Covid-19 Pandemisi her ne kadar dünya çapında etkisini azaltmaya başlamış ve ülkeler kontrollü şekilde normalleşme sürecine girmişse de pandeminin şimdiden sosyal hayat ve çalışma hayatında köklü değişikliler yapmış olduğu göz ardı edilemez bir gerçek olarak karşımıza çıkmıştır.
Uzaktan çalışma ve evde çalışma şekillerinin birçok şirket tarafından ilk defa tecrübe edilmesiyle birlikte işyeri maliyetlerinde azalma, işçi performansında yükselme ve benzeri avantajların fark edilmesiyle; ilerleyen zamanlarda birçok işyeri ve şirketin evde çalışma modeline devam etmesi muhtemeldir. Evde çalışma sırasında işçilerin uğrayacağı kazalar ve bu çalışmalar sırasında yakalanabilecek hastalıkların meslek hastalığı veya iş kazası olarak değerlendirileceği de sabittir. İlerleyen zamanlarda evde çalışma sırasında yaşanabilecek kazalarla ilgili olarak da işverenler ile işçiler arasında çok sayıda uyuşmazlığın ortaya çıkması da mümkün gözükmektedir. Evde çalışma sırasında meydana gelebilecek kazalardan işverenlerin hukuki hatta cezai sorumluluklarının doğabileceği göz önünde bulundurulduğunda işverenlerin evde çalışma sırasında işçilerin gözetilmesine ilişkin birtakım tedbirleri alması ve düzenli kontrolleri yapması gerektiği sabittir.
İŞVEREN SORUMLULUĞUNUN TEMELİ
Evde çalışma sırasında dahi işçinin korunması gerekliliği işverenin iş sözleşmesi uyarınca yüklenmiş olduğu gözetim borcu temeline dayanmaktadır. Gözetim borcu içerisinde, işçinin vücut bütünlüğünün korunması adına tüm önlemlerin alınması, 6031 S. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hükümleri, işçinin yaşam hakkı dahil olmak üzere birçok hususu kapsamaktadır.
Kanuni temeli ise 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 14/4 hükmü uyarınca “işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisi” şeklinde temel bir şekilde tanımlanmış; ilgili maddenin altıncı fıkrasında işverenin uzaktan çalışan işçi açısından “iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla” yükümlü olduğunun altı çizilerek atılmıştır.
İşverenin sorumluluğunun mevzuat hükümleri ile sınırlı olmadığı, işletmenin faaliyet alanı ve çalışma koşullarının gerektirdiği teknik olarak mevcut tüm tedbirlerin alınmasının zorunlu olduğu da unutulmamalıdır. Yani işveren sadece ilgili kanunlarda yazılı olan tedbirleri almakla hukuki sorumluluktan kurtulmuş olamayacaktır. Bu nedenle İş Sağlığı ve Güvenliği Tedbirleri ile hukuki açıdan değerlendirilmesi yapılabilecek birtakım tedbirlerin de işyerlerinde alınması gerekmektedir.
EVDE ÇALIŞMA SIRASINDA ALINMASI GEREKEN BİRTAKIM TEDBİRLER
Sayılacak olan tedbirlerin tamamı işverenin ileride yaşanması muhtemel uyuşmazlıklarda kendisini koruyabilmesi için ispatlanabilecek şekilde belgelendirilmeli ve düzenli olarak takip edilmelidir. Bu tedbirlerin alınması sırasında işçinin özel yaşam alanının ihlal edilmemesi ve işçinin kişisel verilerinin korunması da ön planda tutularak hareket edilmeli bu konuda mevzuata uygun şekilde hareket edilmesi gerekmektedir.
- Evde çalışma yapacak olan işçilere; çalışma şekline ilişkin ve 6331 S. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca evde çalışmaya yönelik eğitim verilmelidir. (Mümkünse yüz yüze mümkün değilse online görüşme yoluyla verilmeli bu konuda işçinin aktif katılımı ispat edilebilmelidir.)
- Yapılan eğitimin içeriğinden oluşan, işçinin anlayabileceği nitelikte ve netlikte yazılı bilgilendirme yazısı da işçiye ayrıca gönderilmelidir. (İşçiden bu bilgilendirmeye ilişkin geri dönüş alınmalıdır.)
- İşçinin evde çalışma yapacağı ortamın belirlenmesi, farklı ihtimallere göre çalışma yapılacak sınırın çizilmesi gerekmekte olup bu alanda asgari nitelikte risk analizi yapılmalıdır. (Kablo düzenleri, duvara sabitlenmemiş raf ve dolaplar ile benzeri konularda değerlendirmeler yapılmalıdır. Şirket tarafından çalışma alanı dönemsel olarak kontrol edilmelidir.)
- İşçilerin çalışma saatleri belirlenmeli, çalışma saatleri içerisinde işçi üzerinde baskı niteliğinde olmayacak şekilde, işçilere e-posta veya mesaj atılarak iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin düzenlemelere uyulması hatırlatılmalıdır. (Bu çalışma tipinde çalışma süresi ve ara dinlenmeleri birbirine çok fazla karışıyor olduğundan bu konuda işçi ile karşılıklı bir mutabakata varılarak sınırların çizilmesi önem arz ediyor.)
- İşçinin sağlığının korunması için gerekli düzenli bilgilendirmeler yapılmalıdır. (Covid-19 açısından Sağlık Bakanlığı Tarafından yayınlanan korunma kuralların hatırlatılması, bilgilendirilmesi, maske, eldiven dezenfektan yardımı yapılması vb.)
- İşçiye iş ve çalışma koşullarıyla ilgili değişiklik için işverene bildirim yükümlülüğü olduğu hatırlatılmalıdır. (İşçinin kararlaştırılan alan dışında veya çalışma saatleri dışında çalışması gerekmiş ise veya işçinin sağlık ve güvenliğini tehdit eden bir risk doğdu ise işverene derhal bildirim yapması gerektiği)
- İşçinin işi görmesi için lazım olan ekipman ve her tür araç işveren tarafından sağlanmalıdır. (Örneğin: işçi kendi bilgisayarını kullandırmak için zorlanamayacaktır veya işçiye evine yazıcı alması yönünde bir zorlama yapılamayacaktır.)
- Çalışma koltuğu, masa, bilgisayar ekranı, ekran yüksekliği vb. şartlar çerçevesinde evde çalışan işçi için ergonomik düzenlemeler ile işçinin çalışma ortamının sağlıklı olarak aydınlatılması için gerekli şartlar işçiye bildirilmelidir.
- İşçinin evde çalışma sırasında vakit geçireceği alanda ergonomik düzen sağlanması için bel destek yastığı, boyun yastığı veya oturma simidi gibi ekipmanlar işveren tarafından sağlanabilir.
- İşyerinde normal şartlarda çalışırken diğer çalışanlarla iletişim halinde olan işçinin; evde çalışmaya geçmesi halinde psikolojik durumu göz önüne alınarak işçi online sosyal aktivitelere yönlendirilmelidir. (Hatta dinlenme süreleri uzatılarak işçinin hareket etmesi için zaman tanınabilir ve işçiye bu yönde hatırlatmalar yapılabilir.)
- İşçinin özel yaşam alanı ve özel yaşamına ayırması gereken saatlerin net bir şekilde sınırı çizilerek bu sürelerin işveren vekili veya işçinin üstü konumunda bulunan diğer işçiler tarafından ihlali engellenmelidir. (Örneğin geç saate gönderilen bir Whatsapp mesajı veya e-posta ile işçiye iş verilmemeli; işçiler arasındaki düzenin korunması adına mesai saatleri dışında çalışmanın önlenmesi sağlanmalıdır.)
- İşçinin sosyal gelişimimin sağlanması için dijital platformlara üyelik yardımı, işçi adına işçinin ilgi alanına göre bir dergiye üyelik veya işçinin hareket etmesini teşvik etmek için belirli dönemlerde spor malzemesi yardımı yapılabilir.
- İşçinin işyerinden ve dinamik yapıdan fiziken uzak kalması bazı durumlarda işçiyi psikolojik olarak işten uzaklaştırabilir, bu nedenle motivasyonun sağlanması için işçi ile olan pozitif iletişimin arttırılması gerekir.
- İşçinin evde çalışması sırasında, işin yapılmasını engelleyebilecek mesaisinin uzamasına sebep olabilecek nitelikte ihmallerden kaçınılmalıdır, çalışanların insan kaynakları ile IT uzmanlarına iletişimi kanalları açık olmalıdır.
- İşçi evde çalışma koşullarında veri ihlallerinin önüne geçmek adına gerekli şekilde bilgilendirilmelidir. (Özellikle işçiye bir kafede veya kütüphanede çalışması imkânı tanınmışsa gerekli önlemler alınmalıdır.)
Saymış olduğumuz önlemler sınırlı nitelikte değildir ancak yukarıda da belirtildiği üzere işverenin işçiyi koruma ve gözetme borcunu yerine getirdiğini ispat için temel nitelikte tavsiye olarak kabul edilmelidir. İşverenin sorumluluktan kurtulmak adına; kazanın veya hastalığın kaçınılmaz olduğunu, kanuni şartlarda hatta kanunun emrettiğinin ötesinde kazayı ve hastalığı engellemek adına çaba gösterdiğini, işçinin sağlını ve sosyal gelişimi korumak adına faaliyetlerde ve yardımlarda bulunduğunu gösteren ve ispatlayabilen işveren, mahkemeye taşınan bir uyuşmazlıkta hukuki açıdan önemli bir avantaj elde edecek hatta uyuşmazlığın mahkemeye taşınmasını dahi engelleyecektir.