters gelse de. Yüksek kur ihracatçının kısmen de olsa lehine görünse de, ancak ihraç ürünlerinin hammaddelerinin ithalata bağımlı olması, TÜİK resmi kurumunun açıkladığı rakamların oldukça üzerinde gerçekleşen yüksek enflasyon nedenlerinin de etkisiyle ihracatın beklenildiği gibi artmadığını ortaya koydu.
- 20 Aralık 2021 tarihinde döviz kurlarına ciddi bir operasyon yapılmış ve kümülede % 30 değer kaybeden döviz piyasasında türbülans oldu. Dolar kuru TRL.18.36’dan TRL.10.75’e kadar geriledi. Yani dövizdeki gerileme kümülatif % 30 cvarında oldu. Yüksek dalgalanma yaşandı piyasalarda. Buradaki amaç kur yükselmesin önüne geçmekti.
Çin Modeli denilip kurların yükselmesinin balayısı uzun sürmedi ve ekonomik model yine değişti. Bu sefer düşük kur esas alındı. Düşük kur ihracatı durdurur, ihracatçının rekabet şansını sıfırlar, yurt dışına fiyat tutturulamaz. Ama ithalatı patlatırlar. Tam ithalatçının istediği hava. Düşük kur, baskılanmış kur.
Şimdi ihracatçılar kara kara düşünüyor; Ne yurt dışına fiyat verebiliyor, ne de piyasa oynaklığına güven. Bu ortamda ihracatçılar nasıl iş yapsınlar? Yapamıyorlar.
Bu kadar kısa bir sürede, ekonomik modellerinin sürekli değiştirilmesi ekonomi kurmaylarının aldıkları kararların ne denli sağlıksız olduğunu ortaya koymaktadır. Tüm bu türbülansın bir faturası olacak elbette. Faturayı ödeyecek kişi belli; halkımız.
REŞAT BAĞCIOĞLU