OPSİYON
Opsiyonu genel anlamda cayma hakkının satın alınması şeklinde açıklamıştım. Opsiyon sözleşmeler, sözleşmeyi alan kişi açısından bir yükümlülük getirmemekte, bir hak vermektedir. Bu hakkın kullanılıp kullanılmama kararı ise tamamen opsiyon sözleşmesi alan tarafa bırakılmaktadır. Opsiyon satın alan taraf belirli bir fiyat üzerinden söz konusu ürünü alma veya satma hakkını belli bir prim ödeyerek satın alır. Buna karşılık opsiyonu satan taraf karşı taraf talep ettiğinde sözleşmeye konu olan ürünü teslim etme yükümlülüğünü üstlenir. Bu yükümlülüğün doğması için opsiyon hakkının vade tarihine kadar kullanılması şarttır. Aksi halde satıcının yükümlülüğü ortadan kalkar.
NEDEN OPSİYONU KULLANMALIYIZ?
Uçakla seyahat ettiğinizi düşünün. Uçak için tüm hava koşulları uygun, rüzgar veya fırtına veya yıldırım çarpma olasılıkları hiç yok. Ne kadar keyifli bir uçak yolculuğu yapacağınızı düşünün. Sizi korkuya sokacak hiçbir hava hareketi yok. Bir de söyle bir senaryodan bahsedelim; Uçak yolculuğu yapıyorsunuz, hava koşulları uygun değil, yağmur, fırtına, şimşek, zaman zaman yıldırımın düştüğüne tanık oluyorsunuz. Neyse ki yıldırım uçağınıza isabet etmiyor. Yıldırımın bir tanesi havada giden uçağınıza isabet etse, yolcuların nasıl panikleyeceğini hiç düşünemiyorum. Dahası; uçağınız havadayken aniden türbülansa yakalanıyor ve uçağınız 300 metre civarında hava boşluğuna düşüyor, sonrasında uçağınız ani yükseliş gösteriyor ve tekrar bir türbülans ile bu sefer uçağınız 300 ila 400 metre civarında irtifa kaybedip tekrar hava boşluğuna düşüyor. İşte böyle bir yolculuk yapıyorsunuz ve uçağınız düzgün bir şekilde uçmayıp, sıklıkla türbülansa maruz kalıyor ve uçağınız bir aşağı, bir yukarı ine, çıka sizin bir saatte gideceğiniz yol adeta size bir asır gibi geliyor değil mi? Bırakın dakikaların geçmesini, saniyeler dahi ilerlemez duruma geliyor. Siz rahat yolculuk edemiyor, kalp atışlarınız, tansiyonunuz sürekli yükseliyor, sürekli uçağın düşme korkusunu yaşıyorsunuz.
Eeee kolay değil böyle bir uçak seyahatinin yapılması..
İşte döviz piyasalarındaki kurların sürekli yükselmesi ve düşmesi, kur oynaklığının gün içinde fazla olması dövizle yakından işi olan sizin gibi ithalatçı ve ihracatçılara korkulu anlar yaşatmaz mı? Tıpkı yukarıdaki uçağın türbülansa maruz kalması ve bunun sonucunda yolcuların çektikleri korku. Benzer değil mi?
Dövizin çok oynak olduğu bir havada iş yapmak kolay olmasa gerek..
Bir iş günü içinde dövizin oynaklığına aşağıdaki grafikten bakalım;
Yukarıdaki döviz grafiğinde ithalatçı ne yapsın, ihracatçı ne yapsın? Dövizle işi olan tacirler işi gücü bırakıp sürekli dövizin hareketlerini mi kollasınlar? Dövizin oynaklığı öngörülemez ve piyasanın rahat olmadığının göstergesi niteliğindedir. Kur önce yukarı yönlü, sonra da serbest düşüşle aşağı yönlü hareket ediyor.
Bu döviz hareketlerine bir de aşağıdaki bir haftalık grafikten bakalım; bir haftada dövizin havası nasılmış.
Bir haftalık süreçte dövizin hareketi türbülansa giren uçağın akibetine benziyor. Kalp dayanmaz doğrusu. Kurlar düzgün hareket etmemiş, sürekli dalgalanmış, dış ticaret tacirlerinin aklını karıştırmış…
Son bir aylık döviz hareketine aşağıdaki grafikten bakalım. Gerçek bir döviz türbülansı yaşanmış desem yeridir.
Kur bu grafikte intihar etmiş. Yaklaşık 30 gün önce güne USD/TRL 8.6000 civarında başlayan Doların fiyatı adeta serbest düşüşle USD/TRL 7.5000 civarına kadar geriliyor. Çok kısa sürede % 15 civarında kurun düşmesi söz konusudur. Hareketli ayın ortalarına doğru USD/ TRL fiyatında yukarı yönlü bir hareketin olduğu gözlemleniyor ve önce % 15 civarında düşen doların fiyatı ay ortasında %8 – 9 civarında yükseliş gösteriyor. Son derece istikrarsız bir döviz hareketi. Yatırımcı, ithalatçı ve ihracatçı ne yapsın bu durumda. İş yapmayıp sürekli kur hareketlerini mi izlesin sizce?
6 Kasım 2020 tarihinde yurt dışına USD.750.000.- ‘lık mal ihraç eden bir ihracatçıyı düşünün. Doğrusu ben düşünmek istemiyorum böylesi bahtsız ihracatçıyı. İhracatçımız kendine göre gelir gider hesabı yapmış, fiyatlamasını yapmış ve
- 6 Kasım 2020 tarihinde USD Döviz alış kuru TRL.C/8.5600 civarında. İhracatçı bu kuru esas almış ve malını ihraç etmiştir. Firma saibinin düşüncesi ihracat bedeli dövizler yurt dışından tahsil edilesiye kadar Dolar fiyatı 10 kuruş artarsa daha fazla kazanabileceğini düşünür.
- 20 Kasım 2020 tarihinde yurt dışından dövizlerinin geldiğini ve TRL’ne çevirmek istediğini varsayarak bankadan aldığı USD döviz alış kuru TRL C/7.5600 civarındadır.
Şimdi muhasebemize bakalım;
06 Kasım 2020 tarihli kur C/ 8.5600
20 Kasım 2020 tarihli kur C/ 7.5600
Fark 1.0000 firma aleyhine kur farkı zararı
İhracat bedeli USD.750.000.- x 1.000 = TRL.750.000.- Konsolide kur farkı zararı
Para kazanmak amacıyla ihracat yapan firma hiç beklemediği bir zararı bilançosuna yazmak zorunda kaldı.
Bu firma bu kadar zarara neden katlanmak zorunda mıydı? Bence hak etmişti bu zararı. Dalgalı kur sisteminde, adeta fırtınalı havada, kurun nereden gelip nereye gideceğini, nereye savrulacağını kim tahmin edebilir. Bozuk bir havada yol alan içinde bulunduğunuz uçağınızın ne zaman türbülansa maruz kalıp irtifa kaybedeceğini bilemezsiniz. Uçağınız türbülansa kapılıp hızla aşağı doğru düşerken kalbiniz ne kadar dayanacak? Kalp krizinden gitmeniz de an meselesi değil mi?
Yukarıdaki grafiklerimize baktığımızda uçağın türbülansa kapılmasına benzer bir kur türbülansı olduğu kesin. Kâr da edebilirsiniz, zarar da edebilirsiniz. Kur oynaklığından dolayı siz zarara dolu dizgin giderken biri çıksa da size opsiyonu anlatsa, sizi zarar etmekten kurtarsa nasıl olurdu?
Opsiyondan söz ettim evet. Neden zarar edesiniz? Baktınız ki bir işten zarar ediyorsunuz opsiyonu neden devreye koymuyorsunuz?
Haftaya size opsiyonun detay kısımlarını, fiyatlandırılmasını, zarar ederken nasıl kar edeceğinizi anlatmamı istersiniz değil mi?