Bilgisayarlı Otomobiller Out Otomobilli Bilgisayarlar In
Zafer URFALIOĞLU
Otomobil sözcüğü Türkçeye, Fransızca Automobile sözcüğünden geçtiğini ve Fransa’da bu sözcüğün ilk kez 1865 dolayında “Elektrikli Motorlar” için kullanılmış olduğunu biliyor muydunuz.
Yaklaşık 29 yıl sonra da yani 1894 dolayında ise Daimler-Benz ve Peugeot’nun imal ettiği benzin motorlu araçlara söylenir olmuş.
– Ne, şaka mı?! (Burayı lütfen Z Kuşağı gibi okuyun. Daha güzel oluyor.)
Yok valla doğru.
Neredeyse 150 yıl sonra Otomobil kelimesinin ifade ettiği şey artık tekrar orjinal kökenine dönmeye başladı. Otomobil, Elektrikli Bir Araç demek oluyor.
Aslında araç diyorum ama onlar araç da değil: Bir Bilgisayar.
Bildiğimiz bilgisayarlar gibi verileri işliyor, depoluyor, transfer ediyor, iletişim kuruyor, kurdurtuyor, kontrol ediyor, ettiriyor vs vs vs.
Normal bir bilgisayarla, hatta günümüz akıllı telefonu veya tabletleri ile yapılan herşeyi bu otomobillerle yapmak mümkün.
Para harcamaya başlayan Z Kuşağıyla bu dönüşüm zorunlu oldu. Zaten internet içine doğan bu Kuşak başka türlü yaşayamazdı ki.
X ve kısmen de olsa Y Kuşağı hala gürültülü ve tüm dikkatinizi vererek sürüş keyfi aldığınız dizel yada benzinli otomobilleri seviyor olabilir ama Z Kuşağı için uzun bir otomobil yolculuğu, cızırtılı bir radyo ve motor sesiyle camdan dışarıya boş boş bakarak yapılan gereksiz bir faaliyet.
– Boş ya?! (Burayı lütfen Z Kuşağı gibi okuyun. Daha güzel oluyor.)
Ne yaptılar;
- Daha çocukken MP3 ile şu cızırtılı radyoyu ve kulaklıklarıyla da motor sesini çözdüler. (Kulaklık ayrıca hiç hoşlanmadıkları ilkel bir iletişim aracı olan Konuşmayı da engelleyen bir bonus oldu.)
- Sonra laptop ve tabletle oyun, film ve sosyal medyaya otomobil içinden ulaşmayı hallettiler.
- Akıllı telefon sahibi olunca zaten hepsi ceplerine giriverdi
Ama artık büyüdü onlar amcası, otomobil kullanmak istiyorlar ama öyle direksiyon sallamak, yola bakmak, dur kalk, adres ara falan filan uğraşamazlar. Dünya kadar bildirim var, mesaj var bakmaları gereken.
– Ne alaka ya?! (Burayı lütfen Z Kuşağı gibi okuyun. Daha güzel oluyor.)
Ve bir gün, hop!
O çok sevdikleri tabletlere teker, koltuk ve bir direksiyon koyan birileri çıktı ve oldu bitti. Şimdi biniyorlar tabletlerine, şarj edip, haydi gidelim diye komut veriyorlar ve salonda oturur gibi oturup Otomobilli Bilgisayarlarında gidecekleri yere götürülüyorlar.
– Oha! Otonom sürüş var!? (Burayı lütfen Z Kuşağı gibi okuyun. Daha güzel oluyor.)
Asırlık dev otomobil şirketleri de hala otomobillerine bilgisayar takmaya çalışsınlar… Ön panele tablet koyarak, telefon bağlayarak bu işi kotaracaklarını sanıyorlar ama maalesef artık; Bilgisayarlı Otomobiller Out, Otomobilli Bilgisayarlar In
- Sizin sürüş keyfi dediğiniz o şey anlamsız bir iş Amca!
- Sizin iç gıcıklayan o motor sesleriniz sadece gürültü!
- Sizin otomobil dediğiniz şey petrol türevleri sızdıran ve kokan ilkel bir taşıt!
- Petrol yakıp duman çıkararak bir yerden bir yere gitmek nedir ya!
Günümüzde insanlar seyahat için at yada eşek kullanmıyorsa ya da at arabasına binmiyorsa bundan çok değil 10-15 sene sonra da her an tansiyonu çıkabilecek, sinirlenip hata yapabilecek, şekeri düşüp uykusu gelip dalacak bir insanın kullanacağı otomobile kimse binmek istemeyecek.
Otonom sürüş özelliği de olan Otomobilli Bilgisayarı ile mecburen yapması gereken yolculuğu yapacak. Muhtemelen de tek başına. Çünkü Z Kuşağı çoluk çocuk sesi de çekemez.
Zaten işe, okula ve markete gidip gelmek gibi şeyler hali hazırda sorgulanıyor. Market pazar alışverişi de on-line. Bilgisayarlar tüm bunları oturma odanıza getirdi bile.
Dışarıda devrim var ey halkım! Kalkıp kapıları açın.
Ya açın kapıları, bırakın içeriye girsin bu yeni akım.
Ya da yıkılmaya mahkum olan duvarlarınızın altında kalın.
Umarım ilerde bizim için de; ‘O iyi insanlar o güzel otomobillere binip çekip gittiler.” derler.
Saygılarımla,
Zafer URFALIOĞLU