Türkiye’de üniversite öğrencilerinin zamanı dersten çok işte geçiyor

HSBC Grubu’nun “Eğitimin Değeri: Başarının Bedeli” raporuna göre; Türkiye’de bir üniversite öğrencisi eğitim masraflarını karşılamak için günde ortalama 4.9 saat yarı zamanlı bir işte çalışırken, derslerde günde ortalama 2 saat zaman geçiriyor.

HSBC Grubu’nun Türkiye’nin de dahil olduğu 15 ülkeden 10 binden fazla ebeveyn ve bin 500 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirdiği araştırma, aile ve öğrencilerin üniversite eğitimi masraflarının karşılanmasına ilişkin tutum ve davranışlarına yönelik çarpıcı bulgular ortaya koyuyor. “Eğitimin Değeri: Başarının Bedeli” raporuna göre; ebeveynler çocuklarının üniversite eğitimi masraflarını karşılamak için ek işlerde çalışıyor, tatillerinden fedakarlık ediyor ve borçlanıyor. Öğrenciler ise ailelerinden aldıkları finansal desteğin yanı sıra günde birkaç saat ücretli işlerde çalışarak masrafların karşılanmasına destek oluyor.

Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin eğitim süreçleri boyunca ortalama harcama dağılımı

  • Konaklama – 18.265 TL
  • Okul ücreti – 13.134 TL
  • Gıda ve market – 11.277 TL
  • Faturalar – 8.697 TL
  • Kredi kartı/bireysel kredi/öğrenci kredisi – 8.592 TL
  • Kıyafet, aksesuar – 6.731 TL
  • Eğlence – 6.250 TL
  • Restoran/kafe – 5.858 TL
  • Ulaşım – 4.517 TL
  • Akademik kitap – 1.927 TL
  • Tatil – 1.102 TL
  • Spor/fitness – 675 TL
  • Diğer – 725 TL

Üniversite öğrencileri günde yaklaşık 5 saat ücretli bir işte çalışıyor

Türkiye’den 502 ebeveynin ve 100 öğrencinin katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre; bir üniversite öğrencisinin okul ücreti, konaklama, faturalar ve yaşam giderleri dahil olmak üzere eğitim süreci boyunca toplam harcaması ortalama 87 bin TL. Ebeveynler ise çocuklarının üniversite eğitimi boyunca toplamda ortalama 49 bin TL harcadıklarını ifade ediyor. Araştırma sonuçları, öğrencilerin arada oluşan yaklaşık 38 bin TL’lik farkı yarı zamanlı işlerde çalışarak kapatmaya çabaladıklarını gösteriyor. Türkiye’de her 5 üniversite öğrencisinden 4’ü günde ortalama 4.9 saat yarı zamanlı bir işte çalışıyor. Derslerde ise günde ortalama 2 saat zaman geçiriyor. Yarı zamanlı işlerde çalışan öğrencilerin yarısından fazlası (%53) finansal ihtiyaçtan dolayı çalıştığını belirtirken, %38’i ise üniversite mezuniyetinin ardından iş bulmasına yardımcı olacak deneyimi kazanmak için çalıştığını ifade ediyor.

Büyükanne-büyükbaba desteğinin en yüksek olduğu ülke Türkiye

Ebeveynlerin %21’i büyükanne ve büyükbabaların torunlarının üniversite eğitimi masraflarına katkı sağladıklarını ifade ediyor. Türkiye, büyükanne ve büyükbaba katkısının araştırmanın gerçekleştirildiği ülkeler arasında (küresel ortalama %7) en yüksek olduğu ülke olarak ön plana çıkıyor.

Her 10 aileden yalnızca 1’i üniversite eğitimi için birikim yapıyor

Araştırmaya Türkiye’den katılan ailelerin %91’i çocuklarının üniversite eğitimi masraflarını günlük kazançlarından karşıladıklarını belirtirken, yalnızca %11’i belirli bir birikim veya yatırım hesabından karşıladıklarını ifade ediyor. Ebeveynlerin %68’i (küresel ortalama %49) çocuklarının eğitimi için birikim yapmaya önceden başlamış olmayı arzuluyor. %62’si daha düzenli ve daha fazla birikim yapmış olmayı, %24’ü ise çocuklarına para yönetimi hakkında eğitim vermiş olmayı diliyor.

Eğitim masrafları için en çok Türkiye’deki aileler borçlanıyor

Araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’deki ebeveynlerin %73’ü (küresel ortalama %53) çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için sosyal aktivitelerinden ödün veriyor. %39’u ise daha uzun saatler veya ikinci bir işte çalışıyor. Bununla birlikte; ebeveynlerin %71’i (küresel ortalama %35) eğitim masraflarını karşılamak için borçlandıklarını ifade ederken; Türkiye, araştırmanın gerçekleştirildiği ülkeler arasında ebeveynlerin eğitim masraflarını karşılama amacıyla borçlanma oranının en yüksek olduğu ülke olarak dikkat çekiyor. Ebeveynlerin %63’ü borçlanmalarının ana sebebinin okul ücretini karşılamak olduğunu ifade ederken, %38’i tablet veya dizüstü bilgisayar gibi teknolojik cihaz satın alımlarının da etkili olduğunu ifade ediyor.

Ebeveynlerin %54’ü üniversite eğitimi için gerçekleştirdikleri borçlanmalarda kredi kartını kullanıyor. %29’u uzun vadeli, %23’ü kısa vadeli kredi aldığını belirtirken, %22’si aile üyeleri veya arkadaşlarından borç aldıklarını dile getiriyor.

HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Yenel, HSBC Grubu’nun küresel çapta gerçekleştirdiği araştırma ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Araştırmanın sonuçları gösteriyor ki Türkiye’de ailelerin çoğu (%83) çocuğunun üniversite eğitiminin karşılanmasına destek olmaya çalışıyor ancak toplam eğitim masrafları ailelerin öngördüklerinden ya da beklediklerinden çok daha yüksek çıkıyor. Ailelerinin desteğine rağmen pek çok öğrenci harcamalarını karşılamak için ücretli ek işlerde çalışıyor. Aileler de çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için büyük fedakarlıklarda bulunuyor. Araştırma, Türkiye’deki ailelerin %68’inin çocuklarının eğitimi için birikim yapmaya daha önceden başlamış olmayı dilediğini de ortaya koyuyor. Ailelerin eğitim giderleri için sağlam bir finansal planlama yapması, maliyet yönetiminin aile içinde konuşulması ve olası ek harcamalara ilişkin farkındalığın arttırılması, ebeveynlerin ve çocukların üzerindeki finansal baskıyı azaltabilecekken, kısa vadeli ve plansız borçlanmadan kaçınılmasına olanak sağlayacaktır.”

Pratik adımlar

Araştırma sonuçlarında ailelerin çocuklarının eğitimini planlarken atabilecekleri pratik ve etkili adımlar şöyle sıralanıyor:

  • Planlamaya erkenden başlayın Eğitim için erkenden planlama ve birikim yapmak çocuğunuzun potansiyelini gerçekleştirmesine ve ailenizin finansal durumu üzerindeki baskının azalmasına destek olabilir. Profesyonel danışmanlık hizmeti almak, daha iyi planlamalar ve bilinçli seçimler yapmanıza yardımcı olacaktır.
  • Maliyetler konusunda gerçekçi olun Çocuğunuzun yüksek öğrenimini finansal olarak nasıl destekleyeceğinizi planlarken, eğitimi boyunca oluşabilecek tüm maliyetleri göz önünde bulundurun.
  • İyi finansal alışkanlıklar aşılayın Online olarak kullanıma açık olan bütçelendirme araçlarından faydalanarak, çocuğunuzun eğitim maliyetlerini planlama ve yönetmesine yardımcı olun.
  • Farklı yeteneklere yatırım yapın Çocuğunuzun seçtiği kariyer alanının gerektirdiği vasıflara sahip olmasını sağlayacak bir eğitim rotası belirlemesine yardımcı olmanın yanı sıra, problem çözme ve sosyal beceriler gibi gelecekte çalışma hayatında ihtiyacı olabilecek yetenekleri edinmesine destek olun.

HSBC Grubu ‘Eğitimin Değeri – Eğitimin Bedeli’ Raporu Hakkında[1]:

Eğitimin Değeri, küresel eğitim trendlerine yönelik olarak HSBC Grubu’nun yürüttüğü bağımsız bir tüketici araştırma çalışmasıdır. Araştırma, dünya genelinde ebeveyn ve öğrencilerin eğitime ilişkin tutum ve davranışlarına yönelik bulguları içermektedir. Eğitimin Bedeli isimli küresel rapor, seride beşinci araştırma olup 15 ülke ve bölgedeki 10 bin 478 ebeveyn ve bin 507 öğrencinin görüşünü yansıtmaktadır. Araştırmanın yapıldığı ülkeler arasında Avustralya, Kanada, Çin, Mısır, Fransa, Hong Kong, Hindistan, Endonezya, Malezya, Meksika, Singapur, Tayvan, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri yer almaktadır. Raporda yer alan bulgular, hâli hazırda eğitim alan (veya yakın zamanda alacak) 23 yaşında veya daha küçük en az bir çocuğu olan ailelerle ve 18 ila 34 yaş arasında lisans veya yüksek lisans eğitimi almakta olan öğrenciler ile yapılan ve tüm ülkeyi temsil eden bir ankete dayalıdır. Ankete Türkiye’den 502 ebeveyn ve 100 öğrenci katılmıştır. Anket Ipsos MORI tarafından Mart ve Nisan aylarında online olarak gerçekleştirilmiştir.

Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi 27-28 Eylül

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği – Birlikte Eğitim
Eğitim
 başvurusu için; 
birlikteegitim.org ve info@birlikteegitim.org

Eğitimin Amacı:

Günümüzde uluslararası pazarlarda şirketler değil tedarik zincirleri rekabet etmektedir. Tedarik Zinciri Yönetimi, kısaca sürekli ve hızlı ürün/hizmet akışlarını organize etmek ve işletme iş süreçlerini bir bütün olarak görmektir. Bu çerçevede yurtiçi ve uluslararası tedarikçilerle ilişkilerden fabrika ortamına, depo yönetiminden dağıtım planlamasına kadar bir dizi faaliyeti sürekli etkileşim halindedir.

Eğitim içerisinde işletmelerin özellikle üzerinde durduğu tedarik stratejisinin belirlenmesi, tedarik zinciri tasarımı, planlama ve operasyon konuları üzerinde durulmaktadır.

Tedarik zinciri yönetimi; tahminleme, satınalma, kaynak kullanımı, üretim planlama, akış ve süreç yönetimi, pazarlama, satış sonrası destek, hizmet, lojistik ve dolaylı olarak finans ve insan kaynakları yönetimi de dahil olmak üzere işletme bütününü ilgilendirmektedir.

Tedarik Zinciri Yönetimi eğitiminin amacı, bugünün ve geleceğin şiddetli rekabet ortamında başarının Tedarik Zinciri Yönetimi’nden geçtiğini vurgulamaktır.

Eğitimin Süresi: 2 Gün

Eğitimin İçeriği:

  • Tedarik Zinciri Yönetimi ve Temel Evreleri  
  • Tedarik Zinciri Kararları
    •  Tedarik Zinciri Stratejisi ve Tedarik Zinciri Tasarımı
    •  Tedarik Zinciri Planlaması
    •  Tedarik Zinciri Operasyon
  •  Tedarik Zinciri Süreçleri
    •  Tedarikçi İlişkileri Yönetimi
    •  İçsel Tedarik Zinciri Yönetimi
    •  Müşteri İlişkileri Yönetimi
  • Tedarik Zinciri Performansı; Stratejik Uygunluğun ve Odağın Başarılması
    • Stratejik Uygunluğun Başarılması
  • Müşteri ve Tedarik Zinciri Belirsizliğinin Anlaşılması
  • Tedarik Zinciri Yeteneklerinin Anlaşılması
  • Stratejik Uygunluğun Sağlanması
    • Stratejik Odağın Başarılması (Şirketler Arası ve Operasyonlar Arası Odak)
  • Yerel Maliyetin Minimize Edilmesi Anlayışı
  • İşlevsel Maliyetin Minimize Edilmesi Anlayışı
  • Şirket Karlılığının Maksimize Edilme Anlayışı
  • Şirket Değerinin Maksimize Edilme Anlayışı
  • Çeviklik (Şirketler Arası ve Operasyonlar Arası Odak)
  • Tedarik Zinciri Performans Yönlendiricileri ve Ölçütler
    • Tesisler ve Tesislerle İlişkili Ölçütler
    • Stok ve Stoklarla İlişkili Ölçütler
    • Taşıma ve Taşıma İle İlişkili Ölçütler
    • Bilgi ve Bilgiyle İlişkili Ölçütler
    • Kaynak ve Kaynak İle İlişkili Ölçütler
  • Fiyatlandırma ve Fiyatlandırma İle İlişkili Ölçütler
  • Tedarik Zinciri Metodolojileri
    • Tedarik Zinciri Ön Çalışmaları
    • Yol Haritasının Oluşturulması
    • Geleneksel Satınalma Anlayışından Stratejik Kaynak Stratejisine Geçiş
    • Tedarik Zinciri Yazılımının Seçilmesi
  • Tedarikçi Hayat Eğrisi Kavramı
  • Tedarikçi Seçimi ve Ön Değerleme 
  • Tedarikçi İlişkileri Yönetimi
  • Tedarikçi Performans Değerlemesi
  • Tedarikçi Geliştirme
  • Tedarik Zincirinde Koordinasyon; İşbirliği ve Güven
  • Tedarik Zinciri Yönetimi Genel Değerlendirme

 

EĞİTMEN
Prof. Dr. Murat Erdal PROGRAM
Eğitim Tarihi: 27-28 Eylül 2018
Eğitim Süresi: 2 gün
Ders Saati: 09:30 – 17:30

 

EĞİTİM ÜCRETİ
600 TL (KDV Dahil, kişi başı)
EĞİTİM YERİ
TSPB Av. Bedii Ensari Eğitim Salonu
Büyükdere Caddesi No:173 1.Levent Plaza A-Blok Kat 4 1.Levent/İSTANBUL
BAŞVURU
birlikteegitim.org

TSPB Birlikte Eğitim
Büyükdere Caddesi No:173 1.Levent Plaza Kat:4
Şişli / İstanbul
Telefon : 0 212 280 85 67

info@birlikteegitim.org

birlikteegitim.org

Satınalma Dergisi Eylül 2018 Çıktı

Değerli Yöneticiler,

2018 Yaz dönemi döviz dalgalanmaları ve onun yol açtığı belirsizliklerin yorumlandığı bir dönem oldu. Gelinen noktada ekonominin işletmelerimizi yeni kararlara sevk edeceği kuşkusuz. Mevcudu koruma ve sürdürülebilir nakit akışlarının sağlanmasında zorluklarla mücadelede yetkin yöneticilere ihtiyacımız var. Özellikle ithalata bağlı gelişen sektörlerde risklerin daha dikkatle değerlendirilmesi gerekmekte. Önümüzdeki yıllarda satınalma ve tedarik zinciri yöneticilerinin önemi daha artacak. Tedarik zinciri yapılanma-sını kurgulayan firmalar bir adım önde olacak. Maliyetlerin kontrolünde ise satınalma operasyonları iyiden iyiye mercek altına giriyor. Doğru tedarikçiler-le güvene dayalı doğru sözleşmelerin yapılması hayati hale geliyor.

Üretimde dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik yeni yatırım ve teşvikler daha fazla konuşuluyor adımlar atılıyor. KOBİ’lere yönelik teşvik paketlerinin kapsamı genişletiliyor.

Yerli üretim ve yurt içi tedarikçilerle çalışma mecburiyetimizin olduğu yıllardayız. Fabrikalarımızın çalışması ve istihdamın artması için gayretimiz artıyor. Yurtiçi tedarikçilerimizin dünya ile rekabet avantajını yükseltmesini amaçlayan “yerli ve milli satınalma” anlayışı daha da kuvvet kazanıyor.

Kurumsal Satış Kampanyalarınızı Satınalma Cep’te Düzenleyin

Firmalarımızın ürün (standart ya da atıl stok) ve hizmetlerini hedef kitleye doğrudan iletilmesinde satış fırsatları sunuyoruz. Güncel kurumsal satış fırsat ve kampanya listesini www.satinalmadergisi.com/kampanyalar sayfamızdan da inceleyebilirsiniz.

Satınalma Cep kurumsal pazarda (B2B) firmalar için tüm Türkiye’yi kapsayacak yeni büyüme noktaları ve fırsatlar üzerine çalışmaktadır. Satınalma Cep Uygulamasını telefonunuza indirip incelediğinizde teklif alma (toplama), teklif verme, satış kampanyaları, fırsat özellikleri ve Tedarikçi Arama Motoru özelliklerini göreceksiniz.

Tedarikçi üyeliği ve iş ortaklığı kapsamında çözümler:
Başlangıç aşamasında ücretsiz Tedarikçi Sayfası ile sisteme firma girişinizi yapabilirsiniz.

Satınalma Cep Firma Kayıt Linki: https://satinalmadergisi.com/ucretsiz-kayit/

• Tedarikçi Üyeliği (Günde sadece 1 TL) ;

Satınalma Cep Ekosisteminde firma sayfası ve 20 adet ürün listeleme sayfanız hayata geçirilir.
Satınalma Dergisi’nde haber ve bültenlerinizle yer verilir. Tedarikçi olarak girdiğinizde faaliyet alanınıza uygun müşteri ve talepler tarafınıza yönlendirilir. Aynı zamanda güncel satınalma taleplerine teklif verebilirsiniz.

• İş Ortaklığı Programı ;

İş Ortaklığı Programı ile firma sayfası, 50 adet ürün listeleme sayfanızla birlikte tüm şirketlere fırsatlar (indirimli kampanya) sunabilirsiniz. Kampanya ve indirimlerle, kurumsal müşterilere doğrudan ulaşabilirsiniz. Satınalma Dergisi’nde haber, röportaj ve bülten çalışmalarına yer verilmesi, telefon bildirimi (notification) yapılmaktadır.

– 21 Kasım 2018 Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı – Firma ve Yönetici Ödülleri İçin Başvurunuzu Yapınız

“Büyüyen Ekonomilerde Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi” konferansımızın hazırlıklarını sürdürüyoruz. Firma ve kamu kurumlarımızla bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Alanlarında başarı gösteren firma ve yöneticilerimize ödüllerini de vereceğiz. Konferans programı ve ödül kategorileri için Tedarik Zinciri sayfalarımızı http://www.tedarikzinciri.org/egitimler/konferans_2018/ inceleyebilirsiniz.

Bu sayımızda yazıları ile katkı veren değerli yönetici ve akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. İşlerinizde bolluk ve bereket diliyorum.

EDİTÖR

PROF. DR. MURAT ERDAL

www.muraterdal.com

Köseoğlu Ambalaj Matbaa Paz.San.Tic.Ltd.Şti.


Ambalaj ve Matbaa

firmamız ambalaj matbaa sektöründe hizmet vermektedir. Her nevi ; baklava, börek, pişmaniye, çikolata, fast-food, kurupasta kutuları üretimi ve ihracatı yapmaktadır.



 

Etiketler: Kutu, Ambalaj, Matbaa, Köseoğlu

Türkiye’nin Lider El Aletleri Üreticisi Ceta Form Satınalma Cep B2B Ticaret Ekosisteminde.

Ülkemizde B2B ticaret büyük bir gelişim içerisinde. Ceta Form kurucusu Cemil Tayman ve Tinova Bilişim kurucu ortağı Prof. Dr. Murat Erdal yeni bir işbirliğine imza attı.

Ceta Form kurucusu Cemil Tayman konuşmasında;  “İstanbul’daki fabrikamızda tüm sektörlerdeki profesyonel kullanıcılar için yüksek kaliteli el aletleri ve servis ekipmanları geliştirir ve üretiriz. Otomotiv, Beyaz Eşya, Elektrik, Elektronik, Endüstri, İnşaat, Havacılık, Savunma, Ağır Sanayi, Kamu kurum ve kuruluşları ana sektörlerimizdir. Bu ve benzeri alanlarda çalışan tüm montaj, bakım, onarım ve servis birimlerine profesyonel el aletleri ve ekipmanları sunmaktayız. Teknoloji, kalite ve yenilikçi firma kültürümüzdür. Ülkemizde şirketler arası ticaretin daha da gelişeceğini, bu alanda faaliyet gösteren Satınalma Cep uygulamasının sektörde bir sinerji yaratacağını düşünmekteyiz” dedi.

Satınalma Cep kurucu ortağı Prof. Dr. Murat Erdal, “Satınalma Cep mobil uygulamamız tüm sektörlerde yöneticilerin telefonlarında. Tüm bölgelerde firmalarımıza erişim sağlamamız büyük güç katıyor. Tinova Bilişim Teknolojileri A.Ş. olarak kurumsal pazar ve B2B ticaret ana hedefimiz. Bu pazarda günden güne büyüyoruz. Ceta Form el aletleri sanayimizin bir başarı öyküsü. Üretilen her ürün büyük bir katma değer. Bu işbirliği kurumsal pazarda iki tarafa da olumlu güç katacaktır” dedi.

Satınalma Cep Şirketler Arası (B2B) Ticaret Ekosistemi Hakkında…

Satınalma Cep mobil uygulaması kurumsal pazarda (B2B) firmalar için tüm Türkiye’yi kapsayacak yeni büyüme noktaları ve fırsatlar üzerine çalışmaktadır. Satınalma Cep  Uygulamasını telefonunuza indirip incelediğinizde teklif alma (toplama), teklif verme, satış kampanyaları,  Fırsat özellikleri ve Tedarikçi Arama Motoru özelliklerini göreceksiniz. Firmalarımızın ürün (standart ya da atıl stok) ve hizmetlerini daha geniş kitleye pazarlama ve satış fırsatları sunuyoruz. Güncel Fırsat ve Kampanya Listesini https://satinalmadergisi.com/kampanyalar sayfamızdan da inceleyebilirsiniz.

Tedarikçi üyeliği,  iş ortaklığı ve stratejik partnerlik kapsamında işbirliği modellerimiz şu şekildedir:

  • İş Ortaklığı Programı ;

Satınalma Cep Ekosisteminde firma sayfası50 adet ürün listeleme sayfanızla birlikte tüm şirketlere fırsatlar (indirimli kampanya) sunabilirsiniz. Satınalma Dergisinde firma / ürün konumlandırma bağlantılı haber, röportaj ve bülten çalışmalarına tüm mecralarda yer verilmesi, telefon bildirimi (notification) yapılmaktadır.Kampanya ve indirimlerle, kurumsal müşterilere doğrudan ulaşabilirsiniz. Faaliyet alanınıza uygun müşteri ve talepler tarafınıza yönlendirilir. Güncel satınalma taleplerine teklif verebilirsiniz. Mobil uygulama içerisinde ve web sitesi üzerinden güncel fırsatları https://satinalmadergisi.com/kampanyalar/ inceleyebilirsiniz. Benzerleri firmanızla da gerçekleştirilmektedir. İş ortaklığı üyeliği Aylık 500 TLdir.

  • Tedarikçi Üyeliği (Günde 1 TL) ;

Satınalma Cep Ekosisteminde firma sayfası ve 20 adet ürün listeleme sayfanız hayata geçirilir. Satınalma Dergisi’nde 1/4 sayfa (bir sayı) boyutunda reklam çalışmasına yer verilir. Tedarikçi olarak girdiğinizde faaliyet alanınıza uygun müşteri ve talepler tarafınıza yönlendirilir. Güncel satınalma taleplerine teklif verebilirsiniz.

Satınalma Cep Üyelik Programları

B2B İşbirliği Paketlerimizi ve ücretlendirmeyi http://www.tinova.com.tr/fiyatlar/ kısmında inceleyebilirsiniz.

İlk Adım 

Firma sayfanızı Satınalma Cep Mobil Ticaret Uygulamasına ücretsiz ekleyebilirsiniz. Tedarikçi Arama Motorunda Firmanızın görünmesini istiyorsanız Ücretsiz Kayıt Linki ile sadece 1 dakikada oluşturabilirsiniz.

https://satinalmadergisi.com/ucretsiz-kayit/

Firmalar arası ticaret kapsamında düzenlemek istediğiniz fırsat kampanya çalışmasını bizimle info@tinova.com.trden paylaşabilirsiniz.

Kaynaklarınızı Doğru Kullanın

Bütçenize yük değil kazanç getiren işbirliği paketi

Firma olarak pazara sunduğunuz ürün ya da fırsat nedir? Satınalma Cep Uygulamasında Fırsatlar bölümünü dikkatle inceleyiniz. Temesist Endüstriyel Depo Mühendisliği,
Med Idea, Beta Yayınevi, Open Up Call, Sanmover ve Ulusoy Promosyon satış kampanyalarının bir benzerini sizin firmanızla da gerçekleştirelim.

 – Ticaretimiz Artsın, İşbirliğimiz Gelişsin
 Örnek vermek gerekirse uygulama içerisinde Caseware Analytics Yazılımı (Med Idea) Satış kampanyası bulunmaktadır.  
İndirimli Satış Fiyatı:  2.160 Euro (2.400 Euro yerine)

 – Güncel Satınalma Taleplerine Teklif Verin Kazanç Sağlayın Satınalma Cep’te yer alan alım taleplerine uygun teklifinizi gönderin. Önce siz kazanın deneyim elde edin.   Sonrasında aktif üyemiz olun.



 – Alım Taleplerinizi Paylaşın Şirket ürün ve hizmet ihtiyaçlarınızı bizimle Satınalma Cep üzerinden de paylaşın. Teklif toplanmasında yeni bir kanal oluşturalım.

Alım taleplerini giren yöneticilerimize her ay çekilişle hediye kitaplar veriyoruz. Üyelerimiz aynı zamanda İş Ortağımız Beta Yayınevi’nden
% 25 indirimle kitap temin edebilirler.

  – Satınalma Dergisi Bizden Kargo Sizden Dergimizi firmanıza “ücret alıcı” bir şekilde ulaştıralım. Şirketinizin anlaşmalı olduğu Kargo şirketi adını ve müşteri numaranızı adres bilgilerinizle birlikte gönderin, dergi firmanıza gelsin. 

 – Bültenlerinizi Yayınlıyoruz Satınalma Cep Firma Üye ve İş Ortaklarımızın haber bültenlerini yayınlamaktan keyif alıyoruz. Şirketinizden haberler, yeni ürün ve yatırımlarınıza ilişkin bilgileri, katıldığınız fuarları isterseniz görsellerle birlikte bizimle paylaşın. Satınalma Dergisi, Dergi Web Sitesi, internet ve sosyal medya hesaplarımızdan tüm sektöre birlikte duyuralım.

– Reklamınızı Gönderin Yer Verelim Satınalma Dergisi bugün 6. Yılında 68. sayıda.
Aylık düzenli olarak Basılı ve E-dergi şeklinde tüm Türkiye’de sektör yöneticilerine ulaşmakta. Apple Store, Google Play ve Dergilikten okunabilmektedir.  Tedarikçi üye statüsündeki işletmelerimizin 1/4 sayfa boyutunda reklam çalışmalarına (bir sayı) Satınalma Dergisi’nde yer veriyoruz.

 – Üye Firmalarımızla Konferansta Buluşuyoruz

Satınalma Cep Üyesi Firma ve yöneticilerimizle 21 Kasım 2018 tarihinde Büyüyen Ekonomilerde Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansımızda bir araya geliyoruz. Bilgi: http://www.tedarikzinciri.org/egitimler/konferans_2018/

 – Üyelerimizle Sosyal Medya Güçlerimizi Birleştiriyoruz

Satınalma Cep: @satinalmacep – Twitter ve Facebook
Satınalma Dergisi: @satinalmadergi – Twitter – Facebook
Linkedin – Satınalma Dergisi

 – İletişim Satınalma Cep, Tedarikçi Arama Motoru ve Firma Üyelikleri Hakkında İletişim kurmaktan çekinmeyiniz. “the early bird gets the worm”

Prof. Dr. Murat Erdal
E-Posta: murat.erdal@tinova.com.tr
Tel: (0546) 740 1010  
Tinova Bilişim Teknolojileri A.Ş. Teknoloji & İnovasyon için http://www.tinova.com.tr 

 

Vestel, IFA’da Yerli Üretimin Gücünü Gösterdi

Vestel, 28. kez katıldığı Berlin’deki IFA Fuarı’nda yerli üretimin ve Türkiye’nin kapasitesini dünyaya gösterdi. 3 bin 800 metrekarelik standında 730 ürün sergileyen Vestel, teknolojisi, tasarımı, çevreye duyarlı ürünleriyle fark yarattı. Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan “Her zaman tüketicileri en yeni teknolojilerle buluşturmak için çalışıyoruz. Teknolojimizle, tasarımlarımızla dünya devleriyle rekabet ediyoruz. Son teknoloji beyaz eşya ve TV’lerin yanı sıra bugün ilk defa göreceğiniz Venus’ün son modeli Z30, hem tasarım hem de performans olarak dünyadaki rakiplerine kafa tutacak bir ürün” dedi.

Vestel, 31 Ağustos – 5 Eylül tarihleri arasında Berlin’de düzenlenen Avrupa’nın en büyük tüketici elektroniği fuarı IFA’da yerli üretimin gücünü gösterdi. 28’inci kez katıldığı IFA’da 3 bin 800 metrekarelik standında teknolojileri, tasarımları ve rekortmen ürünleriyle dikkat çeken Vestel, sergilediği 730 ürün ile farkını ortaya koydu.

“Vestel bir teknoloji şirketi”

Vestel’in 8 Ar-Ge merkezindeki 1.600 kişilik ekibi, Vestel’i ileri taşıyacak ürünler yaratmak için çalışıyor. Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan “Ultra ince çerçevesiz televizyon modelleri, sesle komut edilebilen beyaz eşya ürünleri, deterjanını otomatik ısmarlayan çamaşır makinesi gibi ezber bozan teknolojiler, bu ekibin yaratıcılığı, bilgisi ve merakı ile ortaya çıktı. Ar-Ge ve üretim mühendislerimiz akıllı şehir ve akıllı ev platformlarında yer alan yapay zeka yazılımları ve elektrikli araba şarj üniteleri gibi pek çok yeni konuda çalışmalarını sürdürüyor. Her yıl gelirlerimizin yaklaşık yüzde 2’sini Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Biz ürün üretmenin ötesinde teknoloji üretiyoruz” dedi.

Rekor patent başvurusu

Avrupa Patent Ofisi’ne en çok patent başvurusu yapan ilk 100 şirket sıralamasındaki tek Türk şirketi olan Vestel, başvurularıyla Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 38 üye devlet ve ek 6 ülkede birden tanınacak. Turan Erdoğan “Uluslararası arenada rekabet etmenin temelinde yenilikçilik yatıyor. 2017 yılında 408 patent başvurusu yaparak, dünya devlerini geride bıraktık. Listeye ilk 50’den girmemiz yenilikçilik anlayışımızı bir kez daha ispatladı” diye konuştu.

Geleceğin teknolojisi

“Kendimizi Endüstri 4.0’ın en büyük sahiplenicisi olarak görüyoruz” diyen Erdoğan, Endüstri 4.0’ın Vestel City’ye tamamen entegre edilmesiyle birlikte verimliliği ve kaliteyi en üst seviyeye çıkaracaklarını söyledi. Turan Erdoğan “Bu dönüşümü Türkiye’de ilk gerçekleştiren fabrikanın Vestel City olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu dönüşüm; maliyetleri düşürecek, üretim hızı ve esnekliği kazandıracak, yüksek kalite ve düşük fire oranı sağlayacak ve know-how, yüksek nitelikli insan kaynağına ulaştıracak” dedi.

Akıllı Evler, Akıllı Şehirler ve Nesnelerin İnterneti alanında Vestel’in adının sıkça duyulacağının altını çizen Erdoğan, “2016 yılında tüm dünyada 6,5 milyar adet cihaz birbiriyle bağlantılıyken, 2017 yılında bu rakam yüzde 31 artarak 8,4 milyara ulaştı. 2021 yılında ise bu rakamın 22,5 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Ayrıca 2020 yılına kadar 492 milyon jest, mimik ve hareket sensörlü cihazın hayatımıza gireceğini tahmin ediliyor. Yaşam tarzını ve alışkanlıklarını kökten değiştirecek yeni teknolojiler hızla hayatımıza girerken Vestel olarak bizim durmamız mümkün değil. İnsanların hayatlarını nasıl kolaylaştırabiliriz diye düşünen bir marka olarak, akıllı evin kilidini biz açmalıyız dedik. Buzdolabından çamaşır makinesine, klimadan tartıya, aynadan engelliler için tasarlanan bastona, telefondan fırına kadar tüm ürünlerimizi akıllandırdık. Akıllı ürünler hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiğinde Vestel tüm ürün gamıyla bu sürece hazır olup, sektöre bu konuda öncülük edecek” şeklinde konuştu.

Ödüllü tasarımlar

Sadece teknolojisiyle değil, tasarımlarıyla da dikkat çeken Vestel ürünleriyle dünyanın prestijli tasarım yarışmalarından da ödülle dönüyor. Geçen yıl IFA’da tanıtılan ultra ince çerçevesiz TV ve uzaktan kumanda dünyada tasarımın Oscar’ı olarak kabul edilen Red Dot Product Design Award’dan iki ödül aldı. En prestijli teknoloji ve tasarım yarışması Plus X Award’da 6 farklı ürünü ile 18 ödül alan Vestel, tüketici elektroniği kategorisinde ‘En Yenilikçi Marka’ seçildi.

Çevreye dostu ve rekortmen ürünler

Çevreye duyarlı ürünleri ile enerji verimliliğini ön planda tuttuklarını belirten Turan Erdoğan “Biz büyük bir sanayi kuruluşuyuz. Doğaya saygı çerçevesinde üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin enerji verimli olmasıyla hem tüketicimizi hem de ülkemizin kaynaklarını korumayı hedefliyoruz. En az su kullanan, en az elektrik kullanan, en sessiz ürünlerin üretim süreçlerinde de çevreye saygıyı ön planda tutuyoruz. Bu konuda o kadar iddialıyız ki Avrupa Çevre Ödülleri’nde Türkiye’yi temsil edeceğiz” dedi.

Vestel’in IFA’da Sergilediği Ürünler ve Öne Çıkan Teknolojileri

Venus Z30

Vestel Z30, gerçek anlamda parlayan zarif bir kombinasyon için camı ve metali bir araya getiriyor. Dokunmatik ekran üzerinde yer alan kavisli 2.5D cam ve her iki tarafta metal gövdeyi çevreleyen arka kısımdaki kavisli 3D cam, tutuşu rahat bir hale getiriyor. Kenardan kenara bakıldığında, kristal berraklığındaki Notch tipi 6,18” Full HD+ Incell IPS ekran, kullanıcılar için önemli olan her şeyin tek bakışta görülmesini sağlıyor. Z30, kullanıcıların tüm videoları ve şarkıları yanında taşımasını sağlayan yüksek boyutta bir belleğe (64 GB) sahip. Bir microSD kartla da bu kapasite arttırılabiliyor. 2,5 GHz sekiz çekirdekli Mediatek işlemcisi ve 4 GB RAM belleği bulunan Z30’un arka ikili kamerasında Faz Algılamalı Otomatik Odaklama ve AutoFocus işlevi yer alıyor. 16 MP’lik ön kamera, selfie’lerin her zaman harika gözükmesini sağlıyor. Z30’da ayrıca telefonu etkinleştirmek için Face ID işlevi de bulunuyor.

Akıllı Ev/Şehir Ekosistemleri

Vestel global akıllı ev platformlarının oluşturduğu ekosistemlerin tamamı ile uyumlu çalışabilen ürünlerini tüketiciye sunuyor. Vestel’in geliştirdiği TV, buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası, pişirici cihazlar ve klimalar artık tüm ekosistemlerle entegre çalışıyor. Sesle komut ile gelişen bu ekosistemler önümüzdeki yıllarda nesnelerin interneti ve yapay zekanın tüketicilerin evine girmenin kapısını açacak.

GRAVITA – OLED Akıllı TV

Vestel, 65” OLED TV’ler için yeni bir akıllı stand sistemi geliştirdi. Güçlü bir ses sitemine sahip TV farklı tasarıma sahip standı ile aynı zamanda mobil cihazlarla daha kolay kullanım deneyimi sunuyor. Kozmetik tasarımı ile de dikkat çeken Gravita, ev dekorasyonuna yönelik en son trendlerle uyumlu.

8K TV

Vestel 8K TV’ler 7680 x 4320 çözünürlükteki 8K TV ile 4K TV’lere kıyasla 4kat, FHD TV’lere kıyasla 16kat daha fazla ayrıntı sunacak.

VacumBag – 7 kat daha uzun raf ömrü

Raf ömrü, tüketiciler için önemlidir. Bunun yanı sıra oksidasyon nedeniyle milyonlarca gıda ürünü çöpe gidiyor. Sosis, peynir ve biftek gibi gıda ürünleri genelde tek kullanımda tüketilmediğinden, ambalajları açıldığında kullanım ömürleri azalmaya başlar, bakteriler ve zararlı mikroorganizmalar hızlıca çoğalır. VacumBag teknolojisi ise gıdaların vakumlanarak 7 kata kadar daha uzun süre saklanmasına, kokuların karışmamasına ve soğutucu/dondurucu bölümlerinde daha fazla ürün depolanmasına imkân sağlıyor. Vakum teknolojisi özellikli buzdolaplarında kapakta bulunan vakum bölmesine poşeti yerleştirip, vakum tuşuna basmak yeterli.

FermentStore

Vestel FermentStore teknolojisi, fermente edilmiş gıda ürünü üretmek isteyen, ancak ideal koşullara ve alana sahip olmayanlara büyük kolaylık sağlayacak. FermentStore teknolojisi, kullanıcılara fermentasyon ve saklama için ideal koşulları sağlar. Yoğurt, kefir, ekmek hamuru, sirke, turşu gibi 7 farklı gıda ürününün mayalanma işleminin ardından doğru koşullarda soğutulmasını ve saklanmasını sağlar. FermentStore bölgesi ayrıca soğutma ve dondurma işlevlerine de sahip.

En Fazla Enerji Verimliliğine Sahip No-Frost Kombi Buzdolabı

ProDrive (Değişken Kapasiteli Yüksek Verimliliğe Sahip Kompresör) ve Vestel tarafından geliştirilen özel inverter teknolojisi sayesinde buzdolabı, standart A+++’a oranla yüzde 35 daha az enerji tüketiyor. ProDrive teknolojisi, TÜVRheinland tarafından belgelendirildi.

En Sessiz No-Frost Kombi Buzdolabı

ProDrive (Değişken Kapasiteli Yüksek Verimliliğe Sahip Kompresör) ve Vestel tarafından geliştirilen özel inverter teknolojisi sayesinde buzdolabı, bir kitaplıktan daha sessizdir. UltraSilence ürünlerde bu teknolojinin yardımıyla gürültü seviyesi üzerinde çok fazla etkiye sahip olan tüm parametreler hassas bir şekilde kontrol ediliyor ve Vestel, TÜVRheinland tarafından belgelendirilen 33 dBA ses seviyesi ile en sessiz buzdolabını sunuyor.

Hydro Charge Teknolojisi

Vestel, bulaşık makinesi segmentinde devrim yaratan bir teknolojiyi hayata geçiriyor. Vestel Bulaşık Makinesi, herhangi bir deterjan kullanmadan yıkama işlemini gerçekleştiriyor. Bu yeni ve yenilikçi bulaşık makinesinin arkasında elektroliz teknolojisi bulunuyor ve kendi segmentinde yeni bir yıkama standardı olmaya aday. Hydro Charge teknolojisi hem çevre dostu hem de daha ekonomik bir yıkama fırsatı sunuyor.

Yapay Zekalı Bulaşık Makinesi

Vestel BrilliART Bulaşık Makinesi, kendi segmentinde en yüksek teknolojiye sahip. 13 sensör yardımıyla algılama kapasitesi üst seviyeye çıkan makine, kirlilik durumuna karşı yıkama döngüsünü ayarlama, kendisini voltaj dalgalanmalarından koruma, su hattı dalgalanmalarını telafi etme gibi özelliklere sahip. Ön kısımdaki ekran üzerinde yer alan tek tuşla çalışma işlevi de makinenin bir başka özelliği. Makinenin tutma yeri bulunmayan akrilik kapı tasarımı da BrilliART’ı hem tasarım hem de teknolojisiyle dikkat çekici kılıyor.

UVON Tech

Negatif iyonlarla koku önlemeye ek olarak Vestel bulaşık makineleri, içindeki hijyen koşullarını iyileştirmek üzere UV teknolojisiyle donatıldı. Bu teknolojiler sayesinde kullanıcılar, bulaşık makinesinde koku ve hijyen konusunda endişe duymuyor.

Kullanıcı Dostu Kapak Kontrolü

Fırının kulpsuz olarak açılmasını ve kapatılmasını sağlıyor. Fırın kapağı ses, bastırarak açma veya dokunmatik buton kontrolü ile kontrol edilebiliyor. Pişirme cihazları pazarında bir ilk olacak.

Çok fonksiyonlu bot’lar giderek daha da yaygınlaşıyor

Kaspersky Lab araştırmacıları, 2018’in ilk yarısındaki botnet faaliyetlerine ilişkin bir rapor yayınladı. Raporda, 150 zararlı yazılım ailesi ve bunların 60.000 adet botnet ile dünya geneline yayılan modları analiz edildi. Araştırmada ortaya çıkan en dikkat çekici bulgu, belirli amaçlar yerine hemen her görevi yerine getirebilmeleri için tasarlanan çok fonksiyonlu zararlı yazılımlara talebin tüm dünyada artması oldu.

Suçlular zararlı yazılımları yaymak, DDoS ve spam saldırıları düzenlemek için botnet’lerden yani yasa dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere ele geçirilen cihazlardan yararlanıyor. Araştırmacılar gelecek saldırıları önlemek veya yeni bir tür bankacılık Truva Atı yakalamak için Kaspersky Lab’in Botnet Takip teknolojisini kullanarak botnet faaliyetlerini sürekli takip izliyor.Ele geçirilmiş bir cihaz gibi davranan teknoloji, zararlı yazılımları yaymak için botnet kullanan tehdit gruplarından gelen komutları yakalıyor. Bu da kullanıcıların çok değerli zararlı örnekler ve istatistikler elde etmesini sağlıyor.

Yapılan son araştırmanın sonuçlarına göre, 2018’in ilk yarısında botnet’ler ile dağıtılan tek amaçlı zararlı yazılımların oranı 2017’nin ikinci yarısına kıyasla önemli ölçüde azaldı. Örneğin, 2017’nin 2. yarısında Kaspersky Lab tarafından izlenen botnet’lerin dağıttığı tüm tekil zararlı dosyaların %22,46’sı bankacılıkla ilgili Truva Atlarıyıdı. 2018’in ilk yarısında ise bankacılıkla ilgili zararlı yazılımların oranı 9,21 puan azalarak, Botnet Takip servisinin gördüğü tüm zararlı dosyaların %13,25’ine geriledi.

Botnet’ler ile dağıtılan bir diğer tek amaçlı zararlı yazılım olan spam bot’ları da 2017’nin 2. yarısında %18,93 orana sahipken, 2018’in 1. yarısında %12,23’e düştü. Bir diğer tek amaçlı zararlı yazılım olan DDoS bot’larının oranı ise 2018’in 1. yarısında %1,99 oldu. Bu yazılımların 2017’nin 2. yarısındaki oranı %2,66’ydı.

En göze çarpan artış ise çok yönlü bir yapıya sahip olan Uzaktan Erişim Araçları (Remote Access Tools – RAT) grubunda yaşandı. Bu zararlı yazılımlar, bulaştıkları bilgisayardan yararlanmak için neredeyse sınırsız olanak sunuyor. 2017’nin 1. yarısından bu yana, botnet’lerle dağıtılan zararlı yazılımlar arasında RAT dosyalarının oranı yaklaşık iki katına çıktı. 2017’nin ilk yarısında %6,55 olan oran son dönemde %12,22’ye ulaştı. En yaygın RAT’lar arasında Njrat, DarkComet ve Nanocore ilk sıraları aldı. Bu üç arka kapı, basit yapıları nedeniyle amatör tehdit grupları tarafından bile değiştirilebiliyor. Bu da zararlı yazılımın belirli bir bölgede dağıtılmaya uygun hale getirilebilmesini sağlıyor.

Çeşitli amaçlar için kullanılan Truva Atları, RAT’lar kadar ilerleme kaydetmese de diğer tek amaçlı zararlı yazılımların aksine, daha yüksek oranda tespit edildi. 2017’nin 2. yarısında %32,89 olan tespit edilen dosya oranı 2018’in ilk yarısında %34,25’e yükseldi. Aynı arka kapılar gibi, bir Truva Atı ailesi de birden fazla komut ve kontrol (C&C) sunucusu tarafından değiştirilip kontrol edilebiliyor. Her bir sunucu, siber casusluk veya kimlik bilgisi çalma gibi farklı amaçlar güdebiliyor.

Kaspersky Lab Güvenlik Uzmanı Alexander Eremin, “Botnet’ler söz konusu olduğunda RAT ve diğer çok amaçlı zararlı yazılımların liderliğe oturmasının ardındaki neden çok açık: Botnet sahibi olmanın maliyeti çok fazla ve suçlular zararlı yazılımdan para kazanıp kar etmek için tüm fırsatları değerlendirmeli. Çok amaçlı zararlı yazılımdan üretilen bir botnet, fonksiyonlarını hızla değiştirip spam göndermekten DDoS’a veya bankacılıkla ilgili Truva Atı dağıtımına geçiş yapabilir. Bu beceri, botnet sahibinin farklı ‘aktif’ zararlı iş modelleri kullanmasını sağlamasının yanı sıra pasif bir gelir fırsatı da ortaya çıkarıyor. Botnet sahipleri kendi botnet’lerini diğer suçlulara kiralayabiliyor.” dedi.

Botnet ağları arasında büyük ölçüde büyüme kaydeden tek amaçlı zararlı program türü ise yalnızca madenciler oldu. Kayıtlı dosya sayıları diğer popüler çok fonksiyonlu zararlı yazılımlarla kıyaslanamayacak şekilde az olsa da madencilerin oranı iki kat arttı. Bu durum, uzmanlarımızın daha önceden fark ettiği zararlı madencilik patlaması trendine de uyuyor.

Cihazlarının bir botnet’in parçası olması riskini azaltmak için kullanıcılara şunlar tavsiye ediliyor:

  • Bilgisayarınızdaki yazılımların en son bulunan hatalara ilişkin güvenlik güncellemelerini çıkar çıkmaz yükleyin. Güncellenmeyen cihazlar siber suçlular tarafından ele geçirilip bir botnet’e dönüştürülebilir.
  • Korsan yazılım veya başka yasa dışı içerikler indirmeyin. Bunlar genellikle zararlı bot’ları yaymak için kullanılır.
  • Botnet oluşturanlar da dahil olmak üzere tüm zararlı yazılım türlerine karşı bilgisayarınızı korumak için güvenlik çözümü kullanın.

Büyük web siteleri, kullanıcıların güvenli parola seçimi yapmaları konusunda ilgisiz davranıyor

Plymouth Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, internetin önde gelen şirketleri, kullanıcıları parola oluştururken veya değiştirirken daha güvenli seçimler yapmaları doğrultusunda uyarmakta yetersiz kalıyor. Siber güvenlikte parolanın önemine her zaman dikkat çeken küresel antivirüs kuruluşu ESET, söz konusu araştırmayı inceledi.

İngiltere merkezli üniversitede Bilgi Teknolojileri Profesörü Steven Furnell, yakın zamanda Google, Facebook, Wikipedia, Reddit, Yahoo, Amazon, Twitter, Instagram, Microsoft Live ve Netflix platformlarındaki parola uygulamalarıyla ilgili bir çalışma yürüttü. 2007, 2011 ve 2014 yıllarında gerçekleştirilen aynı araştırmanın devamı diyebileceğimiz bu çalışmanın sonucu, “Assessing website password practices – over a decade of progress?“ adlı makalede özetlendi.

Peki sonuçlar neler?

Araştırmayı mercek altına alan ESET Güvenlik Araştırmacısı Tomas Foltyn’in tespitlerine göre kısaca, dünyanın en büyük online servislerinden bazıları ‘hâla’ kullanıcıların ‘parola (password)’ kelimesini kullanmasına izin verirken, diğerleri ise tek karakterli parolalar ve kişinin soyadı ya da kimlik bilgilerini içeren basit kelimeler kullanılmasına müsaade ediyorlar. Diğer bir deyişle, belirli bir ölçekte mütevazı gelişmeler olsa da, araştırmaya göre büyük resim aradan geçen yıllara rağmen henüz değişmemiş görünüyor.

Kötü parolalar en yaygın güvenlik hatası

Tomas Foltyn’e göre,Buna rağmen siber saldırı tehditleri ve gizlilik ihlallerindeki artış ile birlikte, sayısız insan, skandal parolalar seçerek en yaygın güvenlik hatalarından birini yapmaya devam ediyor.”

Olumlu bir not olarak, parola olarak ‘parola (password)’ kelimesini kullanmanıza izin veren popüler İngilizce sitelerinin sayısı geçtiğimiz yıllar içinde düşüş gösterdi. Ayrıca iki aşamalı kimlik doğrulamayı (2FA) destekleyerek parolanızın üzerine ekstra bir güvenlik katmanı ekleyebilmenizi sağlayan servislerin sayısı, 2011’den 2018’e dek yaklaşık üç kat artış gösterdi.

İncelemeye alınan 10 online servis arasında Google, Microsoft Live ve Yahoo kullanıcıları daha güçlü bir parola belirlemeleri yönünde en iyi yönlendirmeyi yapan web siteleri olarak öne çıktı. Bu gerçek, araştırmanın 2014 ve 2018 sürümlerinde de korunmaktadır.

Amazon hem şimdi hem de 4 yıl öncesinde bu konuda en kötü performansa sahipken, Reddit ve Wikipedia da çalışmanın son sürümüyle ona katıldılar.

Parolanızı tekrar gözden geçirin

Şimdi, en büyük web sitelerinden bazılarının açık ve kapsamlı rehberliğinin yokluğunda, kötü parolalar ve bunların tekrar kullanımından doğan tehlikelerden korunmak için kullandığınız parolaları tekrar gözden geçirin.

Öngörülebilir ve kolay tahmin edilebilir ya da önceki sızıntılarda ele geçirilmiş parolaların kullanmayın. Ayrıca aynı parolayı da başka başka hesaplarda hiç kullanmayın.

Zeytin ve zeytinyağı ihracatında tarihi rekor

Sofralık zeytin ihracatında dünya liderliğini, zeytinyağı ihracatında dünya ikinciliğini hedefleyen Türkiye 2017/18 sezonunun bitmesine kısa bir süre kala son 4 yılın ihracat rekorunu kırmaya hazırlanıyor.

2017/18 sezonunun geride kalan diliminde 341 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını belirten EZZİB Başkanı Davut Er, “Zeytinyağında bu sezonun ilk 10 aylık döneminde, sofralık zeytinde ise ilk 11 aylık döneminde gelir olarak geçtiğimiz sezonun tamamındaki ihracat gelirlerini aşmış durumdayız. Sezonu 400 milyon dolarlık ihracat rakamıyla tamamlamayı hedefliyoruz” dedi.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, EZZİB Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Toplantıda EZZİB Başkanı Davut Er, ihracatta son yılların en başarılı sezonunu geçiren zeytin ve zeytinyağı sektöründeki güncel gelişmelerle ilgili görüşlerini paylaşırken, değerlendirmelerde bulundu.

Ambalajlı zeytinyağında ihracat arttı

Ambalajlı zeytinyağında ihracatın miktar olarak yaklaşık iki katına çıktığı müjdesini veren Er, geçtiğimiz sezona göre 9 bin 542 tondan 18 bin 126 tona yükselerek toplam zeytinyağı ihracatı içindeki payının yüzde 25’ten yüzde 32’ye yükseldiğini söyledi. Er şöyle devam etti: “Döviz kurlarındaki değişimlerin pozitif katkısı ile birlikte ambalajlı zeytinyağı ihracatımızdaki artışın önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğine inanıyoruz. Öncelikli hedefimiz, Türkiye’de 500 bin üretici ailenin geçim kaynağı olan, 41 ilimizde üretilen zeytin ve zeytinyağımızın ambalajlı olarak ihracatının daha da artırılması. Önümüzdeki sezondan itibaren, ambalajlı zeytinyağı ihracatımızı 25 hatta 30 bin ton seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz.”

Kişi başı tüketimde hedef 5 kg.

Türkiye’nin 2017/18 sezonu zeytinyağı rekoltesinin ilk aşamada 280 bin ton olarak tahmin edildiğini sonradan rekoltenin 264 bin ton olarak revize edildiği bilgisini paylaşan EZZİB Başkanı Er, Sofralık zeytin rekoltesinin ise450 bin ton düzeylerinde tahmin edildiğine vurgu yaptı. Zeytinyağında kişi başı tüketimin artırılmasını hedeflediklerini ifade eden Er, “Önümüzdeki sezona ilişkin olarak şu anda bir varsayımda bulunmak mümkün görünmüyor. UZZK ve Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri tarafından Eylül ayında bir çalışma yapılacak. Ülkemizde kişi başına zeytinyağı tüketimi 2 litrenin altında, yani toplam tüketim 130-140 bin ton düzeylerinde, ama hedefimiz kişi başı tüketimi 5 litre seviyelerine çıkarılması” dedi.

Türkiye, 27 Ağustos 2018 itibariyle 10 aylık dönemde 56 bin 200 tona karşılık 225 milyon dolar zeytinyağı ihraç ederken, sezon sonu ihracatının 65-70 bin ton düzeylerine ulaşmasını beklediklerinin altını çizen Er, şöyle devam etti. “Sofralık zeytin ihracatımız ise, yine 27 Ağustos 2018 tarihi itibariyle 60 bin 355 tona karşılık 116 milyon dolar düzeyinde. Önümüzdeki 1 aylık dönem sonunda bu rakamın 65-70 bin ton düzeyine ulaşmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.

Destekler iki katına çıkarılmalı

Zeytin ve zeytinyağı ihracatına devlet tarafından sağlanan desteklerin iki katına çıkartılması gerektiğini ifade eden Er, “Zeytin üreticimize 50 kuruş, zeytinyağı üreticimize 2.5 TL prim verilir ve böylece üretim maliyetlerindeki dezavantajlar ortadan kaldırılırsa rekolte artışı ile birlikte kutulu zeytinyağı ihracatımız da artacak, bu sayede üreticimiz emeğinin karşılığını alacak. Ülkemizin markalı ve ambalajlı ihracatının sürekliliği için öncelikle rekabetçi fiyattan sürdürülebilir hammadde arzı gerekli” şeklinde konuştu.

Ülkeler itibariyle zeytinyağı ihracatına bakıldığında, ABD’ye 21 bin tonun üzerinde ihracatın gerçekleştiği bilgisini veren Er, ABD’nin toplam zeytinyağı ihracatı içindeki payının yüzde 30 olduğunu sözlerine ekledi.