Döviz
Ülkemiz TCMB kaymakları için varlığına çok fazla ihtiyaç duyduğumuz dövizi bulmak için;
- İhracat gelirleri
- Sermaye girişleri
- Görünmeyen kalemler (ihracat haricinde kalan döviz girişleri) girişlerine gereksinimimiz vardır.
Gerek bugünkü mer’i (cari / güncel) ihracata ilişkin hükümler, gerekse ihracat harici görünmeyen kalemler çerçevesinde yurdumuza getirilen dövizlerin % 40’lık kısmı TCMB’ne zorunlu döviz devri olarak devri yapılmaktadır. Dahası; ihracatçılar ve döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan kişilerin de TCMB’na yaptıkları zorunlu döviz devri dışında döviz bozdurup Türk Lirası gereksinimlerini karşılamaktadırlar.
Döviz Gelirlerimiz ve Döviz Giderimiz
Keşke hiç döviz giderlerimizden (çıkışlarından) söz etmesek. Ülkemizde yukarıda bahsettiğim konularda döviz girişleri olduğu kadar döviz çıkışları da söz konusudur. Tabii burada esas olan döviz gelirleri ile döviz giderlerimiz arasında ülkemiz lehine fark oluşması. Yani döviz gelirlerimiz çok fazla, döviz giderlerimiz çok az olsa.
Resmi rakamlara bir göz atalım mı sizlerle? Gelir ve gider kalemlerimiz bakın nasıl seyrediyor…
Üzülerek söylemek gerekirse yukarıdaki tablo ve grafikten anlaşılacağı üzere, döviz giderlerimiz daha fazla, döviz gelirlerimiz daha az.
Durum böyle iken cari açık meydana gelmektedir.
Daha açık bir ifade kullanacak olursam; döviz kazandırıcı faaliyetlerimiz ve ihracat kalemlerimiz yeterli değil.
İyi ama neden yeterli değil ?
Çünkü;
İhracatçılarımız ve döviz kazandırıcı faaliyette bulunan girişimcilerimiz mal ve hizmetleri yurt dışına satmak için, üretim maliyetlerinin üzerine “minik” kâr koyarak yurt dışına fiyat verdiğinde, maalesef Türk ihracatçısının fiyatları yurt dışında pek uygun görülmüyor.
İhracattan bir örnek;
Türkiye’de üretim maliyetleri anormal derecede artan süt ve süt ürünlerini yurt dışına satmak artık mucizelere kaldı.
Çok yakın bir tarihte sohbet ettiğim bir peynir imalat ve ihracatçısı tanıdığım, ülkemizdeki maliyetlere göre hesap yaparak döviz bazında yurt dışına bir peynir fiyatı vermiş. Size çok ilginç gelecek ama yurt dışına peynir ihraç fiyatı verdiği yurt dışındaki alıcı adayından şöyle bir yanıt gelmiş;
“Sizin bize teklif ettiğiniz fiyatın % 15 daha aşağısına biz size peynir satmayı teklif ediyoruz”
Doğrusu hiç de sürpriz bir teklif değil.
İhracatçımızın maliyetlerinde mi problem vardı acaba? Ham maliyet, hem enflasyon, hem de ülkemizdeki döviz kurlarının karınca hızı ile ilerlemesi…
Çünkü;
Hizmet ihraç etmek istediğimizde hizmetimizin maliyeti olan işletme giderleri ve personel giderlerini hesaplayıp yurt dışına fiyatlama yaptığımızda maalesef hizmetimize talep gelmiyor.
Turizmden bir örnek;
Her şey dahil olarak turizm sektöründe faaliyet gösteren otel, motel, tatil köyü işleticilerinin yurt dışından gelecek turistlere verdikleri fiyat oldukça fazla gelmekte ve turistler, Türk turizmcilerinin verdikleri fiyatların çok daha aşağısında Yunan Adalarında aynı konforda tatil yapabiliyorlar.
Fiyatlama stratejimizde bir hata yok, ancak maliyetlerimizde ve döviz kurlarında bir arıza olduğu kesin.
Döviz kurları gerçek enflasyon rakamları kadar artmadı veya arttırılmasına izin verilmedi. Durum böyle olunca, döviz kurları düşük kalınca yurt dışına döviz bazında verilen fiyat teklifleri döviz bazında yüksek kaldı. İhracata konu olan alım satım sözleşmeleri iptal edildi. Sonuçta ihracat rakamı düştü. İthalat için bulunmaz bir piyasa oluştu. İthalat arttı.
Enflasyon – Suçlu Ayağa Kalk
Kaynak: https://www.sbb.gov.tr/enflasyon/
Suçlu enflasyon.
Hadi enflasyon olduğunu söylediniz de, enflasyonun ihracat ve ithalat kalemleri üzerine ne gibi olumsuz bir etkisi olacak ?
Enflasyon Sinsi Düşmandır
Enflasyonun döviz kurlarında, büyümede, işsizlikte ve cüzdanımızla yakından ilgisi olduğunu biliyoruz değil mi? Bilmiyorsak da şu an ben söyledim. Enflasyon sinsi canavardır…
Reşat BAĞCIOĞLU
ICC Uluslararası Ticaret Odaları
Türkiye Milli Komitesi
Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi