Uluslararası ticarette birbirlerini tanımayan ve binlerce kilometre mesafede bulunan ithalatçı ve ihracatçıların iş yapabilmesine ve güven duyabilmelerine olanak sağlayan ödeme şekli kuşkusuz ki akreditiftir. Akreditifli ödeme şeklinde ithalatçı ve ihracatçılar birbirlerine güvenmeseler de, akreditifte yer alan bankalar hem ithalatçıya, hem de ihracatçıya gereken güveni verirler. İhracatçının, akreditif koşullarına göre mallarını zamanında yükleyip, akreditifte talep edilen vesaiki akreditif koşullarına uygun olarak bankasına ibraz ettiği an itibariyle, evrakların banka tarafından kabul edilmesiyle birlikte, mal bedelinin ödenmesi için banka asli borçlu konumuna gelir. Banka asli borçlu konumuna gelir derken akreditifi açan ithalatçının bankası asli borçlu konuma gelir. İhracatçımızın muhatabı ithalatçı değil, ithalatçının bankası olacaktır. İthalatçının bankası akreditif bedeli olan parayı ihracatçıya ödemekle mükelleftir.
Bu şekilde bir akreditife ihracatçının bankası teyid vermesi halinde, ihracatçı tarafından uygun evrakların ibrazı ve teyid bankası tarafından kabulü halinde ödeme yükümlüğü teyid bankasındadır. Diğer bir ifade ile ihracatçının muhatabı teyid bankası olacaktır. Teyid adeta akreditife verilen ikinci güvence niteliğindedir.
Bu konuda Uluslar arası Ticaret Odaları’nın akreditiflere ilişkin şu maddesini paylaşmak yerinde olacaktır;
“ICC UNIFORM CUSTOMS AND PRACTICE FOR DOCUMENTARY CREDITS 2007 REVISION ICC’NİN AKREDTİFLERE İLİŞKİN YEKNESAK USULLER VE UYGULAMA KURALLARI 2007 REVİZYONU
Article 8 / b
- Bir teyit bankası akreditife teyidin eklediği an itibariyle ibrazı karşılamakla veya
iştira etmekle dönülemez biçimde yükümlüdür.”
denilmektedir.
Akreditiflerde teyid bankasının böylesine güvencesi varken, ihracatçıların da, kendi lehlerine açılacak ihracat akreditiflerinin teyidli olmasını talep etmelerini istemeleri son derece doğaldır. Bir akreditifin teyidli olabilmesi için, ithalatçının bankası tarafından akreditifin teyidli olarak açılıyor ve ihracatçının bankasının da bu akreditife teeyidini ilave ederek ihracatçıya ihbar etmesi istenir ki bu süreç tamamlandığında akreditif teyidi olur.
Teyid için şöyle basit bir örnek vermek isterim; Sizin, bir arkadaşınızın borcunun ödenmesi konusunda verdiğiniz kefalete benzetebiliriz. Borç illa ki ödenecektir. Siz, kefil olmakla bu borcu ödeyeceğinizi alacaklıya teyid ediyorsunuz.
O halde ithalatçının bankası tarafından açılan ve ihracatçının bankasından teyid eklenerek ihracatçıya teyidli olarak ihbar edilmesi istenen ihracat akreditifine, ihracatçının bankası mutlaka teyid eklemek zorunda mıdır? İthalatçının bankasının akreditifte her yazdığı talimata ihracatçının bankası uymak zorunda mıdır? İhracatçının bankasının bir akreditife teyid vermesi demek, ithalatçının bankası ile kefalet ilişkisine girdiği anlamına gelir ki yukarıdaki satırlarda bir arkadaşınızın borcuna sizin kefil olmanıza benzetebiliriz.
İthalatçının bankası tarafından açılan ve ihracatçının bankasının teyidini eklemesi talep edilen akreditife ihracatçının bankası teyidini ilave edip, etmemesi tamamen kendi tercihidir. İhracatçının bankası teyid ekleyeceği akreditifi açan bankanın;
- Mali durumu,
- Ülke riskini,
- Taahhütlerine bağlılığını,
- Muhabirlik anlaşması olup olmadığını,
- Muhabirlik anlaşması var olması halinde o banka lehine risklerinin takip edilebileceği bir limitin tesis edilmiş olması ve bu limitin de müsait olması,
- Yasaklı ülke olmaması,
- Politik riskler
hususlarına dikkat eder.
Teyid eklendiği an itibariyle, ithalatçının bankasının tüm yukarıda sayılan risklerini ihracatçının bankası üstlendiği anlamına gelir.
Bu konuda Uluslar arası Ticaret Odaları’nın akreditiflere ilişkin şu maddesi teyidin önemini açıklamaktadır;
“ICC UNIFORM CUSTOMS AND PRACTICE FOR DOCUMENTARY CREDITS 2007 REVISION ICC’NİN AKREDTİFLERE İLİŞKİN YEKNESAK USULLER VE UYGULAMA KURALLARI 2007 REVİZYONU
Article 8 / d
- d. Bir banka amir bankadan bir akreditifin teyidi için bir talep veya yetki aldığı fakat
teyit etmek istemediği taktirde bu durumu amir bankaya gecikmeksizin
bildirmelidir; akreditifi teyidsiz ihbar edebilir.”
denilmektedir.
İhracatçının bankası, kendisine her açılan akreditife teyid ilave etmek zorunda değildir. Her ne kadar ithalatçının bankası tarafından açılan akreditife, ihracatçının bankası tarafından teyid ilave edilmesi talep ediliyorsa da, ihracatçının bankası her zaman bu akreditife teyidini ilave etmeyebilir, teyidli açılan akreditifi teyidsiz olarak ihbar da edebilir. İhracatçının bankası her zaman teyid ilave etmek zorunda değildir.
İhracatçının bankası, teyid talebi ile kendisine açılmış olan akreditife teyid ilave etmeyeceği zaman, bu durumu ithalatçının bankasına gecikmeksizin bildirmek ve akreditifi teyidsiz olarak ihbar ettiğini ithalatçının bankasına açıkça bildirimde bulunmak durumundadır. Ancak akreditif teyidli olarak açılmış, ihracatçının bankası ise bu akreditife teyid ilave etmek düşüncesinde olmayıp da, ithalatçının bankasına bu konuda herhangi bir bildirimde bulunmuyor, sessiz kalıyorsa, bu durumda bu akreditife ihracatçının bankası teyidini ilave etmiş sayılır ve ithalatçının bankasının tüm risklerini üstlenmiş olur. Farkında olmadan.
Elinize yüreğinize sağlık Hocam , gayet bilgilendirici ve net