Enflasyon Düzeltmesi: İş Dünyası Açısından Teknik ve Stratejik Bir Değerlendirme
Dr. Arif AYLUÇTURHAN – İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi
Giriş
Yüksek enflasyon dönemlerinde finansal tabloların gerçeği yansıtması zorlaşmakta, işletmelerin vergi matrahı ile ekonomik gerçeklik arasındaki fark büyümektedir. Bu nedenle enflasyon düzeltmesi, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi kapsamında yeniden uygulanmaya başlamış, iş dünyasında ve uygulamacılar nezdinde önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir. Ancak uygulamanın kapsamı, teknik yönü, farklı işletme yapılarında yarattığı asimetrik etkiler, bilgi değeri ve vergi sonuçları nedeniyle tartışmalar devam etmektedir.
Enflasyon Düzeltmesinin Temel Yapısı
Vergi mevzuatı kapsamında uygulanan enflasyon düzeltmesi yalnızca bilanço kalemlerini günceller. Gelir tablosu (ve diğer finansal tablolar) enflasyona göre yeniden ifade edilmez. Bu kapsamda parasal olmayan varlıklar (stoklar, duran varlıklar, sermaye vb.) düzeltilirken, parasal kalemler (kasa, banka, ticari borçlar vb.) olduğu gibi kalır. Bu nedenle enflasyon düzeltmesi bu şekli ile işletme performansını değil, vergi matrahını etkileyen teknik bir düzeltme niteliği taşır.
TFRS Enflasyon Muhasebesi İle Karşılaştırma
TFRS (TMS 29) (BOBİ FRS 25) kapsamında hem bilanço hem gelir tablosu (ve diğer finansal tablolar) enflasyona göre yeniden ifade edilir. Tüm gelir ve giderler reel satın alma gücüne göre düzeltilir ve net parasal pozisyon kâr/zararı hesaplanır. Bu uygulama farkından dolayı enflasyon düzeltmesi değil enflasyon muhasebesinden bahsedilir. Bu yaklaşım işletmenin ekonomik durumunu daha doğru yansıtır. Buna karşın VUK enflasyon düzeltmesi yalnızca vergi tekniğine hizmet eder, yönetimsel analiz ve bilgi değeri açısından sınırlıdır.
Revizyonlar Ve Uygulamadaki Farklılıklar
Uygulamanın ilk döneminde Yapılmakta Olan Yatırımlar (YOİ) hesabının enflasyona göre düzeltilmesi işletmelerin bilançolarında önemli etkiler doğurmuş, bunun üzerine Bakanlık YOİ’ye ilişkin özel düzenlemeler yapmıştır. Buna rağmen duran varlık kayıtlarının geçmişe dönük taranması, stok hareketlerinin endekslenmesi (basitleştirilmiş yöntemlere rağmen) ve yazılım altyapılarının uyumsuzluğu işletmelerde önemli iş yükü oluşturmaya devam etmektedir.
Varlikların Düzeltilmesi, Vergi Etkisi ve Beklentiler Arasındaki Çelişki
Enflasyon düzeltmesinin en tartışmalı yönlerinden biri, temelde varlıkların düzeltilmesiyle ortaya çıkan farkların vergi matrahını arttırma yönünde etkilemesidir. İş dünyasının temel beklentisi, bu farkların fiyat artışından kaynaklandığı ve gerçek bir gelir yaratmadığı için vergilendirilmemesidir. Ancak mevzuatın bu durumlarda düzeltme farklarını matraha dahil etmesi, işletmelerin beklentileriyle çelişmektedir.
Diğer yandan bu durum düzeltmenin muhasebe mantığı gereği *çift taraflı kayıt sistemi dengesiyle* çalışması ile izah edilebilir. Parasal olmayan varlıklar düzeltiliyorsa, bilançonun matematiksel bütünlüğü gereği özkaynak kalemleri de düzeltilir. Bu nedenle sermaye kalemlerinin de enflasyon düzeltmesine tabi tutulması zorunludur.
İşletmenin Sermaye Yapısına Göre Asimetrik Sonuçlar
Bu denge yaklaşımı farklı sermaye yapılarında farklı sonuçlar doğurmaktadır:
Sermayesi güçlü işletmeler:
Özkaynak kalemlerinin yüksek olması, varlık düzeltmesi ile sermaye düzeltmesi arasındaki farkı azaltır. Bu işletmelerde enflasyon düzeltmesinin vergi matrahı üzerindeki etkisi sınırlı kalır.
Borç ağırlıklı finance edilen işletmeler:
Borçlar parasal kalem olduğundan düzeltilmez. Buna karşın varlık düzeltmesi yüksek olduğunda vergi matrahı artabilir. Bu durum yüksek yabancı kaynak kullanan işletmelerde daha fazla vergi yüküyle karşılaşılmasına neden olur.
Bu nedenle enflasyon düzeltmesi işletmeler arasında eşit etki yaratmamakta; sermaye yapısına bağlı olarak önemli farklılıklar ortaya çıkmaktadır.
Gerçeğe Uygun Bilgi İçin Finansal Raporlama Standartlarının Önemi
Çok öz olarak ifade edilirse; TFRS, BOBİ FRS ve KÜMİ FRS kapsamındaki finansal raporlar, enflasyon düzeltmesinden farklı olarak işletmenin ekonomik gerçekliğini ortaya çıkaran bütüncül bir yaklaşım sunar. Bu standartlar hem bilanço hem gelir tablosunu enflasyonun etkisine göre düzeltir ve net parasal pozisyonu görünür kılar. Vergi amaçlı tablolar ise yalnızca mevzuata uyum işlevi taşır.
Sonuç
Esas olarak enflasyon düzeltmesi yüksek enflasyon dönemlerinde vergi matrahını fiktif artışlardan arındırmak için kullanılan teknik bir araçtır. Ancak uygulamanın işletmelerde yarattığı iş yükü, farklı sermaye yapılarında oluşturduğu asimetrik sonuçlar, bilgi değeri ve vergi etkileri nedeniyle tartışmalar devam etmektedir. İş dünyası, düzeltmenin sadeleştirilmesi, belirsizliklerin giderilmesi ve fiktif artışların vergiye tabi olmaması gerektiği yönünde görüş birliğine sahiptir. Bu minvalde belki de vergi mevzuatı kapsamında enflasyon düzeltmesi uygulaması tamamen uygulamadan kaldırılacaktır.
Dr. Arif AYLUÇTARHAN
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi
Kaynakça:
Vergi Usul Kanunu, Mükerrer Md. 298
IAS 29 Financial Reporting in Hyperinflationary Economies
KGK Finansal Raporlama Standartları
Bakanlık Tebliğleri (2023–2025)
TÜRMOB Teknik Görüşleri, Gazete Haberleri









