Zor Kararları Açıklamak
M.Efsun YÜKSEL TUNÇ
Liderlik, karar almaktır. Ve asıl liderlik, zor kararları açıklayabilme cesaretidir. Görünmeyen bir sorumluluk vardır bu noktada: Karar almanın teknik kısmını yönetmekle, alınan kararın yarattığı duygusal etkileri yönetmek arasında derin bir uçurum vardır. Ve çoğu zaman bu uçurum, liderin iç sesinde yankılanır.
Her lider belli bir noktaya kadar planlama yapar, verileri analiz eder, riskleri hesaplar. Fakat zor kararlar geldiğinde konu sadece mantıkla yürümekten çıkar. İşin içine duygular, insanlar ve değerler girer. Ve işte o an, liderlik görev değil, karakter olur. İşte o an, liderlik unvandan çıkar, duruş olur. Biz biliyoruz ki bir liderin sadece aldığı karar değil, o kararı nasıl anlattığı da büyük bir fark yaratır. Çünkü liderlik sadece yön vermek değil, yol arkadaşlarını o yönde tutabilmektir.
Zor bir kararı açıklarken yaşadığımız gerilim, çoğu zaman kararın kendisinden daha ağır gelir.
Çünkü o açıklamanın arkasında şunlar vardır:
- Güveni zedelememe arzusu
- Şeffaflık ile strateji arasındaki denge
- İnsanları üzmeden netlik kurma sorumluluğu
- Geçici kırılmalardan kalıcı zarar çıkmaması için gösterilen dikkat
İşte bu yüzden liderlik, çoğu zaman görünmeyen bir duygusal zekâ mücadelesidir. Ve biz bu mücadeleyi her gün yeniden veririz. Bazı kararlar vardır ki anlatması bile yorucudur. Bir projeyi sonlandırmak, bir ekip arkadaşımızla yolları ayırmak, yeni bir yapıya geçmek, bazı alışkanlıkları değiştirmek… Bu kararlar, sadece bir süreci değil; o sürece bağlanmış umutları, çabaları, beklentileri de etkiler. Ve her ne kadar en doğrusunu yapsak da bunun her zaman alkışlanmayacağını biliriz. Fakat liderlik, popülerlik sanatı değil, doğru olanı sürdürme sanatıdır.
Bu noktada asıl sorumluluğumuz, alınan kararı yalnızca duyurmak değil; kararın arkasındaki niyeti, düşünce yapısını ve stratejik hedefleri samimiyetle paylaşmaktır. Çünkü ekipler sonuçlara değil, sürece güven duyar. Ve sürecin doğru yönetildiğine inanan bir ekip, en zor kararların bile arkasında durabilir. Fakat sürecin dışına itilmiş, bilgiye erişememiş, neden sonuç ilişkisini kuramamış bir ekip için en doğru karar bile direnç doğurabilir. Biz bu yüzden, zor kararları açıklarken şu dört başlığı mutlaka değerlendiriyoruz:
- Zamanlama: Kararın duyurulma anı, en az içeriği kadar önemlidir. Ne çok erken ne çok geç… Doğru zamanda yapılan açıklama, etkisini yönetilebilir kılar.
- Şeffaflık: Her şeyin detayına inmek mümkün olmasa da kararın ardındaki temel gerekçeleri paylaşmak güveni besler.
- Empati: Kararın kime, nasıl dokunduğunu anlamak, açıklama dilimizi şekillendirir. Bu sayede kişiler kendilerini dışlanmış değil, sürecin bir parçası olarak hisseder.
- Tutarlılık: Bugün alınan karar, dün söylediklerimizle ve yarınki hedeflerimizle çelişmemeli. Liderin çizgisi net olmalı.
Biz liderler olarak şunu kabul ediyoruz: Zor kararları açıklamak kimse için kolay değil.
Fakat kolay olanı seçmek için değil, doğru olanı sürdürmek için bu sorumluluğu üstleniyoruz. Bazen açıklama anında sessizlik olur, gözler yere bakar. Bazen uzun süreli bir dirençle karşılaşırız. Ve zamanla ekip, kararın ardındaki cesareti görür. Ve liderin içtenliğini fark eden bir ekip, sadece kararları değil, o kararları alan kişiyi de sahiplenir.
Hatırlamamız gerekir ki bir karar ne kadar zor olursa olsun, açıklanma biçimiyle değer kazanır. Biz, karşımızdakileri sadece bilgiyle değil, niyetimizle de ikna ederiz.
Sonuçta liderlik, bir köprü kurmaktır; gerçekler ile duygular arasında, strateji ile insanlık arasında, bugün ile gelecek arasında. Ve biz bu köprüyü kurarken şunu aklımızda tutuyoruz: güven, alınan kararların doğruluğundan değil, o kararların arkasındaki duruşun tutarlılığından doğar.
M.Efsun YÜKSEL TUNÇ
Eğitmen ve Yönetim Danışmanı
Yaşam ve Yönetici Koçu
efsun@indus.com.tr
https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/
Instagram @indusefsun