Coğrafya olarak bizi, Batı kültüründen ayıran en önemli özellik gelenekçi anlayışa sımsıkıya sarılmamız olabilir. Z kuşağının bile derinlerinde bir yerlerde bir şeyleri sağlama alma düşüncesi mevcut; peki nedir bu sağlama alma düşüncesi?
Bu kira nasıl ödenecek? Bu evi kazandığımız parayla geçindirebilecek miyiz? Şu kadar kredi çeksem de şu evi satın alsam? Tamam evi aldık ama bunun yanına bir de araba yakışmaz mı be kardeşim, şöyle afili, havalı?
Tüm bu sorular ve daha fazlası, bizim sağlamcı anlayışımızın bir tezahürüdür. İşte tam bu noktada, ülkemizin sosyal dinamikleri ve bankalara biraz uzak sosyal kesimler sebebiyle, bu eksikliği iyi kavrayan bazı girişimciler devreye girmiştir. Ülkemizde haklı olarak ev ve arabam olsun oh mis gibi yaşayayım diyen milyonlarca insan olduğu aşikâr. E bunu kredi almadan yapamayacak birçok insanda olduğunu düşünecek olursak işte az önce bahsettiğimiz girişimciler yıllar önce, “Ben bunu faizsiz yapacağım, gelin!” demişlerdir.
İlk bakıldığında bu anlayış, Çiftlik Bank gibi saadet zinciri olmaya çok müsait bir sistem gibi görünebilir. Ancak sektörde bu işe yıllarını vermiş sermayesi çok kuvvetli oyuncular bulunmakta. Kuruluş gayeleri ve gördükleri teveccüh faizsiz ev ve taşıt almanın önünü açmıştır. 30 yıldır bu işi yapan Eminevim ve Fuzulev, sektörün rol modelleri ve ağır toplarıdır. Peki bu firmaların faiz geliri yok ama nasıl para kazanıyor dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle açıklayayım;
- Firmaların komisyon oranları değişkenlik göstermekle birlikte alınmak istenen ev değerinin %7 ila %12 (bu oranlar değişiklik gösterebilir) arasında komisyon (organizasyon ücreti) talep ediliyor. Örneğin 100 bin TL’lik bir ev almak için 7 bin TL ila 12 bin TL arasında sisteme girişte bir komisyon ödeniyor. Ayrıca sistemden herhangi bir sebeple çıkılması durumunda ödenen taksitler geri alınabilirken, komisyon ücreti geri alınamıyor.
Görüldüğü üzere sistem bu şekilde işliyor. Ancak bu sektörün 2021 yılına gelene kadar yasal bir zemine oturtulmadığı da bilinen bir gerçekti. Yani çift taraflı bir garantörlük söz konusu değil ve denetleme mekanizmaları da kısıtlı hatta yok denecek kadar azdı. Hal böyle olunca sektöre birçok oyuncu katıldı, pastadaki gelir hem büyüyor hem de gelir, oyuncuların fazla oluşu sebebiyle çok fazla paydaşa bölünmek durumunda kalıyordu. Bu vesileyle, tasarruf finansman sistemi olarak da adlandırılan faizsiz ev ve taşıt edindirme sektörüyle ilgili geniş kapsamlı düzenlemeleri içeren bir kanun teklifi Meclise sunuldu. Uzun ve yorucu bir maratonun ardından teklif yasalaştı hatta BDDK hızlıca yönetmeliğini bile duyurdu.
Bu yazımın devam eden kısmında, BDDK’nın yönetmeliğinde neler var onlara değinmek istiyorum;
- Yürürlüğe giren yönetmelikle Türkiye’de tasarruf finansman şirketi kurmak isteyenlerin BDDK’ya başvurması ve ana sözleşme taslağında, konut finansmanı faaliyetinin iştigal konusu olarak belirtilmesi zorunlu hale getirildi.
- Bu kapsamda başvuru dilekçesinde yer alması gerekenler 18 madde halinde yönetmelikte belirtildi. Kuruluş izni verilmesine ilişkin Kurul kararı tarihinden itibaren 6 ay içinde gerekli belgelerle kuruma başvurulması halinde durumları uygun görülenlere verilecek faaliyet izinleri Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren geçerlilik kazanacak.
- Tasarruf finansman şirketlerinin şube açması, izne tabi tutulacak ve her bir şube için 1 milyon TL ödenmiş sermayeye sahip olunması gerekecek.
- Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan şubeler için ödenmiş sermaye tutarına ilişkin koşul aranmayacak. Ancak, şubelerinin sayısı mevcut ödenmiş sermayelerine göre açabileceği şube sayısını aşan şirketler, aşım giderilinceye kadar yeni şube açamayacak.
- Tasarruf finansman şirketlerinin birleşme, bölünme ve devir işlemlerinin tamamı için BDDK’dan izin alınması zorunlu olacak.
- Bu şirketlerin faaliyetlerine son vermeleri ve iradi tasfiyeleri Kurulun iznine Şirketin faaliyetlerine son vermesi ve iradi tasfiyesi için konuya ilişkin yönetim kurulu kararı ile Kuruma başvurması gerekir. İzin tarihinden itibaren üç ay içinde şirket tarafından tasfiye kararı alınmadığı takdirde verilen izin geçersiz olur, yeniden izin alınmadan faaliyetin sona erdirilmesine ve tasfiye işlemlerine devam olunamaz. Tasfiye kararı verildikten sonra en geç on beş gün içinde tasfiye işlemlerine başlanır.
- Tasarruf finansman sözleşmeleri, yalnızca konut, çatılı işyeri veya taşıt edinimi amacıyla tasarruf yapılması ve finansman sağlanmasına konu edilebilecek. Tasarruf finansman sözleşmeleri, çerçeve sözleşme olarak Kurulun uygun görüşü alınarak Birlik tarafından belirlenecek.
- Tasarruf finansman şirketlerinin müşterileri, sözleşmeden cayma hakkını kullanmaları durumunda organizasyon ücreti de dahil hiçbir kesinti yapılmaksızın yaptığı tüm ödemeleri cayma kararının şirkete bildirilmesinden itibaren 14 gün içinde iade alacak. Müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması durumunda tasarrufunun iadesi, iade talep tarihinden itibaren azami 6 ay içerisinde müşterinin göstereceği kendi adına açılmış banka hesabına defaten yapılacak.
- Tasarruf finansman sözleşmelerinde finansman döneminin azami vadesi konut ve çatılı işyeri sözleşmeleri için 120 ayı, taşıt sözleşmeleri için 60 ayı geçemeyecek. Şirketlerin bankalardan alacağı krediler ile tahvil, kira sertifikası ihracı ve benzeri borçlanma araçları vasıtasıyla edinebileceği mali yükümlülüklerinin toplamı en fazla öz kaynaklarının yüzde 30’u kadar olacak.
- Bir şirketin imzalayacağı, tahsisat tutarı 1 milyon TL’yi aşan yüksek tutarlı sözleşme tutarlarının toplamı, şirketin ilgili tarihteki tüm sözleşme tutarlarının toplamının yüzde 15’ini aşamayacak ve yüksek tutarlı sözleşmeler, çekilişli sözleşmelere konu edilemeyecek.
- Tasarruf finansman şirketleri, müşteri giriş veya çıkışları dolayısıyla karşı karşıya kalabilecekleri öngörülmeyen yükümlülüklerini karşılamak üzere ihtiyat fon havuzu oluşturacak.
Yönetmeliği, ana hatlarıyla özetlemeye çalıştım. Görüldüğü üzere, sektörün saadet zincirine dönüşmemesi için önemli adımlar atılmış. Hem tüketici hem de tasarruf finansman şirketleri nezdinde, sistemin temel harcı doğru karılmaya çalışılmış. Tüketici haklarını korumak ve bu tür şirketlerin finansal ve yönetimsel anlamda daha sağlam temellerinin olması için bu düzenlemeler zaruriydi. Karar merci olarak denetleme ve düzenleme politikasını, BDDK üzerinde toplamak sektörü rahatlatacaktır aynı zamanda tüketicinin gözünde kıymetini artıracaktır.