GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ
“Eskiye rağbet olsaydı, bir pazarına nur yağardı” diye bir söz vardır. Eski zamanlardan bahsedeceğim. Eski zamanlarda döviz piyasalarımız neydi? Ne kadar düştü? Veya ne kadar yükseldi?
Ben 90’lı yıllardan bahsedeceğim. Tee o zamanlarda da ben bu Dolara hain derdim. Piyasayı hep gafil avlamıştır. Allak bullak etmiştir. 1994 yılından bahsedersem; dövizin denizdeki kocaman dalgalar şeklinde piyasaya hızla çarpmasından dolayı sersemlemeyen sektör kalmadı. İthalatçılara söyleyecek sözüm yoktur inanın. Yurt dışından vadeli ithalat yapıp da, mal bedelini daha sonra ödeyecek ithalatçıların sanıyorum ki ruh sağlıkları bozulmuştur o tarihlerde. Aynı yıllardan bahsediyorum; 1994. Kara bir yıl desem ne dersiniz? Daha kara bir yıl olabilir miydi acaba? Olur, olur.. Kapkara olan yıllar da vardı elbet.
Şimdi ben 1994 yılından hatırladıklarımı paylaşayım sizlerle;
- Pozisyonlarında Türk Lirası tutan bankalar ciddi anlamda döviz açığı ile karşı karşıya kaldılar, döviz taahhütlerini yerine getirmek adına öz sermayelerini negatife çeviren bankalar, bankacılık camiasına veda etmişlerdir. 1994 – 2008 yılları arasında pozisyonlarını yönetemeyen bankalar iflas etmiş devlet el koymuştur. Hepsinin isimlerini gayet net hatırlasam da, burada bu bankaların isimlerini belirtmek istemiyorum.
- Dövize bağlı ithalat ürünlerine okkalı zamlar geldi. Okkalı zamlar derken % 10 veya % 20 olduğunu düşünmeyin, daha fazla
- Vadeli ithalat yapıp da para transferini Nisan 1994 ayından sonra yapması gereken ithalatçıları görseniz acırsınız. İçim cız etti. Çuvalla Türk Lirası getirir, veznemize teslim ederlerdi. Amaç biraz Dolar satın alıp, yurt dışına döviz borcunu ödeyebilmek için.
- Döviz kredisi kullanan tacirler, döviz borçlarını ödeyebilmek için nelerini satmadılar ki? Kullandıkları döviz kredisi borçları, pek çok firmanın sonu olmuştur.
- Döviz büfeleri panayır gibi çalışıyordu. İnsanlar gerek döviz büfelerindeki dövizin fiyatlarına, gerekse bankalara gelip dövizin fiyatını soran kişilerin hayretten gözleri açılmış ve bana sordukları bir soru vardı; “Reşat Bey bu döviz nereye kadar yükselir?” Ben o tarihlerde bankamın dış işlemler servisinde çalışıyordum. Böylesi saçma sorunun karşısında Reşat Bağcıoğlu ne desin? Dövizin yükselmesinin sonu olur mu ya? Elbette olmazdı. Yazımın içindeki üç grafiğe baktığınızda bu sözümün ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz.
- Anlayacağınız finans piyasalarında bırakın fırtınayı, kasırga esiyordu. Ortalık toz duman.
1994 Yılında
26.01.1994’de USD TRL C/15.186
07.04.1994’de USD TRL C/39.993
Hain Dolar’ın artışı % 163
2008 yılında
06.08.2008 USD TRL C/1.1531
24.10.2008 USD TRL C/1.7029
Hain Doların artışı % 148
HAİN DOLARIN ARTIŞI SÜREKLİ PİYASALARI TEDİRGİN ETMİŞTİR
Yukarıdaki iki farklı döviz grafiğinde hain doların neler yaptığını, piyasada nasıl bir türbülans yarattığını özetledim. Hain doların dizginlenmesi için kahraman faizi piyasaya sürdüler o zamanki otoriteler. Kendimi bildim bileli hain doların aşırı yükselmemesi için, kahraman faizin eline kılıcını verdiler ve hain doların karşısına diktiler.
ELİNDE KILIÇ KAHRAMAN FAİZ, HAİN DOLARA KARŞI
Bir tarafta hain dolar, bir tarafta elinde kılıç kahraman faiz. Finansal piyasalara ne denli bir şenlik olurdu tahmin edemezsiniz. Hain doları takip eden kişiler sürekli para kazanan kesim oldu.
1994 – 2008 yılları arasında hain dolara karşı koymak için piyasa sürülen elinde kılıç olan kahraman faiz. Faizden hep kahramanlık yapması bekleniyordu finans piyasalarında.
HAİN DOLARIN BUGÜNKÜ SERÜVENİ
Bu huysuz hain doların 1994 yılı öncesini anlatmayayım. Hep piyasaları tedirgin etmiştir. Bugün de öyle yapıyor bu huysuz. Yukarıdaki grafiğe birlikte göz atalım mı? Ağustos 2008 ayından, Eylül 2021 ayına kadar geçen sürede bu huysuz hain doların artışı % 730. Akıllara ziyan bir artış. Kaldı ki idari otoriteler bu süre zarfında da kahraman faizin eline kılıcını verdiler, huysuz hain doların karşısına diktilerse de bu huysuz hain dolar adeta yedi canlı gibi, bir türlü mağlup olmuyor. Hani tek başına piyasayı allak bullak etti tıpkı Cüneyt Dargın gibi. Hatırlarsınız değil mi Malkoçoğlu Cüneyt Dargın’ı? Tek başına bir orduya karşı geliyordu. Tıpkı huysuz hain dolar gibi. Hangi finansal ensrüman gelirse gelsin hain doların karşısına, hepsini nakavt ediyor. Bugünkü finansal piyasalarda durum değişmedi. Huysuz hain dolar tüm zamanlarda olduğu gibi bugün de idari otorite için asli bir sorun olarak karşılarına çıkmaktadır.
NE TEHDİTLER GÖRDÜ BU HAİN DOLAR
Ben bu hain doları 1994 yılından itibaren kısa ele aldım. Çok iyi hatırlıyorum; her gelen siyasi otorite hain doların belini kırmak ve önünü kesmek için ne tehditler savurdular. Tüm bu tehditleri dün gibi hatırlıyorum;
Hele hele şu tehdide bakın;
- Dolarla oynayanın eli yanacak,
- Türk Parası ile oynayan kazanacak
- Doların bu yükselişi köpüktür, bu köpük sönecektir.
Daha neler söylesem ki size.
Hain dolar huysuzluğunu bırakmadı, yine yapacağını yaptı, ne tehditler, ne de elindeki kılıç ile kahraman faiz sökmedi.
Anlayacağınız ben bu hain dövizin başrol oynadığı filmi daha önceden de görmüştüm. Bu filmin başını da biliyorum, nasıl sona ereceğini de..
AKLIMA GELMİŞKEN
Hem eli kılıçlı kahraman faiz, hem de huysuz hain doların ikisini birden sindirip öldüremezsin. İkisi birden ölürse kötü piyasalarda kim savaş gösterecek? Gerçek olmayacak kadar abartı bir iddia olsa da, hem eli kılıçlı kahraman faiz, hem de huysuz hain döviz birlikte öldürülürse “Masal” biter.
Hayalci olmamak gerek.
REŞAT BAĞCIOĞLU