Turizm ve Gastronomi Üzerine: Biz Aşçılar

Ali Rıza DÖLKELEŞ
Ali Rıza DÖLKELEŞhttp://www.chefard.com
İnsan ilişkilerinde kuvvetli, pratik ve kalıcı çözümler üretip, prosedür geliştirebilen, seyahat, mesai mefrumu gibi sorunları olmayan, işletmeye katma değer sağlayabilecek eğitim ve tecrübe ile desteklenmiş doğal liderliğe inanan, çalışkan ve dinamik organize kadrolar oluşturup, dağların eteklerini değil, arkasını görebilecek düzeye getirebilecek ekip ruhu oluşturan, her şey dahil sistemde maliyetleri ciddi derecede aşağı indiren bilimsel ve teknik analizler ile sunum yapabilecek derecede maliyet eğitimi olan, on yıllık etkin tecrübeli yönetici misyonuna sahibiyim. OBJEKTİF 08.02.1970 Kırıkkale doğumluyum. Daha çocuk sayılabilecek yaşta, meslek hayatıma çeşitli lokantalarda çırak olarak başladım. Mutfak ile tanışmam on üç yaşında oldu. Buda çocukluk evresindeki birinin hayata, okula, işe bakış açısını daha farklı kıldı. Okul ve iş hayatını, çocukluk ve işçiliği, hataları ve başarıları bu yaşlarda öğrenerek geçirdim. Mutfak benim için bir sanat olmalıydı ve öğlede devam etmeliydi. İnsan çocuk yaşta bu kadar yükün altına girince doğal olarak devam edemeyen yâda yapamadı şeyleri de hayatta olmuştur. Benim için bunlar biri okul hayatımı kısa tutmam oldu. Ortaokuldan sonra gerek maddi imkânsızlıklar gerekse, iş hayatının karmaşası beni okulu bırakmak zorunda bıraktı. Mesleğin içinde bulunduğum yıllarda, bu eksikliğimi kapatmak için, gerek yurt içi gerekse uluslar arası çeşitli kurs, seminer, fuar, aktivite, mesleki bilgi becerilerden oluşan dersler aldım. Mesleğimin öğrenmekten, görmekten, uygulamaktan geçtiğine inandığımdan, yıllarca birinci sınıf otellerde kendimi geliştirme ve pekiştirmeye yönettim. Bununda başarısını almış olduğum sayısız ödül ve başarı plaketleri ile aldım ve almaya da devam ediyorum.
spot_imgspot_img

“Baş Aktörler”

İlk çağlardan beri Aşçılık ve Aşçılar sevilmiş ve her zaman takdir görmüştür. Ateşin bulunması ile başlayan aşçılık otçul olan ilk çağlardaki insanlarda av hayvanlarının özellikle çevirme yolu ile pişirmesi ile başlamıştır. Buradan da yola çıktığımızda ilk pişirme tekniğinde korlu ateşte çevirme olmuştur. O zamanlarda kabilelerde bu işlemi en iyi yapan kişi sorumlu tutulmuş her zaman bu kişi ve kişiler pişirme görevini üstlenmişlerdir. Yani kabilenin aşçısı olmuşlardır.

Literatür de Aşçılığın tam olarak açıklaması anlamı, besinlerin farklı yöntemlerle yemeye hazır duruma getirilmesine denir. Bu işlem Aşçılık olarak bilinir. Aşçılığın en temel yöntemi ham maddeleri bir birine katarak yâda bire bir uygulama ile farklı işlemler ve teknikler ile pişirmedir. İyi aşçıda buradan çıkmaktadır, yani araştırmacı, yenilikçi, yaptığı işi seven, mutlu olan kişiler bakıldığında iyi aşçı konumda hep sivrilmiş bulunduğu bölgede adını duyurmuştur.

Aşçılık sanatı geçmiş yüzyıllardan beri önemli olmuş ve hep el üstünde tutulmuştur. Atalarımız boşuna dememişlerdir “kalbe giden yol mideden geçer, can boğazdan gelir” kolay iş değildir natürel ürünü tek tek işleyerek her gün ayrı bir lezzet ayrı bir sunum yaratarak gönülleri fethetmek.

Bunu yapmak için aşçılıkta hisler ve duygular güçlü olmak zorunda; bu olmadığı takdirde yemek yapamaz üretemezsiniz. Yapsanız bile o lezzeti ve sunumu veremediğiniz takdirde beğenilmeyecek tam tersine bir o kadar da tepki görecektir. Aşçılıkta öyledir, mutfak kokusunu sindiremiyorsanız, işlediğiniz ürünün farkına varamıyorsanız üretken olamaz, yerinde sayar sıradan biri olursunuz.

Yemeğin lezzeti ve sunumunu vermeniz için aynı müzisyenlerin ilham beklemesi gibi aşçının da kafası rahat, huzurlu ve mutlu olmalı o zaman en iyi şekilde kafasındaki o güzellikleri ve renk cümbüşünü tabağına yansıtacaktır. Aksi takdirde standardın dışına çıkamayacak tek düzelikten kurtulamayacaktır.

Etrafımıza baktığımız zaman aşçıları sevmeyen yoktur. Her kesin sevdiği memnun olduğu bir aşçısı vardır. Devlet büyüklerinden, memuruna, özel şirketlerden, emniyet teşkilatına, hatta ve hatta şahsen bizim bile vardır devamlı gittiğimiz bir restoran onun haricinde başka bir restorana gitmeyiz yemeğini beğendiğimiz yer orasıdır, mutlu olduğumuz keyif aldığımız yer. Yaşamımız boyunca etrafımıza bu göz ile baktığımız zaman aşçılar nasıl sevilmesin ?

Tabii ki burada sevilmekteki en büyük unsur ise bahsettiğimiz gibi en iyi şekilde kafamızdaki ve ruhumuzdaki o güzelliği tabağımıza yansıtmak. Bunu yaptığımız takdirde bizi sevmeyen olmayacaktır.

“Ben Şefim, Ne Mutlu Bana”

Yıldızlı Tesisler peş peşe açıldı ve açılıyor Akdeniz bandında ve Türkiye genelinde; peki bu yıldızlı tesislerde çalışacak yıldızlı şefler var mı?

Benim görüşüm var ama ne yazık ki bu yıldızlı şefler gözükmüyor nedenini soracak olursanız o kadar çok amaçsız, hedefsiz, kendinden sonra gelecek gençleri düşünmeyen, yerinde sayan şefler var ki bahsettiğimiz aranan şefler gözükmüyor.

Bu yerinde sayan “ben şefim, geleceğim en son noktaya geldim, bundan sonrası yok” saplantısında olan, şefleredir bu sitemim. Arkadaşlar Türk Mutfağını ve Türk Mutfak Şeflerini Avrupa normlarına çıkartacak isek kabuğumuzu kırıp açılan yeni tesislerde gözlemlediğimiz değişimi biz kendimizde de yapmalıyız.

Eski tapulardan kurtulmalıyız. Mutfağımızda değişim yapmalıyız. ’’Ben bunu böyle gördüm ustamdan mutfakta bu giyilmez, bu konulmaz, bu renk olmaz” saplantılarını bırakmamız gerekir.

Yeni nesil çok iyi geldiğini okullu geldiğini unutmayalım, ben yapacağımı yaptım bizden geçmiş felsefesini bırakalım.

Bu davranışlar tarzlar Avrupalı Şeflerde olmadığını devamlı kendilerini yenilediklerini, çağa ayak uydurduklarını buradan hatırlatmak isterim.

Şunu unutmayalım hayat dediğimiz en değerli hazinemiz bizim ona verebildiğimiz kadardır. Aynı yankı gibi ne verir isek onu alırız. Ne olur, Şefler olarak yerimizde saymayalım devamlı bir hedefimiz bir amacımız olsun ve bunu da yetiştirdiğimiz çıraklarımıza öğrencilerimize aşılayalım.

Şu ilkeden vazgeçmemek gerekir ‘’dayanışma destek, eğitim, çağdaşlık’’ bunu yaptığımızda önümüz devamlı açık olacaktır.

“Yanlış Anlamak

İçin Tetikte Bekleyene,

Doğruyu Anlatamazsın…”

Ali Rıza DÖLKELEŞ

Limak Limra Hotel / Food EDİTÖR

chefard@hotmail.com

 www.chefard.com

 

Ali Rıza DÖLKELEŞ
Ali Rıza DÖLKELEŞhttp://www.chefard.com
İnsan ilişkilerinde kuvvetli, pratik ve kalıcı çözümler üretip, prosedür geliştirebilen, seyahat, mesai mefrumu gibi sorunları olmayan, işletmeye katma değer sağlayabilecek eğitim ve tecrübe ile desteklenmiş doğal liderliğe inanan, çalışkan ve dinamik organize kadrolar oluşturup, dağların eteklerini değil, arkasını görebilecek düzeye getirebilecek ekip ruhu oluşturan, her şey dahil sistemde maliyetleri ciddi derecede aşağı indiren bilimsel ve teknik analizler ile sunum yapabilecek derecede maliyet eğitimi olan, on yıllık etkin tecrübeli yönetici misyonuna sahibiyim. OBJEKTİF 08.02.1970 Kırıkkale doğumluyum. Daha çocuk sayılabilecek yaşta, meslek hayatıma çeşitli lokantalarda çırak olarak başladım. Mutfak ile tanışmam on üç yaşında oldu. Buda çocukluk evresindeki birinin hayata, okula, işe bakış açısını daha farklı kıldı. Okul ve iş hayatını, çocukluk ve işçiliği, hataları ve başarıları bu yaşlarda öğrenerek geçirdim. Mutfak benim için bir sanat olmalıydı ve öğlede devam etmeliydi. İnsan çocuk yaşta bu kadar yükün altına girince doğal olarak devam edemeyen yâda yapamadı şeyleri de hayatta olmuştur. Benim için bunlar biri okul hayatımı kısa tutmam oldu. Ortaokuldan sonra gerek maddi imkânsızlıklar gerekse, iş hayatının karmaşası beni okulu bırakmak zorunda bıraktı. Mesleğin içinde bulunduğum yıllarda, bu eksikliğimi kapatmak için, gerek yurt içi gerekse uluslar arası çeşitli kurs, seminer, fuar, aktivite, mesleki bilgi becerilerden oluşan dersler aldım. Mesleğimin öğrenmekten, görmekten, uygulamaktan geçtiğine inandığımdan, yıllarca birinci sınıf otellerde kendimi geliştirme ve pekiştirmeye yönettim. Bununda başarısını almış olduğum sayısız ödül ve başarı plaketleri ile aldım ve almaya da devam ediyorum.

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı