İhracatı Destekleyen Unsurlar
Şüphesiz ki ihracatı destekleyen, ihracat rakamlarının yukarı çıkmasını sağlayan unsurların başlıcaları şunlardır;
- Devlet destekleri, İhracatı teşvik kararları olmalı,
- Ülkemiz ihracat mevzuatına ve uluslararası teamüllere hakim olmak,
- Sabit olmayan dalgalı kur politikası olması, ihracatçının gerek pariteye, gerekse ani kur düşüşlerine mağlup olmaması
- Üretimin katma değerli oluşu,
- İhraç ürünlerinin hammaddesinin ithalata dayalı olmaması,
- Uluslararası platformda rekabetçi olabilmek ve üretilen ihraç ürünlerinin hangi ülkelere satılacağının iyi bilinmesi,
- Uluslararası pazarda rakiplerimizin gücünü ve kim olduklarını iyi bilmek,
- Girmeye çalıştığımız pazarın tüm özelliklerini yakından bilmek,
- Yeni pazarlar bulmak için global pazarda çeşitli fuarlara katılmak ve doğru pazarlama stratejileri planlamak,
- Gerektiğinde pazarlama faaliyetlerimize destek olmak amacıyla distribütör firmalardan destek almak,
- Yurt dışındaki alıcılarımızla iyi ilişkiler içinde olmak, ilişkilerimizin sürdürülebilir bir ticari ilişki olmasına dikkat etmeliyiz,
- En önemlisi husus da biz ihracatçı olarak kendimizi ne kadar tanıyoruz? Uluslararası platformda neler yapıp, neler yapamayacağımızı iyi analiz ediyor olmamız gerekir
Her ne kadar ihracatı destekleyen hususları yukarıda sayıyor olsak da, ihracatın her aşamasında gerçekçi olmak, yol haritamızın belirlenmesi hususunda bize ışık tutacaktır.
İhracat Rakamlarımızı Düşüren Etkenler
Hazin bir tablo paylaşıyorum. Öyle bir tablo ki ihracatımızın önündeki üç takozdan bir tanesi.
İhracatın önündeki diğer takozlar nedir deseniz;
- Döviz kurları,
- Enflasyon,
- Rekabet
Şimdi hazin tablomuza göz atalım;
İhracatçı için hazin tablo.
İhracatçı için bundan daha hazin bir tablo olabilir miydi? Ne demek istediğimi biraz daha açayım; Son 6 aydır döviz kurları baskılanmış, ihracatçı günden güne mum gibi eriyor, uluslararası platformda fiyat tutturmakta zorluk çekiyor.
Daha da Hazin Tablo
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Aralık 2022 itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 72,31, yurt içi üretici fiyatları yüzde 128,47 arttı.
Baz enflasyon esas alındığında ise;
Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 64,27, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 97,72 oldu.
Dış Ticaret ve İhracat Rakamları
T.C. Ticaret Bakanlığı’nin sitesinden aldığım bu tabloya bakalım;
İthalat ile ihracat arasındaki ithalat lehine fark: USD.109.507.905.547.-
Kaynak: https://iz.tuik.gov.tr/#/showcase/SC-2851FY777F34D2R/db-5jlb1c29xcw0899?filters=18792%3D2022&token=8d79727fff862a891ce574d27220bfebbf66fecd
Donuk Döviz Kurlarının İhracatımıza Olumsuz Etkisi
Döviz kurları yukarıdaki grafiklerde de anlatıldığı üzere donuk kalmıştır. USD TRL kurları aylardır C/18.00 – 18.80 civarında ve hareketsiz kalması ile birlikte ülkemizdeki gerçek enflasyon rakamlarının da etkisi ile ihracatçımızın maliyetlerin ciddi anlamda yukarı çekmiştir. Maliyetlerin yukarı çıkması ancak döviz kurlarının düşük kalması ile ihracatçımız;
- global pazarda USD.10.- olan bir ürün için USD.13.- , USD.14.-
vermek zorunda kalmıştır.
Global piyasada kuruşların dahi önemli olduğu fiyatlandırmada sınıfta kalıyoruz. Fiyat tutturamıyoruz. Tutturamadığımız fiyatlar dolayısıyla hem Pazar payımızı kaybediyor, hem de ihracatımızda gereken performansı gösteremiyoruz.
Artan maliyetlerle birlikte, gerçekçi dalgalı kur politikasının olmaması, kurların aynı kalması ile biz ihracatımızda ayağımıza kurşun sıkıyoruz.
Döviz Kurlarını Durdurmak Adına
Döviz kurlarını durdurmak adına;
Döviz kurlarını durdurmak adına ne kaynaklar heba ediliyor… Ülkemizde yer yerinden oynasa, mali piyasalarda deprem de olsa, döviz kurları hiç tepki vermiyor.
Döviz kurlarının eli kolu bağlandı.
Çünkü dövizin elini, kolunu, başını, parmaklarını velhasıl hareket edecek nesi varsa sıkı sıkıya bağlanmış ve markaja alınmıştır.
Döviz kurlarının bu şekilde sıkı sıkıya bağlanmasının bir maliyeti, bir külfeti olacaktı elbet.
Bunlar;
- Dövizi aynı fiyatta tutabilmek adına döviz kaynaklarımızın gereksiz yere kullanılıp sarf edilmesi,
- İhracatımızın belirgin bir biçimde düşmesi. Bırakalım şu “rekor” hikayesini..
- Döviz kurlarını tutarak ithalatçılara sabit kur garantisi verilerek, kur riskinin ortadan kaldırılarak ithalatçılara cesaret verildi,
- Enflasyon artarken döviz kurlarının sabit kalması piyasanın dengesin bozdu. Piyasanın dengesinin bozulması farklı alanlarda kendini göstermeye başladı.
- Enflasyon fiyat artışını, fiyat artışı da maliyetleri olumsuz etkiledi. Maliyetlerin artması ile ihracat nefes alamaz oldu. Bugün nefessiz kalan ihracat yarın komaya girer
- Kurlar artmasın derken ülkemize döviz girişinin önüne engel koyduk.
Enflasyon etkilerinin önüne geçileceğine, döviz kurlarının serbest hareket etmesini engellemek orta ve uzun vadede ülkemize kaybettirecektir. İhracatımızın neden düşme eğiliminde olduğunu bu şekilde anlatabilirim. Ne kadar gayret edersek edelim, ne kadar ihracat rekor kırdı desek de asıl rekoru ithalat kırıyor, ithalat ile ihracat arasındaki fark, ithalat lehine açılmaya devam ediyor.
Çünkü kur politikamız maalesef yanlış ve bu yanlışta ısrar etmekteyiz.
Reşat BAĞCIOĞLU
ICC International Chamber of Commerce
Türkiye Milli Komitesi
Türkiye Bankacılık Komisyon Başkanlığı Üyesi