Dünya Havalimanları Konseyi uçaklarda elektronik cihaz yasağına acil çözüm istedi

Tüm dünyada 1940 havalimanını temsil eden Dünya Havalimanları Konseyi ACI, TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener’in girişimiyle uçaklarda elektronik cihaz yasağının acil olarak sonlanması çağrısında bulundu.

Katar’ın başkenti Doha’da toplanan ACI Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, kabin bagajlarını tarayacak teknolojiler ve ek güvenlik önlemleriyle sorunun hızlı bir şekilde çözülebileceği vurgulandı. Açıklamada “ACI Yönetim Kurulu, İstanbul Atatürk Havalimanı tarafından yapılan bu yöndeki önerilerin neden değerlendirilmediğini anlamakta zorlanmaktadır” denildi.

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener 2014 yılından bu yana Avrupa kıtasını temsilen ACI World Yönetim Kurulu’nda yer alıyor. ABD ve Britanya tarafından, İstanbul’un da aralarında olduğu bazı havalimanlarından bu ülkelere gerçekleşecek uçuşlarda kabine cep telefonundan büyük elektronik cihazların alınması yasaklanmıştı.

Şener, bu uygulamanın ticari bir karar olduğunu, Türk Hava Yolları (THY) ve Körfez bölgesindeki havayollarının büyümesini engellemeye yönelik bir girişim olduğunu, konuyu ACI Yönetim Kurulu’na da taşıyacağını belirtmişti.

ACI Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“ABD ve Britanya tarafından kısa süre önce bazı havalimanlarından yapılan uçuşlarda kabine elektronik eşyaların alınmasına getirilen yasak, sektörün var olan güvenlik ikliminde karşılaştığı zorlukları bir kez daha gündeme getirdi. Havalimanları, hükümetler ve sektörel paydaşlarla birlikte güvenliği en öncelikli konu olarak görmekte ve yükselen bir tehdit belirlendiğinde uygun önlemeleri hızla almanın gerekli olduğunu bilmektedir. Bununla birlikte, alınacak güvenlik önlemleri konusunda hükümetler arasında ve sektör paydaşlarıyla bilgi paylaşılması ve koordinasyon sağlanması uygulamanın sağlıklı olması açısından vazgeçilmez önemdedir. Özellikle, güvenlik önlemlerinin uygulanmasındaki tutarsızlıklar istenen sonuçların alınmasına engel olabilir ve tehdidin sadece başka lokasyonlara kaymasına neden olabilir. Önümüzdeki durumda da, yolcuların kafa karışıklığı yaşamasına ve sadece havayolları için değil havalimanları için de ticari etkilere yol açabilir.

“Kararı inceleyen ACI Yönetim Kurulu alternatif önlemlerin acilen değerlendirilmesi çağrısında bulundu. Kısa dönemde bu önlemler, uçağa giden kapılarda ek patlayıcı tespit sistemlerinin kurulması ve/veya kabin bagajlarını tarayacak en son teknolojilerin kullanılması olabilir. Bu çerçevede ACI Yönetim Kurulu, İstanbul Atatürk Havalimanı tarafından yapılan bu yöndeki önerilerin neden değerlendirilmediğini anlamakta zorlanmaktadır.”

1991’de kurulan ACI, 176 ülkedeki 1940 havalimanını temsil ediyor.

 

Teknolojinin Kadın Liderleri Ödülleri’ne başvuru için geri sayım başladı

Türkiye’de teknoloji alanında başarı hikayeleri yaratan kadınları ortaya çıkarmak için yola çıkan Microsoft Türkiye’nin bu yıl ikincisini düzenlediği ‘Teknolojinin Kadın Liderleri’ yarışması için başvurular devam ediyor. Yarışmaya katılacak olan kadın girişimcilerin 21 Nisan 2017 tarihine kadar yarışmanın internet sitesinden başvuruda bulunmaları gerekiyor. Teknolojinin Kadın Liderleri yarışması bu yıl Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) yanı sıra Türkiye’nin önemli sivil toplum kuruluşlarından Aydın Doğan Vakfı tarafından da destekleniyor.

Geleceği inşa eden teknoloji sektörünün dünyayı güçlendirecek inovasyonlar üretmesinde cinsiyet eşitliğinin önemli rolü olduğuna inanan Microsoft, Türkiye’de teknoloji alanında başarı hikayesi yaratan kadınları ortaya çıkarmak için ikinci kez gerçekleştiriliyor. 2016’da Teknolojinin Kadın Liderleri yarışmasını hayata geçiren Microsoft Türkiye, başarı hikayeleriyle ilham veren kadınları bu yıl da destekliyor.

Kadın girişimciliğinin sembol kuruluşu KAGİDER ile birlikte bu yıl Aydın Doğan Vakfı tarafından da desteklenen programa başvurular 9 ayrı kategoride yapılabiliyor. Katılmak isteyen kadın girişimcilerin ve liderlerin 21 Nisan 2017 tarihine kadar www.microsoft.com/turkiye/teknolojininkadinliderleri sitesindeki formu doldurmaları gerekiyor.

Video gözetim pazarı 14,98 milyar dolara ulaştı

Gözetim sistemleri, kurumsal ve bireysel kullanıcılara hayatı kolaylaştıran avantajlar sağlıyor. Tam kontrol, anlık takip ve mobil cihazlarla her yerden izleme gibi avantajlar sunan yenilikçi gözetim sistemleri, güvenlik riski yüksek olan kurumların yeni gözdesi. Mekânların koruma altına alınmasına yönelik sezgisel algılama özelliğine sahip yenilikçi ürün ve çözümler sunan Synology, güvenlik alanında verimliliği yüksek çözümler sunuyor. Synology, Surveillance Station 8.0 ürünü ile güvenlik alanında minimum yatırımla yüksek güvenlik sunuyor. Surveillance Station 8.0, otomatik hareket algılama, önceden belirlenen kurallar çerçevesinde görüntü yakalama gibi avantajlara olanak tanıyor. Mobil cihazlarla uyumlu çalışabilen uygulama ile iş yerlerinin, konutların veya daha büyük mekânların güvenliği kolayca sağlanabiliyor.

Gerçek zamanlı ve kesintisiz gözetim

Yenilenmiş arayüz tasarımı ile iş yerlerinde güvenliği otomatize eden Surveillance Station 8.0, optimize edilmiş kullanıcı deneyimi ve yüksek performansı ile verimliliği artırıyor. Çözüm ile birlikte gelen Surveillance Station Client uygulaması, birden fazla video yayınının tarayıcı sınırlaması olmaksızın izlenmesine ve yönetilmesine imkân tanıyor. Videolar arası akıllı geçiş yapabilmeye imkan veren ürün, gözetim verimliliğini artırıyor. Surveillance Station 8.0, canlı kamera yayınlarının görüntü çözünürlüğünün izleme penceresi boyutlarına göre ayarlanmasını sağlıyor. Bu sayede birden fazla video izleme olanağı sunan ürün, bant genişliği tüketiminin en düşük düzeyde tutulmasına yardımcı oluyor. Görüntü kayıtları istenilen an, istenilen yerden izlenebiliyor ve güvenli şekilde saklanabiliyor. Sürekli kayıt özelliği ile görüntülerin depolanmasını mümkün kılan ürün, gelecekte yapılabilecek analizler için yüksek çözünürlük imkânı sunuyor.

Ofisler ve evler 24 saat kontrol altında

Dijital çağın birçok fırsat ile beraber tehditleri de getirdiğini, kurumların ve bireylerin öncelikleri arasında güvenlik beklentilerinin en üst sırada yer aldığını belirten Synology Türkiye Ürün Müdürü Ercan Çimen, “Synology olarak, güçlü Ar-Ge ekibimiz ve bilgi birikimimiz sayesinde kurumlara ve kullanıcılarımıza yenilikçi teknolojilerin avantajlarını sunuyoruz. Yüksek performanslı ve kolay kullanım imkânı sağlayan ürünlerimiz ile kullanıcılarımıza ihtiyaçlar özelinde belirlenen kriterler doğrultusunda kullanılabilen gözetim sistemi sağlıyoruz. Surveillance Station 8.0, üzerinde barındırdığı uygulamalarla benzersiz deneyimlere olanak tanıyor. Mobil cihazlarda da kolayca çalışan uygulamamız sayesinde istenilen yerden güvenlik kontrol yönetimi yapılabiliyor. İstenilen alanda kullanılabilen bu gözetim sistemi, sorunsuz canlı yayın imkanı sunuyor. Daha yüksek çözünürlüklü görüntü olanağı videoların kolaylıkla analiz edilebilmesini sağlıyor.” dedi.

Bu uygulama işyerlerinin gözü kulağı olacak

Kurumlar ürünün zengin özellikleri sayesinde önceden kurgulanmış senaryolar ile çeşitli görevleri sisteme tanımlayarak, güvenliği üst seviyelere çıkarabiliyor. Gözetim alanının kolay yönetilebilmesine olanak sağlayan Surveillance Station 8.0, kurumların gözü ve kulağı oluyor. Gözetimin özelleştirilmesini ve esnek bir gözetim sisteminin oluşturulmasını mümkün kılan Surveillance Station 8.0, sistemler arası otomatik işlem yapma kabiliyeti sayesinde güvenliği maksimum seviyeye çıkarıyor. Ürün ile birlikte gelen Merkezi Yönetim Sistemi (CMS) özelliği ise güvenilir ve uygun N+M yapısıyla arıza durumlarında yük üstlenme görevi görüyor. Kesintileri en aza indirmeye olanak tanıyan sistem, birden fazla kayıt sunucusu veya yük devretme sunucusu ile eşleştirilebiliyor. Sunucu arızası durumunda ana bilgisayarın kamera akışları ve hizmetlerini yük devretme sunucusuna yönlendiren CMS, gözetim yapısının sağlam temele oturtulmasına imkân tanıyor.

Bant genişliği tüketiminizi yüzde 25 azaltın

Surveillance Station 8.0, yeni H.265 kodlayıcı özelliği H.264’e kıyasla kullanıcıların canlı görüntüleri kayıt altına alıp, hızlı video akışını mümkün kılarken, bant genişliği tüketiminin yüzde 25 oranında azalmasına yardımcı oluyor. Hikvision tarafından optimize edilerek tasarlanan H.264+, ZAVIO çözümü Smart Stream ve VIVOTEK’in yanı sıra AXIS’in Zipstream ürünü tarafından da destekleniyor. Surveillance Station 8’in yeni arayüzü üzerinden çalışabilen VS360HD özelliği ise NAS cihazına kolaylıkla bağlanılarak işlem yapabilmeyi sağlıyor. Mekân ve cihaz bağımsız sadece IP adresi girilerek yönetimi mümkün kılan VS360HD, dünyanın her noktasından güvenliğin emin ellerde olmasına olanak veriyor.

Üst Düzey Yöneticilere Yönelik İşe Alım Turnuvasına Yoğun İlgi

Crossover Türkiye tarafından üst düzey yöneticilere yönelik düzenlenen işe alım turnuvasına başvuru yapan 750 üst düzey yönetici arasından yapılan elemeler ile seçilen 150 kişi katıldı.

Crossover tarafından daha önce Rusya, Romanya, Polonya ve Ukrayna’da denenen işe alım turnuvası konsepti, 2 Nisan Cumartesi günü İstanbul’da da düzenlendi ve yapılan işe alım turnuvası etkinliğine ülkemizin birçok farklı şehrinden gelen 150 üst düzey yazılım yöneticisi katıldı.

Crossover Türkiye Genel Müdürü Sinan Ata’nın sunumuyla başlayan etkinlikte, başta Crossover CEO’su Andy Tryba olmak üzere birçok Crossover yöneticisinin yaptığı sunumlar katılımcılar ile paylaşıldı ve katılımcılar her bir sunumdan aldıkları ödev niteliğindeki bilgiler ile gün boyunca kendilerine verilen görevleri tamamlamaya çalıştılar. Tam gün süren işe alım turnuvası etkinliği 3 oturumdan oluştu ve oyunlaştırılmış bir süreç uygulanan etkinlikte, katılımcılar her bir oturumda ayrı ayrı mülakattan geçirilmiş oldular. Tüm oturum ve görünmeyen mülakatları başarıyla tamamlayan katılımcılar 12 ülkeden eşzamanlı olarak destek veren işe alım uzmanları tarafından Skype üzerinden ve etkinlik boyunca alanda bulunan üst düzey Crossover yöneticileri tarafından birebir mülakatlara alındı.

DevFactory isimli Amerikan yazılım devinin COO’su Samy Aboel-Nil’in konuşmacı ve mülakatçı olarak katıldığı etkinlikte, Sammy Aboel-Nil katılımcılara yeni nesil yazılım geliştirme standartlarından ve dünya çapında bir markada çalışmanın nasıl olduğu ve çalışanlarda ne gibi özellikler aradıklarından bahsetti.

Şirketin Türkiye Ülke Müdürü Sinan Ata etkinlikle ilgili olarak; “2 Nisan’da İstanbul Levent’te yaptığımız işe alım turnuvasında 6 tam zamanlı kıdemli yöneticiyi bünyemize katabildik. Şimdi önümüzde 29 Nisan’da Kahire’de yapacağımız işe alım turnuvası var. Eksiklerimizi tamamlayarak süreci geliştirmeyi ve en kısa zamanda İstanbul veya Ankara’da yeni bir işe alım turnuvasıyla Türkiye’nin teknik yetenekleriyle yeniden bir araya gelmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Türkiye’nin dijital endeks puanı yüzde 61’e yükseldi

Türkiye’de şirketlerin dijitalleşme yolculuğunda hangi noktada olduklarını tespit etmek, dijital kabiliyetlerini analiz etmek ve dijital potansiyellerini ortaya çıkarmak amacıyla Accenture, Vodafone Türkiye, Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Türkiye Bilişim Vakfı ile beraber bu yıl ikincisi hayata geçirilen Accenture Dijitalleşme Endeksi sonuçlandı.

Endeks sonuçlarına göre Türkiye’nin dijital endeks puanı geçen yıla oranla 1 puan artışla yüzde 61’e yükseldi. Dijitalleşme Endeksi 2016 sonuçlarına göre Finansal Hizmetler yüzde 81 puan ile dijitalleşme performansı en yüksek sektör olurken, onu sırasıyla Hizmet Faaliyetleri, Perakende Ticaret ve Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti ve Onarımı sektörleri takip etti. Endekse katılan şirketler arasında yüzde 81 ve üzeri puan alan ve ’Dijitalleşme Öncüleri’ olarak belirlenen şirket sayısı bu yıl artış gösterdi ve 23 oldu.

Kızıldağ: “Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi’ni %75’e çıkarmayı hedefliyoruz”

Dijital gelecek için formülün “her zaman her yerde” dijital iş ortağı olmaktan geçtiğinin altını çizen Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı M. Sinan Kızıldağ , “Vodafone olarak, Türkiye’yi dijitalleşmeye götürecek yolda iş ortaklarımız için uçtan uca çözümler geliştiriyor ve uyguluyoruz. İşletmelerin “dijital iş ortağı” olarak tek çatı altında sunduğumuz çözümlerle, dijital bağlantılı yaşamı kurumlar için kolay ve erişilebilir kılmayı hedefliyoruz. Bu hedefle, Türkiye’nin her alanda dijital röntgenini çekiyoruz. Özel ya da kamu, kurumlara dijitalleşme yolculuğunda rehberlik ederken, fırsatları ve riskleri de değerlendirip iş sürekliliğinin sağlanmasına yardımcı oluyoruz. Türkiye’de işletmelerin dijital haritasını çıkarmak ve rekabet için ihtiyaçlarını belirlemek üzere Yarına Hazırım Platformu’nu geliştirdik. İşletmelerin dijital olgunluğunu ölçtüğümüz ve dijital yol haritalarını çizdiğimiz bu platform ile Temmuz 2014’ten bu yana toplam 50.000 işletmenin Dijitalleşme Endeksini hesaplayarak ihtiyaçlarını tespit ettik. Türkiye’de işletmelerin Dijitalleşme Endeksini %48’den %53’e çıkardık. Hedefimiz daha büyük. Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksini %75’e çıkarmak için çalışıyoruz” dedi.

Bayel: Gelecek, dijital dönüşümü gerçekleştirebilen şirketlerin olacak

Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasında Türkiye’nin önde gelen sektörlerinin dijital dönüşümdeki mevcut durumunun tespit edilerek gelişim alanlarının ortaya koyulması ve bu sektörlerin dijital dönüşümüne katkı sağlanarak ülkenin büyümesine ve kalkınmasına destek olunması hedefiyle yola çıktıklarını belirten Accenture Türkiye Genel Müdürü Dilnişin Bayel ise şunları söyledi: “Gelecek, dijital dönüşümü gerçekleştirebilen şirketlerin olacak. Dijitalleşme, dünya liginde yer alabilmenin en temel koşulunu oluşturuyor. Dijital dönüşüm konusu Accenture’ın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’deki operasyonlarının da odağında yer alıyor. Bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz Accenture Dijitalleşme Endeksi’nin de şirketlere dönüşüm yolculuğunda yol göstereceğine, dolayısıyla da Türkiye ekonomisinin büyümesine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

Müşterilerin %85’i memnun kalmadığı servis sağlayıcısını bırakıyor

Dünyadaki eğilime paralel olarak Türk şirketleri de şirket içi operasyonlarını dijitalleştirmeye, daha çok ağırlık veriyor. Endeks bu anlamda şirketlerin iç operasyonlarını dijitalleştirme puanlarının %69, müşteriye dokundukları dijital hizmetler alanındaki endeks puanlarının ise %52 seviyesinde olduğunu gösteriyor. Diğer yandan endekse göre; Türkiye’de müşterilerin %85’i memnun kalmadığı servis sağlayıcısını kullanmayı bırakıyor. Bu oran dünyada %64 iken, gelişmekte olan pazarlarda %79 olduğu görülüyor. Dolayısıyla, Türk şirketlerinin müşteri yaşam döngüsü boyunca dijital yetkinlikleri doğru kullanarak rekabet avantajı yakalayabilecekleri ortaya çıkıyor.

Kurumsal güvenlik konusunda iyileştirme ihtiyacı göze çarpıyor

Endeks, Türk şirketlerinin dijitalleşmenin önemli ayaklarından biri olan kurumsal güvenlik uygulamaları ve hassas verilerin korunması konularında da kritik iyileştirme ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin; araştırmaya katılan şirketlerin %27’si disk şifreleme, %12’si felaket kurtarma ve %30’u kimlik ve erişim yönetimi çözümlerini kullanmıyor.

Diğer yandan çalışmaya katılan şirketlerin sadece %55’i kendilerini dijitalleşme sürecine tümüyle hazır hissediyor ve dijitalleşme trendi ile ortaya çıkan yeni fırsatlara ve risklere karşı hazırlıklı olduğunu belirtiyor. Dijital dönüşüm sürecinde karşılaşılan zorlukların başında ise sırasıyla hızlı karar alma süreçleri, regülasyonlar, şirket kültürü ve finansal kaynak tahsisi konuları geliyor.

Türk Telekom’dan “İnternetsiz Ev Kalmasın” seferberliğine tüm ülkeyi kapsayan tam destek

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme (UDH) Bakanı Ahmet Arslan’ın “Türkiye’de tek bir vatandaş bile internet erişiminden mahrum kalmasın” çağrısına ilk yanıt Türk Telekom’dan geldi. Türk Telekom, seferberliğin daha geniş kitlelere ulaşabilmesi için altyapısı üzerinden sunduğu yeni internet paketini, Toptan Satış kanalı ile Türkiye’deki tüm internet hizmeti satan şirketlere ücretsiz olarak açtı. Daha fazla sayıda şirketin seferberliğe katılmasına olanak sağlayacak bu kampanya ile işletmeciler, sadece ek maliyetlerini ve vergileri ücretlendirecekleri minimum tarifelerle seferberliğe destek verebilecekler.

Türkiye’nin lider iletişim ve eğlence teknolojileri şirketi Türk Telekom, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme (UDH) Bakanlığı’nın Türkiye’de tek bir vatandaşın bile internet erişiminden mahrum kalmaması için başlattığı “İnternetsiz Ev Kalmasın” seferberliğine tüm ülkeyi kapsayacak büyük bir kampanya ile destek verdi.

Türkiye’de internet hizmeti satan şirketlerin altyapı tedarikçisi olan Türk Telekom, kar amacı gözetmeden ve tamamen ücretsiz olarak kullanıma sunduğu; 4 Mbps’e kadar Limitsiz 20 GB AKN’li yeni internet paketini şirketlere açarak onları da “İnternetsiz Ev Kalmasın” seferberliğine davet etti.

İnternet hizmeti veren daha fazla sayıda şirketin seferberliğe katılmasına olanak sağlayacak bu kampanya ile işletmeciler, sadece maliyet ve vergileri ücretlendirecekleri minimum tarifelerle seferberliğe destek verebilecekler. Türkiye’nin dijital dönüşümü adına bir milat olması beklenen seferberlik, internet hizmetinden yararlanamamış haneleri internet ile buluşturmayı hedefliyor.

“İnternetsiz Ev Kalmasın” seferberliğine destek olmayı kurumsal sosyal sorumluluğu olarak gören Türk Telekom, Toptan Satış kanalı üzerinden vereceği bu büyük destek ile tüm Türkiye’deki dar gelirli internetsiz hanelerin internet erişimine kavuşması adına büyük bir adım atmış oldu.

Türk Telekom Toptan Satış Genel Müdür Yardımcısı Yavuz Yıldırım: ’Türkiye için değer yaratmak öncelikli hedefimiz

UDH Bakanı Ahmet Arslan’ın çağrısını büyük bir memnuniyet ile karşıladıklarını ve bu çağrıya ilk yanıtı vermekten gurur duyduklarını ifade eden Türk Telekom Toptan Satış Genel Müdür Yardımcısı Yavuz Yıldırım; ‘’Türk Telekom olarak artık elektrik ve su kadar önemli bir ihtiyaç haline gelen internetin, toplumun her kesimi tarafından erişilebilir olmasını sağlamayı kurumsal sosyal sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu bağlamda bireyler arasındaki dijital uçurumu kapatmayı ve toplumun tüm kesimlerini sosyoekonomik durumu ne olursa olsun evrensel bilgi toplumunun nimetlerinden faydalandırmayı amaçlıyoruz. Sayın Bakanımızın Kars’ta başlattığı “İnternetsiz Ev Kalmasın” seferberliğini, bu noktada çok önemsiyoruz. Bunun için de seferberliğe ilk yanıtı vererek vatandaşlarımızın bu hizmeti almasını sağlamak üzere ülkemizdeki tüm internet hizmeti satan şirketleri de bu seferberliğe davet ediyor; bu amaçla altyapımız üzerinden hazırladığımız yeni 4 Mbps’e kadar Limitsiz ve 20 GB AKN’li internet paketini tamamen ücretsiz olarak onların hizmetine sunuyoruz. Bu şekilde Bakanlığımızın çizdiği vizyona hizmet etmek üzere toptan seviyede altyapımız üzerinden hizmet verecek olan tüm paydaşlarımızın, dar gelirli ve internetle tanışamamış vatandaşlarımıza yönelik hesaplı internet paketleri sunmalarının önünü açıyoruz. Bu kampanyayı başlatıyoruz, çünkü önceliğimizi Türkiye’nin geleceği için değer yaratmak olarak görüyoruz. Türkiye’nin lider iletişim ve eğlence teknolojileri şirketi olarak bu vizyon çerçevesinde, tüm vatandaşlarımızı kucaklayan bu adımı atmaktan gururluyuz” dedi.

Sakıp Sabancı’nın Portresi Yuvasına Geri Döndü

Sakıp Sabancı’nın vefatının 10. yıldönümü dolayısıyla dünyaca tanınan sanatçı Kutluğ Ataman tarafından tasarlanan ve Türkiye’nin yanı sıra uluslararası sanat çevrelerince öncelikle takip edilen sanat organizasyonlarında sanatseverlerle buluşan “SAKIP SABANCI’NIN PORTRESİ”, Sabancı Center’da sergilenmeye başlıyor. Bir saygı duruşu niteliği taşıyan eser, ilk olarak 2014’te Sakıp Sabancı Müzesi’nde sergilendi, 2015’te dünyanın en köklü ve prestijli sanat etkinliklerinden 56. Venedik Sanat Bienali’nde yer aldı. 2016’da ise Royal Academy of Arts’ın Londra’da 1769’dan beri kesintisiz olarak her yıl düzenlediği Yaz Sergisi’ne davet edildi. Eser, Merhum Sakıp Sabancı’nın vefatının 13. yıldönümü olan 10 Nisan’dan itibaren Sabancı Center’da sergilenecek.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, konuyla ilgili olarak: “Merhum Sakıp Sabancı yenilikçi, paylaşımcı, sıcak ve insan sevgisiyle doluydu. İnsanlarla birlikte olmayı, ortak akılla hareket etmeyi ve katılımcılığı çok ön plana alırdı. Bu eser de aynı ruhun ürünü olarak ortaya çıktı. Çalışanlarımız gönüllü olarak fotoğraflarını eser için paylaştılar. Vefatının 13. yılında Sabancı Center’da sergilenmesi ve özellikle Sabancı Topluluğu çalışanlarıyla buluşmasından dolayı çok mutluyuz. Bu eser, şimdiye kadar dünyanın en önemli sanat olaylarında yer aldı, büyük ilgi gördü, ancak en çok yakıştığı yer elbette Sabancı Center oldu. Sakıp Bey çalışma arkadaşlarıyla bu şekilde bir kez daha buluşmuş oluyor. Eser, her gün bizi karşılayacak ve Sakıp Bey’in her konuya ‘önce insan’ felsefesiyle yaklaşması, insanlara olan sevgisi ve saygısı ile ilham vermeye devam edecek” dedi.

Merhum Sakıp Sabancı’ya bir saygı duruşu niteliğindeki “SAKIP SABANCI’NIN PORTRESİ” adlı video enstalasyon çalışmasında, görsel sanatlardaki ileri teknoloji kullanıldı. Filmleri ve dijital eserleri dünya çapında izleyicilerle buluşan sanatçı Kutluğ Ataman çalışmasında, Sakıp Sabancı’nın Türkiye’de teknolojiye yaptığı katkılara atıfta bulunuyor. Eserin hammaddesini insanlar oluşturuyor. Ünlü iş adamının hayali bir portresini yaparak sempatik, hoşgörülü ve renkli kişiliğini yansıtan eser; Sakıp Sabancı’ya yakışan, “zamanının ötesinde” sıra dışı bir sanatsal fikri hayata geçiriyor.

Eser, çeşitli nedenlerle Sakıp Sabancı ile yolu kesişen ve hayatına dokunduğu on binlerce kişinin gönüllü olarak verdiği portre fotoğraflardan oluşuyor. Keskin zekâsı, ince esprileri ve candan tavırlarıyla halkla özdeşleşen Sakıp Sabancı’nın yaşamı boyunca insanlara ve hayata açtığı pencereleri görünür kılıyor. Fotoğraflar, bu projeye özel olarak hazırlanan, yan yana ve alt alta 64’lü setlerden oluşan, 144 modül halinde bağlanan, binlerce LCD ekranda bir araya geliyor. Dinamik bir çalışma olarak tasarlanan esere, www.sakipsabancimuzesi.org adresinden katılmak mümkün.

Tuzla’ya metro ve Havaray etkisi

Two cranes working on a building on a construction site in Instanbul. One crane is in the foreground of the image; the other is in the middle of the image. There are three completed skyscrapers in the background. The sun is just below the horizon casting a faint glow on the lower wispy clouds in the sky.

Türkiye’nin en büyük marinalarından birine ev sahipliği yapan Tuzla’da, inşaatına çok yakın bir sürede başlanması beklenen metro ve Havaray projeleri, konut fiyatlarını etkiledi. sahibinden.com Emlak Endeksi 2017 Mart ayı verilerine göre bölgede son 3 sene içerisinde satılık konutların metrekare fiyatlarında yüzde 57,91, kiralık konutların metrekare fiyatlarında ise yüzde 31,34 oranında artış oldu.

sahibinden.com Emlak Endeksi 2017 Mart ayı verilerine göre Tuzla’da satılık konut fiyatları son üç senede yüzde 32,15 artış göstererek ortalama 428 bin TL’den satışa sunuldu. Kiralık konut fiyatları ise yüzde 21,68 oran artışla ortalama 1.520 TL’ye ulaştı. İstanbul trafiğinde bir milat olarak görülen Havaray projesinin, metro ile birleşerek Tuzla’yı İstanbul’un sınır ilçesi yerine merkezi bir ilçe haline getirmesi bekleniyor.

​İGA, lise öğrencilerini göklere ulaştırmaya devam ediyor

İstanbul Yeni Havalimanı’nın inşaat ve işletmesini üstlenen İGA, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İTÜ işbirliği ile bu yıl ikinci kez düzenlediği ‘İstanbul Liseler Arası Model Uçak Yarışması’nın ön elemelerini tamamladı. İstanbul genelinde 30 farklı okuldan 172 öğrencinin başvurduğu programda, 46 öğrenci ön elemeleri geçerek eğitimlere katılmaya hak kazandı. Öğrenciler İTÜ akademisyenlerinden üç hafta teorik, beş hafta ise model uçak tasarım ve uygulama eğitimleri alarak finalde düzenlenecek yarışmada kendi tasarladıkları model uçaklarla göklere dokunacak.

Türkiye’yi sivil havacılıkta zirveye taşıyacak, dünyanın tek çatı altında sıfırdan yapılan en büyük havalimanını inşa eden İGA, bu proje ile gençlerin havacılık alanına daha çok yönelmesi ve bu alanda kaliteli iş gücü yaratılmasını hedefliyor. Henüz lisedeyken öğrencilerin kariyer seçimlerine destek olmaktan ve onlara üniversitede akademik eğitim deneyimini yaşatmaktan mutluluk duyduklarını belirten İGA Havalimanları İnşaatı CEO’su Yusuf Akçayoğlu şöyle konuştu: “Geçtiğimiz yıl yüzü aşkın öğrencinin başvurduğu programımızda eğitimleri tamamlayan 31 öğrenci ekipler halinde model uçaklarını tasarladı. Öğrencilerin mutluluğunu ve akademisyenlerle birlikte çalışmaktan duydukları heyecanı paylaşırken, final yarışmamızda göklere ulaşan model uçaklarıyla geleceğimizin ne kadar parlak olduğunu görüp tekrar gururlandık. Bu yıl da programa ilgi artarak devam ediyor. Havacılık sektörüne katma değer sağlamak ve İstanbul Yeni Havalimanı ile sivil havacılıkta bir merkez olacak konumlanacak olan ülkemizde gençlerin bu alana ilgisinin artmasını sağlamak misyonumuzun bir parçası. 25 Mart’ta eğitimlere başlayan öğrencilerimizin finalde yarıştıracakları tasarımlarını görmek için sabırsızlanıyoruz”.

İGA yetkilileri 8 Nisan Cumartesi günü İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan Gür ve İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı İbrahim Özkol ve Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi akademisyenlerinin de katılımıyla öğrencilerle motivasyon kahvaltısında bir araya geldi. Etkinlikte öğrencileri başarılarından dolayı tebrik eden İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Özkol, İGA ile böyle özel bir projede yer aldıkları için duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Final yarışması 14 Mayıs’ta

Seçilen 46 öğrenci, İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde gerçekleştirilecek eğitimlere katılacak ve model uçaklarını tasarlayacak. İnsansız hava araçları konusunda uzman İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri tarafından verilecek teorik eğitimler, devamında grup çalışmaları ile desteklenecek. Teorik eğitimlerin sonunda bir değerlendirme sınavına giren katılımcılar arasında 20 öğrenci, gruplar halinde, bir model uçağı adım adım tasarlayacakları ve beş haftasonu sürecek bir pratik eğitimden geçecekler. 14 Mayıs’ta yapılacak yarışma finalinde ise öğrenciler yaptıkları model uçakları jürilerinin beğenisine sunacak ve birincilik ödülü için yarışacak. Yarışmayı birinci olarak tamamlayan takım, teknoloji marketlerinde geçerli olacak 6 bin TL değerinde hediye çeki kazanacak; ikinci takım 4 bin TL, üçüncü takım ise 2 bin TL değerinde hediye çekiyle ödüllendirilecek. Ayrıca ödüle hak kazanan tüm öğrenciler İstanbul Yeni Havalimanı proje sahasını gezme ve bu projede staj yapma şansı elde edecekler.

Albaraka Türk 110 Milyon TL Tutarında Kira Sertifikası İhraç Etti

Albaraka Türk, nitelikli yatırımcılara yönelik 110 milyon TL tutarında başarılı bir Kira Sertifikası (Sukuk) ihracı gerçekleştirdi.

Türkiye’deki 30 yıllık tecrübesiyle katılım bankacılığı sektöründe ilklerin öncüsü Albaraka Türk, 31 Mart 2017’de bir kez daha nitelikli yatırımcılara yönelik 179 gün vadeli Kira Sertifikası (Sukuk) ihracını gerçekleştirdi.

2016 yılında yatırımcılarına yönelik ürün çeşitlendirme çalışmaları kapsamında yurt içi Kira Sertifikası ihraçlarına başlayan Albaraka Türk, 2016’nın Nisan, Haziran, Ekim ve Aralık aylarında nitelikli yatırımcılara yönelik ortalama 179 gün vadeli toplam dört adet kira sertifikası ihracı gerçekleştirdi. İhraçlar, Finans Yatırım Menkul Değerler A.Ş. aracılığıyla, Sermaye Piyasası Kurulu’ndan alınan 1 milyar TL’lik üst tavan onayı kapsamında, Bereket Varlık Kiralama Şirketi tarafından Yönetim Sözleşmesi’ne dayalı olarak tamamlandı.

Yeni yatırım bankacılığı uygulamalarını başarıyla hayata geçiren Albaraka Türk, aynı zamanda yatırımcı tabanını genişletmeye devam ediyor. Planlarına uygun olarak yatırım bankacılığı uygulamalarıyla çok çeşitli yatırımcı kitlesine ulaşan Albaraka Türk, hem 2016 yılında gerçekleştirdiği ihraçlarda, hem 31 Mart 2017 tarihli Kira Sertifikası (Sukuk) ihracında bankalar, portföy yönetim şirketleri, yatırım şirketleri, sigorta ve emeklilik fonlarının yanı sıra, nitelikli yatırımcı olan bireysel müşterilerin de ilgisini çekti.

Albaraka Türk, yatırımcılarına yönelik farklı çözümlerinin başarısını özellikle son gerçekleştirilen Kira Sertifikası (Sukuk) ihracı ile yeniden ortaya koydu . İhraç için planlanan nominal tutar 100 milyon TL iken, 31 Mart 2017 tarihinde 179 gün vadeli ihraç 110 milyon TL olarak gerçekleşti. Beklenenin üstünde gelen talepler, Albaraka Türk’ün piyasadaki güçlü itibarını ve duyulan güveni bir kez daha gözler önüne serdi.