Prof. Dr. Murat Erdal ile Sektör Sohbetleri:
Bu ay Sektör konuğumuz
Arçelik Tedarik Zinciri Direktörü Sn. Ahmet İhsan Ceylan
- Ahmet Bey, Merhaba, Röportajımıza geçmeden önce sizi kısaca tanıyabilir miyiz ?
1990 yılında Boğaziçi Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra sistem analisti olarak 3 yıl Döktaş’ta çalıştım. 1994 yılında başlayan Arçelik serüvenime IT’de sırasıyla sistem analisti, Uygulamalar-IT Yöneticisi ve IT Direktörlüğü pozisyonları ile devam ettim. Son 7 yıldır da Tedarik Zinciri Direktörü olarak görev yapıyorum.
- Arçelik küresel bir marka… Büyük bir aile… Buradan başlayalım isterseniz…
Arçelik A.Ş. bugün; dünya çapında 30.000 çalışanı, Türkiye, Romanya, Rusya, Çin, Güney Afrika, Tayland ve Pakistan’da olmak üzere 11 markasıyla (Arçelik, Beko, Grundig, Blomberg, Elektrabregenz, Arctic, Leisure, Flavel, Defy, Altus ve Dawlance) 146 ülkede ürün ve hizmet sunuyor.
Arçelik’in dünyadaki konumunu kısaca anlatır mısınız ?
Toplam pazarda Beko markamız en yüksek pazar payına sahip ikinci marka ve İngiltere beyaz eşya pazarındaki lider konumunu koruyor. Romanya’da Arctic markamız, Güney Afrika’da Defy markamız ve yakın zamanda bünyemize kattığımız Dawlance markamız ise Pakistanda pazar lideri konumunda.
- Tedarik zinciri operasyonları çok boyutlu bir konu… Satınalma, üretim, planlama, dağıtım, IT ve pazarlama… Arçelik tedarik zinciri yapılanmasına ne zaman başladı? Bu yolculuk nasıl devam ediyor?
Arçelik A.Ş. Tedarik zinciri yapılanması 2008 yılında, planlama ve lojistik fonksiyonlarından oluşan bir organizasyon ile başladı. Zaman içerisinde büyüyen lokal ve global organizasyonlar ile birlikte, Arçelik A.Ş. Tedarik Zinciri Direktörlüğü, dünyada 146 ülkeye ihracat yapabilen büyük bir aile haline geldi.
Arçelik A.Ş. olarak bütünleşik Tedarik Zinciri bakış açısıyla müşterilerimize maksimum değeri yaratmayı hedefliyoruz. Hammaddenin alınmasından ürünün müşteriye ulaşmasına kadar geçen tüm tedarik zinciri süreçlerinde hızlı tepki verebilmeyi, esnek olmayı, dalgalanmalar karşısında sağlam durmayı ve bütün bunları çevreye duyarlı bir şekilde başarmayı amaçlıyoruz.
- Arçelik ailesi içerisinde “tedarik zinciri” dendiğinde herkes aynı şeyi algılıyor mu? Firma açısından tedarik zinciri kültürünü nasıl oturttunuz ve bu yöndeki süregelen çalışmalarınız nelerdir?
Açıkçası tedarik zinciri birçok kurum için farklı anlamlara gelmesi kuvvetle muhtemel!
Daha önce bahsettiğim gibi 2008 yılında global bir danışmanlık şirketiyle ortak yürütülen proje çıktısı olarak Arçelik A.Ş. Tedarik Zinciri Direktörlüğünün planlama ve lojistik fonksiyonları kapsamında kurulmasına karar verildi. Tedarik zinciri yapısı diğer yapılardan farklı olarak ithalat-ihracat lojistiği, depolama dağıtım, talep-stok planlama ve sipariş yönetimi departmanlarından oluşmuş, zaman içerisinde ekiplerin konuya hâkimiyeti, gelişen trendlerin takibi ve danışmanlarla yapılan çalışmalar sonucunda uluslararası lojistik, sistem geliştirme, gümrükleme departmanları organizasyona eklenmiştir. Bu süre zarfında lokal ve global ekiplerimizle belirli periyotlarla bir araya gelerek zincirdeki iyileştirme potansiyellerimizi ve benchmark çalışmalarımızı gözden geçirerek bizim için en ideal tedarik zinciri yapısı için girdi oluşturmaya gayret ettik.
Dijitalleşen dünyaya ayak uydurma amaçlı, lead time’ı azaltmak paralelde müşteri hizmet seviyesini arttırmak ve hız kazanmak amaçlı proje çalışmalarımız devam ediyor.
Tedarik zinciri yöneticiliği hakkında konuşalım… Zorlukları nelerdir?
Değişen Pazar koşulları ve artan müşteri beklentileri, dijitalleşen dünya bizleri her geçen gün daha hızlı olmaya itiyor. Müşteri siparişinden teslimata kadar geçen sürede tedarik süresini kısaltacak projeler, gelecek dönemde odaklanacağımız noktalardan biri olmaya devam edecek.
İşimizi doğru ve verimli olarak yönetebilmemiz için yalın süreçler tasarlamamız gerektiğinin farkındayız. Bu yalın süreci desteklemek için bütünleşik sistemler kuruyoruz, mevcut sistemlerimizi entegre ediyoruz. Bu sayede süreçlerimiz arasındaki izlenebilirliği de arttırmayı hedefliyoruz.
Gelecek dönemde Arçelik tedarik zinciri olarak değişkenliği ve belirsizliği azaltan, maliyet ve kaynak verimi yaratan, süreç bütünlüğünü sağlayan, tedarik süresini azaltan çözümler üzerine yoğunlaşacağız.
- Tedarik zinciri operasyonlarında bilişim teknolojilerinin ağırlığı hissediliyor. Geniş ürün yelpazesi, ürün ağaçları, tedarikçiler, siparişler, terminler vs. Uçtan uca yönetiminde IT’nin rolü hakkında neler söylemek istersiniz?
Güçlü tedarik zinciri süreçlerinin, Arçelik A.Ş.’nin gerek yurt içi gerekse yurt dışı başarısının sağlanmasında ve devamlılığında önemli katkıları oldu. Arçelik A.Ş. köklü bir firma olmasının avantajı ile kendi tedarik zinciri çözümlerini geliştirebildi. Birçok tedarik zinciri sürecinde benchmark firması olarak değerlendiriliyor. Bunun yanında gerekli olan alanlarda dünyada kabul görmüş tedarik zinciri çözümlerini de kullanıyoruz.
Kullandığımız bilişim sistemlerinin en yeni çözümleri ilk olarak Arçelik A.Ş.’de kullanılmaya başlandı. Bu anlamda bilgi teknolojileri tarafında yaptığımız işin karmaşıklığını azaltacak, işimizi verimli olarak yönetmemize olanak sağlayacak çözümler için yatırımlar yapmaya devam ediyoruz.
- Ürünlerin satın alınması, üretilmesi, depo ve dağıtım takibi noktasında ne tip yazılımlar ve uygulamalardan yararlanıyorsunuz?
SAP-SNP/DP demand planning modülleri ile SAP-SOP modülü, talep planlama, aylık ve yıllık bazda kapasite planlama ve master üretim planlama çalışmaları için kullanılıyor. Aynı zamanda SAP’nin BI ve BW modülleri de takip ve raporlamalar amacıyla kullanılıyor.
SAP ERP – Sipariş ve ürün detaylarının oluşturulduğu, takip edildiği, faturalandırıldığı ana sistemdir. Mali kayıtlarda SAP ERP sisteminde oluşturuluyorve raporlanıyor; beyanname özet bilgileri de aynı sistemde saklanıyor.
Kendi Geliştirdiğimiz uygulamalar; Tedarikçilerimizle online bilgi alışverişinin sağlandığı, siparişlerin geçildiği, onayların alındığı; ayrıca tüm Arçelik A.Ş. depolarında araçlarının depoya giriş ve çıkışlarının takip edildiği araç yönetim sistemi. İhracat Operasyon bölümünün, müşterinin ithalat sürecinde ihtiyaç duyduğu tüm dokümanları oluşturulduğu (Fatura, çeki listesi, dolaşım belgeleri vs…) ve bu oluşturulan evrakların aylık/yıllık olarak raporlanabildiği programlar kullanıyoruz.
Ayrıca mühendislik uygulamalarımız altında rotalama, network tasarlama ve simülasyon yaptığımız programlar kullanıyoruz.
Evrim programı, ithal veya ihraç edeceğimiz ürünlerin gümrüğe beyanını yapmamızı sağlayan, ödenmesi gereken verginin hesabını yaptığımız, varsa alınması gereken izinlerin takibini de yaptığımız bir programdır. Bu program (sektörün %70’nde kullanılır veya benzeri amaçla kullanılan program) olmaksızın ithalat veya ihracat işlemleri ve beyanı yapmak neredeyse mümkün değildir.
- Tedarik Zinciri operasyonlarınızda takip edilen temel performans göstergeleri (KPI) nelerdir?
Öncelikle müşterilerimize tam zamanında ve eksiksiz teslimatı ölçtüğümüz OTIF göstergemiz var. Aynı zamanda yurt içi ve yurt dışı depolarda duran ürünlerin stok seviyelerini ölçtüğümüz Stok Gün, Sapma Stok Oranı, Aşırı Stok gibi stok göstergeleri ile stokta bekleme sürelerini ölçtüğümüz Yaşlı Stok oranı göstergelerimiz bulunuyor. Satıştaki talep dalgalanmalarını ve tahminleme başarısını ölçtüğümüz, Tahmin Sapma endeksi de aylık olarak hesaplanıp ölçülüyor.
Bunların yanı sıra, Stokların Satışı Karşılama Oranının yanında üretimlerin işletmeler tarafından zamanında ve eksiksiz yapılmasına dair de özel göstergeler takip ediliyor.
Ayrıca operasyonlar sonucunda oluşan lojistik masraflarının takibi ve bütçeye uyumu ile ilgili de yurtiçi ve yurtdışı kapsamlarında KPI takip ve raporlamaları aylık olarak yapılıyor.
Stratejik planlar doğrultusunda yapılan hedef çalıştaylarında, hedeflerin ilgili pazar yapısı ve ihtiyaçlarına uygun olması, aynı zamanda da farklı direktörlüklere verilen çapraz hedefler ile mevcut hedeflerin desteklenmesine dikkat ediliyor.
- Uluslararası ve yurtiçi tedarikçilerle ilişkileriniz nasıl?
Lojistik süreçlerimizin neredeyse tüm adımlarında lojistik servis sağlayıcıları ile çalışıyoruz. Aldığımız hizmetler bulunduğumuz coğrafyalara göre farklılık gösteriyor. Dağıtım tarafındaki operasyonlarımızın tamamı lojistik tedarikçilerimiz üzerinden yönetiliyor.
Depolama tarafında ise Türkiye’deki bazı bölgesel dağıtım depolarımızı kendimiz yönetiyorken, bazı depolarımızı da tedarikçilerimiz yönetiyor.
Depolamada lojistik tedarikçilerimizden aldığımız profesyonel hizmet kalitesinden bayilerimizin de istifade etmesini destekleyecek projeler üretiyoruz. Bu anlamda Bayi Ortak Depo Projesi ile bayilerimizin depolama operasyonlarını tamamıyla lojistik şirketlerine devretmesini ve satışlarına odaklanmasını sağlıyoruz.
Yurtdışı operasyonlarımızda ise yoğunluklu olarak yerel ya da küresel lojistik şirketleri ile çalışıyoruz.
Lojistik iş ortaklarımızdan temel beklentilerimiz; sürdürülebilirlik, etik çalışma prensibi, profesyonellik, rekabetçi fiyat ve yüksek hizmet seviyesi ile iş birlikçi yaklaşımdır.
- Arçelik yenilikçi kimliği ile ön plana çıkıyor. İnovatif ürünler tedarik zinciri departmanlarına ne gibi sorumluluklar getiriyor? (yeni tasarımlar, yeni malzemeler, yeni tedarikçiler ve ilişkiler ağı)
Online satış kanalının ürün talep edildikten 24 saat sonra teslim edilme koşulları, yüksek stok miktarları, ankastre ürün grubunda dağıtım miktarının bir adet ürüne kadar düşmesi, özel müşteri tasarımlarının SKU sayısı ve ürün kompleksitesini arttırması bizi her bir iş alanı için ayrı bir çözüm bulmaya itiyor.
Yerel ve uluslararası tedarik zinciri çözümlerimizi farklılıkları yönetecek şekilde konsolidasyon merkezleri, özel miks depolar yaratarak, mikro dağıtım, ev teslimatı ve montaj hizmeti gibi çözüm sunacağımız farklı modeller geliştiriyor ve müşteriye daha hızlı dönüş yapacak baştan sona izlenebilir sistemler üzerinde çalışıyoruz.
- Arçelik tedarik zinciri strateji çalışmalarında nelere dikkat ediyorsunuz?
Sürdürülebilir büyüme anlayışımızı değer zincirimizin tüm aşamalarına yaymayı hedefliyor; depolama, dağıtım ve ihracat operasyonlarımızdan kaynaklanan çevresel ve sosyal etkilerimizi asgari seviyeye düşürecek uygulamaları hayata geçiriyoruz.
Bu uygulamaların bazılarından söz edecek olursak; örneğin Türkiye pazarında faaliyet gösteren yetkili satıcılarımıza hizmet veren, ürünlerimizi taşırken kat ettiğimiz mesafeyi azaltmak ve böylelikle çevresel etkilerimizi asgari seviyeye indirgemek amacıyla hayata geçirdiğimiz “Bayi Ortak Depoları” uygulamasına 2017’de de devam ediyoruz..
İşletme ve dağıtım depolarımız arasında kurduğumuz; yükleme ve boşaltma sürelerini kısaltarak ve sevkiyat sürelerini azaltmamızı sağlayan “Otomatik Yükleme Boşaltma” sistemlerini yaygınlaştırmaya devam ettik.
Dinamik Rotalama uygulaması ile araç içi doluluk oranları artırımı ve optimal rota planlaması ile hem maliyetler düşürüldü hem de ürün taşımacılığından kaynaklanan sera gazı emisyonlarında düşüş kaydedildi.
İhracatta denizyolu kullanım oranındaki istikrarlı artış sürdürüldü. Uygun rotalarda, fabrikalar ile liman arasında karayolu ile yapılan taşımalar demiryolu ile ikame edildi, operasyondan kaynaklanan emisyonlarda düşüş elde edildi.
İstanbul’un farklı bölgelerinde yer alan depo alanını tek bir kampüs çatısı altında toplayan Merkez Dağıtım Depo Projesi ile ekipman ve işgücü verimliliğinde artış sağlanırken, araç dolulukları optimize edilerek ürün nakliyesinden kaynaklanan çevresel etkiler asgari seviyeye düşürüldü. Proje ile tedarik ve servis süresi minimuma indirilerek müşteri memnuniyetinde artış kaydedilirken, depo içi bakım, teknik destek ve yeniden değerlendirme operasyonları tek bir lokasyonda toplanarak maliyet avantajı elde edildi.
Uluslararası taşımacılık operasyonlarını daha güvenli hale getirmek için Türkiye’de akredite ISO 28000 belgesine sahip ilk firma olarak çalışanlarımıza, ürünlerimize ve markalarımıza yönelik güvenlik önlemlerini sürekli olarak geliştiriyoruz.
- Ülkemizde şirketler tedarik zinciri operasyonlarının farkına varabildi mi? Ana sanayi ve yan sanayi bağlamında tedarik zinciri kavramı, bilinirliği ve uygulamalarını nasıl gözlemliyorsunuz?
Her şirketin tedarik zinciri kavramı ve uygulamaları kendine özeldir, bu konuda tek bir tanım, tek bir reçete olmadığını düşünüyorum.
- Gelecekte tedarik zinciri operasyonlarının varacağı noktayı nasıl değerlendirmeliyiz? Buna uygun İK niteliği, şirket organizasyonu ve teknoloji yatırımları ne ölçüde planlanabilir?
Dijital dönüşüm tedarik zincirinin önemli pir parçası haline gelecek, global boyutta bu değişimi en hızlı şekilde yönetmek ana hedeflerimiz içinde yer alıyor. Bu konuda şirket içinde yapılan organizasyon ile yeni bir merkezi dijital dönüşüm direktörlüğü kuruldu. Yeni kurulan direktörlüğümüz ile birlikte global sipariş yönetimi, dijital tedarik zinciri gibi çok önemli projeleri çalışmaya başladık.
Yeni fabrika yatırlarımız da son dönemde ön plana çıkan endüstri 4.0 akımı ile birlikte akıllı fabrikaya dönüşmeye başladı.
Tedarik zinciri direktörlüğünü kapsamında da nicel metot dönüşümünü tedarik zinciri mühendislik becerilerini arttırarak destekleyeceğiz. Bu beceriler özellikle;
- Simülasyon ve analitik modelleme (tahmin, stok modelleme vb.)
- Optimizasyon (network optimizasyon , kodlama vb.)
- Data analytics (Big data , machine learning )
Olarak ön plana çıkıyor.
Dönüşüm yine kendi içimizde kurduğumuz Tedarik Zinciri Akademi programı ile destekleniyor.
Tedarik Zinciri Akademi yine tamamen bizim tarafımızdan hayata geçirilen Temel, Uzmanlık ve ileri seviye diye adlandırdığımız gelişim programlarından oluşuyor. İş ortaklarımız arasında yerli ve yabancı danışmanlık şirketleri ve üniversitelerden var. Eğitimlerimiz yine aynı ekiplerin uzman eğitmenleri tarafından veriliyor.
Çalışanlarımızın kişisel ve mesleki gelişimlerine yapılacak bu yatırımla şirkete olan bağlılıklarının daha da artması ve memnuniyetlerine katkı sağlanması hedefleniyor.