Son bir yıl içinde hayatımızı doğrudan etkileyen salgın aslında tüm dünya ülkelerinde sağlık sektörünün önemini, sektörde yenilikçi teknolojilerin yaratacağı dönüşümü gözler önüne serdi. Sektörde kritik sarf malzemelerinden başlayarak yüksek teknojili ürünleri içeren geniş bir yelpazede üretim yapabilecek ve bu ürünlerin hem ulusal hem de uluslararası pazarlara girişini sağlayabilecek kapasitede olmanın önemi de bir kez daha anlaşıldı. Salgın Türk sağlık sektörünün de yerli üretim kapasitesini ortaya çıkarmasını, eksikliklerini görmesini, iyi taraflarının üzerine gidilerek daha iyi hale getirilmesini sağladı. Teknopark İstanbul’un koordinasyonunda yürütülen İstanbul Sağlık Kümelenmesi (İSEK) pandeminin ilk yılı geride kalırken Türk sağlık sektörünün bu dönemde ortaya koyduğu performansı ve gelecekte sektörün nereye gideceğini yorumladı.
Sağlık odaklı tematik programların gündeme alınması umut verici
İSEK, bu dönemde faaliyet gösterdiği tıbbi cihaz sektöründe; kritik temel sarf malzemelerden yüksek teknoloji içeren ürünlere kadar yerli üretim kapasitemizin yeterliliğine odaklanıldığını vurgulayarak kamu-sanayi işbirliklerinde de istenen seviyede olmasa da umut verici gelişmelere şahit olduklarının altını çiziyor. İSEK yetkilileri özellikle farklı yerel ve ulusal fonların hayata geçirilmesiyle yenilikçi projelerin geliştirilmesi ve kamu tarafında sağlık odaklı tematik programların gündeme alınmasının sektörün geleceği için umut verici olduğunu vurguluyor. Bundan sonraki süreçte özellikle ürün geliştirme ve pazara çıkış süreçlerindeki engellerin hızlı bir şekilde ortadan kaldırılması, yeni yatırımların önünün açılması ve sağlık dikeyindeki yatırımların artması sektörü global seviyede rekabetçi bir hale gelmesini sağlayacak.
“Sektörün problemleri çözülürse küresel arenada rekabetin önü açılacak”
Salgın sürecinde ortaya çıkan eksik noktaları da değerlendiren İSEK en büyük eksikliğin sektörün mevcut durumunun hızlıca analiz edilip eksiklikleri tamamlamak için aksiyon planlarının katılımcı bir süreçte ortaya konamaması olduğuna vurgu yapıyor. İSEK’e göre sektör mevcut projeler ve ürünlerin bir sonraki aşamaya geçişlerini desteklemekte, farklı seviyeler için farklı destek mekanizmalarını odaklı olarak yürüterek süreci yönetmede eksik kalıyor. Kümelenme yeni aksiyon planlarında bu eksik noktaların giderilmesi için gerek sektör temsilcileri gerekse kamuyla yoğun iletişim yürütmeye hazırlanıyor. Tıbbi cihaz sektöründe pandemi öncesi dönemden başlayan geri ödemelerle ilgili problemlerin bu dönemde de devam ettiğini vurgulayan İSEK sektörde bu tür problemlerin çözülmesi halinde ülkemizin sağlık endüstrisinde küresel arenada rekabet edebilir seviyeye geleceğinin altını çiziyor.
Derin Teknoloji girişimcileri sektörün geleceğine ivme kazandıracak
Sağlık sektöründe pandemi sonrasında “yeni teknoloji” odaklı önemli gelişmelerin yaşanacağını ve sağlıkta dijitalleşmenin artacağına da vurgu yapan İSEK bu dönemde özellikle girişim şirketlerini aldığı hızlı aksiyonlara dikkat çekiyor. İSEK’e göre tüm sektörleri dönüştüren girişim faaliyetlerinin sağlık sektöründe de etkileri katlanarak artacak. Özelikle derin teknolojilere odaklanan sağlık teknolojileri girişimleri sektörün önümüzdeki dönemde önemli bir ivme yakalamasını sağlayacak. İSEK ayrıca ülkemizde yenilikçi teknolojilerin yanı sıra yerli üretimi olmayan geleneksel ürünlerin de yerlileştirilmesiyle ilgili çalışmalara başlandığını açıklıyor.
Teknopark İstanbul’da 8 temiz oda ile 12 ıslak-kuru laboratuvar alanı çalışmaları hız kazandı
Pandemi döneminde İSEK koordinatörü Teknopark İstanbul kapsamında öne çıkan projelerin başında Tematik Biyokuluçka Alanıyla ilgili faaliyetler geldi. Bu kapsamda 3.Etap A Blok’ta inşaatına başlanan modüler kabin sistemli, tıbbi cihaz ve biyoteknoloji çalışmaları için elverişli, Class 7 standartlarında ortak kullanıma uygun, ürün geliştirme süreçlerinde kritik olan 8 adet temiz oda ile 12 adet ıslak-kuru laboratuvar alanı kurgu çalışmaları hız kazandı.
Temiz oda altyapı kurulumunun ilk tohumları ISEK Pilot Üretim Tesisi iş paketi çalışmaları kapsamında, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri UYGAR Merkezi (BuLifeSci) ve Teknopark İstanbul arasında imzalanan protokol ile atıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rekabetçi Sektörler Programı ile desteklenen BULifeSci yürütücülüğündeki “KOBİ’lerin Küresel Rekabetçiliğini Arttırmaya Yönelik Ar-Ge Destek Laboratuvarlarının Geliştirilmesi” projesi de bu dönemde üzerinde çalışılan projelerin başında geldi. Üniversite-sanayi işbirliğine başarılı bir örnek olarak İSEK öncülüğünde hayata geçen bu proje sonucunda, daha önce ülkemizde yapılmamış uluslararası standartlarda tematik bir altyapı işletme ve hızlandırma programı kapsamında firmalara hizmet verilmesi ve bölgemizdeki sağlık odaklı üretim ve yenilikçilik kapasitenin arttırılması hedefleniyor.
İSEK bu süreçte özellikle sağlık kümeleri platformu MediClust koordinasyonunda yürüttüğü çalışmalarla sahada teknik projelerin başlatılmasında öncü bir rol oynadı. Ayrıca bu dönemde ISEK ve İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği) ortaklığında Healthtech Startup URGE programını başlattı. Programda 20 firmanın ihracat faaliyetlerini hızlandırmak için çalışmalar sürüyor.
ISEK-ISO (İstanbul Sanayi Odası) işbirliği ile AB fonu COSME (İşletmelerin Ve KOBI’lerin Rekabet Edebilirliği Programı) çerçevesinde Cluster Go International ve Cluster Excellence çağrılarına başvuru gerçekleştirdi. Öte yandan kümelenme T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ISO, kümemiz ve TÜBİTAK TÜSSİDE işbirliğinde “Akıllı Tıbbi Cihaz ve Sağlık Bilişim Teknolojileri Kümelenme Modeli” çalışmasına dâhil oldu.
Pandemide Türk sağlık sektörü savunma sanayii de olduğu gibi tüm ülkelerin en çok yatırım yaptığı ve stratejik olarak konumlandırdığı bir sektör olarak öne çıktı. Ancak ülkemizde bu ilginin uzun vadede devam etmesinin sağlanması sektör temsilcileri ve ilgili kamu kurumlarının çalışmalarına bağlı İSEK bu noktada çalışmalarını yoğunlaştırarak akademi- sanayi ve kamu işbirliklerinin artırılmasına odaklanıyor..