İşiniz Rüyalarınıza Giriyor mu?

Satınalma Dergisi
Satınalma Dergisihttps://satinalmadergisi.com
KURUMSAL PAZARDA 12. YIL HABER: dergi@satinalmadergisi.com REKLAM: reklam@satinalmadergisi.com ABONELİK: abone@satinalmadergisi.com Tel : (546) 740 10 10
spot_imgspot_img

Prof. Dr. Mahmut TEKİN

Rüyalarınıza giren iş; yapmakta olduğunuz bir görev/meslek olabileceği gibi o anda yapmanız gereken bir vazife olabilir. Örneğin; yemek yapmak o anda yapmanız gereken bir iş olabileceği gibi sizin mesleğiniz (aşçılık) de olabilir. Ancak dilimizde iş kavramının; “bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik ve çalışma”, “ bir değer yaratan emek, birinden istenen hizmet veya birine verilen görev”, “ ekonomik etkinliklerin bütünü, herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma, geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek, herhangi bir maksatla kurulan düzen,  yapılan şey, davranış, emek, işçilik, ustalık (Tdk, http://www.tdk.gov.tr/index.php)” gibi anlamlar taşıdığını da hatırlatmakta fayda var. Bununla birlikte biz başlangıçta yer alan kavramsal çerçevede konuyu değerlendireceğiz.

Geçen sayıda kişisel başarının artık başkalarının bakıp ta göremediğini görmekten geçtiğini ifadeyle yenilikçiliğin ve girişimciliğin, diğer tüm yeteneklerin açığa çıkması için önemli olduğundan bahsettik. Bu bağlamda iş başaran bir girişimci için en iyi tanımlardan birisinin; “ yenilikçi bir yaklaşımla başkalarının bakıp ta göremediğini (fırsatları/işleri/ürünleri) iş fikrine dönüştürerek uygulayan kişi” olduğu söylenebilir.  Başkalarının bakıp ta göremediği görebilmek, geniş bir vizyonla hayâlleri rüyâlarına giren bir paradigmaya sahip olarak yenilikçi bir bakış açısıyla, işine/mesleğine kendisini adayarak mutlu bir şekilde keyifle yapmaktan geçer. Bunun için işin rüyalara girmesi gerekiyor…

İşiniz rüyalarınıza giriyor mu?

İşiniz rüyalarınıza girmiyorsa, o işi yapmayın!.. Zaten isteseniz de yapamazsınız. İşinizin rüyalarınıza girebilmesi için de önce o işin hayalini kurmanız gerekir. Yani ; vizyoner olmak.. Tabii, bunun içinde misyon sahibi olmak gerekir.    Hayâl kurabilmek ve hayâllerin rüyalara girebilmesi,  başarılı olan kişiyi diğerlerinden ayıran en belirgin özellik.. Günümüzün en başarılı tekno-girişimcilerinden Bill Gates başarısını sırrını; “benim en büyük sermayem bitip tükenmeyen hayâllerimdir. Ben bu hayâllerimi gerçekleştirmek gereken her şeyi yaparım” diyerek açıklamıştır.  En önemli kişisel sermaye olarak hayâl kurabilmek ve hayâllerin rüyalarınıza girebilmesi, kişinin bir bakıma bitmek bilmeyen bir girişimcilik tutkusuyla ve başarma arzusuyla yenilikçi ve atak olarak çalışmasının sırrıdır. Bu sır, bir bakıma başarının da ta kendisidir…

Elbette yenilikçi ve girişimci bir kişilik yapısının bir gereği olarak kişi vizyonun süsleyen hayâller kurarak, yüksek bir özgüvenle birlikte risk alarak iş yapabilme sanatının sanatçısıdır. Bu sanatın başarılı olması, işinizin ancak sanatçı duyarlılığına sahip bir girişimcilik tutkusuyla, titizliği ve ustalığıyla yapılmasıyla mümkündür…  İşi başarma tutkusu, başarının itici gücüdür ve bazen de kaybederek kazanmayı gerektirir. Tutkuya dönüşemeyen bir işin başarılı olması düşünülemez.  Bu gün dünya çapında bir motor üreticisi Honda’nın kurucusu Soichiro Honda için de bu tamamen böyledir.  Soichiro Honda için her şey, henüz okulda öğrenciyken motor yapmak konusunda hayâl kurmasıyla başlar.  Rüyalarına giren hayâlini gerçekleştirmek için büyük bir tutkuyla bitip tükenmek bilmeyen bir enerjiyle çalışır, çalışır, çalışır… Başarmak konusunda yüksek bir özgüvene sahip olarak kendisine olan inancı tamdır. Çok sayıda engel ve zorlukla karşılaşır ve kendisi “zorlukların insanları başarıya götüren önemli kilometre taşları” olduğunu bilerek onlarla baş eder ve şikayetçi olmaz… Hayâlini kurduğu motoru üreterek ve bunları bisikletlere takarak hafif, küçük bir motorlu bisiklet modeli tasarlayarak bunca çabadan sonra bir günde başarıya ulaştı… Honda, sonra,  motorsikletleri ve daha sonra da otomobilleri üreterek bir dünya markası oldu.  Şüphesiz Honda’nın başarısı, bir adamın rüyalarına giren hayâllerinin peşinde büyük bir tutkuyla koşarak tüm zorlukları yenmek için çok çalışarak elde ettiği zaferin bir başka adından başka bir şey değil…

İşinizin rüyalara girmesiyle birlikte yapılan işin/mesleğin de bir önemi kalmamıştır artık… İşiniz rüyalarına giriyorsa diyelim ki en beğenilmeyen (önemsiz değil -varsayalım) meslek (iş) çöpçülük bile olsa çok değerli olabilir. Kuşkusuz ne iş yaptığınıza değil, nasıl yaptığınıza bağlı olarak… Çöpçülük.. Çocukluğumuzda büyüklerimiz bizi okumaya yönlendirmek için; ”evladım okuyun da adam olun, okumazsanız çöpçü olursunuz..!” derlerdi. Bizlerde sokaklarda çöpçülerin ellerinde süpürgelerle saatlerce sıcakta toz ve toprak içinde, terleyerek, yorularak çöp topladıklarını görerek bunun zor ve kötü bir iş olduğunu düşünerek, okumak için elimizden geleni yapardık.   Aradan yıllar geçti şimdinin en gözde mesleklerinden birisi de çöpçülük..! Yanlış yazılmadı; çöpçülük…  Hurdacılık, geri dönüşüm tesisi, çöp atıklarını değerlendirme, çöpten enerji üretimi,..ve diğerleri… her ne kadar direkt sokakta çöp toplamayla ilgili olmasa da bir bakıma çöpçülükle ilgili işler, meslekler.. Bu alanda mesleğinde çok başarılı olmuş bir girişimci bana;” en büyük keyfinin eski makine ve motor hurdalığında yatmak olduğunu” söylediğinde önce çok şaşırmıştım…  Sonrada, bunun rüyalarına girmesi ve başarı için gerekli olduğunu düşünerek hak vermiştim. Düşünebiliyor musunuz; hurdalık, yağ kokuları, eski makine ve motorlar, eski araçlarla yatmak… Elbette keyif ve zevkler tartışılmaz..! Bu gün ülkemizde bazı şehirlerin vergi rekortmenlerinin ilk sıralarında yukarıda sıralanan iş (meslek) leri yapan kişiler (girişimciler) yer alıyor. Çevre konuları ve bununla ilgili mühendislik ve işletmecilik alanları; küresel bir çöplüğe dönen dünyamızın yaşanabilir olması için büyük ümit vaat eden fırsatlarla dolu… Çünkü; önemli olan kulvar farklılaştırarak herkesin yaptığını değil, yapmadığını yapabilmek..!

İş yapabilme sanatı…!

Rüyalara giren iş, bir bakıma yenilikçi ve girişimci bir kişilik yapısı olup, yüksek bir özgüvenle iş yapabilme sanatıdır. Sanatın içinde ustalıkla iş yapabilme yeteneği ve becerisi de var. Mesleğinde çok başarılı bir baklava ustasıyla görüştüğümde mesleğindeki başarısının sırrını hamurla dans etmeye bağlıyor. Mesleğine kendinden bir şeyler kattığı sürece kendisini başarılı kabul edebileceğini ve şu anda sadece işin öğrenmeye çalıştığını söylüyor, büyük bir tevazuyla.. Nitekim işi yapan bu ustayı izlediğinizde kağıt incelediğinde hamuru açabilmek için, hissettiği ve duygularını ince bir matematikle işine hamurla dans ederek nakşettiğine şahit oldum… Kendisi işini yapmaktan büyük bir keyif  aldığı için İzlemesi de büyük bir keyif veriyordu. Tıpkı mesleğinde çok başarılı bir sporcunun topla dans ederek izleyenlere keyif vermesi gibi…

Prof.Dr.MahmutTekinElbette işin sanatına usta olabilmek için ustalık kadar önemli olan yetenek kısmı da tartışılmaz… Zaten ustalıkta bir bakıma yeteneğin kullanılmasından başka bir şey değildir ve işin mutfağıyla ilgilidir… Yetenek yetkinliğe döndüğü vakit, başarı vardır ve o da sadece yetkinlik kadardır.  Yetkinlik kadar başarı… Kullanılmayan yetenek hiç bir işe yaramaz.  Yeteneğin keşfi gerekir, sıradan insanlardan olağanüstü yetenekler ortaya çıkarabilmek için… Bunun için de bir bakıma yetenek avcılığı gerekir.  Ancak bunun içinde erken yaşlarda çocuğun yeteneğinin keşfi gerekir. Çocukluk çağı bunun ip uçlarını bize verir ara sıra.. Örneğin; yemek işine meraklı ve bu meslekte başarılı olacak bir çocuk, mutfak ve yemek malzemeleriyle oymayı ve hayali de olsa yemek yapmayı sever. Örneğin; bu çocuk İngiltere’de olsa geçmişi araştırılarak ve dedelerinin kraliyet aşçıbaşı olduğu öğrenilerek dünyanın en iyi aşçılık okullarında eğitim görmesi sağlanır. Önüne rüyalarına giren hayâlini gerçekleştirmek için gerekli her türlü fırsat altın tepsi de sunularak onun yeteneği yetkinliğe dönüştürülerek sonuna kadar yararlanılır. Bu çocuk dünya çapında yemek zincirinde veya oteller zincirinin en tepesinde rüyalarına giren bir işi yapan aşçı olarak mesleğinin zirvesine ulaşır. Oysa bu çocuğun yeteneğinin keşfedilmediği bir yerde yaşamak onun için kâbustur…

Anlatacak bir hikâyen var mı?

Neden hikâye? Çünkü; hikâye bir bakıma yaşanmış gerçeklerdir. Bu gerçekler içinde önemli deneyimleri barındırarak bizim için önemli fırsatlar sunar. Yaşanan hikâyeler kurgusal olarak yaşanacak ya da yaşanması muhtemel gerçekler için rüyaları süsleyen hayâllerden başka bir şey değildir. Biz bir bakıma gerçekleştirmek istediğimiz hayâller peşinde koşarız hayatta.. hepsi o kadar.. Çeşitli sektörlerde yaptığım görüşmelerde; bana hikâyeni anlatır mısın? Sonra da hikâyenin seni heyecanlandıran kısmı ve vizyonun nedir? Diye sorduğumda işinde başarılı olanların cevabının tek olduğunu görmüşümdür;  işini tutkuyla yapmak… Benzer soruyu akademik hayatta da sorduğumda aynı cevabın verildiğini gördüm… Peki tutkunun içinde ne var? Tutkunun içinde; heyecan duymak, öğrenme isteği, keyif almak, eğlenceli olmak, rahat olmak, iyi bir iletişim,…var. Tüm bunlar içinde işinizin rüyalarınıza girerek sizi heyecanlandırması girmesi gerekir.  Zaten yenilikçilik ve yaratıcılık ta o zaman başlar. Bu bağlamda Microsoft’un Home ofis (ev işyeri) uygulaması olağanüstü bir yeniliktir.  Çalıştığınız iş ortamı keyifli ve eğlenceli olsun… Bu ancak ve ancak sizin eviniz olabilir… Eviniz… Uyudunuz,  gecenin bir vaktinde rüyalarınıza giren bir iş ve onunla ilgili bir yenilik fikri sizin aklınıza geldi.. Ne yapacaksınız? Hemen uyanarak bilgisayara geç,  o fikri kaydet, dosyalara ulaş, karşılaştır, paylaş ve tüm bunları yenilik olarak sun… Günlerce ve belki de aylarca düşündüğün bir şey nasıl oldu da gecenin bir vaktinde aklıma geldi? Sahi?  Eskiden olduğu gibi artık senin her gün aynı masada ve sandalyede sürekli oturman gerekmiyor… senin işi yapabilmen için bir bilgisayar (notebook, netbook, laptop, ıpad,..)  yeter…  Üstelik bu çalışma ve işyeri düzeni bir hayli esnek ve o kadar da keyifli ve de rahat, yani eviniz veya başka bir yer…ne fark eder?.. Yeteneğin açığa çıkması için gerekli olan koşulları sağlamak için yeter de artar bile…  Zaten önemli olan da artık senin ne kadar çok çalıştığın değil… ne kadar çok iş çıkardığındır… Sahi siz, rüyalarınızı süsleyen işinizle ilgili yeteneğiniz keşfettiniz mi?…  Haydi ne duruyorsunuz o zaman!..

Prof. Dr. Mahmut TEKİN
Selçuk Üniversitesi

Bölgesel Gelişme Araştırma

ve Uygulama Merkezi Müdürü mahtekin@selcuk.edu.tr

mahtekins@gmail.com

Satınalma Dergisi
Satınalma Dergisihttps://satinalmadergisi.com
KURUMSAL PAZARDA 12. YIL HABER: dergi@satinalmadergisi.com REKLAM: reklam@satinalmadergisi.com ABONELİK: abone@satinalmadergisi.com Tel : (546) 740 10 10

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı