Bir Babanın Çocukları
Bugün Lira’nın kıymetinin yok olmasına karşı çok uzun yıllar önce “Kuruş”’un çok kıymetli olduğu dönemlerden bahsedeceğim.
Bir babanın 4 evladı varmış. Evlat dedimse küçük çocukları olduğunu kast ediyorum. Baba bir çiftçi. Akşam eve gelir, sabah erkenden kendi bahçesine giderdi. Küçük çocukları da her sabah babaları işe giderken uyanırlardı ve babalarından cep harçlığı isterlerdi. Baba ise hiç cevap vermez ve sadece haftada bir gün çocuğunun birine sadece 25 Kuruş verir ve şöyle der;
- 10 kuruş sana, 10 kuruş kardeşine, 5 kuruş da diğer kardeşine. Parayı bozdurun ve paylaşın der.
Parayı avucunda tutan çocuk ise şaşkın olsa da babanın bu haline artık alışmış gibiydi ve babasına şöyle der;
- Baba üçümüze para verdin ama diğer kardeşimiz Ayşe’ye para vermedin…
Baba küçük Ayşe’nin yüzüne dahi bakmadan şöyle der;
- Size para verdim ya. Ayşe almasa da olur der.
Ayşe çok üzülse de babasının bu davranışına ne diyeceğini bilemez. Ne de olsa babası. Sesini yükseltse babasının tepkisinin çok kötü olacağını da biliyordu ve Ayşe sessiz kalıp, üzüntüsünü içinde yaşamayı tercih ediyordu.
Baba Hata Yapıyordu
Açıkçasını söylemek gerekirse baba ciddi bir hata yapıyordu.
Bir Başka Hikaye
2018 yılında emeklilere bayramlarda TRL.1.000.- lık ikramiye verilmesi kararlaştırıldı. Laf aramızda bu karar biraz da seçim yatırımı idi ama söylenen söz emeklilere bayramlarda TRL.1.000.- lık ikramiye verileceği yönünde idi.
Miktar fazla olmasa da bayram öncesi verilecek bu para emekliye adeta can suyu gibi gelecekti.
Bu ikramiye kararının ardından ilk bayram geldi.
Bankaların kendi emekli sandığından emekli olan emekli bankacılar hariç olmak üzere tüm emekliler bayram ikramiyesi olan TRL.1.000.- lık ikramiyesini aldılar. Bir yanlışlık mı oldu diye bankaların emekli sandıkları yaptıkları araştırmalar ve hukuki itirazlardan sonuç alamamış ve banka emeklileri devletin verdiği bu haktan yararlanamamıştır.
Uzun lafın kısası; bankaların ilgili birimleriyle yaptıkları görüşmeler sonunda, TRL.1.000.- lık ikramiyeyi, diliyorsanız siz kendi bünyenizden verin diye bir sonuca vardılar.
Hatalı Karar
Devlet baba emeklilere bayram ikramiyesi verecek denildi ama bankacı emeklilere verilmedi. Bu durumda bankacı emekliler hariç olmak üzere diğer emeklilere devlet TRL.1.000.- lık ikramiye veriyor dense daha mı doğru olurdu acaba? Bu sözü söylerken çok üzüntü duysam da, bankacı emeklilerine bayram ikramiyesinin devlet tarafından verilmemesi hiçbir bankacı emekliyi memnun etmemiştir. Ayrım yapılmıştır.
En Düşük Emekli Maaşının 7.500.- Liraya Çıkarılması
Öncelikle haber linkini paylaşmak istiyorum:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin‘in alternatifli çalışması sonrası emekliye zam düzenlemesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunuldu. Bununla beraber Başkan Erdoğan kararını verdi. En düşük emekli aylığı yüzde 36’nın üzerinde artışla 7500 TL olacak. Böylece taban aylıkta kümülatif artış yüzde 114’ü geçti. En düşük emekli maaşı Ocak 2023 öncesi 3500 TL olarak uygulanıyordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan emekliye müjdeyi verdi. Erdoğan, “En düşük emekli aylığını 7 bin 500 liraya yükseltme kararı aldık. Milletimize, tüm emeklilerimize hayırlı ve uğurlu olsun.” ifadelerini kullandı.
Ve Ben
Bankamdan şube müdürü iken, 2007 yılında emekli olduğumda emekli maaşım, asgari ücretin yaklaşık 3 katı idi. Çünkü ben bankanın şube müdürü olarak en yüksek seviyeden emekli primlerimi yatırdım. Örnek verecek olursam; normal bir SGK’lı (o zamanlar bu kurumun adı SSK idi) 1.000.- lira SSK emekli primi öderken, benim maaşımdan yaklaşık 3.500.- lira tahsil ediliyordu. Ben yüksek prim kesilmesine üzülmüyordum, bilakis seviniyordum çünkü yüksek prim yatırırsam, yüksek emekli aylığı alacaktım diyordum.
Öyle de oldu.. Emekli olduğum yıllarda çok yüksek emekli aylığı almaya başladım. Oldukça refah düzeyde bir yaşam sağlıyordu bu emekli maaşı.
Ancak ilerleyen zamanda mevcut merkezi yönetimin aldığı kararlar sonucunda, düşük maaş alana yüksek zam, yüksek maaşı olan emekliye ise düşük zam uygulamasına gidildi. Yıllarca böyle devam etti.
En vahimi de 2022 yılının sonunda gerçekleşti.
Şöyle ki;
Çarşı Pazar enflasyonu % 200’leri çok geçmişken, çeşitli araştırma şirketleri 2022 yılı enflasyonunu % 180 ila % 120 arasında tespit ederken TÜİK enflasyonu ise sadece % 85
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2022 yıl sonu enflasyonu yüzde 64,27 oldu. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise bu oranı yüzde 137,55 olarak hesapladı.
TÜİK, Aralık ayında aylık enflasyonu ise yüzde 1,18 olarak açıkladı.
Ne ilginç değil mi ? Baz enflasyon diyerek TÜİK 2022 yıl sonu enflasyonunu % 84.39 ‘dan % 64.27’ye düşürdü. Bir ayda 20 puan birden enflasyon düştü.
Emekli Maaş Zamları İle Asgari Ücret Zamları
Asgari ücret zamları TÜİK’in son tespit ettiği baz enflasyon rakamı esas alınarak % 55 olarak verildi. Emeklilere ise % 30. Baz enflasyon rakamları çarşı pazardaki etin, peynirin, elektriğin, ekmeğin, domatesin, sebzenin, meyvenin fiyatını düşürmedi doğal olarak. TÜİK’in baz enflasyonu esas alınarak emekliye yapılan % 30’luk zam karşısında benim emekli maaşımın alım gücü eridi, küçüldü. Ocak 2023 – Mart 2023 arasındaki sadece 3 aylık dönemde ete yapılan zam % 50’yi geçti.
TCMB’nin 2023 yıl sonu enflasyon tahmini ise % 22.3
Emeklinin vay haline. Bu mantık böyle devam ederse emeklinin alacağı zammı düşünmek de istemiyorum.
Az Kaldı
Ola ki iki defa daha asgari ücrete yapılan zammın, emekli maaşına yapılan zamdan daha yüksek olması durumunda, bir zamanlar asgari ücretin 3 kat fazla olan benim emekli maaşımı, asgari ücret geçmiş olacak.
Peki nerede kaldı benim yatırdığım yüksek emekli prim kesintilerim? SSK primini düşük yatıran asgari ücretli adeta ödüllendirildi, çok yüksek prim yatıran bankacı emeklisi olan ben ise her geçen gün cezalandırılıyorum.
Böyle giderse banka emeklisi olan bizler asgari ücreti dahi arar olacağız.
Reşat BAĞCIOĞLU
ICC Uluslararası Ticaret Odaları
Türkiye Milli Komitesi
Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi