İHRACATÇI VE DÖVİZ KURLARI
İhracatçılar; üretim, fiyatlama, lojistik ve diğer maliyetleri ince eleyip sık dokuyarak yurt dışındaki ithalatçısına (alıcısına) fiyatlama yapmaya çalışır. İhracatçının bu fiyatlaması adeta kumpasla ölçülür gibi milimetriktir. İhracatçı tarafından verilen fiyatlar dünyadaki aynı sektördeki diğer rakiplerinin verdiği fiyatlarla rekabet edebilir ve aynı zamanda ihracatçının bu satıştan kâr ediyor olması esastır.
Şimdi aşağıdaki USD / TRL grafiğine bakarak ihracatçımızın yurt dışına satacağı mala ilişki yorumlarımızı paylaşalım;
İhracatçımızın Mersin’den satacağı portakal ile ilgili yurt dışına verdiği fiyatlama şöyledir;
Fiyat : USD.350.00 / Ton
Malın ihracatçıya maliyeti : USD.340.- / Ton (Net kâr USD.10.- / beher ton)
TRL.3.- beher kilo maliyeti. İhracatçı kurun
yükselmesinden kazanacağını düşünmüştür
Mal miktarı : 1.500 ton portakal
Teslim şekli : FOB Mersin
Teklif tarihi : 02.11.2020
Teklif tarihindeki kur : USD/TRL C/8.5300
Ödeme şekli : Mal mukabili
İhracatçı minimum kâr ile malını satmak üzere sözleşme yapar. Sözleşmenin ardından malını hazırlayıp, Kasım 2020 Ayının sonlarına doğru yurt dışındaki ithalatçısına gönderir. Ödeme mal mukabili şeklindedir. İthalatçı firma mal bedeli olan USD.525.000.- lık tutarı 08.02.2021 tarihinde banka aracılığı ile gönderir.
İhracatçı firma portakalını vadeli olarak satın aldığı çiftçiye portakal bedelini ödemek amacıyla ihracat bedeli dövizleri şu şekilde bozdurur
Bozdurma tarihi : 08.02.2021
Bozdurma tarihindeki kur : USD / TRL C/ 7.000
Mal bedeli : USD.525.000.-
Türk Lirası tutarı : TRL.3.675.000.-
İhracatçının çiftçiye borcu : TRL.4.500.000.-
İhracatçının fiili zararı : TRL.825.000.- Gümrükleme ve ambalaj giderleri hariç.
İhracatçımız yurt dışına satmış olduğu USD.525.000.- lık mal bedelinin tamamını tahsil etmesine ve her tondan USD.10.- lık kâr sağlayacağını hesap ederken gümrükleme ve ambalaj giderleri hariç olmak üzere TRL.825.000.- lık net bir zarar söz konusudur.
BU ihracat işlemi bize şunu anlatmaktadır; Döviz kurları normal seyrinde kalsaydı, her ay enflasyon oranında artma eğiliminde olsaydı ihracatçımı zarar değil, bilakis kâr edecekti. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı ters dolarizasyon oldu, kurlar yükselme yerine % 21 oranında gerilemiştir. Enflasyonist bir ülkede pek olası bir döviz hareketi olarak kabul edilmese de maalesef döviz fiyatı ciddi anlamda geri gelmiştir.
İTHALATÇI YENİ BİR SİPARİŞ VERDİ
İthalatçı yeni bir sipariş daha vermiştir. Ancak bu yeni siparişi aynı fiyatlardan gönderemeyeceğini söyleyen ihracatçı USD.440.- / ton fiyat önermiştir. İthalatçı bu yeni fiyatın dünya pazar fiyatlarının oldukça üzerinde olduğunu bahisle siparişini iptal etmiş ve ilk fiyat olan USD.350.- / ton olarak Yunanistan’dan ürün satın almıştır.
DÖVİZ KURLARININ DÜŞMESİNDEN KİM KAYBETTİ?
Belirsiz piyasada döviz fiyatının aşağı doğru gerilemesinden dolayı şu sonuçlar ortaya çıkacaktır;
- İhracatçılar yurt dışına fiyat tutturamayacaklardır. Kurların düşmesi dolayısıyla Dolar bazında daha yüksek fiyat vermek zorunda kalacak olan ihracatçının fiyatlaması rekabetten uzak kalacaktır,
- İhracat rakamları azalacaktır,
- Ülke ekonomisi ihracat yapılamaması döviz girdisi olamaması dolayısıyla kaybedecektir,
- Dövizin fiyatı durup dururken düşmez. Döviz fiyatının düşmesi için o ülkede döviz rezervlerinin fazla vermesi, istikrarlı piyasa olması, üretim maliyetlerinin düşük olması, faizlerin yüksek olması, ülkenin sıcak paraya trafiğine maruz kalması gibi etkenler sayılabilir.
Yukarıda sayılan nedenler dövizin düşmesini sağlar ancak dövizin düşmesi ile birlikte ülkedeki oluşan enflasyon dolayısıyla yüksek faiz maliyeti, ucuz döviz fiyatı da ithalatı patlatır, ihracat rakamları serbest düşüşe geçer. Kur düşüşü ve maliyetlerin yüksek olması dolayısıyla ihracatçı ihracat yapamaz. Döviz kurlarını düşmesinden dolayı ihracatçılar yurt dışına mal satamayacakları gibi, daha önceden yaptıkları satışlardan dolayı da zarar edeceklerdir. İhracatçı zararına ihracat yapmayacağına göre, ihracat işlemi olmamasından dolayı iş üretemeyecek ve istihdam yaratamayıp, bilakis istihdam kaybı olacaktır.
Bırakın sadece ihracatçının kaybetmesini; çalışanlar, ülkemiz ekonomisi de kaybedecektir.