“Sektöre mütevazi bir katkıda bulunmak istedim”
Dergimizde yazılarına sıkça yer verdiğimiz Ahmet Cora’nın “Lojistik Notları” adlı kitabı raflardaki yerini aldı. Kendisi ile kitabı üzerine kısa bir söyleşi yaptık.
Ahmet Bey, öncelikle kitap fikri nasıl gelişti?
Sektör dergilerinde yayınlanan yazılarımın derli toplu ve bir arada durmasının faydalı olacağını düşündüm. Lojistiğe ilgi duyan ama akademik anlatımlardan da sıkılmış gençler için, anlaşılır bir kaynakla, sektöre mütevazi bir katkıda bulunmak istedim. Tabii, yazılarım arasında bir derleme yapıp, metinleri tekrar gözden geçirerek bu kitap dosyasını oluşturdum. Sonra dosyayı birkaç yayınevine gönderdim ve basmayı kabul edenle yola çıktık.
Siz bir akademisyen değilsiniz. Kitaptaki konular tamamen deneyimlerinizden mi oluşuyor?
Aynen öyle diyebiliriz. Üniversiteden sonra akademik bir yol izlemedim. Toplam 6 sene lojistik firmalarının iş geliştirme ve satış departmanlarında görevler aldım, yaklaşık 8 senedir de lojistik hizmet satın alan yatırımcı bir kuruluşumuzun lojistik departmanında çalışmaktayım. Okullarda anlatılmayacak çok farklı deneyimleri yaşayarak görme fırsatım oldu. Bu deneyimlerimi de öğrenmeye açık insanlarla buluşturmak istedim.
Bazı yazılarınızda ufak dozda espirili bir dil de göze çarpıyor. Ayrıca bazılarının başında alıntı cümleler var. Bunlar özel bir tercih mi?
Hem öğrencilik hayatı, hem iş dünyası oldukça yorucu, yıpratıcı süreçler ve insanların zihinleri gerçekten dolu. Bu sebeple, bence bir konuyu anlatabilmek için, kolay okunabilen, akıcı, net, hatta bazen hafif gülümsetebilen metinler tercih edilmesi gerekiyor. Yoksa grafiklerin, rakamların, oranların iş hayatında karşılığı çok az maalesef. Bu sebeple sıkmadan bir çırpıda okunabilecek bir eser üretme fikrinin peşinden gittim.
Kitabı iki bölüme ayırmışsınız. İlk bölüme “bilgi içerikli yazılar”, ikinci bölüme “fikir yazıları” demişsiniz. Bu tasnif neden?
Evet, birinci bölümde, lojistikçilerin yaptıkları operasyonlarda işlerine direk yarayacak bilgileri aktardım. Mesela, nakliye sigortaları, teslim şekilleri, gümrükleme gibi konulara değiniyorum. İkinci bölüme fikir yazıları dememin sebebi; tamamen benim özgün düşüncelerimden oluşmaları ve sadece okuyucuya fikir vermek, kapı aralamak niyetiyle yazılmış olmaları. Tamamen yanlış da olabilirler. Dediğim gibi benim deneyimlerim, bilgi birikimim, entelleltüel dünyamın yansımaları sadece.
Lojistik ile ilgili operasyonel konuları kısa makalelere sığdırmak zordur. Sizde bu süreç nasıl işledi?
Mark Twain’in meşhur bir sözü vardır. “Sana kısa mektup yazacak kadar çok vaktim yok” demiştir. Gerçekten bir şeyi özetleyebilmek, onun her aşamasını tek tek anlatmaktan daha zordur. Olaya yukarıdan bakabilmeyi, neden-sonuç ilişkisi kurabilmeyi gerektirir. Ayrıca bir konuyu yazabilmek, onu anlatabilmekten de daha zor bir faaliyettir. O yüzden ciddi de bir emek istiyor. Zira okuyucu “işi biliyor”, “biraz biliyor” ya da “hiç bilmiyor” seviyesinde olabilir. Dolayısıyla bu durum, yazıyı çok kritik bir ayarda tutmanızı şart koşuyor.
Ahmet Bey, bu ilk kitabınızın hayırlı olmasını diliyor, devamını bekliyoruz.
Ben de size teşekkür ediyorum.
* Bu röportaj, SATINALMA Dergisi 40.sayıda (Nisan 2016) yayınlanmıştır.
‘Lojistik Notları’ kitabına, alttaki linklerden ulaşabilirsiniz;
http://www.kitapyurdu.com/kitap/lojistik-notlari/390397.html