Faiz, Döviz ve Enflasyon Triosu
Enflasyon
Yazıma enflasyon ile başlamak yerinde olur sanırım. Bunca aileyi sefalete sürükleyen, yoksullaştıran, ürün ve hizmetlerin fiyatı gereksiz yere yükselen ve adı pahalılıkla sürekli flörte karışan bu enflasyonun nesinden bahsetmemi istiyorsunuz Allah aşkına?
Hiç değer vermeyip, adını dahi anmak istemiyorum. Kimin adı diye sormayın; enflasyondan elbet. Enflasyon konusunda tüm söyleyeceklerim bu kadar.
Enflasyon Toplumun Ahlakını Bozar
Kesinlikle doğrudur.
Enflasyon İçin Sadece Bir Cümle
Gerçek hayatta, çarşı pazarda, kiralarda, sağlık giderlerinde ücret ve fiyatlar bir önceki seneye rağmen %100 civarı artmasına rağmen, üzülerek söylemek gerekirse otoritelerin enflasyonun düşüş sürecinde olduğunu ve dezenflasyon içinde olduğumuzu bahisle, geçen seneye rağmen kıyaslanmayacak derecede artan fiyatların istatistiki olarak düşün göstermeleri ve bunda ısrarcı olmaları sizleri enflasyondan daha fazla üzer.
Faiz
Ne çok tanımı var bu faizin. Paranın belli bir sürede getirdiği gelir en basit anlamda tarif edilecek olunursa. Daha farklı söylemlere bakıldığında faiz için;
- Borç verilen veya alınan paranın fiyatıdır,
- Paranın kirasıdır. Paranın ne kadar süre ile kiralandı ise ödenen kira bedelidir,
- Bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen gelir oranıdır,
söylendiğini görebiliriz.

Faiz dedim de aklıma geldi;
- Faiz haramdır,
- Faiz caiz değildir,
söylemlerini de duyuyoruz sıklıkla.

Hiç düşündünüz mü; Ülkemiz neden yüksek faiz veriyor? Yüksek faiz refah sağlamaz, bilakis refahımızı alıp götürür ve yüksek faiz riskin, ülkemize tereddütlü yaklaşım gösterenler için uzatılmış bir eldir.




Toplum yaşamını idame ettirmek için kredi kartlarına fazlasıyla yüklenmiştir.
Neyi düşündüm biliyor musunuz? Faiz haramsa, tüm bankacılar ve faizle uğraşan kurumlar yandı demektir. Sürekli haram işler yapmaktalar. Öbür dünyada acaba cehennemin kapısında sıraya mı girecekler bu faiz yüzünden?
Piyasalar ve Faiz
Adına ne derseniz deyin, dünya piyasalarında bir faiz gerçeği vardır. Ülkede ve piyasalarda belirlenen faiz oranları, piyasalarda oluşan enflasyon oranları ile yakından ilgilidir. Sadece enflasyon demek yeterli olmayabilir, enflasyonla birlikte piyasadaki risk algısının bertaraf edilmesi için ülkeler faiz enstrümanını kullanmak durumundadırlar.
Ülkede enflasyon yüksek ise, risk de yüksektir. Finansal piyasalarda verilen faiz oranı enflasyon oranının üzerinde olur. Yüksek faiz aynı zamanda o piyasaların “Risk primi” fiyatlamasının da dahil edildiği bir oran şeklinde karşımıza çıkar. Bir ülke gerçek enflasyonun altında faiz verme eğilimine girdiğinde, ülke riskinin göz ardı edildiği anlamına gelir ki bu bir anlamda hem negatif faiz, hem tasarruf sahibini farklı alternatif araçlara yönlendirir, hem de yabancı yatırımcı o ülkeye gelmediği gibi mevcut yabancı yatırımcılar ise pozisyonlarını kapatıp, o piyasaları terk eder.
Riskli piyasada oluşan faiz, piyasa dinamikleri ve gerçekleri göz önünde bulundurularak tespit edilmeli. Aksi halde finans kurumları kaynak sıkıntısına düşebilir. Bir ülke, enflasyon oranının altında faiz vermesine rağmen ülke halkının tasarruflarında azalma olmuyorsa, piyasalarda yeteri kadar güven sağlamış ve güvenli ülke kategorisindedir.

Döviz
Dövizin tanımını yapmayacağım bu satırlarımda. Bir ülke için dövizin varlığının neden gerekli olduğunu ve fiyatını etkileyen etkenlerden bahsedelim.
Dövizin Fiyatlaması
Dövizin fiyatlaması piyasa dinamiklerine ve beklentilerine göre göre şekillenir. Bu dinamikler arasında;
- Ülkemiz riskinin ne olduğu,
- TCMB’nin net kullanılabilir döviz rezervleri
- Ödemeler dengesi, dış borç stoklarımız
- İthalat ve ihracat rakamları, dış ticaret açığımız
- TCMB’nin uyguladığı para politikası ve faizler. Dövizin ve Türk Lirası’nın fiyatını etkileyen faktörler
- Ülkemizdeki enflasyon rakamları
- Faiz oranının yüksekliği veya düşük kalması
faktörlerini saymamız mümkündür.
Ülkemizdeki dövizin fiyatları yukarıdaki etkenler çerçevesinde kendisine yön bulmaktadır. En azından dövizin fiyatlarındaki artış seyri enflasyon oranından aşağı olmayacak şeklinde artış göstermesi piyasanın dengelenmesi açısından önemlidir.
Döviz fiyatının yukarı tırmanması halinde TCMB dövizin fiyatının tırmanmasını birkaç yolla müdahale ederek frenleme yoluna gidebilir.
Müdahale şekilleri;
- Piyasaya daha ucuz fiyattan döviz sürerek dövizle müdahale eder. Ancak bu şekilde müdahale olması döviz rezervlerini olumsuz etkiler,
- Türk Lirası Faiz oranlarını yükseltip, cazip hale getirir, Türk Lirası mevduatlarında stopaj oranlarını düşürerek tasarrufçuların ve bankaların döviz yerine Türk Lirası’na yönelmelerini sağlanması,
- TCMB’ne zorunlu devirlerde dövizin zorunlu devir rakamlarını yükseltip, Türk Lirası zorunlu döviz devirlerinin miktarını azaltır,
- Döviz tasarruflarında kademeli sıkılaştırma getirip, döviz mevduat faiz oranlarını ciddi anlamda aşağı çeker
Neden Döviz Gereklidir?
Ülkemizin döviz gereksinimi şu nedenlere dayanmaktadır;
- TCMB net kullanılır döviz rezervleri,
- Dış borç ödemeleri,
- Döviz ödemesini gerektiren transferler,
- Döviz fiyatının kontrol altında tutulması,
- Cari açığın oluşmaması,
- Ülkemizden çıkan sermaye çıkışları,
- Piyasalarda anormal fiyatlamalar olması halinde, müdahale gerekliliği
içindir.
Yurt dışından yabancı yatırımcıların ülkemize gelip, burada yatırım yapması, istihdam yaratması, transferler ve işçi havaleleri yoluyla gelen dövizler, sıcak para girişleri döviz gelirlerinin arttırılması ve döviz rezervlerimizin yüksek seviyede seyretmesi açısından önemlidir.
Yabancı yatırımcıların ülkemize yatırım amaçlı döviz getirmesinin en temel nedenleri;
- Ülkemizdeki istikrarın var olması
- Türk Lirası faizlerin yüksekliği, stopajın düşük olması,
- Ülke riskinin az ve tolere edilebilir seviyede olması,
- Bürokrasinin az olması
- Teşviklerin rekabetçi olması
şeklinde sayılabilir.
Faiz ve dövizin ayrılmaz bir bütün olduğunu her zaman hatırlamakta yarar vardır.
Reşat BAĞCIOĞLU
ICC Uluslararası Ticaret Odaları
Türkiye Milli Komitesi
Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi








