2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda düzenlenmiştir. Buna göre, 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü “Ulusal Bayramdır” (2429/m.1). Bunun dışındaki resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü “genel tatil günleri” olarak kabul edilir.
1) Ulusal Bayram günü; 29 Ekimdir. Bu günde özel işyerlerinin kapanması zorunludur. 28 Ekim saat: 13.00’den sonra başlar, 1,5 gündür.
2) Resmi Bayram Günleri:
a) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; 1 gündür.
b) 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı; 1 gündür.
c) 30 Ağustos Zafer Bayramı; 1 gündür.
3) Dini Bayram Günleri:
a) Ramazan Bayramı; Arife günü saat: 13.00’ten başlar 3,5 gündür.
b) Kurban Bayramı; Arife günü saat: 13.00’ten başlar 4,5 gündür.
4) Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü ve 15 Temmuz günü Demokrasi ve Milli Birlik Günü tatilidir.
Böylece bir takvim yılı içinde 15,5 gün Ulusal Bayram ve Genel Tatil günü vardır. Buna göre; Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günleri Cuma günü akşamı sona erdiğinde, takip eden Cumartesi gününün tamamı tatil yapılır. Bu durumda; Cuma gününe rasgelen Ulusal Bayram ve Genel Tatiller de; müteakip cumartesi günü de tatil yapılır (2429 m. 3/D/2).
Ulusal Bayram yalnızca Cumhuriyet Bayramıdır. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü, bütün özel işyerlerinin kapatılması zorunludur (2429/m.2). Ancak nitelikleri yönünden sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel yasalarındaki hükümler saklı tutulmuş ve böylesi kuruluşların, özel yasalarına hüküm konulmak şartıyla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gününde de çalışabilecekleri kabul edilmiştir. Açıkça anlaşılacağı üzere, özel yasaları olmayan veya özel yasalarında böyle bir hüküm bulunmayan kuruluşlar, nitelikleri yönünden sürekli bir iş yapıyor olsalar bile, 29 Ekim gününde çalışma yapamayacaklardır.
Ayrıca, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanunda, Ulusal Bayramın 28 Ekim günü saat 13.00’den sonrası ve genel tatil günlerinde (resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı gününde) resmi daire ve kuruluşların tatil edilecekleri hükme bağlanmıştır. Buna karşın Kanun, bu günlerde özel işyerlerinin kapatılmasının zorunlu olmadığını belirtmiştir[1].
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir (İşK. m.44).
Ulusal bayram ve genel tatil günü tatil yapmayarak çalışan işçiye çalıştığı her gün için bir günlük ücreti ödenir. Örneğin işçinin günlük ücreti 300 TL ise, ulusal bayram ile genel tatil günü çalışan işçiye 300 TL+300 TL=600 TL ödenir. Bununla birlikte, ulusal bayram ile genel tatil günü işyerinde 2 saatlik bir arızanın giderilmesi için çalıştırılan işçiye ücreti yine 600 TL olarak ödenir.
Yargıtay’a göre, “genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarının hak edilen tarihteki çıplak ücret üzerinden hesaplanması gerekir”[2].
Peki, işveren bayram günü çalıştırılan işçiye ilave ücret yerine idari izin verebilir mi? 4857 sayılı İş Kanunu’nun 47 nci maddesinde, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir. Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri işverence işçiye ödenir” denilmektedir.
“Yargıtay uygulamasına göre, “Genel tatil günü olan bayram günü çalıştırılan işçiye sonradan bunun karşılığında idari izin verilmesi mümkün değildir. İşçiye bayram çalışması karşılığı ilave ücret ödenmelidir. Dosyadaki belgelerden davacının bir kısım genel tatillerde çalışıp sonrasında idari izin kullandığı görülmektedir. İşçiye genel tatil çalışması karşılığında idari izin kullandırılması genel tatil ücreti hakkını ortadan kaldırmayacağından ücretin ödenmesi gerekliliği karşısında davacının ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklısı olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davacı tarafça yapılan fesih işlemi 4857 sayılı Kanun’un 24. maddesi gereği haklı nedene dayanmakla davacının kıdem tazminatına ve bir kısım ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazandığının kabulü gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile söz konusu taleplerin reddi isabetsizdir”[3].
Sonuç olarak, genel tatil günü olan bayram günü çalıştırılan işçiye sonradan bunun karşılığında idari izin verilmesi mümkün değildir. İşçiye bayram çalışması karşılığı ilave ücret ödenmelidir. İşçiye genel tatil çalışması karşılığında idari izin kullandırılması genel tatil ücreti hakkını ortadan kaldırmayacağından, örneğin işçinin günlük ücreti 300 TL ise, ulusal bayram veya genel tatil günü çalışan işçiye 300 TL+300 TL=600 TL ücret ödenmesi gerekir. Ayrıca ulusal bayram ile genel tatil ücret alacaklarının hak edilen tarihteki çıplak ücret üzerinden hesaplanması gerekir.
Lütfi İNCİROĞLU
[1] İNCİROĞLU, Lütfi, Sorulu Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 5. Baskı İstanbul 2023, s.435 vd.
[2] Y9HD.12.4.2018, E.2015/14919, K.2018/8470 Legalbank
[3] Y9HD.14.11.2016 T.,E.2015/5620, K.2016/19925 Legalbank.