Permakültür ve Doğa

Emine Korkmaz
Emine Korkmaz
İktisat mezunuyum, İstanbul Üniversitesi Lojistik Yönetimi ve Ulaştırma üzerine Yüksek Lisans yaptım, birinci olarak bölümümü tamamladım. 17 yıldır bir tekstil firmasında çalışıyorum. İthalat-İhracat Müdürü olarak görev yapıyorum. İstanbul Teknik Üniversitesi Sürdürülebilirlik Yöneticiliği programını tamamladım.
spot_imgspot_img

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Permakültür Ve Doğa

Emine KORKMAZ

Ağaç, çiçek ve yeşillik medeniyet demektir.

Mustafa Kemal Atatürk

Biz doğanın varlığını unuttukça doğa bize farklı dönüşler yapıyor, herkes doğaya ekleme yapıyor fakat yanlış yerlere, yanlış şekilde …

Ve bir gün birileri çıkıyor bunlarla mücadele ederken bir terim yaratıyor, ne midir bu terim,  ‘Permakültür’.

Yaşamımıza giren Permakültürü önce kelime anlamıyla tanımlamakla başlayayım;

Permakültür; “kalıcı (permanent) tarım (agriculture)” olarak da bilinir ve doğadan esinlenmiştir. Avustralyalı bilim adamları Bill Mollison ve David Holmgren tarafından 1970’lerde geliştirilen bu yöntem, doğal ekosistemlerin tasarım ve yönetim prensiplerini insan faaliyetlerine uygular. Permakültür, biyoçeşitliliği desteklemeye, toprak verimliliğini artırmaya, enerji tasarrufuna, insan gücünün az kullanıldığı ve suyun etkin bir şekilde kullanımını sağlamaya odaklanır.

Biraz daha bahsedecek olursam; permakültür, bahçe tasarımından ev yapımına, su yönetiminden enerji üretimine kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir. Bir permakültür bahçesi, yabani bitkilerin, sebzelerin ve meyvelerin uyumlu bir şekilde yetiştirildiği, suyun verimli kullanıldığı ve toprağın sürekli olarak beslendiği ve tarıma katkısı olan faydalı böceklere de zarar vermeden oluştuğu bir sistemdir. Ayrıca, permakültür sadece ormanlarda değil; bahçelerimizde, balkonlarımızda doğal malzemelerle yapılarak enerji tasarrufu sağlar ve atıkların minimum düzeyde olmasını hedefler. Böylelikle kendi ihtiyaçlarımızı da kendimiz tasarlayarak  karşılamış oluruz. Tasarım da iyi bir gözlemden geçmektedir, iyi bir gözlem sonucunda yani nereye ne şekilde tasarlayacağımızın fizibilitesini yaparsak bize sürekli fayda sağlayan uzun ömürlü bir orman yaratmayı da sağlamış oluruz. Neden kendi ormanımızı kendimiz yaratmayalım..

Sürdürülebilirlik ve permakültür bu ikisi birlikte düşünüldüğünde daha sağlıklı ve  dengeli bir gelecek için rehberlik ederken, insanların doğayla uyumlu bir şekilde yaşamalarını ve doğal kaynakları koruyarak gelecek nesillere aktarmalarını sağlayan önemli araçlardır diyebiliriz. Herkesin minimum düzeyde dahi olsa permakültür prensiplerini benimsemesi demek; çevresel etkilerimizi azaltmamıza ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturmamıza yardımcı olur.

Mars’ta yeni bir yer kurmayı hedeflerken, Dünya’da olup bitenlere kayıtsız kalamayız, doğa sesini yükseltirken onun beklentilerine kulak verip dengeyi sağlamak en temel görevimiz olmalıdır..

Emine Korkmaz
Emine Korkmaz
İktisat mezunuyum, İstanbul Üniversitesi Lojistik Yönetimi ve Ulaştırma üzerine Yüksek Lisans yaptım, birinci olarak bölümümü tamamladım. 17 yıldır bir tekstil firmasında çalışıyorum. İthalat-İhracat Müdürü olarak görev yapıyorum. İstanbul Teknik Üniversitesi Sürdürülebilirlik Yöneticiliği programını tamamladım.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı