Türk Mutfağı Doğru Tanıtılıyor mu?
Ali Rıza DÖLKELEŞ
Mutfak Yöneticisi / Food Editor
Geçmiş yıllarımızı incelediğimizde ne kadar görkemli ve heybetli bir mutfak kültürümüzün olduğunu, yüzyıllarca Selçuklu, Anadolu ve Osmanlı dönemlerinde çeşitlilik, lezzet ve pişirim tarzı ile Dünya Mutfaklarını etkilediğini görürüz. Şu an geldiğimiz noktada ise Fransa, Çin, İtalyan Mutfaklarının başı çektiğini görmekteyiz. Ama bizim gönlümüzden geçen bizim mutfağımız ilk üçün arasına girmesi. Ne yazıktır ki resmi boyutta bunun böyle olmadığını görmekteyiz.
Mutfağı ile övünen Fransızların ünlü aşçılarından M. Montaigne şöyle demiştir. ”biz yemek pişirmesini haçlı seferleri sırasında Anadolu’dan öğrendik’’ Türk mutfağı uzun bir tarih gelişim süreci sonucunda ortaya çıkan bir mutfak olması bakımından Çin ve Fransız mutfakları ile birlikte anılan dünyanın üç önemli mutfağından biri durumuna gelmiştir.
Orta Asya da başlayan ve bu günkü Türkiye de biten göçün diğer ülkelerin fethedilmesi ve birçok medeniyetin yaşamış olduğu Anadolu da kurulan İmparatorluğun sonucu zengin, renkli ve birçok ülkenin özelliklerini bünyesinde toplayan bir mutfak olarak gelişmiştir.
Böylesine bir mutfak hazinesi olan Ülkemiz son yüzyıla baktığımızda bunu kaybettiği, yerinde saydığı bir gerçektir. Her alanda olduğu gibi başarı tamamen bireysellikten geçer. Siz yapacağınız işi başarıyı bireysel olarak yapılabilirliğini gösterdiğiniz taktirde diğer derneklerden, kurumlardan, Devletten destek görüyorsunuz. Biz Şefler de büyük iş düşüyor. Türk Mutfağını tanıtmak Uluslararası platforma taşımak istiyor isek ki amacımız bu olmalı, hep beraber hareket etmemiz gerekmektedir.
Bu beraberliğin en büyük destekçilerinden birisi de Gastronomi yarışmalarıdır. Siz mutfağınızı gerek yurt içi gerek yurt dışında gastronomi yarışmalarında en iyi şekilde temsil eder derecesi ne olur ise olsun adını duyurursanız o zaman kendimizi Türk Mutfağını ve Türk Aşçılarını eskisi gibi Dünya Mutfakları arasında yerini aldırdığımız taktirde gerekli desteği her kurum ve kuruluşlardan gelecektir. Türk Mutfağımıza sahip çıkmadığımızda daha çok dönerimize, musakkamıza, cacığımıza, baklavamıza daha çok sahip çıkarlar.
‘’ Sihirli bir değnek olsa Türk Turizminde mutfakta nasıl bir değişime imza atardım? ‘’
Mutfağımız aslına bakarsanız her zaman değişime açık bir mutfak. Onun için sihirli değnek gerekmiyor. Burada sadece ufkunuz geniş olsun yeterli diye düşünüyorum. Bu sebepten her daim mutfağımda değişimler yapıyorum ve yapmaktayım. Bunlara örnek verecek olur isek büfe sunumları, yemek reçeteleri (tabiî ki özünü bozmadan) büfe düzenlemeleri vb. Dediğim gibi burada en önemli etken her daim geniş düşünüp ve araştırmacı olmak.. Anahtar kelime bu.
‘’ Sevdiğim Sözler ‘’
Yurdumun Toprağı Temizdir
Kral Edvard İstanbul’a geldiği zaman, yatından bir motora binerek Dolmabahçe Sarayına yanaştı.
Atatürk rıhtımda onu bekliyordu. Deniz dalgalıydı. Kralın bindiği motor, inip çıkıyordu.
İmparator rıhtıma çıkmak istediği bir sırada, eli yere değerek tozlandı.
O sırada Atatürk elini uzatmış bulunuyordu.
Bunu gören Kral bir mendille elini silmek istediği zaman Atatürk:
-Yurdumun toprağı temizdir, o elinizi kirletmez, diyerek Kralı elinden tutup rıhtıma çıkardı.
‘’ Saygı ve Minnetle‘’
İyilikle kalın…
Saygılarımla / Best Regards
Ali Rıza DÖLKELEŞ
Mutfak Yöneticisi / Food Editor
Limak Cyprus Deluxe Hotel
Bafra Turizm Bölgesi – İskele/K.K.T.C.
T: +90 392 631 18 81
G: +90 533 826 88 99
chefard@hotmail.com








