Hile ve Suistimal Hakkında Farkındalık: Kurumsal Yapılarda Görünmeyen Risk Dinamikleri

Arif AYLUÇTARHAN
Arif AYLUÇTARHAN
Yazar, 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olmuştur. Daha sonra 2008-2010 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Muhasebe Yüksek Lisans programını “12 numaralı gelir vergileri standardı kapsamında gelir vergilerinin finansal raporlaması ve uygulamalı örnekler” başlıklı tez çalışması ile tamamlamıştır. Ayrıca 2013-2014 yılları arasında Birleşik Krallık’ta Southampton Üniversitesi’nde Management School’da MBA programını “An Investigation into the effectiveness of cost management system in large manufacturing companies of Turkey with a special emphasis on the use of activity based costing” başlıklı tez çalışması ile tamamlamıştır. Son olarak Aralık 2018’de İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Muhasebe Doktora programını \"Uluslararasi Finansal Raporlama Standartlari Ve Vergi Düzenlemeleri Kapsaminda Türev Ürün Sözleşmelerini Değerleme Ve Raporlama Yaklaşimi: Reel Sektör Ve Mevduat Bankalari Raporlamasina Yönelik Bir Araştirma\" başlıklı tezini başarılı bir şekilde savunarak tamamlamıştır. Yazar 2003 ila 2019 yılları arasında Vergi İdaresine bağlı olarak önce Vergi Denetmeni sonra Vergi Müfettişi Unvanları ile çalışmıştır. 15 Ocak 2019 tarihinden itibaren İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim dalında Dr. Öğretim Üyesi unvanı ile çalışmaya başlamıştır.
spot_imgspot_img

Hile ve Suistimal Hakkında Farkındalık: Kurumsal Yapılarda Görünmeyen Risk Dinamikleri

Dr. Arif AYLUÇTARHAN – İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi

Hile Ve Suistimal Hakkında Farkındalık Kurumsal Yapılarda Görünmeyen Risk Dinamikleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSatınalma Dergisi’nin kıymetli okurları, yazıma geçmeden önce, üzerimizde emeği olan tüm öğretmenlerimizin, öğretmenler gününü kutluyorum.

Kurumsal yapılarda hile ve suistimal olgularının çoğu zaman düşük olasılıklı bir tehdit olarak değerlendirildiği görülmektedir. Ancak uluslararası ampirik bulgular, bu algının gerçeklikten uzak olduğunu ortaya koymaktadır. ACFE’nin (Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Birliği)) 2024 Report to the Nations çalışması, işletmelerin yıllık gelirlerinin ortalama %5’inin hile kaynaklı kayıplar şeklinde yitirildiğini göstermektedir. Bu kayıpların önemli bir bölümünün uzun süre tespit edilememesi, suistimalin işletme içinde sessiz fakat etkisi yüksek bir risk olarak varlığını sürdürdüğünü göstermektedir.

Hilenin Temel Yapısı: Baskı – Fırsat – Rasyonalizasyon

Hile davranışının açıklanmasında literatürde en çok kabul gören model, üç unsurun eşzamanlı varlığını esas almaktadır: baskı, fırsat ve rasyonalizasyon.
Baskı unsuru bireysel ve örgütsel stres kaynaklarından oluşurken, fırsat genellikle iç kontrol zafiyetlerinden doğmaktadır. Rasyonalizasyon ise kişinin eylemini zihinsel olarak meşrulaştırmasına dayanan bilişsel bir süreçtir. Bu çerçeve, hile vakalarının sistematik niteliğini ortaya koyan başlıca teorik yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Yetkinlik gibi diğer bir unsur da çalışmalara konu olsa da daha çok bu üç unsur üzerinde durulmaktadır.

Hilenin Görüldüğü Alanlar ve Etki Düzeyi

ACFE 2024 verilerine göre hilenin dağılımı şu şekildedir:

  • %89 – varlıkların kötüye kullanımı (örneğin işletmenin emtiası, aracı veya nakit parasının kötüye kullanımı)
  • %48 – yolsuzluk (şirket nüfuzunun kullanımı ile suistimal satınalma yolsuzlukları gibi)
  • %9 – finansal tablo hileleri (karlılığın, net varlık düzeyinin gerçek dışı raporlaması vb)

Finansal tablo hilelerinin oran olarak düşük olduğu görülse de ortalama 766.000 USD tutarında kayıp yaratarak yüksek etkili risk kategorisine girdiği belirtilmektedir.
Hile vakalarının özellikle satınalma, tedarik zinciri yönetimi, stok ve hizmet alımı süreçlerinde yoğunlaşması, bu alanlarda hem işlem hacminin yüksek olması hem de kontrol mekanizmalarının nispeten zayıf kalmasıyla ilişkilendirilmektedir.

Satınalma Süreçlerinin Hileye Açık Yapısı

Satınalma fonksiyonu, yapısı gereği üç kritik unsurun kesişiminde yer almaktadır: mali akış, karar yetkisi ve dış paydaş ilişkileri.

Bu üç unsurun aynı süreçte yoğunlaşması, kontrol yapıları güçlendirilmediğinde hile riskinin artmasına yol açmaktadır. Hile yöntemleri incelendiğinde, fatura şişirme, hayali hizmet/ürün kaydı, bağlantılı şirketlerle işlemler, teklif manipülasyonu ve gizli komisyonların sık karşılaşılan uygulamalar arasında yer aldığı görülmektedir.

Tedarikçi ve Satınalma Değerlendirmesinin Hile Risk Yönetimindeki Stratejik Rolü

Tedarikçi değerlendirme mekanizmalarının yalnızca maliyet ve performans odaklı bir araç olmadığı; aynı zamanda hile riskini azaltan önemli bir yönetişim bileşeni olduğu giderek daha fazla kabul görmektedir. Bu çerçevede satınalma süreçlerinde şu unsurların değerlendirilmesi önem kazanmaktadır:

Finansal bütünlük ve şeffaflık

Tedarikçilerin finansal tablolarındaki tutarlılık, bağımsız denetim raporları ve vergi uyum düzeyi; çıkar çatışması, şişirilmiş maliyet veya usulsüz faturalandırma ihtimaline ilişkin önemli göstergeler sunmaktadır.

Sahiplik yapısının analizi

Tedarikçi şirketlerin nihai faydalanıcılarının belirlenmesi, çalışan–tedarikçi bağlantılarının ortaya konulmasını sağlayarak akraba işletmeleri üzerinden yapılan hile girişimlerinin engellenmesine katkı sunmaktadır.

Etik ve uyum altyapısı

Etik kod, rüşvetle mücadele politikaları ve ihbar mekanizmalarının tedarikçide bulunması, risk puanlamasında belirleyici bir faktördür. Etik altyapısı güçlü tedarikçilerle çalışmanın kurumsal risk profilini düşürdüğü ampirik olarak gösterilmektedir.

Operasyonel kapasite tutarlılığı

Tedarikçinin üretim veya hizmet kapasitesiyle uyumsuz fatura tutarları, hayali hizmet riskinin temel sinyallerindendir.

Kırmızı bayrak (red flag) izleme

Veri analitiğiyle desteklenen izleme sistemlerinde şu göstergelerin sık karşılaşıldığı bilinmektedir:

  • tek tedarikçiye yoğun işlem akışı,
  • olağan dışı fiyatlamalar,
  • yinelenen fatura kalıpları,
  • teslimat–ödeme zamanlamasında tutarsızlık.

Bu unsurlar, tedarikçi değerlendirme sisteminin hileyle mücadelede yalnızca destekleyici değil, önleyici bir rol üstlendiğini göstermektedir.

Örnek Vakalar: Sistemik Riskin Somutlaştırılması

Wirecard (Almanya) vakasında 1.9 milyar euroluk sahte varlık beyanı, denetim süreçlerindeki kör noktaların büyüklüğünü göstermiştir.
Papara (Türkiye) örneği, dijital finans dünyasında kontrol zafiyetlerinin riskin hızla büyümesine yol açtığını ortaya koymuştur.
Tesco (İngiltere) vakasında ise tedarikçi iadelerinin erken gelir tanınması finansal tabloların yapay biçimde güçlendirilmesine neden olmuş ve şirketin piyasa değerinde ciddi kayıplar yaşanmıştır.

Tesco (İngiltere) Bu yazının müellifinin bizzat icra ettiği bir hile denetimi kapsamında; Türk-Alman ortaklığı yapısındaki bir işletmede, Alman ortağın işletme yöneticisi ile işbirliği yapması ile Türk ortağın zarar gördüğü sistematik suistimal bulguları ile karşılaşılmıştır.

Bu vakalar, hilenin yalnızca bireysel davranışlardan değil, sistemsel zafiyetlerden beslendiğini göstermektedir.

Önleyici Mekanizmalar: Etik Kültür, İhbar Sistemleri ve İç Kontrol

Suistimalin önlenmesinde üç mekanizmanın belirleyici olduğu görülmektedir:

  1. Etik kültürün güçlendirilmesi – Çalışan davranışları üzerinde en etkili kurumsal faktörlerden biridir. Bu husus çalışanın işe alınmasından eğitimine destek programlarının tasarımına kadar birçok unsuru içerebilir.
  2. İhbar sistemleri – Hile vakalarının %43’ünün ihbar yoluyla tespit edildiği dikkate alındığında en etkili tespit mekanizmasıdır.
  3. İç kontrol tasarımı – Görevlerin ayrılığı, çoklu onay, tedarikçi puanlama ve veri analitiği, hile girişimlerinin erken aşamada engellenmesini sağlamaktadır.

Sonuç Yerine: Suistimal Farkındalığı ve Tedarikçi Değerlendirmesi, Kurumsal Dayanıklığın Temel Unsurlarıdır

Hile, çoğu zaman sessiz ilerleyen ve geç tespit edilen bir kurumsal zafiyet olarak değerlendirilmektedir. Buna karşın farkındalık çalışmaları (özellikle verilen uzman eğitimleri) çalışan davranışlarını dönüştürerek hem erken uyarı işlevi görmekte hem de kurumsal dirençliliği artırmaktadır.

Hile Ve Suistimal Hakkında Farkındalık Kurumsal Yapılarda Görünmeyen Risk Dinamikleri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemTedarikçi değerlendirme sistemlerinin etik, uyum ve risk yönetimi boyutuyla yeniden yapılandırılması, satınalma fonksiyonunu yalnızca operasyonel bir süreçten çıkararak kurumsal bütünlüğü ve itibarı koruyan stratejik bir yönetişim aracı haline getirecektir.

Dr. Arif AYLUÇTARHAN – İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi

Arif AYLUÇTARHAN
Arif AYLUÇTARHAN
Yazar, 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olmuştur. Daha sonra 2008-2010 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Muhasebe Yüksek Lisans programını “12 numaralı gelir vergileri standardı kapsamında gelir vergilerinin finansal raporlaması ve uygulamalı örnekler” başlıklı tez çalışması ile tamamlamıştır. Ayrıca 2013-2014 yılları arasında Birleşik Krallık’ta Southampton Üniversitesi’nde Management School’da MBA programını “An Investigation into the effectiveness of cost management system in large manufacturing companies of Turkey with a special emphasis on the use of activity based costing” başlıklı tez çalışması ile tamamlamıştır. Son olarak Aralık 2018’de İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Muhasebe Doktora programını \"Uluslararasi Finansal Raporlama Standartlari Ve Vergi Düzenlemeleri Kapsaminda Türev Ürün Sözleşmelerini Değerleme Ve Raporlama Yaklaşimi: Reel Sektör Ve Mevduat Bankalari Raporlamasina Yönelik Bir Araştirma\" başlıklı tezini başarılı bir şekilde savunarak tamamlamıştır. Yazar 2003 ila 2019 yılları arasında Vergi İdaresine bağlı olarak önce Vergi Denetmeni sonra Vergi Müfettişi Unvanları ile çalışmıştır. 15 Ocak 2019 tarihinden itibaren İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim dalında Dr. Öğretim Üyesi unvanı ile çalışmaya başlamıştır.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

📚 Eğitim Kataloğu
💼 B2B Satış Geliştirme