Gıda Marka Tercihleri ve Tüketici Etnosentrizmi
Dr. Ulduz AZAD
Gıda alanında teknik ve ticari, birçok bilgi kirliliği bulunmakta, ağızdan ağıza iletişim önem arz etmekte ve tüketim tercihlerini etkilemektedir. Tüketici etnosentrizmi kavramını, tüketicilerin kendi ülkesi dışında üretilen ürünleri satın almalarının uygunluğuna ve ahlakiliğine yönelik inançları olarak tanımlamıştır (Shimp ve Sharma 1987). Bu bakış açısıyla, etnosentrik eğilimi yüksek olan tüketiciler, yerel ürünlere karşı daha olumlu bir yaklaşım sergilerken, menşei yabancı olan ürünleri ise negatif değerlendirip, bu ürünlerin değerini daha düşük olarak görebilmektedirler. (Kaynak ve Kara, 2002).
Ülkemizde il bazında yapılan akademik araştırmalar, orta derecede etnosentrik eğilim olduğunu göstermektedir. Araştırma sonuçları, gıda tüketimindeki alışkanlıkların küçük yaşlardaki ev yaşamı ve aile ile olan yakın ilişkisini açıklamaktadır. Pazar araştırmalarına göre global gıda firmalarına karşı yapılan birçok anti propagandaya rağmen, yabancı markaların kalite standartlarını vurgulayan pazarlama faaliyetlerinin tüketici marka tutumuna olumlu yansıdığı söylenebilir.
Sizce yukarıdaki faktörlerden hangisi gıda satın alma tercihlerinde öne çıkıyor olabilir?
Global markaların yüksek kalite ve standartları sağladığı ifade edilmektedir. Global marka tutumunun, “Bilinç” ile ilişkili olduğu göz önüne alındığında, yabancı gıda markalarına etnosentrizm ve sosyal mesaj içeren kampanyalar yerine kalite odaklı kampanyalar yapması önerilebilir.
Araştırma verilerine göre, etnosentrik eğilim önceliği istihdam ve ülke ekonomisidir ve yerli ürünlerin desteklenmesi bireye kendini iyi hisettirir. Bu doğrultuda yerli markaların etnosentrizm odaklı pazarlama faaliyetlerinde aile ve toplumsal yararlılık vurgusu pazarlama faaliyetleri yapması, istihdam ve ülke ekonomisi ile ilgili mesajlar vermesi önerilebilir.
Dr. Ulduz AZAD