Üniversite yıllarında Murat Erdal hocam bir dersinde kendisine sorduğumuz neden netten kayıt olamıyoruz sorusuna, sistemi getirirken ne kadar insanın ve kimlerin kullanacağını da düşünmeniz gerek demişti.
Eski nüfus sayımlarını hatırlarız. Sokağa çıkma yasağı ile ailecek evlere kapanır, bizi sayacak ve varlığımızı yasallaştıracak nüfus sayım görevlilerini beklerdik. Görevliler bizim çok önem arz ederdi bu yüzden çay, pasta, börek artık ne varsa ikram hazır olmalıydı. Ev de o gün çok temiz olmalıydı çünkü biz sayılacaktık ve sayılmalıydık. Beklenen an gelir çay ve diğer ikramlar eşliğinde sayılırdık.
Bu bahsettiğim sayım işlemi çok değil 15 yıl önceydi. Ama düşündüğümüzde anlatılanın daha eski bir zaman dilimine ait olduğunu düşünüyoruz hep. Bunun nedeni teknolojik ilerleme Aslında, engellenemeyen teknolojik ilerleme.Hepimiz teknoloji ilerlesin dedik ve bu teknolojik ilerlemenin topyekün bir gelişmeye imkan vereceği konusunda hemfikirdik. Tekonoloji ilerledi, ilerliyorda. Peki bu ilerlemenin bize yararı mı oluyor yoksa zararı mı bunu bilemiyoruz. Teknoloji bu kadar ilerlerken biz ne yönde ilerliyoruz ya da tekonoloji hızında ilerliyor muyuz ?
Hepimizin elindeki akıllı telefonların bizleri daha akıllı kıldığını düşünmeye başladık. Yeni yazılım çıktığında yükleyip birbirimize hava bile atıyoruz bununla ilgili. “Sen 0.7.1.0.6.5 versiyonunu yükledin mi ?”, “Yeni yüklediğim çaklıt çok harika!” gibi cümleleri ne çok duymaya başladık. Telefonun içeriğine göre statümüzü yükseltiyoruz. Akıllı telefon, akıllı televizyon, akıllı robot ve hatta akıllı ev ! Bizlere her türlü imkanı sunduğunu iddia edip hayatımızı kolaylaştıracağını iddia eden bir çok sistem türedi ve bunların hepsine smart denildi. Eve girerken zile basmıyorsunuz, akıllı kapı sizi tanıyor, eve girdiğinizde ayakkabılarınızı ayakkabılığa koymazsanız ayakkabılık deli gibi bağırıyor, duşa girdiğinizde çeşmeyi açmanıza gerek yok su kendiliğinden akıyor, ışığı açmak için anahtara dokunmanıza gerek yok akıllı sistemler sizi algılıyor ve ışığı açıyor, hatta bu ev o kadar akıllı ki sizin yerinize kendi kendine yaşıyor ! Smart adı verilen bu sistemin aygıtlarından evlerimizde artık teknolojik bir çöplük oluştuğunun farkına varmamız gerek. 90’ lı yılların başlarında evimizde televizyonu paylaşamaz iken şu anda tabletleri ne zaman kullandığımızı ve nereye koyduğumuzu hatırlamaz hale geldik. Az önce de değindiğim gibi televizyon kavgalarından lütfen benim laptop’ ımı kullanma durumuna geldik. Üçlü prizler yetmiyor artık, beşli onlu prizlere ihtiyaç duyar olduk. Çoklu prizlere bağladığımız elektronik eşyaların kablolarını toparlamak için bugün hayatı kolaylaştıran büyük ev eşyası marketlerinde daha büyük kablolar satılıyor. Küçükleri toparlamak için daha büyüklerini almaya başladık yani.
…
Yazar: Göksal İZCİ
Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Mayıs 2014 sayısında bulabilirsiniz.!
Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!