Avrupa Birliği ve ABD, Rus Petrol ve Doğalgaz Kaynaklarına Bir Yaptırım ya da Ambargo Uygulayacak mı ?

Satınalma Dergisi
Satınalma Dergisihttps://satinalmadergisi.com
KURUMSAL PAZARDA 12. YIL HABER: dergi@satinalmadergisi.com REKLAM: reklam@satinalmadergisi.com ABONELİK: abone@satinalmadergisi.com Tel : (546) 740 10 10
spot_imgspot_img

Rusya’nın enerji ihracatına darbe vurmak artık o kadar da düşünülemez değil, ancak batıdaki enerji piyasasının, Moskova ile başa çıkmada zaten ‘kendi kendine yaptırım’ uyguladığı görülüyor. ABD’nin “Rus petrolü ithalatının yasaklanmasına ilişkin AB ile görüşme halindeyiz” açıklamasının ardından Brent petrolün varili 7 Mart 2022 itibari ile 130 doları görmüş durumda. Analistler olası bir ambargo kararına temkinli yaklaşıyor.

Uzmanlara göre, Rus gemileri günde yaklaşık 5 milyon varil ham petrol taşıyor — yaklaşık yarısı Avrupa’ya gidiyor — ve bunun dışında Avrupa’ya 2,7 milyon varil petrol türevi ürün daha gönderiliyor.

Batılı liderler Vladimir Putin’i Ukrayna’ya yönelik kapsamlı yaptırımlarla tehdit etmeye başladığından beri, bu tür önlemlerin Rusya’nın olduğu kadar batı ekonomisinin de can damarı olan enerji arzını kesintiye uğratmaktan kaçınmaya çalışacağı açıktı.

Ancak Moskova’nın işgalinin yoğunluğu arttıkça, -batı ekonomilerine zarar veriyor bile olsa-, yaptırımlar için petrol ve doğal gaz ihracatını hedef alma fikri artık masadan kalkmış değil.

Kanada, Rus enerjisinin küçük bir alıcısı olsa da, Rusya’dan ham petrol ithalatını engelledi ve ABD’de Başkan Joe Biden, Meclis Başkanı Nancy Pelosi de dahil olmak üzere, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar tarafından, Rus petrolünü yasaklaması için artan bir baskı altındalar.

Biden geçen çarşamba günü yaptığı açıklamada, basın sözcüsü Jen Psaki’nin bu tür bir eylemde bulunmanın risklerini vurgulamasına rağmen, “Hiçbir şey masadan kalkmış değil.” dedi. Basın sözcüsü Jen Psaki, Biden için: “Yapmak istemediği şey, küresel petrol piyasalarını veya küresel pazarı devirmek veya Amerikan halkını daha yüksek enerji ve gaz fiyatlarıyla daha fazla etkilemektir.” dedi.

İşte Batılı liderlerin Rus ham petrolüne karşı bir tür petrol ambargosu olarak değerlendirdikleri ağırlıkları.

Rusya Hala Petrol ve Gaz Sağlayabilir mi?

Şimdiye kadar batı, enerji kaynaklarını diğer yaptırımlardan ayırmaya dikkat ediyor gibiydi. Washington geçen hafta Rusya’nın en büyük bankaları Sberbank ve VTB’nin ABD’deki ödemeleri işlemesini yasaklayacağını duyurduğunda, ülkenin enerji şirketi Gazprom’a hizmet veren üçüncü büyük kredi kuruluşu Gazprombank’ı dışladı. Gazprombank ve Sberbank, Brüksel’in Swift mesajlaşma sisteminden yasaklanmasını istediği yedi kurum listesinde yer almıyor ve ABD Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi de enerji anlaşmalarını yaptırımlarının dışında tutan genel bir lisans yayınladı.

Bununla birlikte, gerçekte, birçok batı bankası, rafineri ve armatör yürürlükte “kendi kendine yaptırım” uyguluyor ve Rus petrolü zaten yaptırımlara maruz kalmış gibi davranıyor. Bir banka yöneticisi, “Rusya’nın petrolü etkili bir şekilde zehirli hale geldi.” dedi.

Rus ham petrolünün en büyük alıcılarından bazıları, bankalardan sigortacılara ve lojistik hizmet sunan firmalara kadar tüm şirketler, Rus işinden çekilirken, sevkiyatları ve siparişleri iptal etti.

Energy Aspects danışmanlık verilerine göre, Rus ham petrolünün kabaca yüzde 70’i “alıcı bulmakta zorlanıyordu”. Kanıt olarak, Kuzey-Batı Avrupa ve Akdeniz’deki rafineriler için bir temel olan Rusya’nın amiral gemisi Urals ham petrolünün varil fiyatı geçtiğimiz çarşamba günü 18 dolardan fazla rekor bir indirimle aktarıldı.

Petrol Ambargosu Bir Fark Yaratır mı?

Petrol ve gaz gelirleri, dünyanın en büyük enerji ihracatçısı olan Rusya için hayati önem taşıyor. Uzmanlara göre, günde yaklaşık 5 milyon varil ham petrol – bunun yaklaşık yarısı Avrupa’ya gidiyor – ve bunun dışında Avrupa’ya 2,7 milyon varil petrol türevi ürün daha sevk ediliyor.

Uluslararası Finans Enstitüsü’ne göre, 2021 yılında enerji ihracatı gelirleri toplamda 235 milyar dolardan fazlaydı ve Rusya’nın ihracat gelirinin yarısına yakınını oluşturdu.

Bu nedenle, Rus enerjisine yönelik yaptırımlar, Çin’e ve Ukrayna’nın işgali konusunda henüz net bir tutum takınmayan diğer ülkelere kargo işlemlerine devam edebilse bile, Moskova için bu gelir kaynağını tehdit edecektir. Putin ve Çin lideri Xi Jinping, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başlamasından sadece haftalar önce, geçen ay Pekin Kış Olimpiyatları’nda bir araya geldiklerinde 118 milyar dolarlık yeni petrol ve doğal gaz anlaşmalarını açıkladılar.

Ancak bazı analistler, ham petrol alıcılarının yaklaşık üçte ikisinin, Rusya’yı boykot ediyor gibi göründüğü göz önüne alındığında, resmi bir ambargonun dünya genelindeki tüketiciler için petrol fiyatlarını -zaten sekiz yılın en yükseğine- sürükleyen piyasa endişesi yaratırken, hemen sınırlı bir etki yaratacağını savundular.

J.P. Morgan enerji stratejisi başkanı Christyan Malek, yaptırımlar olmasa bile, alıcı eksikliğinin Rusya’yı depolama sahaları dolduğunda petrol üretimini kısmaya zorlayabileceğini söyledi. Böyle bir hareketin Rus üretim kapasitesi için potansiyel olarak yıkıcı sonuçları olacaktır:

“Kepenk indirilmiş petrol kuyularının tekrar açılması zor olabilir.”

Ambargo ABD ve Müttefiklerine Zarar Verir Mi?

Analistler, ABD’ye petrol ithalatının yasaklanmasının, Amerika’daki akaryakıt fiyatı üzerinde çok fazla etkisi olma olasılığının düşük olduğunu söylüyor. S&P Global Platts’a göre, ABD’nin Rus ham petrolü ithalatı yıl başından bu yana sadece 13.500 b/d’ye düştü ve ABD kısmen rafine ürünlere çok daha fazla bağımlı olsa da, çoğu sektör uzmanı bu stokların Kanada veya Meksika’dan yapılan ithalatla kolayca değiştirileceğine inanıyor.

Colorado merkezli enerji danışmanlığı şirketi Rapidan’ın müdürlerinden Zachary Rogers, “[Ham petrol ve petrol ürünlerine uygulanan ambargonun] benzin fiyatını değiştirmesini beklemezdim.” dedi. “Bu, ABD petrol rafine sistemi için küçük bir rahatsızlık olur.”

Sektör yöneticilerine göre ABD için daha büyük bir sorun, Avrupalı müttefikleri izole etmeme arzusu. Uzmanlara göre, Rusya Avrupa’nın rafine ürünlerinin yüzde 10’unu ve ham petrolünün yüzde 20’sinden fazlasına tedarik ediyor.

ABD’li bir sektör temsilcisi, “Bunu şimdi yapmamanın en büyük nedeni, Avrupalıları takip etmek zorunda olduklarını düşündükleri bir çıkmaza sokmamaktır.” dedi.

Polonya başbakanı Mateusz Morawiecki Brüksel’in Rusya’dan kömür, petrol ve doğalgazı yasaklamasını istemesine karşın, bu talebi fazla karşılık bulmuyor. Almanya’nın ekonomi bakanı Robert Habeck, geçtiğimiz perşembe günü yaptığı açıklamada, her türlü ambargoya karşı olduğunu söyledi: “Fiyat istikrarını ve enerji güvenliğini korumak için bu malzemelere ihtiyacımız var.” Brüksel’deki diplomatlar, petrol ve doğal gaz yaptırımları hakkında sadece gayrı resmi görüşmeler yapıldığını söylediler.

Obama yönetimi altında İran’a yönelik yaptırım politikasının çizilmesine yardımcı olan Richard Nephew, batılı ülkelerin petrol ithalatını derhal yasaklamak yerine kıstırmaları gerektiğini söyledi. “İran’la birlikte her altı ayda bir, yüzde 20 kesinti uyguladık.” “Burada benzer bir şey yapmak, petrol fiyatındaki artış riskini azaltırken net bir mesaj gönderir.”

Peki ya Gaz?

Gaz alımlarına yönelik kapsamlı bir yasağın daha hızlı bir etkisi olacaktır, ancak bu durum pek olası görülmemektedir. Rystad Energy analistlerine göre, Rusya Avrupa’ya, Avrupa talebinin yaklaşık üçte birini sağlayan, üç büyük boru hattıyla mevcut fiyatlarla günde yaklaşık 450 milyon dolar değerinde gaz gönderiyor. AB 2022 yılında Rus gazı tedariğini azaltmayı deneyecek ama alımlar yine de devam edecek.

Petrolün aksine, Avrupalı alıcılar Rus gazı için sipariş vermeye devam ettiler ve hatta şu anda spot piyasadan satın almaktan daha ucuz olduğu için devlete ait Gazprom ile uzun vadeli sözleşmeler kapsamında aldıklarını en üst düzeye çıkarmaya çalıştılar.

Danışmanlık şirketi ICIS’in gaz analitiği başkanı Tom Marzec-Manser, “Akışlar arttı, bu yüzden uzun vadeli sözleşmeli gaz hala tercih ediliyor,” dedi.

Ancak yetkili, daha esnek ve  kısa vadeli tedarik sözleşmeleri olan şirketlerin, alternatif tedarik kaynakları aramaya başladıklarını söyledi. Sonuç, Avrupa doğal gaz fiyatlarındaki artışa katkıda bulunan talepteki artış:

“Geçtiğimiz Çarşamba günü yüzde 50 artarak megavatsaat başına tüm zamanların en yüksek 185 Euro’ya yükseldi”

AB, alternatif tedarik arayışlarını hızlandırarak ve yenilenebilir kapasiteyi daha hızlı geliştirerek Rus petrol ve gazına olan bağımlılığını azaltmak istediğini açıkça belirtti. Avrupa sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatını artırdı ve bir miktar gaz depolama alanını yeniden doldurdu.

Ancak kısa vadede Rus akışlarının yerini alacak kadar büyük alternatif bir gaz kaynağı yok. J.P. Morgan’dan Malek, “Fazla petrol gibi fazla gazınız da yok,” dedi. Yine J.P. Morgan’dan Malek: “Suudi Arabistan gibi bir kaynak olarak da gazınız yok.” diye ekledi.

Danışmanlık şirketi Eurasia Group’un Avrupa direktörü Emre Peker, Avrupa ambargosunun, enerji için daha da fazla ödeme yapmak zorunda kalmaktan çekinen bir AB için, muhtemelen çok uzak bir adım olarak kaldığını söyledi. “Konunun görüşüldüğünü biliyorum, ancak bu AB’nin atmaya hazır olduğu acil bir adım değil. AB üzerinde büyük bir ekonomik etki olacaktır.” dedi.

 

Satınalma Dergisi
Satınalma Dergisihttps://satinalmadergisi.com
KURUMSAL PAZARDA 12. YIL HABER: dergi@satinalmadergisi.com REKLAM: reklam@satinalmadergisi.com ABONELİK: abone@satinalmadergisi.com Tel : (546) 740 10 10

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı