Füsun Kolat
fusunkolat@gmail.com
Yaklaşık 14 yıldır SGK ile (-SGK öncesi dönemde Emekli sandığı, Bag-Kur, SSK dahil-), son 4 yıldır ise ilave olarak Sağlık Kuruluşları ile birlikte çalışıyorum. Deneyimlerle kesin olarak söyleyebileceğim tek şey ülkemizde devlet kurumları ile özel kuruluşların PPP(Public – Private Partnership) projeleri üretme kapasiteleri çok düşük. Hiç yok mu? elbette var. Ancak nitelik ve nicelik ile ilgili sorunlar bertaraf edilemiyor. Kamu Özel sektörün deneyimlerinden ve yenilikçi bakış açısından yeterince faydalanamıyor.
Sonuçta Sağlık Hizmetleri Merkezi Sunucusu Sağlık Bakanlığı daha çok kalite odaklı, Geri ödeme kurumu SGK bütçe odaklı, Yerel Hizmet sunucuları Hastaneler ise arada sıkışıp biraz kalite, çokça bütçe odaklı kararlar alıyorlar. Ve alınan kararlar çoğu zaman günü kurtarmak ve yıllık bütçeyi aşmamak hedeflerinden öteye geçemiyor.
Sağlık Kuruluşları Satın almalarında Ne İster?
-Hastalarına kaliteli hizmet sunmak
-Medikal hata oranlarını azaltmak, «malpractice» maliyetlerinden kaçınmak
-Ulusal mesleki deontoloji ilkelerine ve yasa/yönetmeliklere uyum göstermek
-Vizyoner, yenilikçi , lider ve uzun vadeli projeler üretmek
-En kalitelisini satın almak
-En ucuza satın almak
-Süreklilikte ve serviste sorun yaşamamak
-Geri ödeme sistemine uyum gösteren projeler satın almak
-İzlenebilir ve denetlenebilir teknolojik imkanlar satın almak
-Kar etmek
SGK Geri Ödemelerinde Ne İster?
Hastalarına eşit haklar ve kaliteli hizmet sunmak
Sağlık alanında her türlü suistimali engellemek
Online denetim ve izlenebilirlik
İstatistiki çalışma imkanı
Medikal hata oranlarını azaltmak ve maliyet düşürmek
Farmakoekonomi ile maliyet düşürmek
Profilaktik bakış açıları geliştirerek maliyet düşürmek
Kar etmek
Yıllık harcama bütçesini aşmamak
Hastanelerin teknoloji tercihlerini etkileyen en önemli kriter ilgili bir yasal mevzuata dayanması ki son derece haklılar bu konuda. Bakanlık temelli yasal mevzuatlar ise örnekler oluşmadan maalesef yayınlanmıyor. Çatının altına ev yapmaya çalışıyoruz, hem de sağlık hizmetleri gibi kritik ve yaşamsal bir hizmeti sunarken.
Teknoloji tercihlerini etkileyen ikinci önemli kriter ise fiyat. Evet üzgünüm, teknoloji pahalıdır ancak size eninde sonunda para kazandırır. Kurumların herhangi bir teknolojik yatırımın maliyetini hesaplamaktan öteye geçip kazanımları detaylandırmaları ve yatırım geri dönüşü («ROI») odaklı çalışmalar yapmaları gerekiyor. Çünkü teknoloji, insana bağlı hataların ve bunların maliyetlerinin önüne geçerek, kurumlara geleceğe odaklı yeni bir perspektif açıyor.
ROI Hesaplamalarında kullanılabilecek kriterler
İşçilik Kazanımları
Teknoloji öncesi bu iş için kaç personel ne kadar zaman harcıyordu, maliyeti ne idi. Teknoloji bunu nasıl değiştirecek?
Tıbbi Sarf Malzeme Kazanımları
Teknoloji öncesi bu iş için ne kadar tıbbi malzeme sarf ediliyordu, teknoloji bunu nasıl değiştirecek
İlaç Tüketiminden Kazanımlar
Teknoloji öncesi hastanenin yıllık ilaç alımı ne kadardı, teknoloji bunu nasıl değiştirecek?
Yatak Başı Maliyet Kazanımları
Teknoloji öncesi bir yatağın hastaneye maliyeti ne idi, teknoloji bunu nasıl değiştirecek?
Hata Maliyetlerinden Kazanımlar
Teknoloji öncesi herhangi bir hata maliyeti çalışması yapıldı mı? Teknoloji bunu nasıl değiştirecek ?
Ülkemizde maalesef böyle bir çalışma bulunmuyor, gelişmiş ülkelerde her bir zararlı hatanın hastaneye maliyeti 2000$ ila 9000$ arasında değişmekte.
Kalitesizlik Maliyetlerinden Kazanım
Kalitesizlik maliyetleri hesap ediliyor mu? Teknoloji bunu nasıl değiştirecek?
Faturalandırma/Geri Ödeme Kazanımları
Bu iş için daha önce SGK ya ne kadar faturalandırma yapılıyordu? Teknoloji ile nasıl değişecek?
Servis maliyetleri
Teknolojiyi satın almadan önce hastane ne kadar teknik servis ödemesi yapıyordu, teknoloji bunu nasıl değiştirecek?
Verimlilik kazanımları
Teknolojiden önce hastane kaynaklarını hangi verimlilikle kullanabiliyordu, teknoloji bunu nasıl değiştirecek?
-Yatak doluluk oranı ne kadar artırılacak
-Hastaların yatış süreleri ne kadar kısalacak ve hizmet verilen hasta sayısı ne kadar artacak vb.