Gelişen teknolojiye ve rekabete paralel her alanda kalite standartlarındaki iyileşmeler kaçınılmazdır. Günümüzde birçok firma kalite sistemlerini gözden geçirerek piyasa da daima farklılık yaratarak bir adım öne geçmeye çalışmaktadırlar.
Ana üretici firmalar kendi yan sanayilerini, onlarda bir altındaki yan sanayi sistemini geliştirmek üzere planlar yaparak bitmiş ürün kalitesini en üst seviyeye çıkartmaya çalışmaktadırlar. Buna bağlı olarak ürün veya hizmet tedarik ettikleri tedarikçilerini de kendi sistemlerine yakın kalite sistemlerini entegre etmeye çalışarak daha en küçük birim üretimi esnasında ‘’toplam kalite anlayışını’’ getirmektedirler. Bu sayede topluma verdikleri kaliteli ürün veya hizmet anlayışı sözünü tutmaktadırlar. Bilinçlenen toplumlarda artık raflarda yer alan her ürünü titizlikle incelemekte ve seçimlerini daha üst standartlarda gerçekleştirmiş olan üründen yana kullanmaya başlamışlardır. Ülkemizde birçok alanda yüksek seviyede uygulanan toplam kalite anlayışının artması da bunun bir göstergesidir.
Özellikle gıda alanında kalite ve hijyen anlayışı en küçük yanlışa müsaade etmemektedir. Bu yüzden bu alanda hizmet gösteren sektörün her kesimindeki irili ufaklı tüm firmalar ve tedarikçiler de istisnasız bu yöntemlere entegre olmuşlardır. Ana üretici firmalar ulusal ve uluslararası kalite sistemlerini denetleyen firmalardan alınmış belgeleri sunan firmalarla çalışmayı tercih etmektedirler. Alım ihalelerine de çoğunlukla bu tarz şartları koymaktadırlar. Global anlamda gıda için kabul görmüş BRC, IFS, FSSC22000 (ISO22000 artı PAS220),SQF2000 ve AIB gibi kalite sistemleri ile beraber üretilen ürünün çeşidine göre farklı belgeler içinde tedarikçiler ulusal ve uluslararası bu belgeleri vermeye yetkili kuruluşlara veya temsilciklerine başvurarak belgelendirme talebinde bulunabilirler.
Birçok firma bu belgelendirme sistemlerinin alınabilmesi için bünyelerinde ayrı bir bölüm bulundurmakla beraber kalite bölümlerinin altında da belgelendirme işini yönetmektedirler. Söz konusu belgelerin ilk alım aşaması, fiyatlandırması ve zamanlaması işletmenin yapısına göre değişiklik göstermektedir. İstenen her bir belgenin kapsamı farklı olduğundan dolayı işletmenin yapısı da mutlaka buna uygun hale getirilmelidir. Her bir kalite sistemi birbirinden farklı alanlarda olabileceği için işletmenin kendi iştigal alanına ve yapısına göre doğru belge alma konusunda da bir firmadan danışmanlıkta alması faydalı olacaktır.
Bu kalite sistemlerinin yanısıra birçok ana üretici firmada toplumsal ve çevresel sürdürülebilirlik anlamında fark yaratmış firmalarla da çalışmayı tercih edebilmektedir. Kaynaklarımızın sınırlı sayıda olması nedeni ile bunu etkin bicimde kullanıyor olmak birincil hedefimiz olmalı. Bu kapsamda uluslararası bazı organizasyonların çatısı altında çeşitli ana üreticiler bu tarz sosyal gruplara üye olmakta ve ortak taahhütlerin altına imza atmaktadırlar.
Bu tarz organizasyonların başında gelen ve yaklaşık 150 ülkeden, 28 farklı sektörden, 36.000 üyesi, olan SEDEX (Supplier Ethical Data Exchange) organizasyonu bu kapsama hizmet etmektedir. (http://www.sedexglobal.com/) .
Bu alanda artacak olan çalışmalar hem kalite, hemde sürdürülebilir kaynak programları çerçevesinde toplum bilincini arttıracak ve daha sağlıklı ürünlere sahip olmamızı sağlayacaktır.
Kalite ve çevresel sürdürülebilirlik günümüzde ve gelecekte toplumun her kesimini yukarıya taşıyacaktır.
Murat Aksoy
PepsiCo Kidemli Satınalma Müdürü Tatlandırıcılar (AB & Türkiye)
Bu yazı Satınalma Dergisi Nisan 2015 sayısında yayınlanmıştır.