Türkiye’nin ihtiyacı temel hak ve özgürlüklerin önünü açacak, sosyal refahı artırmayı hedefleyen bir anayasa değişikliğinin milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sandıktan ‘evet’ çıkmış olması ülke ekonomisinde hatırı sayılır bir iyileşme sağlayacak
Türkiye, koalisyon hükümetleriyle yönetildiği dönemlerde ekonomik büyüme açısından diğer ülkelere göre ortalamanın altında performans gösterdi. Ülkemizde tüm dönüşümleri ancak ve ancak “güçlü yürütme” ve “güçlü liderlik” kurumu sağlar. Güçlü bir lider, gerektiğinde acil değişikliklere gider ve koordineli dönüşüm sağlar. Bana göre, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü ve proaktif liderliğinde Başkanlık sistemi, kalıcı siyasi ve ekonomik istikrarla birlikte, tüm bu ihtiyaçları karşılayacak, parlamenter rejimden çok daha etkin ve uzun vadeli bir perspektif sunacak.
Diğer yandan eski sistemde bürokratik oligarşi içinde kayboluyorduk. Aralarında hiyerarşik bir ilişki olmayan uygulayıcı birimler ve bakanlıklar arası koordinasyonda sorunlar yaşanıyordu. Bu çok başlılık acil önlemlerin alınmasında gecikmelere neden oluyordu. Bu da iş dünyasının yatırımlarına ve yaratacağı istihdama yansıyordu. Ülkede sağlanan istikrar ile birlikte yeni Türkiye’mizin hedeflerine ulaşacağına da inanıyoruz. Biz iş dünyasının temsilcileri olarak Türkiye’nin uluslararası pazarlarda hak ettiği konuma ulaşması için değer üretmeyi sürdüreceğiz.”