[box]Etkin satınalmacı ve etkin tedarikçi işletmelerin değerini artırır. Bu nedenle, modern tedarikçi ilişkisinde iki tarafın yararını esas alan geliştirici programların hayata geçirilmesi esas almalıyız. Tedarikçimizi değerlendirmeli, tedarikçimiz tarafından değerlendirilmeliyiz. Geliştirmeli, geliştirilmeliyiz.[/box]
Aklıma takıldı ve farklı sektörlerdeki satınalma yöneticilerine “Tedarikçiler tarafından değerlendiriliyor musunuz?“, “ Tedarikçilerinizden puan alıyor musunuz?” sorularını yönelttim…
Sanırım, çoğumuzun sahip olduğu “Satınalmacıyız, güç bizde” yaygın kanıya istinaden olacak ki, meslektaşlarımdan olumlu bir cevap alamadım, hatta “Olur mu öyle şey! ” diyerek yadırgayanlar, bu konuyu ele almanın mantıksız olacağını iletenler oldu.
Bugüne kadar hep bizler puan verdik. Hep biz değerlendirdik, gelişim ve iyileştirme için tedarikçilerden hep biz aksiyon planları istedik. Tedarikçi tarafından sunulan çözüm aksiyonlarını beğenmediğimiz zaman da çalışmayı bıraktık.
Tedarikçimiz bizlerin stratejik ortağı ve tedarik her iki tarafın sorumluluğunda ise neden tek taraflı bir puanlama sistemi uyguluyoruz? Değerlendirilmesi ve geliştirilmesi gereken sadece tedarikçiler midir?
Karşı tarafın müşterisi olarak bizler, “Tedarikçi Değerlendirme ve Geliştirme” sürecimizi istisnasız uygularken neden hep tedarikçiyi adam etmeye çalışıp kendimizi dikkate almıyoruz? Bizim olan zincirin, iş ortağımıza ait halkasını değerlendirip, sağlamlaştırmasını isterken; kendi halkamızı yok saymamız mümkün müdür?
İşletmemizin sağlıklı üretim faaliyetinde bulunabilmesi için ekip olarak mal/hizmet alımlarını çok iyi organize etme yetkinliğine sahip olmamız yetmez. Başarılı bir tedarik, ancak başarılı bir kurumsal satınalma ve satış ilişkisinde yatar ve bu başarının başrol oyuncuları satınalma yöneticileri ve tedarikçilerdir.
Etkin satınalmacı ve etkin tedarikçi işletmelerin değerini artırır. Bu nedenle, modern tedarikçi ilişkisinde iki tarafın yararına dayalı geliştirici ve iyileştirici programların hayata geçirilmesini esas almalıyız. Tedarikçilerimize “Biz ne kadar mükemmeliz, işimizi ne kadar iyi yapıyoruz? Sizin için ne kadar çekiciyiz?” sorularını soramayız ancak proaktif davranarak satınalma etkinliğimizi objektif olarak değerlendirmelerini talep edebiliriz.
“Kazan-kazan”lar, “karşılıklı fayda”lar, “uzun vadeli işbirlikleri”, ancak karşılıklı gelişime dayalıdır ve bu gelişime “360⁰ Değerlendirme Sistemi” diğer bir adı ile “ Tersine Değerleme Sistemi” büyük destektir.
Farklı platformlarda bulunup bütünleştirici bir yaklaşımla aynı hedefe koşan ekip arkadaşlarıyız.
Bizim tedarikçiyi değerlendirdiğimiz gibi, tedarikçi de bizi değerlendirecek; böylelikle performans verimliliğini artıracak şekilde tedarik güvenliği maksimum seviyede tutulabilecektir. Her şey satınalmacıların ve tedarikçilerin birbirini daha iyi anlamasına ve birbirlerini daha yüksek bir platforma çıkarmasına bağlıdır. Tedarikçimizin bizi değerlendirmesi ile bir ileri adım satınalma süreci oluşturarak, tedarikçileri cesurca kendi satınalma organizasyonumuza çekmiş oluyoruz.
360⁰ veya Tersine Değerlendirme Sistemi, satınalma yöneticileri için ilginç, ilginç olduğu kadar da faydalı bir uygulamadır. Birbirine daha sıkı bağlanmak isteyen, geliştirirken geliştirilen, yaşayan bir sistemdir.
Sistemi, sorunlar ve çözümleri için, her zaman satınalma ile karşı karşıya gelen tedarikçilere, bir çeşit önleyici faaliyet olarak görülmesi gerekmektedir.
Kısaca, bu bir stratejik işbirliğidir.
360⁰ Değerlendirme Sisteminde objektifliği sağlamak ve şeffaf değerlemeyi kontrol altına alabilmek amacı ile Performansa dayalı puanlama sistemi oluşturmak doğru yöntemdir. Değerleme ölçütlerini, firmaların en önemli ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulmuş performans kriterleri ile puanlayan ve mevcut performansı iyileştirmeye teşvik eden bir yapıda oluşturmamız mantıklıdır. Değerlemedeki verimliliği ve etkinliği artırmak için de değerleme ölçütleri ortak belirlenmeli, verilen puanların nasıl ve neden verildiğine dair ölçülebilir, analiz edilebilinir dayanaklara bağlanmalıdır.
Bu sistem zamanla hem satınalma için hem de tedarikçi için farklı bir performans ölçme kriteri (KPI) olacaktır.
İşletmelerin, etkin ve objektif bir 360⁰ Değerlendirme Sistemi ile kalite yolculuğuna büyük bir adım atmış olduğunu söyleyebiliriz. Sonuçların paylaşımı ise bir nevi karşılıklı koçluktur. Firmaların ortak gelişimi ve yenilikçi uygulamalarında performansı artıracaktır. Tersine Değerleme Sistemi, performans sonuçlarına odaklandığından satınalmada sürekli gelişim ve değişim sağlanacaktır. Özellikle potansiyel sorunların önceden belirlenmesi ve önlem alınması ile ilgili iyileştirme ön planda olacaktır.
Sistem, bir çeşit kalite odaklı geri bildirim yaklaşımıdır.
Sadece bizim değil, bizim aracılığımızla zincirin diğer halkalarını oluşturan Satış, Üretim, Planlama, Finans, Arge, Kalite-Güvence, Lojistik gibi halkaların da etkinliğini pozitif yönde geliştirecek bir uygulamadır. İşletmelerin güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkaracak, toplam maliyeti ve zaman kaybını minimize edecektir. Tedarikçi-satınalma arasındaki ortaklıkla ilişkilerin güvene dayalı, uzun vadeli olmasını sağlayacaktır.
360⁰ Değerlendirme Sistemi ile bilgi akışının doğru ve zamanında yapılıp yapılmadığı karşılıklı olarak kontrol edilebilecektir. Talep planlama ve öngörü aktivitelerinin gerçeğe en yakın şekilde yapılması konusunda iyileşme sağlanacaktır. Tedarikçi sayısının azaltılması ile uzun dönemli sözleşmelere yönelme olacaktır. Teslim tarih ve miktar revizeleri, ani sipariş iptalleri, öngörüde bulunamama, ödeme problemleri ile ilgili operasyonel konularda iyileştirme planları yapılacak, ortak gelişim projeleri oluşturulacaktır.
360⁰ Değerlendirme Sistemi, teslimat ve kalite standartlarının standardize edilmesine yardımcı olacaktır. Sipariş miktarlarının optimum düzeyde kalmasını sağlayarak stok seviyelerinin hedeflenen seviyede kalmasına destek olacaktır. Teslimat ve depolama sistemlerinde iyileşme, kalite kontrol sürelerinin azalmasında katkı sağlayacaktır.
Ayrıca sistem, biz satınalma yöneticilerine, yönetsel yetkinlik ve yeterliliğimiz, acil durum anındaki kriz yaklaşımız, problem çözme etkinliğimiz, satınalma ve karar verme hızımız, alım sürecinde stratejiler oluşturmamız vs gibi konularda geri bildirim verecektir.
Tedarikçi satmak, Satınalmacı ise satınalmak ister. Hedefimiz de, sonucumuz da aynı…
O nedenle, korkmaya, çekinmeye, “Güç elden gidiyor” diye panik olmaya gerek yok : )
360⁰ Değerlendirme Sistemi’nin bize katacağı değeri cesurca kabullenelim…
Zira geleceğin proaktif satınalmasında Değerlendirdikçe değerliyor, Değerlendirildikçe değerleniyor olacağız…
Katma değerli satınalmalar diliyorum…
Selda YÜKSEKBAŞ
[box type=”note”]Bu yazı Satınalma Dergisi Eylül 2013 sayısında yayınlanmıştır. Kaynak gösterilmeden izinsiz kullanımı yasaktır.[/box]