Bu ay otomotiv sektöründen konuğumuz AUDİ ŞENYILDIZ SATINALMA SORUMLUSU Sn. EDA CİNER.
- Eda Hanım, Merhaba, Audi Şenyıldız içerisinde Satın Alma Sorumluluğu görevini yürütmektesiniz. Sizi tanıyabilir miyiz?
Merhabalar,dış ticaret ve işletme fakültesi mezunuyum, 11 senedir profesyonel iş hayatındayım ve bunun 8 senesini de satınalma alanında geçirdim. 2014 İstanbul Üniversitesi den MBA mezuniyetimle beraber sektör değişikliği yapmaya karar vererek yaklaşık 2 yıldır otomotiv sektöründe ve Şenyıldız ailesi ile çalışıyorum. Dinamik ve teknolijiyle doğru orantılı gelişen sektörleri takip etmeyi oldum olası severim, sektör değişikliği kararını verirken özellikle otomotiv sektörünü seçme sebebim de bu sebeple oldu. Sektörel ve mesleki donanımlarımı geliştirmek için bireysel hedeflerim doğrultusunda bir çok girişimimim bulunmakta, destekleyici olarak da akademik kariyerime de devam etmeyi planlıyorum.
- Otomotiv sektörü hızla büyüyen bir sektör. Audi Şenyıldız da bu sektörde çok önemli bir oyuncu ? bahseder misiniz? (Büyüme, yatırım planlar, v.s. )
Evet, otomotiv sektörü dünyada rekabetin en yoğun yaşandığı, teknolojik gelişmelerin ilk önce uygulandığı üretim teknolojilerinin de hızla değişip geliştirildiği, dinamizmi yüksek bir sektör, her gün yeni bir şeyler öğrenmek bu hızı yakalayabilmek, kendinizi sürekli geliştirmek, sektör ile ilgili sürekli kendinizi beslemek zorundasınız.
Bizim burada ki en büyük avantajımız bu hızla gelişen sektörde inovatif bir yönetime ve dinamik bir ekibe sahip olmamız. Tabi bu avantajı başarıya çevirebilmekte önemli bir faktör, bizim zaten ekip olarak sektörde ve markada bu konuda açık ara fark yarattığımıza inanıyorum. 2011 ve en son 2015 Audi Twin Cup yarışmasında 2. Kez dünya birinciliğini ülkemize getirmiş olmamız da bunun en büyük kanıtlarından biridir.
Audi Şenyıldız olarak 2016 4. Çeyrek itibari ile İstanbul ‘un çok merkezi bir noktasında misafirlerimize her türlü konforu, Audi kültürünü ve geçmişini yaşatacak, toplamda 11.000 metrekarelik kapalı alanda yine Satış, Satış Sonrası Hizmetler, Audi Butik ve İkinci El hizmetlerini vereceğimiz tesisimiz hizmete girdiğinde; 110 servis araç kapasiteli atölyelerimiz ve 23 aracın sergilendiği showroomlarımız ile değerli misafirlerimize premium hizmetler sunmaya devam ediyor olacağız.
Yeni lokasyonumuz ile birlikte iş hacmimizde büyüme hedeflerken, yeni çalışma arkadaşlarımızla birlikte yeni başarılara da imza atacağımıza inanıyoruz.
Kısa vade de sonuçlanacak bu büyük yatırımımız dışında 2017 için ve daha uzun vade de sektör de bizi farklılaştıracağına inandığımız Türkiye de Audi denildiği zaman herkesin ilk aklına gelenin Şenyıldız olacağı projelerimiz var. Kısacası markanın Türkiye’deki amiral gemisi olmaya fazlasıyla niyetimiz var.
- Ülkemizde çok sayıda servis ve showroom var. Büyük tesislerin yönetilmesi kolay olmasa gerek…Satınalma mesleğin zorlukları nelerdir ?
Haklısınız otomotiv sektörünün Türkiye’de ki son durumuna baktığımızda rekabet gücünün en yüksek olduğu sektörlerden birini görüyoruz. Tabi ki rekabetin artması güzel, artık hepimiz işlerimizi iyiden de iyi bir şekilde yapmaya gayret gösteriyoruz.
Şenyıldız olarak biz bu rekabet ortamında farkımızı yeniliğe açık ve kalite odaklı yaklaşımlarımızla ortaya koyuyoruz. Bu dinamik rekabet ortamında hareketsiz kalamazsınız, hareket eden bir hedefi vurmak her zaman daha zordur. Biz de bu felsefe ile her zaman rakiplerimizden bir adım önde olmayı başarıyoruz.
Büyük bir tesis, kalabalık bir ekip, birden fazla lokasyon tam bir koordinasyon ve özveri gerektiren bir süreç. Bu süreci yönetmekte takdir edersiniz ki çok kolay değil. Her mesleğin olduğu gibi satınalma mesleğinin de zorlukları mevcut, özellikle birden fazla lokasyona sahip, tek merkez üzerinden yönetilen şirketlerde bu süreç daha da zorlaşıyor.
Bizim burada ki avantajımız ise tam bir ekip çalışmasına dayanıyor, satınalma başlı başına bir departman olsa da burada ki yönetsel süreçlerimizde diğer tüm departmanların bir parçasıymışız gibi hareket ediyor olmamız en büyük avantajımız. Ayrı bir departman ancak diğer ekiplerin içerisinde de bir takım oyuncusu olarak çalışmamız, bu sinerjiyi yakalayabilmemiz, büyük ekip, farklı lokasyonlar dezavantajımızı avantaja çevirmeyi sağlıyor. Bu konu da satıştan servise, finanstan pazarlamaya tüm ekip arkadaşlarımızla aynı hedefe, aynı yoldan yürüyebiliyor iyi bir takım çalışması ortaya çıkartıyoruz.
- Müşterilerin servis ve showroom hizmet noktalarından beklentileri genişliyor. İnsanlar kaliteli zaman geçirmek istiyor. Mekan konforu ve burada yer alan ürün ve malzemelerin kalitesi ile sunulan hizmetlerin genişliği firma ve marka hakkında algı oluşturuyor ne dersiniz?
Şirket misyonumuz ve ortak tutkumuz yaptığımız her işin merkezine müşterimizi yerleştirmek olmuştur. Müşterimizi odak noktamıza aldığımız için de önceliklerimizi belirlemek bu sebeple bir hayli kolaylaşmıştır.
Öncelikle şirketimize gelen her müşterimizi birer misafir olarak değerlendiriyoruz. Farklı profildeki misafirlerimize hitap ettiğimiz için farklı beklentileri de karşılamak zorundayız. Bu ürün ve hizmet çeşitliliğimizi arttırsa da temelde bulunan en büyük ihtiyaç misafirlerimizin kendilerini özel hissetmelerini sağlamak.
Ekip olarak kaizen felsefesini ilke edindiğimiz için bu süreci yönetmekte hiç zorlanmıyoruz.
En büyük amacımız misafirlerimize premium hizmeti evlerinde ki konforla birleştirerek yaşatmak. Misafirlerimizi kapıdan karşılayıp, onlara veda edene kadar ki süreçte bizimle geçirecekleri her anı titizlikle düşünerek planlıyoruz. Aldıkları hizmeti en iyi şekilde, en profesyonel ellerde onlara sunarken, showroomlarımızda çalınan müzikten, yapılan ikramlarımıza kadar her şey onların bu ayrıcalığı hissetmeleri için. Böylelikle hem markanın hem Şenyıldız’ın kalitesini öne çıkarmaya çalışıyoruz. Bu konuda misafirlerimizden aldığımız geri bildirimlerde doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Önceliğimiz her zaman müşterimiz olmuştur, bu konuda bizim için diğer her şey 2. plandadır. Misafirlerimizin sadece görmek istedikleri hizmeti sağlamak bizim en önemli değerlerimizdendir.
Jhon Ruskin’in bu konuda söylemiş olduğu söz sanırım bizim bütün uğraşımızı özetliyor;
Kalite asla bir tesadüf değildir, daima akıllı bir gayretin sonucudur.
- Çok sayıda ürün ve hizmet kalemini görüyoruz…Geçmişte pek önem verilmeyen bu Satınalma departmanın gelişimi noktasında neler söyleyebiliriz ?
Öncelikle benim burada ki faaliyet alanım teknik,idari ve genel tüm satınalma süreçlerini yönetilmesi. Kalabalık bir ekibiz ve birden fazla şubemiz bulunmakta. Ana faaliyet alanımız satış ve servis olmasına rağmen tüm destek fonksiyonlarla birlikte satınalma ve tedarikçi ağımız bir hayli geniş ve çeşitli. Geçmişte bu hacimde olan bir şirket satınalma departmanı olmadan bu operasyonu yönetmeye çalıştığında birçok yönetsel sorun yanında maliyet açısından da bir fayda sağlayabildiğini görmezken günümüz de bu kavram başlı başına değişti. Satınalmanın önceki zamanlarda ki işleyişinde sadece birkaç kriteri vardı bunlardan biri en ucuz ürünü hiçbir kalite ve standarda uygunluğuna bakmadan bulmak nakliye masrafı olmasın diye en yakında ki tedarikçiyi seçmek gibi. Günümüzde sistem başlı başına değişti. Öncelikle şunu öğrendik, parayı satarken değil alırken kazanıyoruz. Bu fark edildiğinden beri de satınalma departmanlarının şirketlerde ki önemi de arttı. Satışın karı, servisin maliyet/kar analizi nasıl ölçümlenebiliyorsa satın alma ile elde edilen kazançta artık ölçülebilir durumda. Doğru ürünü, doğru yerden ve doğru zamanda doğru fiyata almak cümlesi bir satınalma klasiğidir. Bu klasiği gerçekleştirmek için piyasayı bilen, tedarikçiyi tanıyan ve satınalma tekniklerini kullanabilen, satınalma yaparken de para kazanılabildiğini görüyoruz. Bence bu konuda Türkiye de son 10 yılda ciddi bir yol kat edildi ve hızla yükselen bir ivme ile de gelişmeye devam ediyoruz. Global piyasada büyük anlaşma ve başarılara imza atan meslektaşlarımı gördükçe bu meslek için daha çok heyecanlanıyorum. Ancak ülkemiz için bu yeterli bir büyüme değil gelişmesi gereken alanlarımızın sayısı oldukça fazla Türkiye de üniversiteler de bir satınalma kürsüsü yok ama kesinlikle olması gerektiğini düşünüyorum. Nasıl bir pazarlama, finans, muhasebe kürsüsü varsa bu alanda da bir kürsü mutlaka olmalı.
- Tedarikçi ilişkilerinde nelere dikkat ediyorsunuz ?
Mevcut ve potansiyel iş ortakları ile karşılıklı güven ve işbirliğine dayalı bir ilişki kurmaya önem veriyoruz. Uzun vadeli iş ilişkilerini koruyabilmek, yürütebilmek ve geliştirmek başarılı bir network gerektirir. Biz Şenyıldız olarak tedarikçi seçimlerimizde teknolojiye önem veren, çalışanın bilgi ve gelişimini destekleyen, çevre ve iş güvenliği konularında ulusal ve uluslararası standartlara uygun üretim yapan, insan sağlığına saygı gösteren çağdaş yönetim anlayışına sahip firmaları tercih ediyoruz. Bu konuda, iş ortaklığı yapacağımız firmalar ile aynı stratejik hedeflere yönelmiş olmak bizim için önemli bir kriterdir. Aynı hedefe birlikte yürümek her iki firmanın da daha kazançlı çıkmasını sağlayacağı gibi istikrarlı bir ilerlemeyi de getirecektir. Ayrıca diğer bir önemli husus tedarikçi değerlendirmelerimiz, bu hiç bir zaman tek taraflı olarak düşündüğümüz bir işleyiş olmamıştır tedarikçi değerlendirme formlarımızla mevcut iş ortağımız da geri bildirimlerle besleyerek tedarikçiyi de güçlendirmeyi hedefliyoruz. Aslında işin özü konuşmalarımdan da anladığınız gibi çalıştığımız firmaları tedarikçi yerine iş ortağı gibi görüyor olmamız bu ilişki kazan kazan ilkesi gereği bize tedarikçi ile olan olumlu ilişkinin yarattığı fırsatları da beraberinde getiriyor. Süreçleri kısaltıp, birim maliyetleri düşürürken süreç maliyetlerini de düşürüp kaynak yaratmada ki stratejilerimiz için takım çalışması için de hareket edebiliyoruz.
- Sözleşme yönetimi ve siparişi çevrimi ile uygulamaları nasıl yönetiyorsunuz? Bu sektöre özgü nelerden bahsedebiliriz?
Sözleşme yönetimi satınalma sürecindeki en stratejik aşamalarımızdan bir tanesi, bu konu da hassas ve departmanlar arası büyük bir işbirliği ile hareket ediyoruz. Bir çok kalemimiz de bu süreci yürütmekteyiz. Otomotiv de bazı kalemler uzun soluklu olabiliyor her zaman iç müşteri tarafından talep edilen ürün ya da hizmetler bu kalemleri belli fizibiliteler ile bazen de öngörerek hesaplıyoruz, ihaleler ile süreci belli bir aşamaya getiriyoruz sonrasında ki süreç departmanlar ile işbirliği içerisinde çalışarak sözleşme yönetimini ekip olarak yönetiyoruz. Sipariş çevrimi ile ilgili ise bizim dinamiklerimiz sebebi ile uzun soluklu ve sık kullanabildiğimiz bir yöntem değil teknolojik gelişmeler, ürün geliştirmeleri, hedef ve politikalardaki değişimler, ürün hayat süresinin kısa olabilmesi, iç ve dış müşteri beklenti ve isteklerinin değişmesi gibi konular yüzünden satınalmalarımız da bu yönetimi ortalamada düşük bir yüzde ile kullanabilmekteyiz.
- Satınalma mesleğini düşünmekte olan arkadaşlara neler tavsiye edersiniz
Satınalma mesleğinin vitrini geçmişe oranla ciddi bir renovasyon geçirdi. Artık eski yıllarda ki gibi elimize bir kâğıt alıp talepleri toplamak çok geride kaldı.
Bunun yerini tamamen teknolojiye dayalı yazılım ve programlar aldı.
Bu mesleği seçecek arkadaşlar teknoloji ile ilgili, yeniliğe ve gelişime açık, analitik düşünce yeteneği gelişmiş, sektörel ve mesleki tüm gelişmeleri takip eden, sistematik, fiyatları ve tedarikçileri yönetebilen, müzakereci, mükemmelliği hedefleyen ve etik özelliklere sahip kişiler olmalıdır.
Kişilik özellikleri biraz önce saydığım yetileri destekleyen ve sürekli gelişim prensibini, kendine yatırım yapmayı ilke edinmiş arkadaşlarım için bu meslek üzerlerine biçilmiş bir kaftan olacaktır yanı sıra bu mesleği üniversite yıllarında tercih etmeyi düşünen arkadaşlarım için ise bir staj programı ile mesleğin kendilerine uygun olup olmadığını ölçümlemelerini tavsiye ederim. Unutmamalısınız ki ne kadar antrenmanlı olursanız, rekabette de bir adım önde olursunuz.