1994 Yılındaki Döviz Krizi
Geçmişe gidip döviz kurlarının seyrine bir bakalım mı ?
Döviz fiyatı sürekli yükseliyordu. Ancak piyasanın gerçeğinde döviz yükseliyorsa, enflasyon da vardı, faizler de piyasa gereği artıyordu. Yukarıdaki USD / TRL grafiklerine tek başına bakmak yerine, aynı döneme denk gelen faiz oranlarının da ne olduğuna bakmak gerekirdi aslında.
Dövizin Ateşini Söndürmek İçin Faiz
Yukarıdaki listeye baktığımızda, dövizin ateşini yükseldiği dönemlerde, dövizin ateşini söndürmek için faiz silahı çekilmiş veya döviz piyasasına dövizle müdahale edilmiştir.
Şimdi sizlere 2001 yılının ilk çeyreğinde, ateşi çok yükselen dövizin ateşini söndürmek için % 5.000 ila % 10.000 arası gecelik (overnight interest) faiz verildiğini söylesem haliyle o zaman “Nas” yok muydu sözü aklınıza gelmekle kalmayacak “hoop be kardeşim, attın ki tam desteksiz attın” diyeceksiniz. % 5.000 faiz olur mu?
Bal gibi olur.
İşte link burada: https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/79bd8ff2-6cec-4b95-8e0d-c33466239e68/TRLtum.html?MOD=AJPERES
İnanmayan baksın lütfen.
O Dönemde Neden Faiz Arttırıldı ?
Dövizin ateşini söndürmek üzere ya piyasaya döviz sürülecekti ve müdahale yapılacaktı, ya da faizler arttırılacaktı. 1994 – 2001 yılı arasında ise hem faiz hem de dövizle müdahale edilmişti. Döviz adeta şahlanmıştı ve şahlanmış faizlerle müdahale edildi dövize.
Faizin Artması Şart Mıydı ?
Başka seçenek yoktu ki faizi arttırmaktan başka.
Bugün Geldiğimiz Durum ve İhracatçılar
Döviz piyasası çok garip bir hal aldı. 1994 – 2000’li yıllarda görmediğim şeyler oluyor.
- Hem TCMB gösterge faizi düşük ve ne işe yaradığı belirsiz.
- Piyasa faizi alabildiğine yüksek
- Bankalar ve firmalar dövizden uzaklaştırılıyor.
- Döviz alıma yüksek maliyet getirildi
- İhracatçının zorunlu döviz devri % 40
- Döviz kurları arasındaki oldukça yüksek kur farkı makası üretici ihracatçı firmanın canını acıtır oldu. İhracatçı TCMB’na devrettiği % 40 oranındaki ihracat dövizlerinden elde ettiği TRL tutarı ile tekrar döviz almak istediğinde maalesef ciddi kur farkı zararı ile karşılaşıyor.
- Üretici ihracatçıların azımsanmayacak kısmı alım satım sözleşmelerini iptal etme yolunu tercih ediyorlar
- TCMB’nin büyük sıklıkla dövize müdahale anlamında genelge ve kararları piyasaları tedirgin ediyor
- Bankalar ve firmaların dövizden uzaklaştırılması ve “Liralaşma” stratejileri ilerleyen zamanda bankaların döviz pozisyonlarını olumsuz etkileyebilir.
- Döviz pozisyonu tutan bankalar, piyasanın döviz şoklarına karşı mukavemet edemez duruma gelebilirler.
- Bugün dövizi emir komuta zinciri gereği almayan veya almak istemeyen bankalar, önümüzdeki günlerde bir dolarlık döviz için ne fedakarlıklar yapacaklar.
Kur Makası ve İhracatçılar
Bugünlerde bankaların ilan ettikleri alış kurları oldukça düşük, satış kurları ise abartılı yüksek durumdadır. Döviz kurları arasındaki oldukça yüksek kur farkı makası üretici ihracatçı firmanın canını acıtır oldu. İhracatçı TCMB’na devrettiği % 40 oranındaki ihracat dövizlerinden elde ettiği TRL tutarı ile tekrar döviz almak istediğinde maalesef ciddi kur farkı zararı ile karşılaşıyor. İmalatçı ihracatçılar DİİB kapsamında aynı zamanda ithalat da yaptıklarından hem ihracatçı, hem de ithalatçı konumundadırlar. Durum böyle olunca ihracatçının alış / satış kur farkından dolayı çoğu kez başa baş fiyatı dahi tutturamaz duruma gelmektedirler.
Döviz kurlarındaki alış satış makası, söylemekten üzüntü duysam da TRL.1.25 ila 1.35 arasına kadar çıktı.
USD.2.000.000.- lık ihracat yapan bir firma, bu paranın % 40’lık kısmını TCMB’na devrettiğinde, bakiyesini 180 günlük süre içinde TRL’na çevirdiğinde eline geçen para ile tekrar döviz satın alıp ithalatta kullanması halinde;
USD.2.000.000.- X % 40 = USD.800.000.- TCMB zorunlu devir.
Kur farkı zararı: TRL.1.25 X USD.2.000.000.- = TRL.2.500.000.- (zarar)
Peki firmamız TRL.2.500.000.- zarar ettiği kadar para kazanıyor muydu?
Yanıt göreceli de olsa “hayır”
Ve kur makasının bir ucu imalatçı ihracatçının canını acıtıyor. Çünkü imalatçı ihracatçı hem döviz getiriyor, hem de döviz satın alıyor.
Son Bir Sözüm Daha Var
“2022 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide kuru soğan oldu. Geçen yıla göre bu yıl markette, fiyat artışı en fazla yüzde 314,6 ile kuru soğanda görüldü.
Çarşı pazarda kuru soğanın kilosu TRL.30.-‘a çıktığını söyleyenler ve yazanlar oldu. Gerçekten büyük dezenformasyon…
Sarıyer Pazarında bu hafta ben kuru soğanın kilosunu TRL.35.- olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Soğanı 35 Liraya görünce keşke kilosu 30 lira iken soğanı geçen hafta alsaydım dedim ama..
Yine geçen hafta kilosu 15 Lira olan sarı havucun kilosu bu hafta Sarıyer Pazarında kilosu 25 Liraydı.
Üstüne üstlük enflasyon düşüşe geçti diyecek otoriteler. Ben kendi gözlerimle gördüğüme inanırım. Enflasyon sıfır oldu deseler de inanmam. Bir kg kuru soğana, bir kg havuça ne kadar ödediğimi ben biliyorum. Diğer ürünleri saymıyorum.
Reşat BAĞCIOĞLU
ICC International Chamber of Commerce
Turkiye Milli Komitesi
Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi