
Gümrük Vergilerinin Etkileri
Remzi AKÇİN
UGM Yönetim Kurulu Başkanı
Bir mal satın aldığımızda, o malın fiyatının içine yedirilmiş olan vergiyi ödediğimizin farkında bile olmayabiliriz. Ancak, hemen hemen satın alınan her malın içinde ödenmiş olan bir veya birden fazla vergi bulunmaktadır. Bu vergiler, doğrudan malın bedeli üzerinden alınan ve mal bedelinin bir parçasını oluşturan vergiler olabileceği gibi malın üretiminden elde edilen kazancın vergisi de olabilir. Ancak, doğrudan tüketiciyi etkileyen vergiler mal üzerinden alınan vergilerdir. Buna dolaylı vergi denir.
Yeri gelmişken, kaynakları açısından vergi türlerini açıklamakta fayda var.
Dolaylı Vergiler
Dolaylı vergiler, mal üzerinden alınan ve kişinin gelir düzeyine bakılmaksızın herkesten aynı miktarda alınan vergilerdir.
Dolaylı vergiler, yansıtılması kolay vergilerdir. Vergiyi yüklenen ile vergi mükellefi olan kişiler birbirinden ayrılır. Bu vergiler, kazanç veya gelir yerine, yapılan harcamalar üzerinden alınır. Verginin kişiselleştirilmesi güçtür. Başka bir deyişle, dolaylı vergilerde, vergiyi yüklenenin gelir düzeyi, medeni durumu ve kişisel özellikleri dikkate alınmaz, gayrişahsi niteliklidir. Bu nedenle, vergi adaleti açısından adaletsiz vergilerdir.
Dolaysız Vergiler
Dolaysız vergiler, kişilerin gelir veya kazançları üzerinden alınan vergilerdir. Gelir vergisi, kurumlar vergisi dolaysız veya doğrudan vergilere örnektir. Bu vergilerin yansıtılması dolaylı vergilere nazaran nispeten güçtür. Kişilerin gelir düzeylerine göre farklı miktarda tahsil edildiği için dolaylı vergilere kıyasla daha adil vergilerdir.
Dolaylı Vergiler
Katma Değer Vergisi (KDV): Bir malın veya hizmetin üretiminden tüketiciye ulaşana kadar geçen her aşamada oluşan katma değer üzerinden alınan genel bir tüketim vergisidir. Verginin kanuni mükellefi satış yapan kişi veya kurum olsa da verginin maliyeti malın fiyatına yansıtılarak, vergi nihai olarak tüketiciye ödetilir. Türkiye’deki vergi sisteminde, ürün ve hizmetlerin sınıfına göre farklı KDV oranları uygulanmaktadır. Güncel oranlar %1, %10 ve %20 olarak belirlenmiştir.
Özel Tüketim Vergisi (ÖTV): Belirli ve zaruri olmayan ürün gruplarından bir defaya mahsus olmak üzere alınan özel bir harcama vergisidir. Bu vergi, motorlu taşıtlar, alkol, tütün ürünleri, akaryakıt, mücevher ve beyaz eşya gibi ürünlere uygulanır. ÖTV’nin temel amaçları, lüks tüketimi vergilendirerek gelir adaletini sağlamak ve sağlığa veya çevreye zararlı olduğu düşünülen ürünlerin tüketimini azaltmaktır.
Gümrük Vergileri: İthalat ve ihracat sırasında, gümrük sınırlarından geçen mallar için eşyanın değerine göre kesilen bir vergi ve mali yüklerdir.
Özel İletişim Vergisi (ÖİV): Telekomünikasyon hizmetleri (mobil, kablolu, kablosuz internet) üzerinden alınan ve güncel oranı %10 olan bir vergidir.
Damga Vergisi: Kurumlar veya kişiler arasında yapılan anlaşmaların geçerliliğini belgeleyen resmi evraklar için ödenen bir vergidir.
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV): Finansal işlemlerden alınan bir vergi olup, 2023 yılında %15 olarak belirlenmiştir.
Harçlar: Pasaport, tapu, kadastro ve trafik gibi çeşitli kamu hizmetlerinden alınan bedellerdir.
Vergi Türlerinin Payları
Türkiye’deki vergi sistemi incelendiğinde, vergi gelirlerinin kompozisyonunda dolaylı vergilerin belirgin bir ağırlığa sahip olduğu gözlenmektedir. Sosyal güvenlik primleri hariç tutulduğunda, Türkiye’nin toplam vergi gelirlerinin neredeyse üçte ikisi (%63,38 ile %66,66 arasında değişen oranlarda) dolaylı vergilerden elde edilmektedir. Bu oran, dolaylı vergilerin toplam vergi geliri içindeki payının %46,66 olduğu OECD ortalamasının ve %50 civarında olan AB ülkelerinin oldukça üzerindedir. Bu asimetrik yapı, Türkiye’deki vergi sisteminin gelişmiş ülkelerdeki vergi sistemlerinden önemli ölçüde farklılaştığını ortaya koymaktadır. Bu durum, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde dolaylı vergilere daha fazla önem verilmesinin bir sonucudur.
2024 yılında dahilde alınan mal ve hizmet vergileri 722.66 milyar ₺, uluslararası ticaret ve muamelelerden alınan vergiler ise 425.47 milyar ₺ olarak gerçekleşmiştir.
Dolaylı vergilere olan bu yüksek bağımlılık, sadece bir maliye politikası tercihi olmaktan ziyade, vergi idaresinin etkinliği ve toplumsal vergi bilinci ile doğrudan ilişkili yapısal nedenlere dayanmaktadır. Dolaylı vergilerin en önemli avantajlarından biri, dolaysız vergilere kıyasla tahsilatının daha kolay ve maliyetinin daha düşük olmasıdır. Dolaysız vergi tahsilatında karşılaşılan vergi kaçakçılığı, vergi tabanının daralması ve kayıt dışı ekonomi gibi sorunlar, devletleri bütçe ihtiyaçlarını karşılamak için kolay toplanabilir dolaylı vergilere yöneltmektedir. Bu durum, dolaylı vergiye bağımlılığı bir tercih olmaktan çıkarıp, ekonomik ve sosyal yapıdan kaynaklanan bir zorunluluk haline getirmektedir.
Bir malı satın aldığımızda ödemiş olduğumuz dolaylı verginin gerek ekonomiye gerekse topluma ne gibi etkileri olur. Diğer bir deyişle vergi koyan iradenin, vergiyi koyarken ne tür amaç veya amaçları hedeflemiştir? Dolaylı vergilerin etkilerini gümrük vergileri özelinde ortaya koymak istedik.
Gümrük Vergilerinin Etkileri
Gümrük vergisi ve eşya üzerinden ithalat nedeniyle alınan diğer vergi ve fonların ülke ekonomisi üzerine birden fazla etkisi bulunmaktadır. Bu etkiler dikkate alınarak dış ticaret politikası uygulanmakta ve vergi oranları yükseltilip düşürülmektedir. Bu suretle ekonomiye yön verilmekte, ülkenin dış ticaret politikası yürütülmektedir.
Gelir Sağlama Etkisi
Gümrük vergisi bir vergi geliri kalemidir ve bütçeye vergi geliri olarak kaydedilmektedir. Toplam vergi gelirleri içinde gümrükte tahsil edilen vergilerin ağırlığı %26 ila %31 arasında değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle, gümrük vergisi artışı kamu gelirlerinin artışı sonucunu doğurmaktadır.
Koruma Etkisi
Gümrük vergileri, ithalatı pahalılaştırdığı için verginin yüksek olması yerli malı kullanımını artırmaktadır. Yerli malının kullanımı yerli ekonomiyi koruyucu etki sağlamaktadır. Bu açıdan, yerli üreticileri ithal ürünler karşısında korumaktadır. Önceleri, gümrük vergileri artışında gelir etkisi ön plandayken, günümüzde daha çok koruma etkisi önem kazanmıştır.
Yerli Üretime Etkisi
Gümrük vergileri, ithal ürünleri pahalı hale getirdiğinden yerli üretimin üretim miktarını artırıcı etki yapmaktadır.
Tüketime Etkisi
Gümrük vergilerinden kaynaklanan fiyat artışı tüketici talebini ithal üründen yerli ürüne yönlendirecek, yerli üretime olan talebi artıracaktır.
Gelir Dağılımına Etkisi
Gümrük vergileri, gelir dağılımını belirli bir sosyal sınıf lehine değiştirmek için kullanılabilir.
Özellikle sanayileşmiş ülkelerde, tekstil, giyim, gıda gibi sektörlerde sendikalar ucuz emekle üretilen yabancı mallarla baş edilemediği için koruyucu tedbirler isterler. Gümrük vergileri yükseltilerek korumacılık devreye alınır ve emek yoğun sektörlerin devamı sağlanır. Doğal olarak, korumacılık sayesinde ucuz işgücü kullanılarak düşük gelirli bir kesimin devamı sağlanır.
Ödemeler Bilançosuna Etkisi
Gümrük tarifeleri ithalatı kısıtlayarak ülkenin döviz giderlerini azaltır ve dış ticaret açıklarının kapanmasına hizmet eder. Ancak, milli gelir ve istihdamla ilgili kısıtlamalar burada da geçerlidir. Ayrıca, bütün açık veren ülkeler açıklarını bu şekilde kapatmaya çalışırlarsa uluslararası ticaret daralır ve bundan bütün ülkeler zararlı çıkar. İhracat azalması ülkelerde üretimin azalmasına, o da çarpan etkisinin tersine işlemesiyle kendinden birkaç kat fazla milli gelir azalmasına yol açar.
Dış Ticaret Hadlerini Değiştirme Etkisi
Gümrük tarifelerinin bir etkisi de ithal fiyatlarını yükselterek, dış ticaret hadlerini tarife koyan ülke lehine değiştirmesidir. Ancak bunun için, diğer ülkelerin misilleme yapmamış olması gerekir.
Enflasyona Etkisi
Gümrük vergileri, ithal malların maliyetlerini artıracağı için ithal ürünlerde fiyat artışı sonucunu doğuracaktır. Aynı zamanda, yerli üretimin de dışa bağımlı olduğu ortamda, ithal girdiler nedeniyle iç üretimde de fiyat artışını getirecektir. Üstelik, rekabetsiz bir ortamda fiyat artışı olması da doğaldır. Bütün bu hususlar, gümrük vergisi artışının enflasyona dönüşeceğinin göstergesidir.
Misilleme Aracı Olarak Etkisi
Gümrük vergileri, bir ülkeye, kendine yönelik konulan bir vergiye karşılık olarak misilleme yapma imkânı tanır. Aynı zamanda bir ülkeye karşı ekonomik yaptırım aracı olarak da kullanılabilir.
Sonuç olarak, vergi bir mali araç olmanın ötesinde, bir ülkenin ekonomik yapısını, sosyal dengesini ve siyasi dinamiklerini derinden etkileyen karmaşık bir mekanizmadır. Bu etkiler, verginin nasıl toplandığına ve nasıl harcandığına bağlı olarak olumlu ya da olumsuz olabilir.
Remzi AKÇİN
UGM Yönetim Kurulu Başkanı








