Daha Çok Kazanmak için, Daha fazla çalışma! İyi Lojistik Kazandırır!
Ticaretin yegane amacı kar elde etmektir. Her ne kadar satış yapılarak kazanç elde edilse de bu kazancın kara dönüşmesi için en az maliyetle faaliyet göstermek gerekmektedir. İşte lojistik ve tedarik zinciri yönetimi kavramlarının bu denli önemli hale gelmesi ve gelişmesinin en önemli nedeni budur.
[one_half]
Asda, Rollsroyce, Easy Jet, Marks&Spencer, Merrilllynch, Morganstanley gibi birçok basarilisirkete “ceo” çıkartan, sadece yüksek lisans, araştırma ve doktora eğitimi veren en İngiltere’nin prestijli üniversitelerinden Cranfield Üniversitesi’nden Prof. Martin Christopher, “Gelecekte kurumların arasındaki rekabet; ürettikleri ürünlerde veya bu ürünlerin tüketildiği ülkelerde değil, kullandıkları tedarik zincirleri arasında olacaktır” diyerek Tedarik Zinciri Yönetiminin ne denli önemli olduğunu ve gelecekte işletmelerin en önemli departmanlarından biri olacağını son derece etkili bir şekilde vurgulamıştır. Artık daha fazla kar elde etmek için daha çok çalışma, daha çok iş gücü yerine, daha az maliyet, daha az zaman, daha az insan ve yoğun teknoloji kullanımı ön plana çıkacak ve tedarik zinciri yönetiminde önemli bir maliyet ayağı olan antrepo-depo yönetiminin tek elden yönetilmesi ağırlık kazanacaktır.
Ülkemizin 1996 yılında Avrupa Gümrük Birliğine girmesiyle birlikte ithal emtiaları denetlemek için Devletin gümrüklü sahalarının yetersiz kalmasıyla birlikte bu görevini özel sektöre devretmesiyle kurulan antrepolar bugünlerde gelişen lojistik kavramı ile birlikte artık birer lojistik tesise dönüşmeye başladılar. Artık ithalat yapan işletmeler antrepo hizmetini ve serbest depolama hizmetini de paket olarak istemeye başlıyorlar ve bu talep gün geçtikçe artmaya başlayacak. Çünkü rekabet gelişen teknolojiyle inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda. Artık maliyetlerini kontrol altına alan firmalar ayakta kalmayı başarıyor. Kar oranlarının iyice azaldığı, sürümden kazanma mantığının devreye girdiği günümüzde firmalar ister istemez tedarik zinciri yönetimini devreye koymaya başladılar.Tedarik zinciri yönetiminin önemini kavrayan ve uygulayan firmalar artık antrepo hizmetini tek başına istemiyorlar.
Gayrimenkul piyasasında arsa ve depo fiyatlarının hızla yükselmesiyle depo yatırım maliyetlerinin iyice artması depo işletme maliyetlerinin de artmasına neden oluyor. Tedarik zinciri kavramının iyice yerleşmesi ve profesyonelleşmesi ile depo işletmenin ayrı bir yapılanma ve yetenek gerektirmesi, işletmeleribu konuda dış kaynak kullanımına yönlendirecek. Ve antrepoların artık sadece gümrüklü depolama hizmeti vermeleri yeterli olmayacak. Hatta son 5 yıla baktığımızda Uluslararası taşımacılık yapan firmaların bir çoğunun antrepo yatırımı yaptığı ve antreponun yanında serbest depo yatırımı da yaparak müşterilerine paket hizmet vermeye başladıklarını görüyoruz. Tedarik zinciri kavramı bilinci ülkemize yerleştikçe ithalat yapan firmalar için antrepo depo hizmetlerinin tek elden yürütülmesi daha karlı olacağından antrepolar serbest depo hizmetinin de verildiği her türlü elleçlemenin, katma değerli hizmetlerin yapılabildiği, envanter takibinin yapılabildiği bilişim teknolojilerinin yoğun kullanıldığı lojistik tesislere dönüşmek zorunda kalacaklar.
[/one_half]
[one_half_last]
Bugüne kadar Türkiye’deki bir çok işletme hala amatör olarak depolarını işletiyorlardı. Ve işletmelerin en atıl bölümleri depo bölümleriydi. Türkiye’de depoculuk tedarik zinciri yönetiminde depolamanın önemi kavranıncaya kadar, yük taşıyan, iş makinası kullanan insanların yaptığı ve insan yoğun bir iş modeliydi. Antrepo işletmeciliği de yine aynı şekildeydi. Artık gelişen teknoloji ile birlikte otomasyon sistemleri kullanımı artmakta ve insan yoğun iş modelinden teknoloji yoğun iş modeline geçilmeye başlanmakta ve depo yönetimi artık özel bir organizasyon yapısı ve becerisi gerektiren, işletmelerin ön önemli bölümlerinden biri olmaktadır. Özellikle maliyetleri azaltmak için teknoloji kullanımı depo antrepo yönetiminde ön plana çıkmıştır.
Büyümek isteyen ama çevresindeki arsalarda da başka işletmeler olduğundan alanını genişletme şansı olmayan işletmeler, depo yönetimlerini bir dış kaynak yardımıyla yönetmeye başlayacak ve dış kaynak kullanarak depo olarak kullandıkları alanları ana faaliyet konusu olan bölüme tahsis ederek kendi bulunduğu alanda yine büyüme sağlayacak ve başka bir bölgede yatırım yapmak zorunda kalmayacak. Ve yeni alınacak ya da kiralanacak arsa ve üzerine kurulacak bina maliyetlerini düşünecek olursak işletmeler büyük bir kar elde etmiş olacaktır. Bu verdiğim örnekteki faaliyet gösterdiği alanın yetmemesinden dolayı dış kaynak kullanan işletmeler dışında yine depo yatırım maliyetlerini de düşünerek artık bu işi bir dış kaynak yardımıyla yapmak isteyenişletmeler olacaktır. Çünkü işletmeler antrepo-depo birlikte kullanılmasıyla ilk başta antrepodan kendi depolarına yapılacak ara nakliye masraflarından kurtulmuş olacaklar. Ayrıca hem depo yatırım ve işletme maliyetlerinden kurtulacaklar, hem deponun her türlü sorumluluğunu başka bir firmaya devretmiş olacaklar ve depo için ayrı bir idari yapılanma kurmayacaklardır. Ayrıca kaliteyi üst seviyede tutmak için dış kaynak olarak kullandıkları firmalardan sözleşme ile performans değerlendirme kriterleri getirerek dış hizmet alımını iyice avantajlı konuma getirebilecekler. Antrepolar artık birer lojistik tesise dönüşmek zorundalar. Ülkemizde iyice yerleşen tedarik zinciri kavramı ve azalan kar oranları bunu gerektiriyor. Artık işletmeler kar oranının azlığı, daha az sorumluluk, daha yüksek kalitede hizmet için dış kaynak kullanmaya yönelecek. Bu da antrepoların artık sadece gümrüklü depo olarak değil hem antrepo hem depo olarak kullanımını tetikleyecek. Ve bu hizmete iç dağıtım da dahil olacak. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu dönüşüm hızla sürecek. Sadece Antrepo hizmeti veren firmalar bir bir kapanacak. Bunun yerine antrepo depo ve iç dağıtım hizmetlerini tek bir elden yöneten firmalar ayakta kalacak. Ayrıca antrepo ve deponun tek elden yönetilmesiyle verimlilik artacak, daha fazla esneklik sağlanacak, tedarik süreleri kısalacak ve yine maliyetler azalacaktır.
Erkan BAŞBOĞA
Asbir Antrepo Genel Müdürü
Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi
[/one_half_last]
BU YAZI SATINALMA DERGİSİ ŞUBAT 2013 SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR.