Deloitte tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, Türkiye’de evden çalışma konusunda şirketleri en çok kurum kültürü ve çalışma alışkanlıkları zorluyor. Kurum kültürü ve çalışma alışkanlıkları bağlamında en çok zorlanan sektörler; yüzde 66,7 ile enerji, yüzde 58,3 ile hızlı tüketim ve perakende.
Deloitte’un Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre “evden çalışma konusunda şirketinizi en çok zorlayan konu hangisidir?” sorusuna katılımcıların yüzde 43’ü “kültür ve alışkanlıklar” cevabını verdi. Uzaktan çalışma modeline geçişte en çok zorlanılan konunun kurum kültürü ve çalışma alışkanlıkları olduğunu belirten sektörlerin başında yüzde 66,7 ile enerji, yüzde 58,3 ile hızlı tüketim ve perakende geliyor.
En çok İK departmanları zorlandı
Araştırmada, evden çalışma uygulamasında kültür ve çalışma alışkanlıkları bağlamında en çok zorlanan departmanların insan kaynakları ve satış olduğu belirtiliyor. İnsan kaynakları departmanları, mevcut kültür ve alışkanlıkları sürdürme konusunda yüzde 56,1 oranında zorlanırken, bu oran satış departmanlarında yüzde 53,8 bilgi teknolojileri, hukuk ve idari işler departmanlarında ise yüzde 50 seviyesinde.
Çalışanına yatırım yapan şirketler büyüyecek
Şirketlere kurum kültürlerini ölçümlemek ve güçlendirmek için yardımcı olduklarını belirten Great Pleace to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, çalışana yatırımın önemine değinerek, “Pandemi döneminde iş dünyasının önceliklerinde kaçınılmaz ve birçoğu kalıcı olacak değişimler yaşandı. Şirketler yeni normalde çalışan odaklı olmak durumunda. Çalışana yatırım yapan şirketlerin kazandığı yeni bir dönemdeyiz. Pandemi döneminde güven düzeyi yüksek bir kurum kültürü oluşturmak, kritik bir yatırım stratejisi olarak ön plana çıktı. Geleceğin iş yerleri fiziksel ve sanal ortamları harmanlayacak. Bu noktada, mekan bağımsız çalışma modeline en kolay uyumu, güçlü kurum kültürüne sahip şirketler sağlayabilecek. Bu kültürü oluşturacak en önemli unsurların başında ilham veren bir liderlik, yönetici-çalışan arasında inşa edilen güven, çalışan verimliliğini destekleyen çalışma sistemi, kendini ve başkalarını motive edebilme ve açık iletişim geliyor.” açıklamasında bulundu.
Aslında başlık ilk etapta negatif gibi algılansada eğer hedeflere mevcut kültür ile ulaşılamayacak ise uzun soluklu değişim zamanı gelmiştir. Tabii ki üst yönetimden başlayarak tüm çalışanları kapsayan bir plan çerçevesinde.