Akreditifteki rezerv olayına iki farklı açıdan bakalım isterseniz. Hatta hiç ilgis olmayan farklı bir örnek vererek. Ne alaka demeyiniz lütfen..
SAVUNMA MEKANİZMAMIZ
Öğrencilik yıllarımızda, başarıyı kendimize, başarısızlığı ise hocalara veya başka nedenlere mal etme eğilimi çoğumuzda vardı. Bir sınavın sonucunda 10 üzerinden değerlendirme yapıldığında, geçer not almayan öğrencinin savunma psikolojisi hemen devreye girer;
- Çok iyi yaptım, sınava da çok çalıştım, en az 7 veya 8 beklerken hoca bana “3” vermiş.
Ah bu hocalara ne demeli. Siz her şeyi güzel yaptınız da hoca size 3 verdi öyle mi?
Bu olayın tersini ele alan farklı bir örnek;
- Sınava çok çalışmıştım ve ben 8 aldım.
Bu sefer 8 notunu öğrenci almıştır, hoca vermemiştir.
İşte bu örneğe bire bir benzeyen akreditifin rezervinden bahsetmek istiyorum; İhracatçı, akreditifle ilgili olarak akreditif koşullarına bire bir uygun olması gereken hazırlamış olduğu sevk dökümanlarını bankaya verdiğinde, bankalar kendilerine sunulan akreditif vesaikini UCP 600 kuralları 15 ve 16 maddeleri gereğince özenle incelemek, sunulan vesaikin akreditif vesaikinin, akreditif koşullarına uygun olup olmadığını tespit etmek durumundadır. Sunulan evrakların, akreditif koşullarına aykırılık teşkil etmesi durumunda, bankalar bu farklılığı ihracatçıya bildirmek zorundadır ki buna da rezerv bildirimi diyoruz.
Ve ihracatçının tutumu;
- Hazırladığımız akreditif vesaikine banka rezerv koymuş…
İhracatçıya şunu soruyorum; siz akreditif evrağını akreditif koşullarına tam uygun olarak hazırladınız da, banka buna rağmen mi rezerv koydu? İhracatçı ne şekilde evrak verirse, bankalar o evrağı inceler ve sonucunu evrağı ibraz eden ihracatçıya bildirir.
AKREDİTİF EVRAĞI VE REZERV
İhracatçı, bankasına sunmuş olduğu akreditif evraklarının doğru olduğuna emin olmasına rağmen, banka, evrakların akreditif koşullarına uygun olmadığını ileri sürerek, ihracatçıya rezerv bildiriminde bulunur ve evrakları kabul etmeyi red ederse, ihracatçı akreditif bedelini almak için yargı yolunu kullanarak akreditiften doğan alacağını dava açmak sureti ile alma hakkına sahiptir.
REZERVİ BANKALAR KOYMUYOR, İHRACATÇI REZERVLİ EVRAK VERİYOR
Akreditif evrağına banka rezerv koymuyor, ihracatçı bankaya rezeve konu olacak hatalı evrak ibraz ediyor ve banka da bu rezervli evrağı tespit ediyor.
Demem odur ki;
Sunulan evrağa banka rezerv koymuyor, akreditif koşullarına uygun olmayan hatalı evrağı ihracatçı bankaya ibraz etmekte ve ihracatçının gözünden kaçan hatalı evraktan dolayı rezervi ihracatçı kendi eliyle yaratmaktadır.
Hiç bu soruyu sordunuz mu?
BANKA İHRACATÇISI İLE BİLEK GÜREŞİ YAPMAZ
Banka neden ihracatçısı ile bilek güreşi yapıp, onun gücünü zayıflatsın ki?
Bankalar, ihracatçısına ve müşterine güç verir, ihracatçı bankasına güvenmesini bilmeli, bankanın gücünü yanında hissedip, bilgi ve tecrübelerinden ihracatçılar yararlanmasını bilmelidir. Küresel piyasada, ihracatçılara en yakın olan birkaç kuruluştan bir tanesi bankalar olup, akreditif evraklarında hatanın var olmasını tespit etmesini ihracatçı bardağın dolu tarafına bakar şekilde değerlendirmeli. Bankalar ihracatçıya evraklarında rezerv var dediklerinde, ihracatçının bu rezervi düzeltme şansı vardır. Ya bu rezervi, ihracatçının bankası ile birlikte, ithalatçının bankası da gözden kaçırır, ithalatçının kendisi bizzat akreditif evrağında rezerv bulursa ne olacak? O zaman ihracatçının bittiğinin resmidir desem abartı olmaz.
REŞAT BAĞCIOĞLU