Alım Talebi: Deri Aksesuar Üreticisi Aranıyor

Alım Talebi: Deri Aksesuar Üreticisi Aranıyor

El yapımı Deri Cüzdan, Bayan Çanta, Laptop çantası ve diğer aksesuarlar için üretici firma aranmaktadır.

Son Teklif Toplama Tarihi: 18 Kasım 2022

Taleplerinizi talep havuzunda yayınlamak için tıklayınız.

Talep Sahibi Bilgileri: Bilgiler sadece Satıcı Üyeliği ile görüntülenebilir. Üye iseniz lütfen giriş yapınız.

🔒

Bu içeriği görmeniz için üye girişi yapmalısınız.
Henüz üye değilseniz
Üyelik Seçenekleri için: TIKLAYINIZ.
Hesap Oluştur

Değişme, Geliş

Gelişim, canlılar ve canlılardan oluşan yapılar için büyüme veya belirli bir konuda ilerleme sağlamak için gerçekleştirilmiş/yaşanmış değişimlerin bir sonucudur.

Değişim ise, birim zaman içinde gerçekleşmiş ruhsal, kimyasal ya da fiziksel değişikliklerdir.

Hımm, evet!

Yani, tabi de?

Neyse; biz şimdi aradaki farka biraz daha yakından bakalım. O zaman daha iyi anlaşılacaktır: Değişiyor olmak yerine Gelişiyor olmanın önemi.

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile bu yazının tam metnini okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

Teknoloji kullanımından neden zevk alıyoruz?

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Akıllı cihazlar, beyni istediğimiz zaman ödüllendiriyor”

Dijital bağımlılığın aslında teknolojinin problemli kullanımı olduğunu söyleyen Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, beklenmeyen ödüllerin beyni en çok uyardığını, yeni teknolojiler ve dijital medyanın insan beyninin bu özelliğini çok yoğun şekilde kullandığını söyledi. “Akıllı telefonu açıyorsun ve istediğin her an her yerde beynine ödül veriyorsun” diyen Tarhan, “Bunların hepsi davranışsal bağımlılıktır. Beynin ödül ve ceza sistemi bozuluyor yani beyin ödüle doymuyor” dedi. 

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, teknolojik bağımlılık, nedenleri ve baş etme yöntemlerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Dijital bağımlılığın aslında teknolojinin problemli kullanımı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yeni dijital teknolojilerin problemli kullanımı bir müddet devam ettiği zaman daha sonra dijital bağımlılığa dönüşüyor. Fakat bağımlılığa dönüşmeden önce uzun yıllar problemli, sorunlu ve hatalı kullanım yani kötüye kullanım var. Bunun arkasından bağımlılık şekline dönüşüyor” dedi.

Beklenmeyen ödüller beyni en çok uyarıyor

Teknolojiyi aşırı yanlış ve bilinçsiz kullanmanın nedenlerine değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Genellikle gençler için bu çok çekici bir şey. Kolay ulaşılabilir ve elverişli bir kullanıma sahip. Özellikle insan ilişkilerine çok hız kazandırıyor. Kişi kendi güvenli ortamında ama çok güvensiz bir şekilde her şeye girebiliyor. Bu teknolojiler merak ve hayret duygusuna hitap ediyor. İnsandaki merak ve hayret duygusu da ödül ve ceza sistemi ile ilgili. İnsanın beyninde ödül uyandıran şey, beklenen ödüller değil, beklenmeyen ödüller. Beklenmeyen ödüller beyni en çok uyarıyor. Beklenen ödüller beklenmeyenler kadar haz vermez. Madde ve davranışsal bağımlılıklarda da benzer durum vardır. Merak ve hayret duygusu beynin ödül merkezini harekete geçirir. Mesela film izlerken de olur. Bir saat boyunca katili bulmaya çalışırsın bakmışsın 1-2 saat geçmiş. Tıpkı bunun gibi… Beynin haz ve ödül alanı müthiş bir şekilde coşuyor.” dedi.

Bağımlılık, ödül yetmezliği sendromu olarak adlandırılıyor

Yeni teknolojiler ve dijital medyanın insan beyninin bu özelliğini çok yoğun şekilde kullandığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Daha önceleri haftada bir kez sinemaya gidersek bir veya iki defa yaşanabilecek şimdi bu durum her gün hatta her an oluyor.  Akıllı telefonu açıyorsun ve istediğin her an her yerde beynine ödül veriyorsun. Bunların hepsi davranışsal bağımlılıktır. Beynin ödül ve ceza sistemi bozuluyor. Bağımlılıklara genel olarak artık ödül yetmezliği sendromu deniyor yani beyin ödüle doymuyor. Böyle durumlarda kokain de aynı şeyi yapıyor, bilgisayar oyunları da aynı şeyi yapıyor, filmler de aynı etkiyi yapıyor.” diye konuştu.

Bağımlılıkta teknoloji kişiyi kullanıyor

Bireyin teknolojiyi yönetmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Teknoloji kişiyi yönetirse kişinin hayatı mahvoluyor. Zaman yönetimi diye bir şey kalmıyor kişide ama kişi teknolojiyi yönetirse ona hâkim oluyor.  Burada önemli soru şu: Teknoloji mi bizi kullanacak, yoksa biz mi teknolojiyi kullanacağız? Şu anda kötüye kullanım ve bağımlılık olan kişilerde teknoloji bu insanları kullanıyor yani teknoloji özne, bağımlı olan insanlar nesne. O yüzden biz öznesi olmaya çalışacağız. Yönetilen değil, yöneten olacağız.” dedi.

Akıllı telefona en bağımlı ülkeyiz

Teknoloji kullanımı konusunda dünya çapında araştırmalar da yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu araştırmalarda Türkiye’nin teknoloji kullanımında ilk sıralarda yer aldığını söyledi. Global bir şirket tarafından aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 30 ülkede 53 binden kişinin katıldığı bir mobil kullanıcı araştırması yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu araştırmada akıllı telefona en bağımlı ülke Türkiye çıkıyor. Avrupa’da ortalama günde 48 kez defa akıllı telefona bakılırken Türkiye’de ise ortalama 78 kez akıllı telefona bakılıyor. Yani yüzde 80 daha fazla. Gece yatarken telefona bakma oranı Avrupa’da yüzde 40 iken Türkiye’de bu oran yüzde 85.” dedi.

Madde bağımlılığıyla pek çok yönden benzerlikleri var

Teknoloji bağımlılığının madde bağımlılığına pek çok yönüyle benzerlik taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Madde bağımlılığında geçen kriterlerin hepsi burada geçerli. Madde bağımlılığında ne vardır? Kişinin internete uzak kaldığı zaman yoksunluk hissetmesi ve krize girecek kadar yoksunluk belirtileri göstermesi vardır. Kimi zaman kişilerde internete bağlı olamamanın ortaya çıkardığı stres ve kaygı oluyor. Kişi sinirleniyor demek ki burada bağımlılık başlamıştır. Bir de planlanandan daha uzun süre kullanım varsa bu da bir bağımlılık kriteridir. Örneğin 15 dakika bakacağını düşünüyorsun bir bakmışsın çok uzun bir zaman geçmiş. Bu durum günlük yaşam aktiviteni bozarsa, gündelik yapılacak işlerini aksatırsa, erteleme ve ötelemeye doğru giderse bağımlılık sınırları içerisine giriyor. Bir de tolerans geliştirme oluyor. Diyelim ihtiyacın 3 saat ama gittikçe bunu 4-5-6 şeklinde uzatıyorsun yani gittikçe dozu artıyor. Tehlikeli ve zararlı kullanım var. Okulunu aksatıyor. Literatürde modem bağlantısını kestiği için ebeveynini şikâyet eden kişiler var. 27 saat bilgisayar karşısında olduğu için kalp krizi geçirip ölen gençler var o derece, bunlar tehlikeli ve zararlı kullanımlar. Bütün bunlar var ise bağımlılık başlamış demektir.” uyarısında bulundu.

Teknoloji ödül ya da tehdit gibi kullanılmamalı

Dijital bağımlılığın tedavisinde kişiye psikoterapi tarzında bilinçli kullanmayı öğrettiklerini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Danışanlarımıza bir davranış çizelgesi tutuyoruz.  Özellikle ergenlikte bir saat kullanıyor, verilen kurallara uyuyor ve bir artı alıyor. Belli bir sayıya ulaşınca taburcu oluyor.  Bunu öğrendiği zaman ve evde de anne ve baba da bunu uygularsa çocuk düzeliyor.” dedi. Teknoloji kullanımının küçük yaşlardan itibaren kontrollü bir şekilde sınırlama yapılarak olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Teknoloji kullanımı özellikle 0-3 yaş arasında kesinlikle tavsiye edilmiyor. Yemek yedirirken ya da ödül gibi kullandırmayı asla önermiyoruz. Tehdit unsuru olarak kullanma, tutturduğu zaman verme gibi hatalı davranışları yanlıştır.”  dedi.

Çocuklar mutlaka konuşularak ikna edilmeli

Belli bir yaşın üzerinde olan çocukların kullanımında da mutlaka çocukla konuşulmasını tavsiye eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocukla önce konuşmak gerekir. ‘Bu konuda bağırıp çağırma küsme gibi eylemleri yapmayacaksın. Bunları yapmazsan seninle bunu ne zaman ve nasıl kullanacağın hakkında konuşuruz’ diyeceksiniz. Anne ve baba böyle konuştuğunda çocuk, ‘Annem babam bana değer veriyor.  Beni anlamaya çalışıyor’ diyecek ve o an o tepkisini göstermeyecek. Tabii burada kararlı, tutarlı ve net durmak gerekiyor. Bu bağımlılığın olduğu çocuklarda en çok gevşek disiplin var. Anne ve babalar, bir gün evet diyor, bir gün hayır diyor. Anne evet diyor, baba hayır diyor yani ortak bir dil oluşturulmuyor. Kuralsız ve tutarsız bir ortam oluşuyor. Çocuğun evde anne ve babasının liderliğini kabul etmesi gerekiyor. Burada çocuğu ezmeden yapılacak liderlik önemlidir.” dedi.

Yaşa göre teknoloji kullanımı ne kadar olmalı?

Çocukların yaşlarına göre teknoloji kullanımlarının sınırlandırılabileceğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, burada çocuğa aynı zamanda planlamayı öğretmenin de gerektiğini söyledi. Tarhan, “Teknoloji kullanımının 15 yaşına kadar günde 2 saati geçmemesini tavsiye ediyoruz. Özellikle 6 yaşına kadar anne ve baba olmadan en fazla yarım saat verilmeli. Bu süre tatil döneminde arttırılabilir.  6-12 yaş arasında ise günde 1 saati geçmemelidir.” dedi.

Bu çocuklar mutsuz ve yalnız hissediyorlar

Teknolojik cihazları çok fazla kullanan çocukların mutlu olmadığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evde sevimli ve sıcak bir ortam yok. Konuşacak kimse olmadığından kendilerini yalnız hissediyorlar. Yalnız hissedince buna yöneliyorlar. Eğer yalnız hissetmeseler yani arkadaşları, sosyalleşecekleri ortam olsa veya aile ile birlikte ortak zaman geçirme olsa çocuk buna takılıp kalmayacak. Bağımlılıkta bağlanma sorunu oluyor. Bağımlılık bir bağlanma hastalığıdır. Çocuk ailede bağlanacak bir güvenli ortam olmayınca bilgisayara ya da maddeye bağlanıyor. Bağlanma ihtiyacı insanın beyinsel ve nörolojik bir ihtiyaç. Bu nedenle burada çocuklarda iletişimde problem odaklı ilgi değil, pozitif ilgi çok önemli.” dedi.

Kişi beynini kullanmayı öğrenmeli

Bireyin bağımlılıklarıyla mücadelede “dur, düşün ve eyleme geç” ilkesini kullanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Beynin ön bölgesi ‘Dur, düşün ve sonra yap’ der. Beyne o eğitim verilmeli. İnsanın beynini kullanmasını öğrenmesi önemlidir. Kişi kendi kendini kontrol etmeyi başarabilir ancak kişi bunu başaramıyorsa o zaman bir uzman yardımı alınmalıdır. Çocuklara bilinçli kullanımı öğretmek, dijital okuryazarlık öğretilmeli. Çocuk anne ve babasını model olarak alır. Anne ve baba ne yapmışsa çocuk çoğu zaman onları taklit ediyor.” dedi.

Turizm Ve Gastronomi Üzerine: Aşçılar Nereye Koşuyor ?

‘’Hayat Koşusu’’

İnsanın geninde var koşmak. Bebeklikten başlar bir an önce yürümek için zorlarız bedenimizi, yürümeye başlar sonrasında koşmak için zorlarız. Bu koşu sonrasında hayatımızın bir parçası olmuştur. Bedensel güç artık hayat koşusuna dönüşmüştür. Kariyer, başarı, hedefler, liderlik vb. geçirdiğimiz evrelere baktığımız zaman da bunu en iyi şekilde görürüz, nereden nereye geldiğimizi, nerede olduğumuzu. Hayat felsefemizde başarı var ise bu koşu kaçınılmazdır.

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile bu yazının tam metnini okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

Alım Talebi: Yağlık Pamuk Tohumu (Çiğit)

Yağlık Pamuk Tohumu – Çiğit Alımı yapılacaktır. Alıcı bilgilerini aşağıdaki bölümde görebilirsiniz. Mal tesliminde nakit ödeme yapılacaktır.

Son Teklif Toplama Tarihi: 30 Kasım 2022

Taleplerinizi talep havuzunda yayınlamak için tıklayınız.

Talep Sahibi Bilgileri: Bilgiler sadece Satıcı Üyeliği ile görüntülenebilir. Üye iseniz lütfen giriş yapınız.

🔒

Bu içeriği görmeniz için üye girişi yapmalısınız.
Henüz üye değilseniz
Üyelik Seçenekleri için: TIKLAYINIZ.
Hesap Oluştur

Özel Sektör Hizmet İş Deneyim Belgesinin Kabulü

Anahtar Kelimeler; İş Deneyim Belgesi, Hizmet İşleri, Özel Sektör İş Deneyim Belgesi, Yeterlilik Belgeleri, Teklif Değerlendirme, Mesleki ve Teknik Yeterlilik

Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, idarece yeterlilik bilgileri tablosunda beyan edilen belgelerin sunulmasının istenildiği, ilgili belgelerin sunulması neticesinde tekliflerinin ekonomik açıdan en avantajlı teklif olarak belirlendiği ve taraflarına bildirim yapıldığı, daha sonra gönderilen yazıda “isteklinin sunduğu belgeler beyan ettiği bilgileri doğrulamadığı” şeklindeki soyut ve gerekçesiz bir kararla ihalenin birinci ve ikinci kısmında değerlendirme dışı bırakıldıkları,

Kesinleşen ihale komisyonu kararıyla tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğu, şöyle ki;

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ikincil mevzuata uygun olarak ihale dokümanında istenen tüm belgelere ait bilgilerin yeterlilik bilgileri tablosunda beyan edildiği, bu kapsamda ihale dokümanında belirtilen geçici teminat mektubu, katılım belgeleri ve yeterlik kriterlerine ait her belge için (ticaret sicil bilgileri dahil) veri girişi yapıldığı ve hiçbir belgeye ait bölümün boş bırakılmasının söz konusu olmadığı, beyan edilen belgelerin sunulmasının istenildiği ve bu kapsamda beyan edilen belgelerin sunulduğu, diğer yeterlilik belgeleri ile birlikte yeterlilik bilgileri tablosunda satır açıldığı şekliyle beyan edilen özel sektörle yapılan sözleşme ve eklerinin de sunulduğu,

Ayrıca İdari Şartname’de “Kamu ve/veya özel sektörde yapılmış her türlü öğrenci ve personel taşıma işi benzer iş olarak kabul edilecektir.” şeklinde düzenleme yapıldığı, sunulan personel taşımasına ait sözleşme ve ekleri incelendiği takdirde İdari Şartname’de istenilen benzer iş tanımına uygun olduğu ve istenilen oranı sağladıklarının da açıkça görüleceği,

Teklifleri açısından ilk ihale komisyonu kararında değerlendirme yapıldığı ve sunulan belgelerde herhangi bir sorun görülmeyerek ihalenin birinci ve ikinci kısmında en avantajlı teklif sahibi olarak belirlendikleri ve sözleşmeye davet edilmelerine karşın alınan ikinci ihale komisyonu kararıyla değerlendirme dışı bırakılmalarının hukuka aykırı olduğu,

İlk kararda açıkça görüleceği üzere beyan edilen bilgiler ile sunulan belgelerin doğrulandığının belirtildiği, ancak akabinde ikinci karar ile sunulan belgelerin doğrulanmadığı ve her iki kısımda da değerlendirme dışı bırakıldıklarının belirtildiği, bu durumun açıkça hukuka aykırı olduğu, neye dayanılarak ilk kararda geçerli kabul edilen tekliflerinin ikinci kararda geçerli kabul edilmediğinin anlaşılamadığı, bu nedenle idarece verilen ikinci ihale komisyonu kararının kaldırılarak tekliflerinin yeniden değerlendirmeye alınması gerektiği,

İş deneyimin tevsiki kapsamında sunulan ve Reytur firması ile yapılan “personel taşımacılığı sözleşmesinin” sıhhati konusunda bir tereddüt bulunmadığı, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği gereği, taraflarınca yeterlilik bilgileri tablosunda açılan satıra uygun olarak anılan sözleşmenin beyan edildiği, ayrıca söz konusu sözleşme eklerinin de idarece istenilmesi üzerine sunulduğu,

Yeterlilik bilgileri tablosunda damga vergisinin yatırıldığına ilişkin bir satır açılmadığı ve idarece istenilen belgeler arasında yer verilmediği, damga vergisinin ödenmesine ilişkin belgenin yeterlilik kriteri olarak belirlenmediği, bu durumda anılan belgenin sunulmasının da beklenmeyeceği, ayrıca söz konusu belgenin sunulması istenilen belgeler arasında da yer almadığı, damga vergisinin sözleşmenin salahiyetini etkileyen bir husus olmadığı ve düzeltme beyannamesi ile damga vergisinin ödenmesinin de mümkün olduğu,

İhaleye ilişkin istenen belgelerin İdari Şartname’nin 7’nci maddesinde belirtildiği, benzer iş tanımının da belirtildiği, ayrıca anılan Şartname düzenlemesine uygun olarak yeterlilik bilgileri tablosunda sözleşmenin beyan edilmesine ilişkin satır açıldığı ve idarece de bu kapsamda taraflarından belge istenildiği, istenilen belgelerin yeterlilik bilgileri tablosunda açılan satıra uygun olarak beyan edildiği, sözleşme ve eklerinin de idareye sunulduğu,

Bu aşamada damga vergisinin yatırılmamasından dolayı tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılmasının mümkün olmadığı, düzeltme beyannamesi verilmesi hususunun idarece bilgi eksiği kapsamında da değerlendirilebileceği, Kamu İhale Kanunu’nun 37’nci maddesi ve Kamu İhale Genel Tebliği’nin 16’ncı maddesi ile Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliği’nin 24.5’inci maddesi uyarınca teklifin esasını değiştirecek nitelikte olmayan bilgi eksikliklerinin tamamlattırılabileceğinin belirtildiği, buna göre teklifin esasını değiştirecek nitelikte olmaması kaydıyla, eksikliklerin idarece belirlenen sürede isteklilerden bu eksik bilgilerin tamamlanmasının yazılı olarak istenileceği, bu kapsamda Kanunda yer alan “…eksik bilgilerin tamamlanması yazılı olarak istenir.” şeklindeki hükmünün takdiri bir husus olmadığı ve komisyona görev olarak verildiği, bu nedenle idarece tamamlatılması gereken bir eksikliğin tamamlatılmayarak uygun teklifin değerlendirme dışı bırakılmasının kamu zararına neden olacağı, bu noktada yeterlik bilgileri tablosunda iş deneyime ilişkin hiçbir beyana yer verilmemiş olsa idi bu hususun bilgi eksikliği kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmayacağı, ancak iş deneyime ilişkin satıra bilgi girişi yapılmış olması ve sözleşme ve eklerinin sunulmuş olması nedeniyle damga vergisinin yatırılmamasına ilişkin husustan dolayı teklifin değerlendirme dışı bırakılmasının mümkün olmadığı, düzeltme beyannamesi verilmesi hususunun idarece bilgi eksiği kapsamında da değerlendirilmesinin mümkün olduğu,

Tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılmasının kamu zararına neden olacağı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ilgili mevzuat gereği değerlendirme alınması gereken teklifin değerlendirme dışı bırakılmasının ve daha yüksek teklif veren istekli üzerine ihalenin bırakılmasının kamu zararına sebebiyet vereceği, nitekim 5018 sayılı Kanun’un 71’inci maddesinde kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması kamu zararı olarak tanımlandığı, bu kapsamda aynı madde gereği, “d)İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması” kamu zararı olduğu, değerlendirme dışı bırakılmalarının daha yüksek teklif veren istekliye işin bırakılması sonucunu doğuracağı, aynı zamanda işin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla yaptırılmasını sonucunu da doğuracağı,

İdarece şikayet ve itirazen şikayet başvuru sürecinin neticesi beklenmeksizin sözleşme imzalandığı, bu durumun açıkça hukuka aykırı olduğu, idarelerin şikayet süreci ve varsa itirazen şikayet başvuru sürecine ilişkin bir karar alınmadan ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi ile sözleşme imzalayabilmesinin mümkün olmadığı, ancak başvuruya konu ihale sürecinde idare tarafından hukuka aykırı olarak itirazen şikayet başvuru sürecine dair herhangi bir karar verilmesi beklenmeden kanunun açık hükmü yok sayılarak teklif sahibi ile sözleşme imzalandığı, işlemin açık bir şekilde hukuka aykırı olduğu, düzeltici işlem kararı verilerek sözleşme sürecinin yeniden başlatılması gerektiği iddialarına yer verilmiştir.

19.10.2022 tarihli ve  2022/UH.II-1279 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Yapılan incelemede, idarece başvuru sahibine 24.08.2022 tarihinde gönderilen yazıda “İş Deneyim Belgesi Düzenlenemeyen Hallerde İş Deneyimini Gösteren Diğer Belgeler”in sunulmasının istenildiği, başvuru sahibi tarafından sözleşme ve bu sözleşmeye ilişkin faturaların sunulduğu,

bu bağlamda gerçek kişilere veya iş deneyim belgesi düzenlemeye yetkili olmayan her türlü kurum ve kuruluşa bedel içeren tek bir sözleşmeye dayalı olarak gerçekleştirilen işlerde;

  • bitirilen işlere ilişkin iş deneyiminin belgelendirilmesinde sözleşme,
  • fatura örnekleri ile
  • sözleşmeye ait damga vergisinin ihale ilan tarihi itibarıyla ödendiğine ilişkin belgelerin ,
  • personel çalıştırılan işlerde ise bu belgelere ek olarak o işe ait sözleşme kapsamında personel çalıştırıldığını gösteren Sosyal Güvenlik Kurumu internet sayfası üzerinden düzenlenmiş ve idarece teyidi yapılabilen belgeler in iş deneyimini gösteren belgeler olduğu,

bu kapsamda ihale ilan tarihi itibarıyla damga vergisinin ödendiğine ilişkin belgenin sunulmasının gerekli olduğu, ancak başvuru sahibi tarafından söz konusu belgenin sunulmadığı, damga vergisinin ihale ilan tarihi itibarıyla ödenmesi gerektiği, bu bağlamda düzeltme beyannamesi ile damga vergisinin ödenmesinin söz konusu belgeyi şikayete konu ihalede geçerli kılmayacağı,

Ayrıca belgelerdeki bilgi eksikliklerinin tamamlatılması iddiasına yukarıda aktarılan Yönetmelik’in 56.4’üncü maddesi uyarınca sunulması istenilen belgeler ve bu belgelere ilgili mevzuat gereğince eklenmesi zorunlu olan belgelerden herhangi birinin, sunulmaması halinde bu eksik belgelerin idarelerce tamamlatılamayacağı, bu bağlamda başvuru sahibi tarafından öne sürülen hususun bilgi tamamlatılmasından ziyade belge tamamlatılması konusunu oluşturacağı,

Yeterlik Bilgileri Tablosu ve idarece istenilen yazıda damga vergisine yönelik belirleme yapılmadığı iddiasına ilişkin olarak; yukarıda aktarılan Yönetmelik’in 47’nci maddesinde gerçek kişilere veya iş deneyim belgesi düzenlemeye yetkili olmayan her türlü kurum ve kuruluşa gerçekleştirilen işlerde, iş deneyimi oluşturan belgelere açıkça yer verildiği, dolayısıyla sözleşme, fatura örnekleri ile sözleşmeye ait damga vergisinin ve personel çalıştırılan işlerde ise bu belgelere ek olarak o işe ait sözleşme kapsamında personel çalıştırıldığını gösteren Sosyal Güvenlik Kurumu internet sayfası üzerinden düzenlenmiş ve idarece teyidi yapılabilen belgelerin sunulması gerektiği, bu hususta idarece ayrıca sayma suretiyle belirleme yapılmasının gerekmediği anlaşıldığı, başvuru sahibinin iş deneyime konu olan belgeleri bir bütün olarak mevzuata uygun şekilde sunması gerektiği anlaşılmış olup, başvuru sahibinin iddialarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

Mehmet ATASEVER
Kamu İhale Kurulu Eski Üyesi/ Akademisyen 

 

 

Kripto para piyasalarında neler oluyor? Son Gelişmeler Neler?

CZ VAZGEÇTİ PİYASA DÜŞTÜ

  • Binance Ceo’su CZ, FTX’in sorunlarının düşünülenden daha büyük olduğunu ve şirketi almaktan vazgeçtiklerini duyurdu.
  • ABD Adalet Bakanlığı ve SEC, FTX’e inceleme başlattı.
  • Bitcoin, en son Kasım 2020 tarihinde test ettiği 15.500$ seviyelerine kadar düşüş yaşadı.
  • Geçtiğimiz 24 saat içinde 365 bin kişi tasfiye edildi ve toplam tasfiye miktarı 700 milyon $ olarak gerçekleşti.
  • Tüm piyasaları ilgilendiren ABD enflasyon verisi bugün Türkiye saatiyle 16:30’da açıklanacak. Enflasyon verisi ile ilgili beklenti %8,0.

Bitay Araştırma Departmanı tarafından paylaşılan bilgiler şu şekilde:

Piyasa Notları

  • Küresel piyasalar ABD’deki ara seçimlere ve bugün açıklanacak olan ABD enflasyon verisine odaklanmışken hafta başından bu yana süren iyimser hava bozuldu.
  • İki büyük kripto para borsası Binance ve FTX arasında yaşanan sıkıntılar ve oluşan riskler Nasdaq başta olmak üzere hemen hemen tüm küresel piyasalara da yansıdı. ABD endeksleri olan S&P 500 ve Nasdaq günü %2’lerin üzerinde düşüşle kapattı.
  • Hafta sonundan bu yana kripto para piyasasının odaklandığı tek konu olan FTX krizi günden güne büyüdü ve dün itibariyle umutlar yok olmuşa benziyor. FTX borsasının çok ciddi bir nakit ihtiyacı var ve bunu karşılayacak bakiyeleri bulunmuyor.
  • Yükümlülükleri 8 milyar dolara çıkan FTX borsasının CEO’su Sam Bankman Fried (SBF) yatırımcılarına platformun nakit enjeksiyonuna ihtiyacı olduğunu, aksi halde iflas başvurusu yapacaklarını söylemesinin ardından Bitcoin 17.000$ seviyelerinin altını gördü.
  • Özellikle dün akşam saatlerinde Binance CEO’su CZ’nin “üzücü bir gün. Denedik, ama…” şeklindeki twiti açıklamaları piyasadaki umudu yok eden açıklama oldu. Açıklamanın ardından Bitcoin 15.600$’a kadar geriledi.
  • FTX’i satın almak için niyet mektubu imzaladığını açıklayan Binance’in anlaşmadan çekilmesi ile kriz derinleşti ve FTX çalışanlarının çok büyük bir bölümü istifa etti.
  • Yaşanan olaylar sadece bir borsanın iflas etmesinden ziyade tüm kripto para piyasasıyla birlikte bu sektöre yatırımı yapan büyük fonların da sistemik risklerle karşı karşıya kalabileceği bir hale dönüşebilir. Nitekim JP Morgan analistleri de “dalga dalga gelebilecek” bir teminat tamamlama çağrıları finans sektörünü karşılayabilir şeklindeki açıklamaları endişe verici.
  • Sabah saatlerinde Tron ağının kurucu Justin Sun, likitide kriziyle karşı karşıya kalan FTX borsasıyla krizi çözmek ve ileriyle dönük bir yol haritası oluşturmak için çalışmalara başladıklarını duyurdu. Bu son haberle piyasa genelinde %5 civarında bir yukarı yönlü gerçekleştiğini görüyoruz.

10 KASIM BITCOIN TEKNİK ANALİZ

 

Kripto para piyasaları son dönemde 18.900$ seviyelerini dip olarak kabul etmişken üst üste yaşanan olumsuz gelişmelerle birlikte 18.000, ardından 17.000 ve daha sonra 16.000 seviyesinin altını gören Bitcoin, yeni güne %5’lik primle başladı.

Fibonacci 0’a denk gelen 15.500 seviyelerine kadar gerileme kaydeden Bitcoin buradan ve yaklaşık iki yıllık desteğinden güç alarak tekrar 16.000 seviyesinin üzerine çıkan Bitcoin, şu anda 16.700 seviyelerinde fiyatlanıyor. Eski destek olan 17.000 seviyesi ilk etapta ilk direnç seviyesi olarak karşımıza çıkarken açıklanacak ABD enflasyonu ile birlikte FTX tarafından gelebilecek kötü haberler Bitcoin’i tekrar 15.000 seviyesinin altına düşürebilir.

 10 KASIM ETHEREUM TEKNİK ANALİZ

 

Ethereum bir günde %20 düşüş yaşayarak 1070$ seviyelerini test etti. Tepki alımlarıyla sabah saatlerinde %6 civarında yükselerek 1.170$ seviyelerinde fiyatlanıyor. 1.152$ destek seviyesinin üzerinde hareketlilik göstermesi olumlu fakat bu seviyenin üzerinde günlük kapanış yapması önemli olacaktır. Ethereum olumsuz haber akışının devamında ilk destek 1.152$ ardından ise 1000$ psikolojik destek seviyesi karşılanabilir. Eğer bu seviyelere tutunamaması halinde 878$ seviyeleri test edilebilir. Olumlu senaryoda ise ilk olarak 1.152$ üzerinde günlük kapanışlar ardından önemli bir direnç seviyesi olan 1280$ ardından ise 1.322$ test edilebilir.

Bybit Araştırma ekibinin analizi ise aşağıdaki şekilde:

Bybit tarafından hazırlanan günlük değerlendirme:

ABD hisse senetleri, derinleşen kripto satışları ve hayal kırıklığı yaratan şirket kazançları, enflasyon verilerinin açıklaması öncesinde risk iştahını engellediği için düştü. ABD ara seçimlerinin belirsizliğinin azalmasıyla yatırımcılar Federal Rezerv’in politika sıkılaştırma yoluna ilişkin ipuçları için Perşembe günkü enflasyon okumalarına yöneliyor.

Binance, FTX ile olan satın alma anlaşmasından çekildikten sonra kripto piyasalarında çözülme devam ediyor. Bitcoin 16 bin doların altına inerek iki yılın en düşük seviyesine ve Ethereum ise Temmuz ayının en düşük seviyelerini tekrar gördü. Değerlendirme hazırlanırken piyasa değerine göre en büyük kripto para birimi, son 24 saatte piyasa değerinin %9,67’sini kaybettikten sonra 16,5 bin dolar seviyesinin üzerinde el değiştiriyor. Ethereum da benzer bir aşağı yönlü yörünge izliyor ve aynı dönemde %9,59 oranında düşerek 1100 doların alt bölgesine ulaştı. SOL, benzer bir zaman diliminde %26,86 kayıpla dalışa öncülük ediyor. Belirteç için 7 günlük kayıp %53 olarak gerçekleşti.  Token performansının yanı sıra temel değerler de bozuluyor. Son üç gün içinde, Solana’nın kilitli toplam değeri (TVL) %40’tan fazla düşerek 1 milyar dolardan 600 milyon doların biraz altına indi. Solana Blockchain, Alameda Research ile birlikte ağın en büyük patronları arasında yer alan FTX likidite krizinden büyük ölçüde etkilendi. Ayrıca, Solana doğrulayıcıları, dolaşımdaki arzın yaklaşık %13’ü olan 50 milyondan fazla SOL tokeninin kilidini açacak şekilde ayarlanmıştı. Bu, doğrulayıcıların büyük olasılıkla SOL’u boşaltmak ve protokolden çıkmak için acele edeceğinden mevcut sıkıntıları artırabilir.

Binance, FTX’in firmanın defterinde aşılmaz bir finansal boşluk keşfettikten sonra satın alma anlaşmasından vazgeçti. Bloomberg’e göre FTX CEO’su Sam Bankman-Fried, yatırımcılara şirketinin 8 milyar dolara kadar bir açıkla karşı karşıya olduğunu ve borcunu ödemek için en az 4 milyar dolara ihtiyacı olduğunu bildirdi. Nakit enjeksiyonları olmadan, şirketin iflas başvurusunda bulunması gerekecekti. Finansal zorluklara ek olarak, SEC ve CFTC, firmanın müşteri fonlarını yanlış kullanıp kullanmadığını araştırırken ve Bankman-Fried’in kripto imparatorluğunun şeffaf olmayan operasyonlarını yakından incelerken, likidite sıkışıklığı düzenleyicilerin dikkatini çekiyor.

 

Ücret Vergilemesinde Birden Fazla İşveren ve Yılı İçinde İşveren Değişikliği 

Ücret Vergilemesinde Birden Fazla İşveren ve Yılı İçinde İşveren Değişikliği

Şaban Küçük – Yeminli Mali Müşavir

Satın alma yöneticileri çoğunlukla mal ve hizmet alımları ile uğraşırlar. Mali işler ve İK yöneticileri dahil tüm çalışanlar bazen yıl içinde iş değiştirebilir. Bazı hallerde de birden fazla işverenden ücret alınabilir.

Yıl içinde iş değiştiren çalışanlar ve birden fazla işverenden ücret alan hizmet erbabı Dikkat! Sizin için iyi yönetilmesi gereken bir süreç ve bir miktar da vergi avantajı var!

Maaşınızı Net mi Brüt mü alıyorsunuz? Ayrıca şirketlerin net/brüt maaş politikalarını gözden geçirmelerini gerektirecek önemde bir konu olabilir.

321 nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile ücretlerin vergilenmesinde değişikliğe gidildi; özet olarak birden fazla işverenin tanımı, kamu kurumlarında birden fazla işverenin tespiti, yıl içinde işveren değişikliği yanında, aynı anda birden fazla işveren olması durumu da dikkate alınmış oldu.

Ülkemizde ücretlerde genel vergileme stopaj yoluyla yapılmaktadır. Bazı hallerde ise ayrıca yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmektedir. Tebliğ ile yapılan düzenleme sadece stopaj yapan işverenleri değil, birden fazla işverenden dolayı yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek zorunda olan özellikle üst gelir grubunda yer alan ücretli çalışanları da etkileyen bir konu.

Konunun Özü Nedir?

Tebliğ daha çok firmaların İK bölümleri ve yılı içinde işveren değiştiren çalışanları ilgilendirmektedir. Yapılan değişiklikle birden fazla işverenden ücret alıp iki ayrı münferit tarife uygulanan kimseler için önemli sonuçlar doğuracak bir uygulama getirilmiş oldu. Özellikle her iki işverenden de net ücret esasına göre gelir elde edenlerin dikkat etmesi gereken bir uygulama.

311 nolu Tebliğde çalışanın talebi ve işverenin de seçimlik hak tanınmaksızın uygulama yapması üzerine kurulu sistem aynı ayda iki ayrı işverenden ücret alınması durumunu da kapsamına almıştır. Bu durumda çalışanın talebi ve işverenin de kabulü şartı aranmaktadır. Bir takvim yılı içinde işveren değişikliğinde işverene bu hak seçimlik olarak tanınmış değildir.

Tebliğ ile Değişenler

Tebliğ ile 311 numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin 21 inci maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Hizmet erbabının talep etmesi ve işverenlerin de kabul etmesi kaydıyla, yıl içerisinde aynı anda birden fazla işverenden alınan ücret gelirleri de kümülatif matrah dikkate alınarak tevkifata tabi tutulabilir.”

Bu durumda yeni işveren kümülatif matrahı dikkate alarak tevkifat yapar. Hizmet erbabının talep etmesi ve işverenlerin de kabul etmesi kaydıyla, yıl içerisinde aynı anda birden fazla işverenden alınan ücret gelirleri de kümülatif matrah dikkate alınarak tevkifata tabi tutulabilecektir. Yıl içinde birden fazla işverenden elde ettiği ücret gelirleri kümülatif matrah dikkate alınarak vergilenen hizmet erbabının bu gelirlerini yıllık beyannameyle beyan etme yükümlülüğü bulunması durumunda, yıllık beyannamede bildirilen matrah üzerinden hesaplanan gelir vergisinden kümülatif matrah dikkate alınmak suretiyle tevkif suretiyle ödenen vergiler mahsup edilebilecektir.”

Kamuda Çalışanlar İçin Ne Değişti?

Tebliğle yapılan ikinci önemli değişiklik ise genel yönetim yerine genel bütçeli idarelerin tek işveren sayılması olmuştur. Buna göre genel bütçe kapsamında bulunan kamu idareleri tek işveren sayılarak bu kurumlardan elde edilen ücret gelirleri kümülatif matrah üzerinden tevkif suretiyle vergilendirilecek ve ayrıca yıllık beyanname verilmesine gerek olmayacaktır. Genel bütçe, Devlet tüzel kişiliğine dahil olan ve 5018 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinin bütçesidir. Yapılan değişiklikle tüm kamunun tek işveren sayılması uygulamasından vazgeçilmiş oldu.

Yalnızca kamu çalışanları değil aynı zamanda birden fazla işverenden ücret geliri elde eden özel sektör çalışanlarına da kolaylık sağlanmış olacaktır. Çalışanın talebi ve işverenin kabulü şartıyla hizmet erbabının talep etmesi ve işverenlerin de kabul etmesi kaydıyla özel sektör çalışanlarının ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde de kümülatif matrah dikkate alınarak tevkifat yapılacaktır.

Bu konuda merak ettiğiniz bir şey olursa bize her zaman ulaşabilirsiniz.

Şaban Küçük

Yeminli Mali Müşavir

Performansa Dayalı Fesihlerde Hangi Kriterler Dikkate Alınmalıdır ?

Lütfi İNCİROĞLU

Performans, herhangi bir görevin gereği olarak önceden belirlenen standartlara uygun davranışların gösterilmesi ve beklenen amaçlara yaklaşma derecesi olarak, performans değerlendirme ise çalışanın performansının izlendiği, değerlendirildiği, sonucun kaydedildiği ve çalışana bildirildiği bir süreç olarak tanımlanmaktadır. İşçinin işyerinde performansını etkileyen en önemli faktörler arasında, iş memnuniyeti, çalışan bağlılığı, eğitim ve geliştirme, iş için doğru araçlar, şirket kültürü ve çalışma ortamı sayılmaktadır.

İşverenler yönetim yetkisi kapsamında işyerinde verimliği artırmak için insan kaynaklarını daha etkin kullanma adına personel yönetim sistemi talimatı oluşturarak, çalışanların performansını planlamak, izlemek, yönlendirmek, ölçmek geliştirmek ve ödüllendirmek, için performans yönetim sistemi kurulmasını ve öngörülen performansı gösteremeyen çalışanları ile yollarını ayırmayı tercih etmektedirler.

Bu nedenle uygulamada, iş sözleşmesinin feshinde sık başvurulan yollardan biri de işçinin performans düşüklüğü gerekçesi ile yapılan fesihlerdir. Çünkü mevzuatımızda işçinin bedensel ve zihinsel yetersizliği nedeniyle yapılan fesihler geçerli neden olarak kabul edilmektedir. İşçinin yeterliliği, işçinin kişiliği ile ilgili olan nedenleri oluşturur.

İşçinin yeterliliğinden kaynaklanan geçerli nedenler 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinde belirtilenlerin dışında kalan ya da başka bir deyişle haklı neden ağırlığında olmayan ama iş sözleşmesinin devamını olanaksız kılan ve işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşte 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesindeki işçinin verimliliği ve yeterliliğinden kaynaklı performans düşüklüğüne dayanarak yapılan fesihler bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Örneğin, ortalama olarak benzer işi görenlerden daha az verimli çalışma, gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olma, işe yoğunlaşmasının giderek azalması, işe yatkın olmama, öğrenme ve kendini yetiştirme yetersizliği, sık sık hastalanma, çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalık, uyum yeterliliğinin azlığı ve işyerinden kaynaklanan nedenlerle yapılacak fesihlerde emeklilik yaşına gelmiş olma gibi haller sayılmıştır[1].

Ancak bu haller yukarıda sayılan örneklerle elbette sınırlı değildir. Zamanla, uygulamada çıkacak sorunların yargıya intikal etmesinden sonra yargı kararları ile belirginleşecek başka sebepler de ortaya çıkabilecektir. Ekleyelim ki, Kanunun gerekçelerinde ifade olunan yetersizlikten kaynaklanan sebepler dışında, işçiyle yapılan iş sözleşmesi, işyeri personel yönetmeliği, kurumsal çalışma İlkeleri veya işyerine özgü performans değerlendirme kriterlerinde yer alan işçinin verimliği ile ilgili beklentilerin karşılanamaması halinde de geçerli sebeple fesih uygulanabilir[2].

Ancak, iş sözleşmesinin işçinin performansına dayalı olarak feshinin mümkün olabilmesi için, işçinin bu konuda savunması alınmalı, gerekiyorsa performansının izlenmesi için kendisine bir süre verilmelidir. Performansa dayalı fesihlerde, feshe temel oluşturan performans ölçümlerinin somut ve ölçülebilir verilere dayanması gerekir. Sübjektif değerlendirmelere dayalı performans ölçümleri, iş sözleşmesinin feshine temel oluşturamaz. İş sözleşmesinin objektif ölçümlerden uzak performans değerlendirmelerine dayalı olarak feshi, işçinin feshin geçersizliği ve işe iade talebi ile yargı yoluna başvurması ve mahkeme sonucunda işe iade kararı ile karşı karşıya kalınması sonucunu doğurur.

İşçinin performans ve verimlilik sonuçlarının geçerli bir nedene dayanak olabilmesi için, objektif ölçütlerin belirlenmesi zorunludur. Performans ve verimlilik standartları işyerine özgü olmalıdır. Objektiflik ölçütü o işyerinde aynı işi yapanların aynı kurallara bağlı olması şeklinde uygulanmalıdır. Performans ve verimlilik standartları gerçekçi ve makul olmalıdır. Performans ve verimlilik sonucuna dayalı geçerli bir nedenin varlığı için süreklilik gösteren düşük veya düşme eğilimli sonuçlar olmalıdır. Koşullara göre değişen, süreklilik göstermeyen sonuçlar geçerli neden için yeterli kabul edilmeyebilir. Ayrıca, performans ve verimliliğin yükseltilmesine dönük hedeflere ulaşılamaması tek başına geçerli neden olmamalıdır. İşçinin kapasitesi yüksek hedefler için yeterli ise, ancak işçi bu hedefler için gereken gayreti göstermiyorsa geçerli neden söz konusu olabilir.

Diğer taraftan, performans değerlendirilmesinde objektif olabilmek ve geçerli nedeni kabul edebilmek için, performans değerlendirme kriterleri önceden saptanmalı, işçiye tebliğ edilmeli, işin gerektirdiği bilgi, beceri, deneyim gibi yetkinlikler, işyerine uygun davranışlar ve çalışandan gerçekleştirmesi beklenen iş ve kişisel gelişim hedeflerinde bu kriterler esas alınmalıdır. Bir başka anlatımla, çalışanın niteliği, davranışları ve sonuçta ulaştığı hedef önemli olmaktadır. Bu kriterler çalışanın görev tanımına, verimine, işverenin kurumsal ilkelerine, uyulması gereken işyeri kurallarına uygun olarak objektif ve somut olarak ortaya konmalı ve buna yönelik performans değerlendirme formları hazırlanmalıdır. İşyerine özgü çalışanların performansının değerlendirileceği, Performans Değerlendirme Sistemi geliştirilmeli ve uygulanmalıdır[3].

Sonuç olarak, işçinin performans düşüklüğü gerekçesi ile iş sözleşmesini feshinin mümkün olabilmesi için, işçinin öncelikle savunması alınmalı ve gerekiyorsa performansın izlenmesi için kendisine bir süre verilmelidir. Performansa dayalı fesihlerde, feshe temel oluşturan performans ölçümlerinin somut, ölçülebilir ve verilere dayanması gerekir. İşçinin performans ve verimlilik sonuçlarının geçerli bir nedene dayanak olabilmesi için, objektif ölçütlerin belirlenmesi zorunludur. Performans ve verimlilik standartları işyerine özgü olmalıdır. Objektiflik ölçütü o işyerinde aynı işi yapanların aynı kurallara bağlı olması şeklinde uygulanmalıdır. Performans ve verimlilik standartları gerçekçi ve makul olmalıdır. Performans ve verimlilik sonucuna dayalı geçerli bir nedenin varlığı için süreklilik gösteren düşük veya düşme eğilimli sonuçlar olmalıdır.

Lütfi İNCİROĞLU

[1] İNCİROĞLU, Lütfi, Sorulu Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 4. Baskı, İstanbul 2019.

[2] Y9HD.18.3.2008 T., E.2007/27584, K.2008/5327 Legalbank.

[3] Y9HD.18.3.2008 T., E.2007/27584, K.2008/5327 Legalbank.

İHRACAT SATIŞ TALEBİ: Mermer, Granit, Mozaik Ürün Grubu

KURUMSAL PAZARDA B2B TİCARETİN DOĞRU ADRESİ.

İHRACAT SATIŞ TALEBİ : Mermer, Granit, Mozaik Ürün Grubu

Mermer, mozaik, granit üretimi yapan bir firmamız ihracatını geliştirmek yeni pazarlara erişim istemektedir. Mermercilik sektöründe küresel pazar satış bilgisi ve tecrübesine sahip firma ve bu konuda danışmanlık yapan kişiler iletişime geçebilir.

İLETİŞİM İÇİN KİŞİ BİLGİLERİ:

Firma bilgilerini görmek için Satıcı Üyeliği gerekmektedir. Üye iseniz lütfen giriş yapınız.
Hesap Oluştur

Üretici bilgisine erişim ve firma ile doğrudan temas için
SATICI ÜYELİĞİNİZİ başlatın.
https://satinalmadergisi.com/satici-ol/ 

Talep havuzundaki diğer talepler için: https://satinalmadergisi.com/talep-havuzu

ÜRÜN ve HİZMET TEDARİKÇİ ARAŞTIRMASI (Ücretsiz)

Ürün ve Tedarikçi Araştırması için Satınalma Talep Formu‘nu doldurunuz.

SEKTÖREL ALIM – SATIM İŞLERİNİZDE DESTEK OLUYORUZ.  

 

Kayıt Formu

Hoşgeldin Üyeliği (Ücretsiz)
Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.