ZİNCİR MARKET TESLİMATLARI
Onur MOL
Eylül ayı sayısında sizlerle paylaşmak istediğim konu Zincir market teslimatları, yaşanan sıkıntılar ve tecrübelerim ışığında “naçizane” çözüm önerilerim olacaktır.
Öncelikle zincir marketlerin genel kabul görmüş mal kabul politikasına yaşanmış bir kesit ile örnek vermek istiyorum, ismini vermeyeceğim ülkemizin büyük ulusal zincir marketinin Ege bölge deposunu ziyaretimde, bu arada ziyaretimizden bir hafta sonra başlamak üzere ilgili zincir ile “Cross-Dock” teslimat konusunda anlaşma imzalamış ve gönderdiğimiz araçların “Cross-Dock” rampadan indirileceği konusunda teminat almıştık, mal kabul sorumlusu arkadaşın “ben cross-dock rampası, teslimatı bilmem, depomun neye ihtiyacı varsa ilk onu rampaya alır, onu indiririm” demesiyle kısa bir şok yaşamadık değil. Zincir market depoları önünde uzayan araç kuyrukları, aracın depo önünde olmasına rağmen, teslimatı yapamamış olmamızdan kaynaklı rafta yer kaybetme ve dolayısıyla satış ekibi ile girilen tartışmalar mesaimizin rutin bir parçası haline dönüşmüştü.
Cross-dock teslimat şekli bizim operasyonlarımızda da yeni bir süreçti, karşılıklı teslimat sıkıntılarımızın çözümü anlamı geliyordu. Ancak gün içinde sabahtan itibaren saat 16:00’ a kadar sisteme otomatik olarak düşen siparişlerin ertesi sabah İzmir bölge depo Cross-dock rampasında hazır bulunması bizim içinde çeşitli operasyonel değişikliklere gitmemizi mecbur bırakıyordu.
Öncelikle ilgili zincirin siparişlerinde en fazla döngüsü olan ürünlerin ayrımı yapıldı ve depo içinde ilgili ürünler için ayrı bir depo içi raf düzeni gerçekleştirdik. Böylelikle hem siparişlerin hazırlanma aşamasında zaman kazanmayı hem depo süreçlerinin iyileştirilmesi anlamında operasyonumuza akışkanlık kazandırmış olduk.
Diğer bir düzenlemeyi araç tedarikinde gerçekleştirdik, ilgili operasyonumuz için lojistik firmalarından proje bazında teklif alarak, haftanın her günü sabahtan aracın depo rampamızda yüklemeye hazır bulunmasını sağladık, siparişin sistemimize gelme saati olan 16:00’ ı beklemeden aracı tesisimizde olmasını sağladık böylelikle aracın şehir içinde uygulanan kamyon yol yasağına yakalanmasına ve saat 22:00’dan önce depomuza ulaşamayacak olmasının da önüne geçmiş olduk.
Yukarıda bahsettiğim depo ve araç tedarikindeki küçük operasyonel değişikliklerle ilgili zincir marketlerdeki raf yeri ve satış kaybının önüne geçmekle birlikte, satışlarda da ciddi artışlar yakaladık. Ayrıca bozulmaya yüz tutmuş satış ekibi ve zincir ile satış ilişkilerimizi de düzeltmiş olduk.
Sonuç olarak belirtmek isterim ki; yukarıda bahsettiğim operasyonel dokunuşların başarılı sonuçlar vermesi, tarafların üzerine düşen sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesine bağlı olacaktır. Örneğin yeni teslimat şeklinin gereklerini satıcı taraf, yeni bir depo yönetimi uygulaması ile yerine getirirken, alıcı taraftaki zincir market, mal-kabulü farklı bir rampadan, sözleşmede belirtilen esaslara göre yapmaması ile yine başlangıçtaki sorunlu lojistik operasyonlara dönüş yapılmış olacaktır. Tarafların operasyonel olarak geliştirdikleri yeni uygulamalar ile her iki tarafı da mutlu edecek sonuçlar ortaya çıkmış, tedarik zinciri yönetimi ve lojistik yönetimi konularında bizlere güzel birer vaka örneği olmasına da vesile olmuştur. Her açıdan hedeflerinize ulaştığınız bir 3.çeyrek diliyorum. Ekim ayı sayısında buluşabilmek dileğiyle,