Dün Gelirimiz Neydi
Geçmiş zamanlarda kazandığımız paranın bir bereketi ve hayrı olurdu. Çalıştığımız bankadan aldığımız maaş dışında yılda bir defa da olsa bankanın elde ettiği kâr üzerinden çalışanlarına temettü dağıtırdı. Temettü almak ve temettüyü beklemek ayrı bir heyecan yaratırdı bizlerde. Çalışma arkadaşlarımızın alacağı temettü kıdem, bürüt maaş miktarı ve bankaya sağladığı performans üzerinden belirlenirdi. Abartmadan söylemek gerekirse aldığımız temettü ile pek çok arkadaşımız ya bir gayrimenkul yatırımı yapabiliyor veya orta halli bir otomobil alabiliyordu.
Çalışanların gerçek anlamda enflasyona karşı reel bir getirisi vardı, kazancının bereketi ve alım gücü vardı.
Pek Çok Devlet Okulunda Eğitim Kalitesi Tartışılmayacak Kadar Yüksek Kalitede ve Nitelikteydi
Devlet okulları ile özel okulların kalitesi adeta yarışır düzeyde idi. Temel düzeyde devlet okullarındaki oldukça donanımlı, liyakatlı, mesleğinde parmakla gösterilen başarılı öğretmenlerin yetiştirdiği öğrencilerin pek çoğu farklı okul ve üniversitelere girebiliyordu. Öğrencinin eğitim ve öğretim hayatında yükselmesine basamak teşkil eden bilgiler öğretiliyordu. Öğrencinin temel eğitiminin oldukça önemli olduğu dün ve bugün, öğrencinin iş hayatına atıldığında okuduğu okul ve aldığı eğitimin kalitesi son derece önemli bir referans olacaktır.
İş dünyasının okular ve eğitim kalitesi konusunda dikkate değer araştırmaları olduğu gerçeğini unutmamak gerekir.
Kazancımızdan Tasarruf Edebiliyorduk
Geçmiş zamanda çalışma hayatımızda bırakın aylık gelirimizin harcamalarımıza yetmemesini, aldığımız aylık normal yaşamımızı idame ettirmemize ve aynı zamanda tasarruf etmemize de olanak sağlıyordu.
“Ak akçe kara gün içindir” misali çalışma hayatımda yapmış olduğum tasarruflar normal yaşam standardımı sıkıntıya sokmamıştır.
Özetlemek gerekirse kazancımız sayesinde kimselere muhtaç olmuyorduk. Gelirimizi aşan bir gayrimenkul satın alınacağında ise rahatlıkla borçlanabiliyorduk ve gelirimizle, makul seviyedeki taksitlerimizi ödeyebiliyorduk.
Tasarruf Yapmaya Değer Enflasyonun Üzerinde Pozitif Faiz Vardı
Aynen öyle idi. Piyasada enflasyonun bir tık üzerinde faiz oranları vardı. Para kazanan bordrolu çalışanlar aynı zamanda tasarruf yaptıklarında, ilave bir faiz kazançları olabiliyordu. Tasarrufun temelinde pozitif bir faizin var olması ve tasarruf sahibinin birikimlerini mevcut enflasyona karşı koruyabilmek esası söz konusu idi.
Negatif faiz uygulamasının tasarrufları törpüleyeceğini, tasarruf yapan kişilerin negatif faiz elde etmeleri sonucunda fiili olarak zarar edebileceklerinden, tasarruf sahipleri tasarruf etme yerine, erteledikleri ihtiyaçlarını veya enflasyondan daha hızlı fiyat artışı sağlayan ürünlere eğilim gösterdiklerinden harcamayı teşvik etmektedirler.
Dünyada Negatif Faiz Uygulaması Hemen Hemen Sonlandırılmış Durumdadır.
Negatif Faiz, Harcamaları Teşvik Ediyor.
Kaynak: https://sigortagundem.com/dunyada-negatif-faiz-donemi-sonlandi/
ABD’de Enflasyon Yıllık 3.4, Piyasa Faizi İse % 5.25 – 5.50 Arası
ABD enflasyonu 2023’ün son ayında beklentiden hızlı arttı ve FED’in yakında faiz indirimlerine başlayacağı yönündeki piyasa beklentilerini sekteye uğrattı. ABD TÜFE Aralık ayında yıllık yüzde 3,4 artış kaydederek son üç ayın en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Aylık TÜFE de yüzde 0,3 ile yüzde 0,2’lik beklentinin üzerinde gerçekleşti.
Japonya, Negatif Faizleri Sonlandırarak 17 Yıl Sonra İlk Kez Faiz Artırdı
Banka, kısa vadeli faiz oranlarını yüzde eksi 0,1’den yüzde 0 ila yüzde 0,1 aralığına yükseltti. Böylece, BoJ, 17 yıl sonra yaptığı ilk faiz artırımıyla, dünyanın önde gelen merkez bankaları arasında negatif faiz politikasını terk eden son banka oldu.
Kaynak: https://www.bloomberght.com/abd-de-aralik-enflasyonu-aciklandi-2345478
Pozitif faiz kişileri tasarrufa, negatif faiz ise harcamaya yöneltir. Dünümüze geri dönecek olursak, çalışma hayatım içinde pozitif faizlerin tasarruf yapmaya olumlu etkisini fazlasıyla gördüm.
Laf nereden nereye geldi değil mi ? Dünü anlatırken bugünkü piyasanın faiz koşullarını anlatıyorum. Önce dünü anlatıp sonrasında bugüne değineceğiz elbette. Dünden haberimiz olmadan, dünkü koşulların ne olduğunu bilmeden bugünkü koşulları anlatmak biraz abartı gibi gelebilir. Faiz demişken yine aklıma geldi kim derdi ki bankalar arası piyasada gecelik faiz oranlarının % 3.000 hatta sadece tek gece de olsa % 10.000 olduğunu. Faizlerin hangi yıl bu şekilde tepe yaptığını hatırlayacak mısınız bakayım ??
Hep Dünde mi Kalaydık ?
Elbette dünde kalmak isteyen geride kalır, gelişen teknoloji ve olanaklardan yararlanamazdı.
Düne dair anlatacaklarım elbette bunlarla sınırlı değil. Emekli, asgari ücretliden tutun da evimizin sadık köpeği Bobby’nin karnı maalesef aç. Köpeğimiz Bobby’nin karnının neden aç olduğunu haftaya kaleme alacağım makalemde söylerim. Bobby’nin karnının tam doymamasında mahalle kasabımızın da payı var elbet.
Reşat BAĞCIOĞLU
ICC Uluslararası Ticaret Odaları
Türkiye Milli Komitesi
Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi