Kadının İnsan Hakları

Doç. Dr. Gözde Mert
Doç. Dr. Gözde Merthttps://www.gozdemert.com/
“Doç. Dr. Gözde MERT İktisat alanında lisans, işletme alanında yüksek lisans ve işletme yönetimi alanında doktora, Yönetim ve Strateji alanında ise doçent unvanına hak kazanmıştır. Birçok firmanın, uzman ve yönetici kadrolarında çalışmıştır. Kurucusu olduğu Gözde Araştırma şirketinde, uzun yıllar yönetici ve uzman olarak görev yapmıştır. Halen, Nişantaşı Üniverisitesi’nde İşletme Bölüm Başkanı ve öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. 2018 TÜAD Akademik Baykuş ödülü sahibidir. Yönetim, organizasyon, bilgi yönetimi, felsefe ve iktisat tarihi alanlarından birçok ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmaları ve bu alanlarda yayınlanmış olan kitapları mevcuttur.”
spot_imgspot_img

Dr. Öğr. Üyesi Gözde MERT
Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi
İşletme Bölüm Başkanı & Gözde Araştırma Şirketi Kurucusu

“Toplumsal cinsiyet eşitliği kendi başına bir hedef olmaktan daha fazlasıdır. Yoksulluğu azaltma, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme ve iyi yönetişim oluşturma sorununu karşılamak için bir ön koşuldur.” Kofi Annan

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine bağlı olarak, gelir elde etme, üretkenlik ve toplumda seslerini duyurma anlamında, istedikleri kazanımlara hala ulaşamamışlardır. Dünya genelinde çok fazla sayıda kadın; bebeklik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde, farklı şiddet türlerine maruz kalmakta ve yaşamlarını yitirebilmektedir. Kadınların, kadın oldukları için karşılaştıkları toplumsal dezavantajlar ve eşitsizlikler, onları erkeklerden daha fazla zorlamakta, güçsüzleştirmekte ve toplum içindeki yoksunluklarını daha fazla tırmandırmaktadır.

Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların toplum içindeki durumlarını ortaya koymaya çalışmak ve toplumlardaki kadın olgusunu işlemek oldukça zor bir iştir. Çünkü toplumdan topluma hatta bir toplum içerisinde bile “kadının konumu” karmaşık bir görünümdedir. Son 50 yıldır kadınların yaşamları köklü bir biçimde değişmiştir. Kadınlar günümüzde daha fazla eğitim görmekte, küresel işgücünün %40’ından fazlasını oluşturmakta ve yaşamın her alanında varlıklarını hissettirmek için çaba harcamaktadırlar. Kadınlar toplum içerisinde varlık mülkiyeti, ekonomik fırsatlara erişim ve gelir elde etme fırsatlarını yakalayarak, kendilerinin ve ailelerinin refahını korumak ve iyileştirmek için savaşmaktadırlar.

Kadınların karşılaştıkları sorunların başında eğitim konusu gelmektedir. Geleneksel anlayış içerisinde kadının temel ve birincil görevi ev içerisinde annelik ve çocuk bakımını sürdürürken komşuluk ve akrabalık ilişkilerini de yerine getirmek olarak görülmektedir. Ancak, kadının toplumdaki konumuna üretim tarzı ve kadının bu faaliyetlere katılım düzeyi tesir etmektedir. Halen kadınların işgücüne katılma oranı oldukça düşüktür. Her yaş grubunda görülebilmekle birlikte kadınların toplumsal ve ailevi baskılardan dolayı sağlık hizmetlerinden faydalanamadıkları bilinmektedir. Bu duruma en fazla üreme ve cinsel sağlık sorunlarında karşılaşıldığı görülmektedir.

Kadının İnsan Hakkı Alanları:

  • Kadının Evlilikle İlgili Hakları: Eşini seçme, istediği kişiyle evlenme hakkı; resmi nikâh hakkı; kumayı reddetme hakkı; eşit miras hakkı; evlilik içinde cinsel birleşmeyi reddetme hakkı; şiddete maruz kalmama hakkı; kendi malına sahip olma hakkıdır.
  • Kadının Boşanma ile İlgili Hakları: Ev tutarak ayrı yaşama hakkı; boşanmak için mahkemeye başvurma hakkı; çocuklarının velayetini alma hakkı; nafaka alma hakkı; kendi malını beraberinde götürme hakkıdır.
  • Kadının Bedensel Hakları: Bedenine sahip çıkma, bedeninin yalnızca kendine ait olması hakkı; hayır deme hakkı; kendi cinselliğini yaşama hakkı; tecavüzsüz, tacizsiz, enseste maruz kalmadan özgürce yaşama hakkı; çocuğa karar verme hakkı; doğum kontrolünü kullanma veya kullanmama hakkı; sağlıklı yaşama hakkıdır.
  • Kadının Kamu Yaşamındaki Hakları: Eşit eğitim hakkı; istediği zaman kocasından izin almadan istediği işte çalışma hakkı; eşit ücret hakkı; kendi istediği partiye oy verme hakkı; siyasi partiye katılma hakkı; ev kadını veya tarımda aile işçisi olarak çalışsa bile sigortalı olma hakkı; dini yaşama katılma ya da katılmama hakkıdır.

BM Kadın Birimi’nin Yayınladığı İstatistikler

  • Dünya çapında yapay zekâ ve veri analizi profesyonellerinin sadece yüzde 26’sı kadın
  • Dünyanın 39 ülkesinde kız ve erkek çocukları mirastan eşit pay almıyor.
  • Dünya kadınlarının yüzde 30’u partnerleri tarafından fiziksel ve/veya cinsel şiddet gördüklerini ifade ediyor.
  • Toplumsal eşitliğin en yüksek düzeyde olduğu ilk 5 ülke; İzlanda, Norveç, Finlandiya, İsviçre ve Nikaragua.
  • Toplumsal eşitliğin en düşük düzeyde olduğu ilk 5 ülke; Yemen, Pakistan, Irak, Suriye ve Çad.
  • Dünya çapında bugünkü koşulların sürdüğünü varsayarsak, toplumsal eşitliğe 99,5 yıl sonra ulaşabileceğiz.
  • Küresel iş gücüne katılım oranı kadınlar için yüzde 63, erkekler için yüzde 94.
  • Fortune 500 şirketlerinin yüzde 6,6’sında kadın CEO görev yapıyor.
  • Dünya çapında yüzde 41 oranında kadın, doğum yardımı alıyor.
  • Kadınların ev işlerine ücretsiz olarak katılımı erkeklerin 3 katı daha fazla.
  • Dünyada kadın parlamenter oranı 2020 yılında 24,9 oranında gerçekleşti.
  • Dünya çapında çocuklarıyla yalnız yaşayan ebeveynlerin yüzde 84’ü kadın.
  • Dünyada film yapımcısı kadın oranı yüzde 21.

 

Dünyada her üç kadından biri, hayatının bir döneminde şiddete maruz kalmaktadır. Her beş kadından biri, cinsel tacize ya da tecavüze uğramaktadır. Dünyada işlerin %66’sını kadınlar yapmakta, dünyada malların %99’u erkekler tarafından paylaşılmaktadır. Dünyadaki mültecilerin %80 kadındır. Kadınların, siyasete katılmaları, karar mekanizmalarında ve iş dünyasında yer almaları düşük seviyededir. Kadına yönelik ayrımcı yasalar, kadını dezavantajlı duruma getirmektedir. Kadının güçlendirilmesi, aile ve toplum içinde etkinliğinin artırılması, eğitim fırsatlarından yararlanması, istihdam oranlarının artırılması, iş yaşamına katılımlarının sağlanması, sağlık hizmetlerinden eşit olarak yararlanması için düzenlemelerin yapılarak uygulanması gereklidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, bireylere aktarılmasında eğitim çok önemlidir.

Kadın hakları ihlallerini önlemek için; ahlaki erdemler en üst seviyede içselleştirilmelidir. Her insan, kendi inancı çerçevesinde, başkasına haksızlık yapmanın ne kadar yanlış olduğunu bilmelidir. Kanunlar caydırıcı olmalı ve insanlar kanun hâkimiyetini önemsemelidir. Kadınların yaşadığı sorunlar, sadece kadınlara aitmiş gibi değerlendirilmemeli, birer insanlık sorunu olarak algılanmalıdır. Her erkek, bununla da yetinmeyip, kadınların maruz kaldıkları sorunlardan kurtulmaları için elinden geleni yapmalıdır.

Doç. Dr. Gözde Mert
Doç. Dr. Gözde Merthttps://www.gozdemert.com/
“Doç. Dr. Gözde MERT İktisat alanında lisans, işletme alanında yüksek lisans ve işletme yönetimi alanında doktora, Yönetim ve Strateji alanında ise doçent unvanına hak kazanmıştır. Birçok firmanın, uzman ve yönetici kadrolarında çalışmıştır. Kurucusu olduğu Gözde Araştırma şirketinde, uzun yıllar yönetici ve uzman olarak görev yapmıştır. Halen, Nişantaşı Üniverisitesi’nde İşletme Bölüm Başkanı ve öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. 2018 TÜAD Akademik Baykuş ödülü sahibidir. Yönetim, organizasyon, bilgi yönetimi, felsefe ve iktisat tarihi alanlarından birçok ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmaları ve bu alanlarda yayınlanmış olan kitapları mevcuttur.”

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı