Sektör Sohbetleri…(Ağustos 2015)
Satınalma Dergimizin bu ay sektör konuğu
Multi TURKEY Satınalma Direktörü Derya DENİZ…
- Multi Turkey satınalma direktörlüğü görevini yürütmektesiniz. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz ?
Satınalma kariyerime, 1997 yılında Merck Sharp&Dohme (MSD) İlaçları ile başladım. İtiraf etmeliyim ki; gerek Avrupa’ nın, gerek ülkemizin çeşitli değerli eğitim kurumlarından almamı sağladığı eğitimleriyle ve global sistemleri içinde barındıran tedarik zinciri yönetim süreçleriyle MSD’ nin meslek hayatımda emeği büyüktür. MSD’ de Global Satınalma Uzmanı olarak devam ettirdiğim görevimin onüçüncü yılınının sonunda sektör değiştirerek, Satınalma Müdürü olarak Multi Turkey Yönetim A.Ş.’ ye geçtim. Hali hazırda Satınalma Direktörü pozisyonunda, Türkiye’ nin çeşitli bölgelerinde yer alan Forum markalı (Gordion Ankara dahil) 15 adet alışveriş merkezinin ve 120 kişi mevcutlu merkez ofisimizin satınalma iş süreçlerini yönetiyorum. Bu sene Multi’ de ve AVM sektöründe beşinci yılımı dolduruyor olacağım.
- Multi Turkey denildiğince sektör dışında bilinirlik kısıtlı olabilir. Fakat “AVM işletmeciliği” denildiğinde, özellikle Forum AVM’ler denildiğinde sanırım bilmeyen yoktur…Firmanızı ve ürettiğiniz katma değerli hizmet gruplarını anlatabilir misiniz ?
15 aktif ve 2 yeni projesiyle Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezi yatırımcısı olan Multi Turkey, AVM sektörünün önemli bir parçasıdır. 2004 yılından bu yana, 13 ülke ve yüzlerce projenin vermiş olduğu tecrübe ile, Türkiye’de de başarılı projelerin mimarı olmuş ve Alışveriş Merkezi Yönetim anlayışına farklılıklar getirmiştir.
Rakamlarla ifade edecek olursam; Multi Turkey, şu ana dek Türkiye’de 4 milyar Euro’luk yatırım gerçekleştirmiştir. 13 ilde 15 alışveriş merkezini hizmete açmıştır. Geliştirdiğimiz ve aynı zamanda yönetimini üstlendiğimiz ‘Forum’larda bugün yaklaşık 45.000 kişiye istihdam sağlarken; 870.000 metrekarelik toplam kiralanabilir alanla Türkiye’de sektör lideriyiz. 2014 yılsonu itibarıyle toplam 160 milyon ziyaretçi ağırlarken, 4,5 milyar TL de ciro gerçekleştirmiş bulunuyoruz.
Hayata geçireceğimiz yeni projelerle birlikte, 2015 yılı sonunda Türkiye’nin 7 bölgesinde 16 Forum, 961 bin metrekarelik kiralanabilir alan, 2.615 mağazaya sahip olmayı; toplam 4,2 milyar Euro’luk yatırım değerine ulaşmayı hedefliyoruz.
- AVM’lerin gelişiminde özellikle ailelerin bu yaşam alanlarını tercih etmelerinde payınız büyük. Otoparkları, temiz ve güvenli gezme imkanı, her şeyi derli toplu bir arada bulabilme…
Bu sektörde yürütmek olduğunuz işlerin/AVM işletmeciliğinin gelişimi hakkında tespitleriniz nelerdir ? Sonuçta tüm AVM’lerin, iç ve dış çevresinin aynı kalite ve konforda olmadığını gözlemliyoruz…
AVM sektöründe; insanların ihtiyaçlarına kolay ulaşmasını sağlamak, rahat bir ortamda alışveriş keyfi yaşatmak ve kentsel dönüşüm süreçlerinde şehrin yeniden planlanmasına destek vermek açısından doğru projelendirilmiş alışveriş merkezleri çok büyük bir önem taşıyor.Forum’lar, insanlara sadece alışveriş yapacakları bir mekân sunmanın ötesinde, bulundukları kentlerin sosyal yaşamları için de önemli bir adres olma özelliği de taşıyor. Alışveriş merkezlerimizin herbiri bulundukları kentlerle uyum sergileyen bir mimariye sahip; yerel çevre ve topluma gösterdiğimiz hassasiyeti temsil eden projeler… Sektör hızla gelişiyor, rekabet artıyor, bu sebeple herkes en fazla değeri sunabilme çabasında ve ben bu çabayı çok verimli buluyorum. Kötü hizmet kendini çabuk eleverir ve kendi kendini tüketir. Fakat sektör genelinde belli bir kalite bilincine ulaşılmaya başlandığını gözlemliyorum. Geçmiş yıllarda bir çok AVMde yer almayan bebek odaları, oyun alanları, usulüne uygun organize edilmiş dua odaları, peyzaj hizmetleri gibi bir dolu hizmetin AVMlerimizde yaygınlaşmış olması sadece bu sektörde çalışan biri olarak değil, AVM müşterisi olarak da beni mutlu ediyor.
- Satın alma departmanızın gelişiminde nelere dikkat ediyorsunuz. Sorumlu olduğunuz AVM sayıları zamanla arttı. Anadolu’nun büyük bir bölümünde varsınız. Doğal olarak operasyon sayısı ve iş yükünüz de arttı. Bu büyümeden departman olarak nasıl etkilendiniz ? İnsana ve teknolojiye satınalma süreçlerine yaptığınız yatırımlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bahsettiğiniz gibi; oldukça yoğun bir çalışma tempomuz var. Ciddi bir zaman planlaması ve sistematik çalışma düzeni gerektiriyor. Bu bağlamda Satınalma süreçlerini merkez ofisten kontrol etmemize rağmen illerdeki teknik ve idari kadrolarımızdan da destek alıyoruz. Belli bir miktar ve özellikteki alımlarımız için İstanbul dışındaki AVMlerimizde yerel tedarikçilerle çalışmayı hem zamanlama, hem de kalite takibi açısından daha verimli buluyoruz. Güvenlik, temizlik, peyzaj, araç kiralama, sarf malzemeleri gibi alımlarımızı merkezileştirmek suretiyle kolaylıyor, hem kalitede, hem de fiyatlandırmada önemli faydalar elde ediyoruz. Departmanımızın sorumluluğu büyüdükçe bilgi seviyemizi de yükseltmeye odaklanıyoruz. Mesela, beraber çalıştığım genç meslektaşım Tedarik Zinciri Yönetimi masterı yapıyor. Sistemdeki en iyi uygulamaları olabildiğince takip etmeye çalışıyoruz. Örneğin, değişik sektörlerden başarılı markaların Satınalma yöneticileriyle oluşturduğumuz bir grubumuz var. Oldukça yeni bir oluşum olmakla beraber Satınalma camiasına çok faydalı işler çıkarmak beklentisindeyiz. Rağbet gören tedarik alanlarını mercek altına alıp, en iyi uygulamalar üzerinde çalışarak çok yakında bir portal üzerinden paylaşıyor olacağız.
- Güvenlik, temizlik, ilaçlama, peyzaj vb. pek çok hizmet alımı gerçekleştiriyorsunuz… Ülkemizde kurumsal hizmet tedarikçilerinin profesyonelliği hakkında neler söyleyebilirsiniz ?
Artan talep rekabeti de beraberinde getirdi. Fakat maalesef yine de hizmet kalitesinde belli bir denge kurulamadı. Özellikle güvenlik ve temizlik hizmeti tedarikçilerini ele alırsak; bu alanda görünürde onlarca alternatif servis sağlayıcısı olmasına rağmen, kalite karşılaştırmasına gelince bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az firma var. Pazarın nabzının sürekli aynı isimlerin elinde olması, yaratıcılığı da engelliyor. Hizmet alımı yaptığımız tedarikçilerin mesela raporlama verimliliği açısından teknolojiye daha fazla yatırım yapmış olmalarını, insan kaynağını da aynı oranda ciddiye almalarını bekliyoruz. İlaçlama konusunda özellikle Anadolu’ da bu işi ciddiye alan çok başarılı tedarikçilerimiz var. Takdir edersiniz ki, AVMler yaşayan mekânlar ve sorumluluğumuz büyük, bu sebeple tedarikçilerimizin hizmet kalitesi fiyattan daha önemli bir unsur. AVM sektöründe pazarlama aktiviteleri, marka karması bir yana servis kalitesi önemli bir seçilme sebebidir. Zira kimse yeterince hijyen sağlanmamış, güven içinde hissetmediği, bakımsız bir mekânda vakit geçirmek istemez.
- Hizmet alımlarının ürün alımlarından ayıran belirgin özellikler nelerdir ? Hizmet alımlarında en çok neye dikkat ediyorsunuz? Firma referansları mı ? çalışan ekibin niteliği mi ? yoksa maliyet avantajı mı ?
Biz ihalelerimizde bir piramit üzerinden hareket ediyoruz. Bu piramitte yer alan özelliklerin puanlaması ve sıralaması talebin içeriğine göre değişiklik gösteriyor. Piramit; maliyet, kalite, hizmet, yaratıcılık, yasal uygunluk ve güvenilirlik kriterlerinden oluşuyor. Her kriter kendi içinde talebin nüvesine göre baremlere ayrılıyor. Standart bir ürün alımında maliyet en önemli kriterken, bir pazarlama aktivitesinde hizmet ve yaratıcılık ön plana çıkabiliyor. Fakat tüm ihalelerimizde önem seviyesi değişmeyen bir kriterimiz var ki “yasal uygunluk ve güvenilirlik”. Tedarikçilerin etik çalışma ilkeleri, resmi doküman yeterlilikleri ve referansları ihale sürecinin başlangıcında titizlikle incelenir. Biten projelerinin referansları dahi aranır ve raporlanır. Bu kriterin içeriğine tam olarak uymayan firmalardan fiyat ya da proje istenmez, sebep bildirmek suretiyle ilk aşamada ihale dışında bırakılır. Özetle; bence maliyet avantajı her durum için tercih sebebi olamaz. Ama önemli bir kriterdir. Ben işin niteliğine göre değerlendirmeyi daha uygun buluyorum.
- Hizmet alımları noktasında şartname hazırlama, ihale gerçekleştirme ve sözleşmelerde önem verdiğiniz hususlar nelerdir ?
Bir önceki sorunuza cevabımın devamı niteliğinde olacak; şartname, özellikle hizmet satınalmalarımızın olmazsa olmazıdır. Hem bizim talebi iyi analiz edebilmemiz hem de tedarikçilerin eşit bir dilden işi detaylarıyla anlayabilmeleri için şartname konusuna çok özen gösteriyoruz. İşin tüm detayları şartnamede netleştirilip ihale de bu çerçevede yapıldığında, sözleşme içeriği de kendiliğinden oluşuyor. Ürün alım sözleşmeleri için bakım, onarım, garanti içeriğinde ve süresinde maksimumu hedefleriz. Örneğin; AVM mobilyalarının dayanıklılığı çok önemlidir, zira her yaştan ve farklı alışkanlıklardan gelen ziyaretçilerimiz var. Hizmet sözleşmeleri haliyle üründen daha detaylı ele alınır, mesela eğitim sorumluluğu veya eleman tedariği içeriyorsa mevzuata uygunluk şartları mühimdir. Fesih şartları, cezai şartlar ise işin niteliğine göre içerik değiştirebilir ama gizlilik ilkelerimiz sabittir.
- Çok sayıda tedarikçi ile çalışıyorsunuz. Önemli bir tedarikçi veritabanınız var. Hizmet üretenlere temel tavsiyeleriniz neler olabilir ?
İhale almak uğruna; maliyetleri düşürerek, kaliteden ödün vermek yoluna gidilmemeli. Tabii kalitenin sürdürülebilirliği de önemli bir faktör. Sektörlerindeki iyi uygulamalardan faydalanarak, rekabeti lehlerine çevirebilirler. Tedarikçilerimizin uzmanlık alanlarına daha global bir bakış açısıyla yaklaşıp, vizyonlarını genişletmeleri gerekiyor. Örneğin; pazardaki yeni trendleri takip edip, müşterileri ile çalışma süreçlerine yansıtabilen firmalara büyük saygı duyuyorum. Teknolojiye yaptıkları yatırımlarla bizim iç raporlama sistemlerimize dahi katkıda bulunan tedarikçilerimiz var.
- AVM’lerde yürüyen merdivenler, asansörler, aydınlatma, park yerleri vb. pek çok bileşenin bakım operasyonları var. Bu unsurlar müşterinin gözönünde olan unsurlar. Biri aksadığında memnuniyetsizlik ve şikayet artıyor…Ülkemizde tamir-bakım kültürünün gelişimi hakkından ne düşünürsünüz ? Bakım planlamada hangi noktadayız.
Açıkçasını söylemek gerekirse ben bu konuda Türkiye’ nin diğer ülkelere nazaran çok daha gelişmiş bir kültüre sahip olduğunu düşünüyor ve deneyimliyorum. Sadece zamanlamalar konusunda sıkıntılarımız var. Bakım onarım içeren sözleşmelerde zaman planlamasını belirtmeyi atlamamak ve uygulama sürecini de ciddiyetle takip etmek lazım. Çünkü tamir bakım sektörünün en zayıf yanı süreç planlaması yoksa hedefe yönelik tedarikçi seçimi ve doğru denetimle arzulanan kaliteyi yakalamak mümkün.
- Satınalma operasyonları içerisinde önemli çalışma alanlarından bir tanesi de “tedarikçi performans değerlemesi”… Konu hizmet tedariki olunca ölçümlemede biraz değişkenlikler de olabiliyor…Nasıl ölçümleme yapıyorsunuz ? Dönem sonu performans raporlarını tedarikçilerinizle paylaştığınızda itirazlar olabiliyor mu ?
Haklısınız tedarikçi performans değerlendirmesi ve geribildirimi önemli ama daha da önemlisi sonrasında alınacak aksiyonlar ve bunların hizmetin kalitesine yansıyan yönlerinin dokümante edilebilir hale getirilmesi. Birçok firmanın yapmakta olduğu gibi biz de şirketimizdeki talep sahiplerinin katıldığı tedarikçi değerlendirme anketleri yapıyoruz. Anketlerde doğal olarak işe göre içerik değişebilir. Sonuçlar, tedarikçi ile aritmetik detaylar atlanmadan yapıcı bir dille paylaşılır ve çözülmesi gereken alanlarla ilgili tekrar üzerinde çalışmak üzere kendilerinden aksiyon planı istenir. Karşılıklı anlaşmayla ilerleyen aksiyon planına istinaden firma bir süre mercek altına alınır. Bu süre içinde hizmet kalitesi yükseliyorsa, sözleşme aynen devam eder. Eğer memnuniyetsizlik belli bir yüzdenin üzerindeyse, hizmet sözleşmesini fesihi müteakip tekrar ihale açılır. İtirazlar ile ilgili sorunuza karşılık şunu ifade etmeliyim ki; değerlendirmede kullanılan matematiksel veriler daha etkili oluyor. Ayrıca talep sahiplerinden gelen her yorum, bir kez de Satınalma yetkilisinin süzgecinden geçmelidir. Tedarikçinin kişilik haklarını ihlal edecek, süreçlerini yargılayıcı veya duygusal yorumlar içeren, kısacası dayanağı ölçülebilir olmayan sonuçların paylaşılmasını doğru bulmuyorum. Aksi durumlarda hoş olmayan diyaloglar yaşanması kaçınılmazdır. Satınalma yetkilisi ile tedarikçinin mesafesinin çok sağlam korunması gerekmektedir. Haddini aşan diyaloglar iki tarafın da profesyonelliğine zarar verir diye düşünüyorum.
- Satınalma mesleğinde kadın bir yönetici olmanın avantajları (detayları takip ve yönetme gibi ) nelerdir ? Bu mesleği kariyer olarak düşünen genç arkadaşlara tavsiyeleriniz neler olabilir?
Açıkçası ben satınalma mesleğinde kadın yönetici olmanın herhangi bir avantajı ya da dezavantajı olduğu fikrinde değilim. Sektörde bizleri ayıran özelliğimiz ancak deneyimimiz ve buna bağlı olarak örnek teşkil edebilecek iyi uygulamalarımız olabilir. Zira yaptığımız işin temel kuralları çok kesin ve net. Etik, mesleğini ciddiye alan dolayısıyla disiplinli, iyi takipçi, detaylara hassas ve analitik bakış açısına sahip olmalıyız. Ama bu cümlemden yazılı kuralları olduğu gibi uygulayan bir profil çıkmasın lütfen, bir Satınalmacı gerektiğinde maliyeti yüksek ama kalitesi ya da yaratıcılığı kabul görmüş projeler için de esneyebilecek kadar durugörülü olmalı. İnsiyatif kullanabilmeli, daha iyisi için risk alabilmeli. Bu söylediklerim ve söyleyeceklerim genç meslektaş adaylarımıza da gelsin. Satınalma mesleği, doğası gereği birçok uzmanlık alanını içinde barındırır. Bu durumda aynı anda hem mühendis, hem mimar, hem bilgisayar operatörü, hem daha niceleri olamayacağımıza göre çevremizin insan kaynağından ve internetten destek almalıyız. Bilmediğinizi söylemekten ve yardım istemekten çekinmeyin. Araştırmayı, öğrenmeyi asla bırakmayın. Bilginin, yeniliğin ve teknolojinin sonu yok. Bilgi güçtür, aldıkça büyür, uygulayabildikçe kalıcı olursunuz. Belki biraz obsesif bir cümle olacak ama bir Satınalmacı, her dakika denetlenebilir gibi çalışmalı. Özellikle tedarikçiler ile ilişkilerde etik değerlere aykırı olabilecek en ufak bir davranış, Satınalma kariyerinde ciddi bir yaraya dönüşebilir. Etik ve ahlaki değerlere özen, en önemli ilkemizdir. Gerisi zaten deneyimle gelir. Yeter ki istek olsun..
Satınalma Dergisi olarak değerli görüşleriniz için teşekkür ederiz.