TEMİNAT MEKTUPLARI

Satınalma Dergisi
Satınalma Dergisihttps://satinalmadergisi.com
KURUMSAL PAZARDA 12. YIL HABER: dergi@satinalmadergisi.com REKLAM: reklam@satinalmadergisi.com ABONELİK: abone@satinalmadergisi.com Tel : (546) 740 10 10
spot_imgspot_img

Özellikle vadeli satınalma operasyonlarında, tedarikçilerin teminat talepleriyle karşılaşılır. Piyasada en çok tercih edilen teminat türlerinden biri de banka teminat mektuplarıdır. Bu yazımızda “teminat mektubu” denilen belgeye, daha doğrusu, bu belgenin yarattığı hukuki ilişkiye daha yakından bakarak, bir farkındalık yaratmaya çalışacağız.

Teminat-Mektubu-Ornekleri

 

Hemen belirtelim ki, her ne kadar adı “mektup” olsa da, teminat mektubu denilen şey aslında, bir sözleşme ilişkisinin varlığını ve koşullarını ispat etmeye yarayan bir belgenin adıdır. Burada asıl önem arz eden temel konu, bu belgeyle ispat edilen sözleşme ilişkisidir. İşte bu yazıda, teminat mektubu ile kurulan sözleşme ağını ortaya koymaya ve kurulan sözleşmelere ilişkin bazı temel özellikleri belirtmeye çalışacağız.

Teminat mektubu ile kurulan hukuki ilişki ağını, bir satınalma süreci üzerinde şu şekilde gözümüzde canlandırabiliriz:

sözleşme

 

Şimdi, şekilde gösterdiğimiz ilişki ağının özelliklerine göz atalım.

Öncelikle, temel ilişki satınalma ya da hukuken daha doğru ifadeyle satış sözleşmesidir. Tabii, bu ilişkinin konusu başka tür sözleşmeler de olabilir. Örneğin, kira, inşaat, ortaklık, franchise gibi. Biz, satınalma örneği üzerinden devam edelim.

Temel sözleşme ilişkisinde vadeli satış yapan tedarikçi, müşteriden bir teminat mektubu ister. Müşteri bankasına başvurur. Bankadan, miktar ve tür bakımından tedarikçinin talebine uygun bir teminat mektubu vermesini ister. Burada, müşteri ile banka arasında bir kredi sözleşmesi söz konusudur. Banka teminat mektubunu vermek için kendisi de müşterisinden teminat ister. Örneğin, ipotek ya da banka hesabında belli bir paranın bloke edilmesi gibi. Bu kısmı, tamamen bankayla müşteri arasındaki ilişkiye göre değişir. Ayrıca her banka, teminat mektubu kullanımı süresince, belirli periyotlarla müşterisinden komisyon alır.

Gelelim, esas üzerinde duracağımız, tedarikçi ile banka arasındaki hukuki ilişkiye.

Yukarıdaki şekle dikkat ederseniz, diğer hukuki ilişkileri gösteren oklar çift yönlü iken, tedarikçi ile banka arasındaki ok tek yönlü. Çünkü diğer ilişkiler karşılıklı borç yüklerken, yani her iki tarafın da birbirine borcu varken, burada sadece banka borçludur.  Teminat mektubunu alan tedarikçinin ise, bankaya karşı yüklendiği bir borç yoktur.

Yine şekilde parantez içinde görüldüğü gibi, bu ilişkinin hukuki niteliği garanti sözleşmesidir. Anlaşılacağı üzere, bu sözleşmede sadece garanti verenin (garantörün) borç altına girmesi söz konusudur.

Garanti sözleşmesinin özellikleri nelerdir?

Bu soruya verilecek yanıt, teminat mektubunun neden güçlü bir teminat olduğu sorusunun da yanıtıdır. Öncelikle, bu sözleşmenin en önemli özelliği, temel sözleşme ilişkisinden bağımsız olmasıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, temel ilişki satınalma sözleşmesidir.

Teminat mektubunun (garanti sözleşmesinin) satınalma sözleşmesinden bağımsız olmasının anlamı şöyle özetlenebilir:

Örneğin, satın alınan mal taahhüt edildiği gibi çıkmadı. Hukuki ifadeyle, ayıplı çıktı. Bu yüzden müşteri, vadesi geldiği hâlde borcunu ödemedi. Müşteri burada yüzde yüz haklı olabilir. Ancak, teminat mektubu bu ilişkiden bağımsız olduğu için, tedarikçi, mektubu bankaya ibraz edip ödeme talebinde bulunduğu zaman banka, “ödemem çünkü mal ayıplı çıktı” diyemeyecektir.

Hâlbuki buradaki teminat türü garanti sözleşmesi (teminat mektubu) değil de mesela kefalet olsaydı, kefil, aynı müşteri gibi rahatlıkla malın ayıplı çıktığı itirazını ileri sürebilecekti.

Hatta örneği daha uç hale getirelim. Mesela, satınalma sözleşmesi kurulurken müşteriye karşı hile yapıldığı ya da baskıyla bu sözleşmenin imzalatıldığı iddiasıyla sözleşmenin iptali için dava açıldı diyelim. Bu durumda dahi bankanın itiraz hakkı yoktur. Ancak, mahkemeden bir tedbir kararı alınabilirse ödeme durdurulabilir.

Bu anlattığım durum, kesin teminat mektupları için geçerlidir. Eğer, mektup şarta bağlı düzenlenmişse farklı sonuçlar ortaya çıkabilir. Ama zaten teminat mektubu denilince esas kastedilen kesin teminat mektuplarıdır. Yani bankanın her halükarda ödeme yapma sözü verdiği, itiraz etmeme taahhüdünde bulunduğu teminat mektuplarıdır.

Teminat mektupları süreli ya da süresiz olarak düzenlenebilirler. Banka, teminat taahhüdünü süreyle sınırlayabilir. O süre geçince artık tedarikçi bankayı ödeme yapmaya zorlayamayacaktır. Ancak, unutmamak gerekir ki, süresiz teminat mektuplarında da dikkat edilmesi gereken bir süre sınırı vardır. Çünkü yukarıda anlattığım gibi, burada bir sözleşme ilişkisi kurulmuştur ve aksine özel bir süre öngörülmüş olmadıkça, sözleşmelerden doğan talep hakları on yıllık zamanaşımına tabidir. Yani risk gerçekleştiği tarihten itibaren on yıllık süre geçtikten sonra bankaya ödeme talebinde bulunulması hâlinde banka, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesine dayanarak ödeme talebine olumsuz yanıt verebilecektir.

Teminat mektubu konusu, üzerinde çokça tartışma yapılan ve farklı kategorik türlere ayrılan, sözleşme yönetiminin önemli konularından biridir. Üzerine yazılacak, konuşulacak çok şey var ama, önemli bir özelliğini daha belirterek yazıya son vermek zorundayım.

Teminat mektubunun, daha doğru ifadeyle garanti sözleşmesinin kanunda tanımlanmış bir şekli yoktur. Bugünkü banka uygulamasında güvenlik amacıyla seri numaraları gibi bazı usuller geliştirilmiştir. Ama bunlar geçerli bir garanti sözleşmesi için hukuken zorunlu değildir. Yani herhangi bir kâğıda yazılarak da teminat mektubu oluşturulabilir. Hatta teorik olarak, yazılı olması dahi şart değildir.

Hep banka diyoruz ama tabii ki her hangi bir şirket ya da birey (gerçek kişi) de, bir borçla ilgili olarak bir başkasına garanti verebilir.

Ancak, yeni Borçlar Kanunu’na göre, kefalet için aranan şekil şartları ve eş rızası, gerçek kişilerce verilecek diğer kişisel teminat türleri için, dolayısıyla, gerçek kişilerce verilecek garanti için de uygulanmak zorundadır (BK m. 603).

Bu son cümlede bahsi geçen kefalet konusunun ayrıntılarına başka bir yazıda değinmek üzere…

 

Av. Dr. Umut Yeniocak

www.yeniocak.av.tr

twitter.com/UmutYeniocak

linkedin.com/Av. Dr. Umut Yeniocak

BU YAZI SATINALMA DERGİSİ MAYIS 2013 SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR.

Satınalma Dergisi
Satınalma Dergisihttps://satinalmadergisi.com
KURUMSAL PAZARDA 12. YIL HABER: dergi@satinalmadergisi.com REKLAM: reklam@satinalmadergisi.com ABONELİK: abone@satinalmadergisi.com Tel : (546) 740 10 10

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı