Şikâyet Edip Durma İşine Sımsıkı Sarıl
Cavit SOY
Yaşlı teyze emekli maaşını çekmeye ve faturalarını ödemeye bankaya gider. Gişe memuru bir yandan işini yaparken bir yandan da söylenmektedir:
-Teyzem neden sen de herkes gibi internetten ve bankamatikten yapmıyorsun işlemlerini?
Teyze bu soruya gülümseyerek ve biraz da sitemli bir şekilde ders niteliğinde cevap verir.
-Evladım, herkes işlemini dediğin gibi yaparsa sen işsiz kalırsın. Bizim sayemizde seni işe aldılar.
Çalışanlar genelde bu hikâyedeki gişe memuru gibidir. Sürekli söylenip dururlar. Hâlbuki bir iş ne kadar zorlu, karışık, uzmanlık, tecrübe ve yetenek isteyen bir işse senin meziyetlerin o kadar ön plana çıkar. Sana olan ihtiyaç o kadar artar. Beceri isteyen işte beceri, sabır isteyen işte sabır, tecrübe isteyen işte tecrübe, yabancı dil isteyen işte yabancı dil, uzmanlık isteyen işte uzmanlık, güç isteyen işte güç, dikkat isteyen işte dikkat o kadar önemli hale gelir. Bütün bu meziyetler seni ön plana çıkarır. Her işin beraberinde birtakım zorluklar, kaoslar, karışıklıklar, aksaklıklar, plansızlıklar, düzensizlikler vardır. Zaten seni de işte tam bu yüzden işe alıp yetki vermişlerdir ki bütün bunların üstesinden gelip kendine ve çalıştığın firmaya faydalı olabilesin.
Özetle; işyerlerindeki türlü türlü ihtiyaçlar sonucu işe alım gerçekleşir. Doğru işe doğru elemanı almak önemli hale gelir. Sürekli şikâyet eden çalışanı hiçbir işveren sevmez. Yalnız bu noktada şikâyetle, çözüm önerilerini birbirine karıştırmamak gerekir. Çalışan bir şeyden şikâyet ediyorsa mutlaka çözüm önerileriyle gelmelidir.
Temizlik Personeli: Herkes neden sürekli etrafı kirletiyor? Çamurlu ayaklarınızı silip te içeri girin. Masalarınızın üzerlerini neden kendileri silmez bunların?
Tamam da ablam, sen bunun için varsın zaten. Herkes etrafı kirletecek ki sen de temizleyesin. Bunun için iş verdiler sana.
Planlama Mühendisi: Neden bu işyerinde herkes plansız hareket eder? Kimsenin aklına planlı çalışma, planlı üretin gelmez?
Tamam da mühendis arkadaşım, seni bunun için işe aldılar. Herkes planlı olsa sana ne gerek var?
Satınalma Uzmanı: Öff öff, her şey acil isteniyor. Hiç mi önceden fark edip de talepte bulunan olmaz? Yine mi eksik söyledin talebini?
İyi ya işte, satınalma uzmanı olarak sana bir sürü iş çıktı. Sensiz yapamazlar ki bunları. Kim takip edecek, kim sipariş verip hızlıca getirtecek istenen malzemeleri?
Tamir & Bakım Ustası: İnsan biraz dikkatli kullanır? Ne kadar kısa sürede bozuyorsunuz makinaları? Dikkatli kullansanız olmaz sanki.
Değerli ustam, söylenmekte haklısın ama sana bu yüzden ihtiyacımız var.
Muhasebeci: Ne kadar da çok mevzuat var. Bir de sık sık değişmeseler.
Sayın muhasebecim, bir iş ne kadar karmaşık ve anlaşılmaz olursa o kadar çok sana ihtiyaç duyulur. Kimsenin çözemediği konuları çözmek bilgi ve tecrübe ister. Bu da sana olan ihtiyacı doğurur. Şu okullar olmasa yönetmek ne kolay olurdu diyen Milli Eğitim Bakanı gibi söylenmeyi bırak ta işine bak istersen.
Depo Personeli: Ben topluyorum, arkamdan birileri dağıtıyor. Aldığınız malzemeyi geri getirdiğinizde nerden aldıysanız oraya koysanız olmaz sanki.
Depocunun görevinin depoyu sürekli düzenli tutmak, aranılanı anında bulmak olarak biliyordum ama neyse.
Neyin nerde olduğu bilgisi senin sırrındır zaten. Bir gün işe gelmediğinde hiçbir şeyi bulamadıklarını görmüyor musun?
Bu ve bunun gibi örnekler çoğaltılabilir. Siz siz olun, işinize sahip çıkın, kendinizi geliştirin, kabul ettirin, güven verin, sahiplenin, işinize odaklanın.
Cavit SOY








