Sürekli Öğrenmek

Reyhan YALÇINKAYA
Reyhan YALÇINKAYA
İş ve yaşam koçu, finansçı, finansal analiz eğiticisi. Halen bir bankada şube müdürlüğü görevini yürütmekte. Cumhuriyet Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Ana Bilim Dalında Yönetim ve Çalışma Psikolojisi konusunda yüksek lisans yaptı. Duygusal zeka ve liderlik, finansal analiz ve bilanço okuma konularında çalışmalar yapmakta, çeşitli eğitim kurumlarında eğitimler vermektedir.
spot_imgspot_img

Yıllar önce, iş hayatımın ilk zamanlarında, yöneticim benim şimdiki yaşlarımda idi. Uzun yıllardır yönetici olarak çalışıyordu. Bilgisayarda bir şey yapacağı zaman beni veya servis arkadaşımı çağırıp, soruyordu. Ama mutlaka “çocuklar bana göstererek yapın ki bende öğreneyim” diyordu. Sonuçta bilgisayarın çok yaygın kullanılmadığı bir dönemde yetişmişti. Nitekim bizlerde lise yıllarımızda tanışmıştık bilgisayarla. Y ve Z kuşağı kadar teknolojiye aşina değildik. Yine de yöneticimin basit bir excel formülünü bile bize kurdurması o günlerde bana tuhaf geliyordu. Ancak şimdi takdir ediyorum yöneticimi, her yaptığımızı öğrenmeye çalışması, çalışanlar için açılan bilgisayar kursuna bizlerle birlikte katılması kendini yenilemeye ne kadar istekli olduğunu gösteriyordu. Değişime açık olmak, öğrenme ihtiyacı, merak… İşte gelişimin temelleri. Yönetici olduğunuzda daha çok organizasyona ve problem çözmeye  odaklanabiliyorsunuz. Bu durum işin operasyonel ve teknik kısımlarını kaçırmanıza sebep olabiliyor. Şimdi bende çalışanlarımdan bazı raporlama ve teknik konularda yardım istiyorum. O zaman iş yaşamımın başında yöneticim için düşündüklerimi hatırlamadan edemiyorum.

Haydi bir düşünelim, en son ne öğrendik. Ben oldum, yeterince biliyorum diyen cesur biri var mı?  Ya da kim söyleyebilir ki ben işimin gerektirdiği tüm bilgiye sahibim. Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki, hergün birşeyler değişiyor. Zamanın hastalığı Alzheimer ve bilim adamları öğrenmenin, zihinsel egzersizlerin bunun önüne geçebileceği hakkında söylemlerde bulunuyorlar. Araştırmalar öğrenmenin beynin ilgili bölgesindeki sinirlerin, nöron ağlarının  gelişmesine yol açtığını gösteriyor. Her konuda öğrenme, sanatsal faaliyetler, sosyalite, entelektüel bilgi birikimi.  Kasların çalışarak gelişmesi  gibi. Beyin ne kadar gelişmiş bir nöron ağına, sinir yapısına sahipse o kadar zengin demektir. Eğer beyin geliştirilebiliyorsa ve bunun ilacı öğrenmekse, neden eskimeyi seçelim. Öğrenelim ve yenilenelim.  Michelangelo 89 yaşında vefat etmiş, hayatının son yıllarında artık gözleri tam olarak görmüyorken Roma’da Aziz Peter Kilisesinin mimarı olarak çalışmış, o ustalıkla “Hala öğreniyorum” demeyi ihmal etmemiştir. Yine “İnsanlar ustalığımı elde etmek için benim ne kadar çok çalıştığımı bilseler o kadar hayret edilecek bir şey olmadığını düşünürlerdi” demiş.

Uzun yaşayan insanların ortak özelliklerinden biri de zihin ve beden meşguliyetidir. Bir iş ile meşgul olan insan kaygıyı, boş düşünceleri, kendini dinlemeyi bırakır. Hele bir de üreten, hobileri olan, okuyan, bilgi peşinde koşan, sanat ile uğraşan insan zihnini de bedenini de yenilemiş olur. Aracı rölantide çalıştırmak gibi bir şey, çalışır, akaryakıt harcar, ama ilerlemez. Rutin alışkanlıklar oluşturur. Alışkanlıklara teslim olmak, konfor alanının dışına çıkmamak, sürekli aynı rutini tekrar etmek  ise bizi köreltir. Farklılaşmak gelişimin kapısını açar. İşe giderken farklı bir yolu kullanmak, yeni tatlar denemek, farklı kültürleri incelemek, yeni bir dil öğrenmek, kitap okumak, bulmaca çözmek, yaşadığınız şehrin bilmediğiniz semtlerini keşfetmek, bunların hepsi gelişiminize, dinamik kalmanıza katkıda bulunacaktır.

Kariyerleri geliştikçe insanların hayalleri, arzuları da değişir. Hayatta önemli bulduğunuz şeyler yeniden sıralanır. Gençliğinizin ilk yıllarında, okuldan mezun olduğunuz zaman sahip olduğunuz ancak iş arama, evlilik, çocuk sahibi olma sürecinde kaybettiğimiz  idealleriniz geriye gelir, canlanır. Çünkü artık pek çok zorluğu aşmış, işinizde uzmanlaşmış, önemli bir bilgi birikimine sahip olmuşuzdur. Bu saatten sonra ne öğreneyim diyenlerimiz olacak. Etrafımızda sonsuz bir öğrenme potansiyeli var. Yeter ki zaman yönetimi melekemizi kazanalım, yaşantımızı kaliteli hobiler, uğraşılar ile süsleyelim. Ve yaptığımız işi önemseyerek, içselleştirerek, severek yapalım. Ekibiniz ile aranızda kuşak farkı varsa kesinlikle her türlü yenilikten, teknolojik gelişmelerden haberdar olmak zorundasınız. Rol model olduğumuz, liderlik ettiğimiz insanların yanında gelişime kapalı bir şekilde varlığımızı ve etkinliğimizi sürdürmek çok zor olur.

Bir konuda uzmanlaşmak, artık o işi bir meleke olarak, zorlanmadan yapmamızı sağlar. Oysa bir aktiviteyi ilk kez yaptığımızda daha yüksek heyecan duyarız. Aynı aktiviteyi işin uzmanı ile ilk kez yapan kişinin beyninin çalışması incelendiğinde,  ilk kez yapan kişinin beyninin daha yüksek bir performans gösterdiği tespit edilmiştir. Amatör ruhla yeni şeyler öğrenmek beynimize iyi gelecek.

Öylece parmaklarınızın ucuna basarak, hiçbir iz bırakmadan gitmeyin. Takım üyelerinizi yetiştirin, bilgilerinizi onlara aktarın. Hep öğrenin. Dünya o kadar hızlı değişiyor ve bilgiler öyle hızlı eskiyor ki. Yenide kalın, yeni kalın. Öğrenmeyi bıraktığınız gün eskimeye başlayacaksınız.

Reyhan YALÇINKAYA
Reyhan YALÇINKAYA
İş ve yaşam koçu, finansçı, finansal analiz eğiticisi. Halen bir bankada şube müdürlüğü görevini yürütmekte. Cumhuriyet Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Ana Bilim Dalında Yönetim ve Çalışma Psikolojisi konusunda yüksek lisans yaptı. Duygusal zeka ve liderlik, finansal analiz ve bilanço okuma konularında çalışmalar yapmakta, çeşitli eğitim kurumlarında eğitimler vermektedir.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı