İşverenin İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı
Av. Baran ÇAĞDAVUL
Avukat & Arabulucu
av.barancagdavul@gmail.com
Bilindiği üzere bir tarafın işçi, bir tarafın işveren sıfatıyla taraf olduğu sözleşmeler,
iş sözleşmesi olarak adlandırılır. İş sözleşmesiyle işveren ücret ve anlaşma dahilinde vadedilen diğer yan hakları ödeme, işçi ise işi yapma borcunu üstlenir. Sözleşmenin devamlılığı için her iki tarafın da üstlenmiş olduğu borcu süresinde ve eksiksiz biçimde yerine getirmesi gerekir. Peki işçinin üstlenmiş olduğu işi yapma borcunu usulüne uygun şekilde yerine getirmemesi halinde, iş sözleşmesi hangi şartlarda feshedilebilir?
4857 sayılı İş Kanunu’nda işverene iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı veren durumlar 4 ana başlık altına ele alınmıştır. Bu durumlar; sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri, zorlayıcı sebepler ve işçinin gözaltına alınması veya tutuklanmasına bağlı devamsızlığıdır.
İşverene iş sözleşmesini derhal fesih hakkı veren sağlık sebepleri:
“a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.” şeklinde düzenlenmiştir.
Kanun koyucu ayrıca (a) bendinde sayılan sağlık nedenleri dışında hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde, işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkının ancak belirtilen durumların, işçinin işyerindeki çalışma süresine göre tespit edilerek ihbar süresinin altı hafta aşılmasından sonra doğacağını belirlemiştir. Doğum ve gebelik hallerinde ise bu süre İş Kanunu’nun analık halinde çalışma ve süt iznini düzenleyen 74. maddedeki sürelerin bitiminden sonra başlayacaktır. Konunun daha iyi anlaşılması açısından bir örnek verilecek olursa, 1 yıllık çalışma süresi olan bir işçinin kural olarak 4 haftalık ihbar süresi vardır. Bu işçinin bir hastalığa tutulması ve hastalık sebebiyle 12 hafta çalışamayacak duruma gelmesi halinde, sözü edilen istirahat süresi ihbar süresini 6 hafta ve daha üstünde aştığından, işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih hakkı doğacaktır.
İşverene haklı nedenle derhal fesih hakkı veren ikinci durum ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleridir. Buna göre;
“a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.
e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.”
Görüldüğü üzere kanun koyucu, işçi ile işveren arasındaki güvene dayalı ilişkiyi yok eden ya da sarsan, işyerindeki çalışma huzurunu bozucu eylemlerde bulunan, işyerinde suç işleyen, işçiyle işveren veya işçiyle diğer işçiler arasında çalışma düzenini bozacak şekilde husumet yaratan, işin sürekli biçimde kesintiye uğramasına sebebiyet veren ve işin sürdürülebilirliğini bozucu eylemlerde bulunan işçiler yönünden, işverene derhal fesih hakkı tanımış bulunmaktadır.
İşverene iş sözleşmesini derhal fesih hakkı veren bir diğer hal, zorlayıcı sebeplerdir.
Buna göre:“İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması” durumunda işveren iş sözleşmesini derhal feshedebilecektir. Ne var ki bu hak kullanılırken işçinin 1 haftadan fazla süre çalışmayacağının ortaya çıkması değil, 1 haftalık çalışmama halinin bitmesi beklenmelidir. Zira bu süre zarfında sözleşme askıda kabul edilir. Diğer yandan iş sözleşmesinin feshedilmesi için zorlayıcı nedenin işyerinden değil, kişinin kendisinden ya da yaşantısından kaynaklanması gerekmektedir. Örneğin bir doğal afet sebebiyle iş yerinin 1 haftadan uzun süre kapalı kalması halinde, işverenin iş sözleşmesini derhal fesih hakkı yoktur. İşverenin bu nedenle ya da işçiden kaynaklanmayan başkaca bir zorlayıcı nedenle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda, işçinin işe iade de dahil olmak üzere kıdem ve ihbar tazminatı talep etme hakkı gündeme gelecektir.
İşverene iş sözleşmesini derhal fesih hakkı veren son sebep:“İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması” halidir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda gözaltına alma ve tutuklama kararı koruma tedbiri olarak düzenlenmiş olup, sözü edilen kararlar doğaları ve amaçları gereği özgürlüğü kısıtlayıcı niteliktedir. Ancak gözaltına alma ve hatta tutuklanma kararı suçun işlediğinin sabit olduğu anlamını gelmediğinden, bir işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde yalnızca bu sebeple iş sözleşmesinin derhal feshedilmesi mümkün değildir. Zira yetkili makamlarca yapılacak soruşturma veya kovuşturma neticesinde kişinin suçsuz olduğu ortaya çıkabilecektir. Şu halde işveren gözaltına alınan veya tutuklanan işçinin dönmesini beklemek zorunda mıdır?
Kanunda belirlenen sürelere uyulmak kaydıyla, hayır. Kanun koyucu her ne kadar yalnızca gözaltına alınma veya tutuklanma halini tek başına haklı nedenle fesih sebebi olarak görmese de kusuru olmayan işvereni korumak amacıyla, süre yönünden sınır çizmiş durumdadır. Buna göre gözaltı veya tutukluluk halinin; bir işyerinde altı aydan daha az çalışmış işçi için iki hafta, altı aydan bir buçuk yıla kadar çalışmış olan işçi için dört hafta, bir buçuk yıldan üç yıla kadar çalışmış olan işçi için altı hafta ve üç yıldan uzun süre çalışmış olan işçi için sekiz haftayı aşması halinde, işveren iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilecektir.
İşverene iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih imkanının tanındığı haller, kanunda detaylı olarak düzenlenmiş olsa da bunların yalnızca yukarıda yer verilen durumlar ile sınırlı olmadığı dikkatten kaçmamalıdır. Zira her olay kendi içinde ve kendi şartlarında değerlendirilecek olup; işleyişe ve olayın oluşuna göre tespit edilecek başkaca benzer hallerde de işverenin derhal fesih hakkı her zaman olacaktır.
Avukat & Arabulucu
Av. Baran ÇAĞDAVUL