Puma uzunluğu yaklaşık iki metre olan kedigillerden bir yırtıcı hayvandır. Pumanın birçok özelliği olmakla beraber en belirgin özelliği avlanırken çok zekice hareket etmesidir. Puma enerjisini peşinden koştuğu hayvandan elde edeceği faydaya göre ayarlamaktadır. Koşarken harcadığı enerji eğer avdan elde edeceği miktardan daha fazla ise Puma işte o anda avından vazgeçerek durumu kabullenir ve yeni bir av için harekete geçer.
İşte tam da bu noktada Aptal Puma Sendromu ile günümüz insanın davranışlarını açıklayan yeni bir olgu çıktı ortaya. Pumanın davranışlarının aksine hareket etme haline Aptal Puma Sendromu olarak adlandırılıyor.
İnsanoğlu sonuç elde edemeyeceği şeyler için enerjisini boş yere harcayabiliyor. Sonuç alamadığını görmesine rağmen inatla bu davranışından da vazgeçmiyor. Bu hal insanın kendine kör olma hali aslında. Türkiye bir Akrep burcu üstelik Venüs’ü de Akrep’te bu yüzden takıntı, inat ve vazgeçememe enerjisini de içinde barındırıyor.
Yenilgiyi kabul etmek oldukça zor geliyor hâlbuki bazen yenilmekte gerekir ve bunlarda hayatımıza birçok deneyim katar bizi büyütür ve çok şey öğretir.
İnsanın hangi olaya veya hangi kişiye ne kadar enerji sarf edeceği ve bu olaydan ne kadar çok fayda sağlayacağını bilmesi gerekiyor. İşte burada olayın içine zekâ, öngörü ve kendi potansiyelini bilme ve buna güvenme giriyor.
Kendi hayatımız içinde bocaladığımız bir türlü yol alamadığımız konularda hemen olayın içinden çıkmalı ve kuş bakışı ile hayatımıza bir bakmalıyız. Çünkü bir şey ne kadar çok yakınımızda olursa onu görme oranımız da o kadar azalır.
Peki bu noktada biz neye dikkat edeceğiz? Tabi ki fayda ilişkisine, yani benim bundan faydam ne olacak? Ve buna gerçekten değer mi?
Size getirisi %5 olan bir şeye hayatınızı adamakla size getirisi %100 olacak bir şeye adamak arasındaki farkı görmeniz ve buna göre hareket etmeniz gerekir. Hayatımızda plansız programsız ve gerçekleşme ihtimali olmayan şeyler için çaba göstermek bazen hayatımıza bile mal olabiliyor.
En önemli şey insanın kendi potansiyelini bilmesi ve buna güvenmesi. Hepimiz her konuda mükemmel olamayız ama hepimizin iyi olduğu, başarılı olduğu ve daha iyi yaptığı şeyler vardır. O zaman enerjimizi bunlara nasıl kanalize edeceğimizi bilmemiz gerek.
Mesela şimdi bir düşünün iş hayatında bu sendromu yaşıyor musunuz? Yıllardır aynı pozisyonda terfi etmek için mi bekliyorsunuz? Yaptığınız işin ve potansiyelinizin farkında değiller mi?
Belki de artık silkelenip kendi potansiyelinize güvenerek hayatınıza devam etmeniz gerekiyor.
Enerjimizi faydalı işlere harcayacağımız günlerimiz olması dileği ile,
Sevgiler,